Mahkeme – Genelkurmay – Başbakanlık üçgeninde komplo *** 2004 MGK Belgesi Bermuda Şeytan Üçgeni’nde nasıl kayboldu?

Ali Serdar Bolat
9 Aralık 2013

Mahkeme – Genelkurmay – Başbakanlık üçgeninde komplo
2004 MGK Belgesi Bermuda Şeytan Üçgeni’nde nasıl kayboldu?

İşte ayrıntılar:

Tarih: 17 Eylül 2011

Ergenekon Davası tutuklusu Eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, “İnternet Andıcı” duruşmasında, Özel Yetkili 13. Ağır Ceza (Ergenekon) Mahkemesi’ne şu isteğini iletti:

“İrtica ile mücadelenin yasal dayanağını gösteren MGK Belgeleri istenerek dava dosyasına konulsun”

İlker Başbuğ bu isteği ile, şunu kanıtlamak istiyordu: İrtica ile mücadeleyi gizli bir örgüt kurarak yapmamışlardı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da imzası ile kabul edilmiş olan MGK Kararı gereğince davranmışlardı. Bu konu anlaşılınca, kendilerine yapıştırılmış olan “gizli örgüt” suçlaması çökecekti.

Tarih: 22 Eylül 2011

Mahkeme, İlker Başbuğ’un bu talebini kabul ederek Başbakanlığa bir müzekkere yazdı ve söz konusu MGK belgelerini istedi.

Tarih: 6 Ekim 2011

Başbakanlık, Mahkeme’nin talebini resmi bir yazı ekinde Genelkurmay’a iletti. Ancak, Genelkurmay’ın bu belgeleri Mahkeme’ye göndermesi AKP Hükümeti açısından sakıncalı idi. Çünkü bu belgeler açıklanırsa, Ergenekon tutuklularının suçsuz olduğu, irtica ile mücadeleden, “İnternet Andıçları”ndan AKP Hükümeti’nin sorumlu olduğu anlaşılacaktı.

Tarih: 13 Ekim 2011

Normal uygulama gereğince, Genelkurmay, Başbakanlık yazısı uyarınca sözkonusu belgeleri Mahkeme’ye göndermeliydi. Ancak, Genelkurmay Adli Müşavirliği, hiç üstüne vazife olmadığı halde, her ne hikmet (!) ise, Mahkeme Kalemi’ne telefon açtı ve “Niye istiyonuz ulan bu belgeleri” diye sordu.

Mahkeme Kalemi görevlisi Zabıt Katibi Mahmut Fidan , bu şiddetli (!) sorgu karşısında: “Wallahi biz de şaşırdıq. O yazıyı Başbaqanlığa “sehven” (yani ki: yanlışlıqla) göndermişiz. Biz MGK Belgesi falan istemezük. Billahi pişmanız. Ol belgelerü bize göndermenize gerek yoxdur.” deyu pişmanlığını dile getirdi. (Q,W ve X harfleri işbu muhavere neticesinde alfabemize girmiş, ve Başbakanımız “ulan” demeyi bu muhaverenin bant kayıtlarını okuduğunda öğrenmiştir. “Ulan” lafının esas suçlusu asla Başbakanımız olmayıp Genelkurmay Adli Müşaviridir.) Böylece, davanın en önemli kanıtı gizli kaldı.

Tarih: 17 Ekim 2011

Genelkurmay, Mahkeme’ye şu yazıyı gönderdi:

“Telefon görüşmesinde Zabıt Katibi Mahmut Fidan “22 Eylül 2011 tarihli müzekkere sehven yazılmıştır. İşlemsiz olarak iade ediniz” demiştir. Müzekkereniz yazı ekinde iade edilmiştir” .Genelkurmay’dan gelen bu yazıyı sümen altı eden (gizleyen) Mahkeme başkanı, olayı zabıtlara şu şekilde geçirdi:

“Genelkurmay, MGK Belgesi talebimizi karşılamamıştır”

Halbuki, normal uygulama şöyledir: Mahkeme bir “Ara Karar” alarak, MGK Belgesi’nin istenmesinden vaz geçer ve bunu duruşmada açıklar. Mahkeme bunu yapmayarak, suçu Genelkurmay’a atmıştır.

Taraf gaz tenekesi yazarı Baransu, Bermuda Şeytan Üçgeni’nde kaybedilen bu belgeyi açıklayınca, yukarıda açıklanan komplo açığa çıkmış oldu. Bakınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/12/akpden-dunyada-bir-ilk-yok-hukmunde.html

MGK Kararı’nı günün Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Başbakan Tayyip Erdoğan imzalayıp yürürlüğe soktukları halde, onlar suçlu görülmemiş, ancak uygulaması için önünde bu kararı bulan Özkök sonrası Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ suçlu görülmüştür. Hem de Özkök döneminde kurulan internet sitelerini kaldırdığı halde.

O halde: Bu MGK Kararı aslında bir komplodur. Özkök sonrasında gelecek olan Genelkurmayı suçlamak için alınmıştır. Kararı alan ve uygulamaya koyan Erdoğan ve Özkök’ün serbestçe dolaşmaları, Başbuğ’un mahkum olması için belgenin saklanması başka türlü açıklanamaz.Tayyip Bey, işte bunun için, belgenin açıklanmasını “Vatana İhanet” olarak görmektedir.

Aydınlık, 7 Aralık 2013

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/12/mahkeme-genelkurmay-basbakanlk.html

arşiv:

Ali Serdar Bolat
3 Aralık 2013

AKP’den dünyada bir ilk: “Yok hükmünde hükümet”

Bir bavul içinde aldığı sahte CD ve evrak ile Ergenekon Davası’nı başlatan Taraf gaz tenekesi yazarı Mehmet Baransu, bu defa 2004 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararını yayımladı.”Gülen cemaatinin faaliyetlerine karşı eylem planı” konulu belgenin altında kimlerin imzaları var, bakalım:

Başbakan Tayyip Erdoğan
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül
Adalet Bakanı Cemil Çiçek
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu
Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman

Ergenekon, Balyoz tertiplerinde Atatürkçü komutanları darbecilikle, irticaya karşı eylem planı yapmakla suçlayan bu şahıslar Gülen cemaatine karşı eylem planı yapmışlar. Ergenekon davalarındaki gibi sahte değil, gerçek ıslak imzalar bunlar.

İşte o belge:

“28 Şubat Kararları’nın altına imza atmamalı, her ne pahasına olursa olsun direnmeli idi” diye Erbakan’ı suçlayan AKP kodamanları, acaba bu belgenin altına neden imza atmışlar?

O dönemde komutanlar Erbakan’a karşı idiler. Ayrıca Erbakan bir koalisyon hükümetinin başında idi. Bu durum, Erbakan’ın bu konuda mazereti olabilir. Fakat, Tayyip Erdoğan ve diğer AKP şeflerini acaba kim zorlamış bu kararı imzalamaları için? AKP tek başına hükümet. Ayrıca, Org. Hilmi Özkök ve Org. Aytaç Yalman; yani Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı AKP yandaşı. Bu, ordu AKP tarafında demektir. Tayyip Erdoğan “Komutanların baskısı yüzünden böyle bir karar aldık ve imzaladık” diyemez. Bunun kaçar tarafı yok.

Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan “MGK kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiştir” diye yazdı yandaş gaz tenekesinde.

http://haber.stargazete.com/yazar/hukumet-vucudunu-siper-etti/yazi-810982

Peki, seni zorlayacak bir kuvvet olmadığına göre, yok hükmünde sayacağın kararı niçin aldın?

Böylece, dünya tarihinde ilk defa, bir hükümet, attığı imzanın yok hükmünde olduğunu açıklamış oldu. Başbakan Başdanışmanı’nın açıklaması Başbakan’ı, dolayısıyla hükümeti bağlar.”Yok hükmünde hükümet” demektir bu. Söylediği sözün, attığı imzanın hiç bir değeri olmadığını açıklayan bir hükümet olabilir mi?

Akdoğan devamla “Bu konuda hiç bir Bakanlar Kurulu kararı alınmamış, hiç bir işlem yapılmamıştır” diyor. Baransu, bunun doğru olmadığını, birçok işlem yapıldığını gösteren belgeleri birbiri ardısıra yayımlamaya devam ediyor.AKP Hükümeti, “Futbolcuların soyunma odasına girmedim” diye inkar ettikten sonra girdiğini gösteren fotoğrafları yayımlanan AKP Aile Bakanı Fatma Şahin’in durumuna düşmüştür.

Aydınlık, 1 Aralık 2013

Tayyip Erdoğan’ın dershaneleri kapatma hamlesi, aslında Fethullahçıların insan ve para kaynaklarını kesmeye yönelik bir hamledir. Çünkü dershanelere giden öğrenciler ve aileleri ile kurulan ilişkiler Fethullahçılara insan kaynağı, dershanelerin gelirleri ise para kaynağı sağlıyor.
MİT’ten, Emniyet’ten ve Özel Yetkili Mahkemelerden Fethullahçıların ayıklanması da düşünüldüğünde, AKP sözcülerinin “Fethullahçılara karşı hiç bir işlem yapılmamıştır” savunmasının doğru olmadığı görülmektedir.

Baransu’nun 2004 MGK Kararı’nı ve buna bağlı olarak AKP Hükümeti tarafından atılan adımları gösteren belgeleri yayımlamaya başlaması, AKP’nin dershaneleri kapatmasının önüne geçmek için atılan adımlardı. Tayyip Erdoğan bu belgelerin yayımlanmaya devam edilmesi durumunda çok zor durumlara düşeceğini görerek geri adım attı ve dershanelerin bir sene daha öğrenci kaydına devam etmesi kararını aldı.Belge savaşını Fethullahçılar kazanmış, Tayyipçiler bir adım geri atmış oldu.

Mustafa Mutlu, 30 Kasım 2013 günlü Aydınlık gazetesinde çıkan “İmza namustur, yok sayılamaz” başlıklı köşe yazısında şöyle diyor:

“İmza atmak, “sorumluluk” almaktır. “Laf olsun” diye imza atılmaz.Örneğin bir çekin altına imza attıysanız; bu, o çekin üzerinde yazan miktarı ödemeyi kabul ettiğiniz anlamına gelir.Asla, “Bu imza yok hükmündedir” diyemezsiniz!

Parayı ödemezseniz; yani çekiniz “karşılıksız” çıkarsa, bu ülkede yüz binlerce kişinin başına geldiği gibi, gider paşa paşa hapiste yatarsınız!

Çok sayıda subayın, Gülen cemaatiyle ilgili benzer yazıların altına imza attıkları için cezaevinde oldukları bir dönemde, bu belgenin ortaya çıkması çok önemliydi.Çünkü yakın zamana kadar cemaatin sırtını okşayan iktidarın, aslında cemaatin arkasından “iş çevirdiğini” kanıtlıyordu.

Belge ortaya çıkınca, Başbakan’ın Başdanışmanı ve aynı zamanda yandaş bir gazetede yazar olan Yalçın Akdoğan hemen bir yazı yazma ve patronunu zor durumdan kurtarma gereği hissetti:

“2004′teki MGK kararı hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiçbir Bakanlar Kurulu alınmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır…”

Olmaz kardeşim!
Gerçek bir hukuk devletinde hiçbir imza “yok hükmünde” olmaz, olamaz!
Bir imza atarsınız; biriyle evlenirsiniz, sonra pişman olursunuz ama “O imza yok hükmündedir” diyemezsiniz.Attığınız imzayı “yok hükmüne” getirmek için, gider dava açar ve boşanırsınız!

Peki; MGK, aldığı o kararı sonradan başka bir karar alarak iptal etmiş mi?
Hayır! Bu durumda “yok hükmü”nde olan, Başdanışman Bey’in sözleridir!

Orada imza atıp, burada yok sayarsan…
Bırak devlet adamı olmayı, bakkal bile olamazsın…

Yazının tamamı için bakınız:
http://www.aydinlikgazete.com/yazarlar/mustafa-mutlu/28361-mustafa-mutlu-imza-namustur-yok-sayilamaz.html

Evet, Mustafa Mutlu haklıdır. “Yok hükmünde” imza olmaz. Attığın imzayı, aldığın kararı beğenmedi isen, yeni bir karar alıp eski kararı iptal edersin. İmza yerinde dururken “imzaladım ama uygulamam” demekten büyük bir ciddiyetsizlik olamaz.

Bir konu daha var:
Ergenekon, Balyoz davaları devam ederken, sanıklar irtica ile mücadele konusunda alınan MGK kararlarının mahkemeye getirtilmesi için başvuru yaparken, AKP Hükümeti bu belgeleri mahkemeye göndermezken, (veya gönderdiği halde Mahkeme Başkanı tarafından sümen altı edilmiş iken); bu belgeden ve bu belgenin uygulanması için AKP Hükümeti tarafından atılan adımlardan haberleri olan

— Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer
— Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener
— Ora. Özden Örnek
— Org. İbrahim Fırtına

niçin böyle bir belge olduğunu açıklamadılar?

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/12/akpden-dunyada-bir-ilk-yok-hukmunde.html

This entry was posted in ERGENEKON - BALYOZ, HUKUK-YARGI-ADALET, TSK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *