Zahide Uçar
Cehennemde Kavga Var…
Türk Milleti’ne tuzak üstüne tuzak kuran şeytanın iki çocuğu, baktılar ki aslında kendi cehennemlerini kurmuşlar.Şimdi kıyametleri koptu. Elleri, kolları, bütün uzuvları dile gelip suçlarını itiraf etmeye başladı. İki şeytan da düştükleri cehennem çukurundan birbirini sorumlu tutuyor.Cehennemde kavga var. Cehennemden sorumlu melek Malik acaba bu işe ne diyordur?
DARBELER…
Erdoğan ve kırk harami çetesi suçüstü oldu. Ortağı “hırsız var” diye bağırdı. Erdoğan; “bu bir komplodur” dedi(!)… “Dış güçler” dedi…
“İsrail” dedi… Erdoğan söylüyorsa doğru söylüyordur(!).. İsrail’i en iyi o bilir. Ne de olsa iki tane Yahudi hizmet madalyası var. Van minut tezgahıyla Ortadoğu’ya yelken açmışlardı.
Gerçi o yelkenin yelkeni parçalandı. Kırılan direği de Türk Milletiyle birlikte Müslüman coğrafyanın arkasına girdi… Bush ile beraber olup Ergenekon tezgahını kurduğu söylenen Erdoğan, dış güçler ile işbirliği nasıl yapılır çok iyi bilir. Usta bütün bu tezgahların mastırını yapmıştır.
Oysa kendisini uyarıp;
“Şeytanla buğday eken samanını alır” demiştik. Başkanlık hayaline “hoşça kal” diyebilir… Rüyasında göremeyeceği paralarına sarılıp avunsun artık(!)…
Erdoğan hırsını alamadı, gürledi;
“Bize yapılan bu darbe 60 darbesinden de, 70 darbesinden de, 80 darbesinden de daha ağırdır’ dedi.Bu iddiasına da katılıyorum. Bu iddiasını bir itiraf olarak kabul ediyorum. Çünkü 60 darbesi hariç(o zaman güncel değillerdi), diğer darbelerin mağduru değil, taraftarıydılar. O darbelerden en ufak bir zarar görmediler. Hele 80 darbesi… Tam anlamıyla küresel çetenin “yeşil kuşak” projesine hizmet etmiştir. Dolayısı ile;
Erdoğan(giller), tarikatlar, cemaatler ittifakının İSİM babası Kenan Evrendir. Kulaklarına isimlerini Evren üflemiştir.Daha ne itiraflar gelecek…Dedim ya, yeşil şeytanlar kurdukları cehennemde dile geldi…
Erdoğan 12 Eylül Referandumuna üç yıl sonra “HAYIR” Dedi… (**)
Evetçiler, yetmez ama evetçiler;
Ergoğan “piç gibi” sizi ortada bıraktı. HSYK’nu çete ilan etti. Oysa “yargı vesayetinden kurtulduk” diye ne kahkalar atmıştınız… Adalet Bakanlığı bürokratlarını HSYK’na yerleştirip, “bir oh” çekmiştiniz. Özelleşen yeni Yargıtay Başkanı özelleştirmeleri kast ederek;
“Artık öyle her özelleştirmeyi iptal etmeyeceğiz” bile dedi.
Bu sözle “usulsüz özelleştirmeleri” dava edenlere meydan okumuştu.
Bu söz bile başlı başına hukuka darbeydi. Gerçek bir yargı mensubu böyle bir laf edebilir mi? Dosya önüne gelmeden, özelleştirmelerin hukuka uygun olup olmadığını bilmeden karar veren yargıç… Ya da Erdoğan’ın uleması… Kadısı… Olamadığı tek şey; cumhuriyetin yargıcı…
Özelleştirme talanını rahat yapacağınız için o hukuk katlini alkışladınız. Ne de olsa her melanetin adına “demokrasi” diyerek fahişeye dönmüş bir kavramı kılıf yapma ustası olmuştunuz.Lafı uzatmayalım.
Geldiğimiz noktada, Erdoğan mimarı olduğu HSYK’yı çete ilan ettiğine göre;
Üç yıl sonra 12 Eylül maskeli referanduma “hayır” demiştir. “2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumuna evet” diyenleri de “piç gibi” ortada bırakmıştır.
Trajik!!.
Şimdi;
Bir koyundan 40 post çıkarma ustası olan Erdoğan, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yapanlara karşı kopardığı yaygara üzerinden, bir post daha çıkarmaya çalışıyor.Zaten ağır hasta olan yargıyı komaya sokup, sonra da fişini çekerek ötenazi yapmak istiyor.Sonra gelsin ulema, fetvayı versin kadı…
Zaten emperyalizme yandaş olmuş bir Dinayet var…
Elveda Türkiye Cumhuriyeti Devleti…
Tayyibistan derebeyliğine, 40 harami saltanatına hoş geldiniz.
“Selam verdim Rüşvet değildir diye almadılar…”
(**)2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu, Türkiye’de anayasada yapılan birtakım değişikliklerin 12 Eylül 2010 tarihinde halk oylamasına sunulmasıdır. 26 maddelik bir değişikliği içeren paket, TBMM tarafından kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından referanduma sunuldu. Referandum sonucunda %57.88 evet ve %42.12 hayır oyu çıkarak anayasa değişiklikleri kabul edildi.
zahide@zahideucar.com
www.zahideucar.com
16.01.2014