AKP’li vekilden türbanlı rektöre ağır suçlamalar! * Rektör hanım örtünmüş, maşallah!

Nisan 12,2014
SÖzcü

AKP’li vekilden türbanlı rektöre ağır suçlamalar!

AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ile üniversite yönetimi hakkında ağır suçlamalarda bulundu.

Rektör Prof.Dr. Saraç’ın ‘paralel yapıya’ hizmet ettiğini öne süren İçten, 65 maddelik yolsuzluk, hırsızlık ve cemaate ilişkin iddialarda bulundu. Prof. Jale Saraç, Türkiye’nin ilk türbanlı rektörü olarak gündeme gelmişti.

AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, önceki gün türban takan ve ‘Türkiye’nin ilk türbanlı rektörü’ olan Diyarbakır Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ile üniversite yönetimine, düzenlediği basın toplantısında ağır suçlamalarda bulundu.Kendisinin hiç bir cemaate bağlantısı olmadığını sadece AKP’li olduğunu belirten İçten, ‘paralel yapının şerefsiz, alçakça, namussuzca saldırdığını’ öne sürdü.

”MAAŞLARIN YÜZDE 15-20′Sİ F TİPİ ÖRGÜTÜME HARAÇ OLARAK VERİLDİ Mİ?”

Rektör Prof.Dr. Saraç ile üniversite yönetimini istifaya davet eden İçten, şöyle dedi:

“Diyarbakır’da F tipi örgüt, vakıf üniversitesi kurdular. Buradan bütün Diyarbakır’a sesleniyorum, lütfen bu konuyla ilgili kamuoyu oluşturun. Dicle Üniversitesi’nin devletin verdiği ödenekleri nasıl kullandıklarını biliyoruz. Jale hanım geldikten sonra üniversiteye Diyarbakırlıların dışında 80 ilden ithal bir sürü eleman getiriyorlar. Ama bunlara ne diyorlar biliyormusunuz, bak kardeşim ben seni getiriyorum maaşının yüzde 15-20 ne koparırsa F tipi örgütüne haraç olarak verildi mi? Kimlerin maaşları kesildi. Kaç tane öğretim görevlisi görevdeyken görevden alındı, uzaklaştırıldı.”

”MAAŞLARIN YÜZDE 15-20′Sİ F TİPİ ÖRGÜTÜME HARAÇ OLARAK VERİLDİ Mİ?”

Rektör Prof.Dr. Saraç ile üniversite yönetimini istifaya davet eden İçten, şöyle dedi:

“Diyarbakır’da F tipi örgüt, vakıf üniversitesi kurdular. Buradan bütün Diyarbakır’a sesleniyorum, lütfen bu konuyla ilgili kamuoyu oluşturun. Dicle Üniversitesi’nin devletin verdiği ödenekleri nasıl kullandıklarını biliyoruz. Jale hanım geldikten sonra üniversiteye Diyarbakırlıların dışında 80 ilden ithal bir sürü eleman getiriyorlar. Ama bunlara ne diyorlar biliyormusunuz, bak kardeşim ben seni getiriyorum maaşının yüzde 15-20 ne koparırsa F tipi örgütüne haraç olarak verildi mi? Kimlerin maaşları kesildi. Kaç tane öğretim görevlisi görevdeyken görevden alındı, uzaklaştırıldı.”

65 MADDELİK İDDİALAR

AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, 65 maddelik ‘Dicle Üniversite rezaletleri’ başlığında hazırladığı iddiaları da açıkladı.İçten’in iddialarından bazıları şöyle:

“Devletin verdiği ödenekler Dicle Üniversitesi tarafından nasıl ve nerelere kullanıldı? Devlet ihale yönetmeliklerine uyuldu mu, yoksa teklif ve davetiye usulü ilemi ihaleler yapıldı? Yapılan ihaleler hangi firmalara verildi? Bu firmaların sahipleri kimlerdir? Devletin üniversiteye tahsis ettiği araziler, gayrimenkuller hangi firmalara peşkeş çekildi? Bunlar hep aynı isimlere mi verildi? Rektör Jale hanım geldiğinden bu yana kaç kadro tahsis edildi? Tahsis edilen bu kadrolarda kaç tane haşhaşi vardır?

