Muharrem Yerli
23 Mart 2013
Ulusal Bakış
GERİ DÖN DİYARBAKIR
Sen geri dönersen..
Urfa geri dönecek
Van, Muş, Varto, Cizre geri dönecek..
Siirt, Eruh, Ağrı, Nusaybin, Bitlis geri dönecek..
Sen geri dönersen eğer..
Mazlum, yoksul bir millet geri dönecek..
Gittiğin yer nere, Diyarbakır?
Suriye mi, İran mı, Irak mı..
Nereye gidiyorsun Diyarbakır..
Güzel ülkenin Güneyini alıp nereye gidiyorsun..
Bak..
Eline verilen haritaya bak..
Irak’ın, İran’ın, Suriye’nin..
Petrol kuyularının üstü değil mi?
Cehennem ateşine gidiyorsun Diyarbakır..
Susar mı İran..
Durur mu Suriye..
Kabul eder mi Irak?
Seni ateşin ortasına atar mı öz vatanın?!
Terk ettiğin ülkede susmaz, durmaz Diyarbakır..
Ateşin ortasına gidiyorsun..
Seni orada rafineri işçisi dahi yapmazlar..
Görmedin mi Irak’ı, görmedin mi Afganistan’ı..
Görmedin mi Suriye’yi..
Yugoslavya, Romanya, Çekoslavakya, Arnavutluk..
Rusya..
Sayalım mı daha..
Nataşa Natalya olmadı mı Rus Profesörler..
İki bira içen sarhoşun altına yatmadı mı bilim kadınları..
Kapılar kırılmadı mı Irak’ta..
Kokain, esrar, morfin kokulu, kadınlar gebelenmedi mi?
Nereye gidiyorsun Diyarbakır?
Gitmeden bana bir yol göster..
Kan deryasına yüzen Amerika..
Kimi barıştırdı da sen sıraya girdin?
Hiç düşünmedin mi Diyarbakır?..
Bu şerefsizler niye okyanusları, denizleri, dağları aşsın gelsin..
Niye..
Niye seni düşünsün?
Niye..
Mesela şunu düşün Diyarbakır:
Sen mertsin.. yiğitsin göz göze gelmek istersin hasımınla..
Böyle demiyor muydu..
Anasından Ebe’siz doğan Ahmet Arif..
Pusu kurmak..
Rüya bölmek..
Hayal parçalamak mayınla, uzun namlu ile..
Yazar mıydı kitabında..
Ellibin!
Ellibin nefes durdu..
Ellibin çift göz kapandı..
Ellibin kalp durdu..
Ellibinden kan aktı..
Kimin için Diyarbakır, kimin için..
Amerika’nın petrol kuyuları için..
Ellibini..
Çarp en mütevazi rakamla..
“Yirmi yakını var” de..
Etti mi on milyon..
On milyon insan ağladı..
Ne için?
Amerikan petrolü için..
Peki Diyarbakır..
Bu ellibin insanın ölüm emrini veren..
… Ve bu tetiği sana çektiren adama şunu sordun mu:
“Ey devrimci büyük arkadaş,
Bizi hala duvar dibine işiyoruz..
Bizi hala toprak damlarda oturuyoruz..
Bizi hala beşik kertmesi yapıyoruz..
Bizi hala aşkı infaz ediyoruz..
Bizi hala ağanın toprağını işliyoruz..
Bizi hala marabayız..
Bizi hala ortaçağ peçesi takıyoruz..
Bizi hala şeyhin şeyhini kutsuyoruz..
Bizi hala seyit, şeyh yolunda gidiyoruz..
Bizi hala taş yalıyor, dilek tutuyor,
olmayacak şeylere dua ediyoruz..
Peki biz..
Eğer devrimciysek..
Niye, bize ışık getiren öğretmeni dağa kaldırdık da..
Ortaçağ karanlığını savunanlara dokunmadık..
Sor Diyarbakır..
Deki:
“Biz köylünün kanını emen hangi toprak ağasını dağa kaldırdık”
Sor Diyarbakır..de ki:
“Bitlis tütün fabrikasının kapatılmasına neden sustuk..
Philip Morris sigara fabrikasını neden yakmadıkta..
Köy Hizmetlerinin dozerlerini yaktık?1
Fetullah ortaçağını neden savundukta..
Çağdaş yüzyıla sırt döndük..”
Sor Diyarbakır..
Apo’nun Mit ile ne için görüştüğünü sor..
Hani devrimciler polis ile görüşmezdi..
Seyit Rıza..
Said-i Nursi..
Fetullah..
Tarikat..
Cemaat..
Emperyalizm..
Topla, çarp, çoğalt, eksilt.. ekle hükümeti..
Karanlık, kan, gözyaşı, zulüm, kapıda..
Kaldır başını..
Sivas’ı düşün..
Maraş’ı düşün
1 Mayıs 77’yi düşün..
Hilmioğlu’nu, bilimi sanatı..
Böbrek değişen Haberal’ı düşün..
Kaleminin silah olmayacağı Balbay’ı düşün..
“Bir kürd cehennemden kurtulmayacaksa,
hiç birimizin cennete gidecek, lüksü yoktur””
diyen Perinçek’i düşün..
Ey Diyarbakır..
Bu zulümde gidecek yerin yoktur..
Sen “hoh’larsan ben ısınırım..
Ben elimi tutarsam yüreğin sallanır..
Sen yoksul..
Ben yoksul..
Ayağımızı bastığımız toprak zengin..
Kaldır, Tayyip’in gemilerini,
Gökçek’in holdinglerini,
yık bu ihanet çarklarını..
Terazinin bir kefesinde sen olursun..
Bir kefesinde ben..
Sen bana gül verirsin, ben nergis..
Geri dön Diyarbakır..
Eğer gidersen..
Bir kolun, bir bacağın burada kalacak..
Benim de bir elimi, bir gözümü götüreceksin..
Ne sen gittiğin yerde..
Ne ben burada..
Tam adam olmayacağız..
Gidenler, ayak altında kaldı..
Gidenlerden baş köşeye çağırılan birini göster..
Ayaklarından öpeceğim..
www.ulusalbakis.com