Rektör hangi cemaatin elamanı? Eğer F tipi Pelsilvanya’nın emrinde değilse o halde şu sorulara cevap versin? Kaç öğretim üyesi görevlerinden ayrıldı? Neden ayrıldı? Yoksa bunlar ‘Pensilvanya’nın emrine giremem’ diyenler miydi? Kaç tanesinin görevine son verildi? Kaç tanesi farklı üniversitelere (Çok nitelikli olmalarına rağmen) uzaklaştırıldı?Asıl genel sekreter varken ve Jale hanım tarafından imzalanarak atanmış biri varken, Sabri Eyigün denen korsan genel sekreter kim oluyor? Akademik kadrolar dağıtılırken yapılan sınavlar öncesinde sınava girecek kendi elamanlarına sınavdan bir iki gün önce sınav soruları dağıtılıp bilgiler verildi mi ? Hadi bakalım yok desinler ? Dicle Üniversitesi teklif ve davetiyeli işlerde Haşhaşiler örgütüne haraç istedi mi ? Hangi firmalar bu örgüte haraç vermek zorunda kaldılar? 2007 dönemine ait üniversite hesapları Sayıştay tarafından incelemeye alındı sonuç olarak bir çok kalemde yaklaşık 200 milyon yani eski rakamla 200 trilyon yolsuzluk tespit etmiş ve Sayıştay kamu zararının giderilmesi ile ilgili mevcut şu anki yönetime ilgililer hakkında gerekli adli ve idari işlerin yapılmasını raporda istediği halde bu konu hakkında neden bir işlem yapılmadı? Yoksa bu para birilerinin himmet gecelerinde topladığı rakamlara bakıldığında bu bir çerez parası mı? Dicle Üniversitesi F tipi örgütün farklı üniversitelere doçentlik kazandırarak eleman kaydırdıkları bir üretim merkezi mi?”

”900 AĞACI KİMLER, HANGİ MAKSATLA KESTİ?”

AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, sorularının devamında ‘çözüm sürecinde’ üniversitede öğrenciler arasındaki çatışmalarda ve Türkiye’ye sıçrayan olaylarda üniversite yönetimin katkısı olup olmadığını sorarken bu süreçte 900 ağacın kimler tarafından seçim sürecine girerken hangi amaçla kesildiğini öğrenmek istedi.

”500 BİN TL HARAÇ VERİLDİ Mİ?”

İçten, “Artuklu Üniversitesi yıllar öncesinden risk alıp önderlik yaparken sizler yıllarca binlerce imza toplanmasına rağmen neden Kürtçe ve Zazaca bölümleri açmadınız? Kalkınma Ajansı üzerinden Dicle Üniversitesi ve öğretim görevlilerine ne kadar proje adı altında para aktarılmıştır. Bu paraların akıbeti ne olmuştur? 2011 yılında hastanenin temizlik ihalesi yapılmış ve ilk ihalede yüzde 9 ile onaylanmayan ihale ne hikmet ise ikinci ihalede yüzde 25 ile onaylanıyor. Bu onaylayan kişi kim? Ve bu onaydan dolayı F tipi örgüte 500 bin TL haraç verildi mi?” dedi.

Emin Çölaşan
emincolasan@sozcum.com
12 Nisan 2014
Sözcü

Rektör hanım örtünmüş, maşallah!

Sevgili okuyucularım, bildiğiniz gibi İslam’ın kutsal kitapta yazılı olan şartları değişti. Onlar artık geçerli değil! Mühendisliğini AKP’nin yaptığı yeni İslam’ın bir tek koşulu var:

Örtünmek!..

Ya da kızların ve kadınların -erkek baskısıyla- örtünmesini sağlamak.
Dinimizin temel kuralları yok edildi.Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet vesaire bu dünyada artık günah değil!

Vur vurabildiğin kadar, çal çalabildiğin kadar, hiç önemli değil.
Sen eğer erkeksen kadınları örtmeyi başarıyor musun?
Eğer kadınsan örtünüp saç tellerini gizliyor musun?
İşte o zaman gerçek Müslüman oldun demektir!

* * * *

AKP iktidarının gerçek mucizesidir bu süreç! Ört kadınları…Sen Kuran ayetleriyle alay edeceksin, her cuma günü internetten bir ayet indirip salladığını söyleyeceksin, “Bakara makara” deyip alay edeceksin…Ve bazıları seni Müslüman olarak görecek!..

İstediğin gibi din ticareti, din sömürüsü yapacaksın ve seni Müslüman zanneden saf vatandaşların oylarını cebe atıp iktidarını sürdüreceksin.Hiç önemli değil!

Yolsuzluk yapacak, rüşvet alacaksın.Bazılarının evlerinde ayakkabı kutularında istiflenmiş milyonlarca dolar çıkacak, rüşvetler bazılarının evlerinde hizmetçi Marina’ya çikolata paketlerinde teslim edilecek.

Ama sen Müslümansın!
Bunları anlattığın zaman sana diyecekler ki “Ama abicim bunlar Müslüman, soydularsa beni soydular. Kime ne!..”

* * * *

Bunlar herhalde önemli değil ama Müslümanlık tezgahının sadece ve sadece kadınların örtünmesi üzerinden yürütüldüğünü artık iyi bilelim.Dün medyaya ilginç bir haber düştü. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Rektörü olan Ayşegül Jale Saraç isimli kadın da örtünmüş!

Bir rektörün örtünüp sıkmabaşa girdiğine ilk kez tanık olduk.Kadın 1959 doğumlu, 55 yaşında. Bugüne kadar açık gezip tövbe estağfurullah günah işlemiş, 55 yaşına gelince jetonu düşmüş, hidayete ermiş ve örtünmeye karar vermiş.Allah düne kadar işlediği bu günahı affetsin, amin!

* * * *

Kadının örtünüp sıkmabaşa girdiği müjdesini önce üniversitenin genel sekreteri verdi:
“Sayın Rektörümüz böyle bir karar aldı. Biz de kendisine hayırlı olmasını diliyoruz.”

Sonra hanımefendi rektörlük binasında basına açıklama yaptı, resimler çektirdi. Şu sözlerini lütfen dikkatle okuyunuz:

“İnancımı yerine getiremediğim için içimde hep bir eksiklik vardı. Bu yasakları kaldırdığı için Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Ben türban takmayı hep istiyordum.” Devam ediyor:

“Baktım ki işin sonu yok. Bu bir eksiklikti. Bir tarafımız eksik kalıyordu. Artık örtülü milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımız var. Bu da beni cesaretlendirdi. Türkiye normalleşti.”

Türkiye’nin normalleşmesi bu kafalara göre örtünme ile oluyor!
Kadın basın açıklamasını sürdürüyor:

“İçimde hep özlem duymuştum. Aynaya baktığımda bu halimi beğeniyorum!”
Oh ne güzel!

* * * *

Kadının özgeçmişine bakıldığında ilginç şeyler ortaya çıkıyor. 2007 seçimlerinde Diyarbakır’da AKP’den milletvekili adayı olmuş ama seçilememiş.2008 yılında ise Çankaya’da oturmakta olan Bay Abdullah Gül tarafından Dicle Üniversitesi’ne rektör seçilmiş.

Gerçi sırada üçüncü imiş ama ne önemi var. Bay Abdullah hedefi tam 12’den vurmuş, doğru adayı seçmiş.Acaba bu örtünme olayı bir danışıklı dövüş mü? Belki onu seçmeden önce aralarında şu konuşma geçmiş olabilir:

“Seni seçiyorum ama örtünmeni bekleriz.”
“Mutlaka örtüneceğim Sayın Cumhurbaşkanım!”

Dün odatv internet sitesinde yer alan habere göre kadın cemaatçi imiş ve görevden alınmamak için örtünmüş. Bilemem.

* * * *

Sevgili okuyucularım, Türkiye’de örtünüp sıkmabaşa girmesi -şimdilik- yasak olan sadece üç kesim kaldığını iyi bilmeliyiz:

Kadın asker, polis, hakim ve savcılar.Hiç kuşkum yok, yakın gelecekte onları da serbest bırakacaklar, isteyenin örtünmesini sağlayacaklar.Sonra sokakta, kışlalarda ve özellikle de mahkeme kürsülerinde bir bakacaksınız ki, örtülüler almış başını gidiyor.

Üniformalılarda türban üzeri kep, adliyede türban altı cüppe!
Adliyelerde kadın avukatların örtünmesi serbest bırakıldı.Sıra geliyor kadın hakim ve savcılara.Bu söylediklerim elbette bugünden yarına, hemen olacak değil. Ama AKP iktidarda kaldığı sürece mutlaka gerçekleşecek.

* * * *

Yüce dinimiz, kutsal dinimiz, ne acıdır ki iki karışlık bir bez parçasına endekslendi.Kadınların kafası ille de örtülecek, saç telleri görünmeyecek! Bu amaçla alınlarına -ne olur ne olmaz diye- bir de bant takılacak!

Milyonlarca kadınımıza adeta acayip bir üniforma giydirdiler.Sakın kimse yanlış algılamasın, bu söylediklerimle Anadolu kadınının geleneksel başörtüsünü kastetmiyorum.O bizim kadınımızın ulusal simgesidir, sıkmabaş ayrıdır.

Şu soruyu bugüne kadar defalarca sordum. Ne Tayyip’in arka bahçesi olan Diyanet yanıt verebildi, ne de başka bir yer:

“Bana bir Kuran ayeti veya din emri gösterin ki, kadınların saç tellerinin görünmesini yasaklamış olsun!” Tam tersine, Kuran’da yer alan emir şöyle:

“Başörtünüzü göğüslerinizin üzerine indirin.”Bundan yıllarca önce Arabistan kadınlarına verilmiş olan son derece mantıklı ve düzgün bir emir.O sıcak iklimde memeleri fora edilmiş, her tarafı meydanda gezinen kadınlara yapılan bir uyarı. Ama gelin görün ki bu uyarı günümüzde din tüccarlarının ağzına sakız olmuş, amacından saptırılmış ve kadınlara üniforma giydirmeye kadar uzayıp gitmiş.

Yıllar sonra hidayete erip sıkmabaşa giren kadın bakanlar, milletvekilleri ve özellikle de müsbet ilimler (Tıp) okumuş olan 55 yaşındaki şu kadın rektör eğer bunları bilmiyorsa, hepsine yuh olsun.Eğer bildikleri halde yapıp iktidarın kadın sömürüsüne alet oluyorlarsa, hepsine yazıklar olsun.

http://sozcu.com.tr/2014/gundem/akpli-vekilden-turbanli-rektore-agir-suclamalar-485533/
http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/emin-colasan/rektor-hanim-ortunmus-masallah-485303/

This entry was posted in EĞİTİM, İrtica. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *