AND’IMIZLA KALIR MI?

Nusret KEBAPÇI
10–10–2013

AND’IMIZLA KALIR MI?

Bir an için arkanıza yaslanıp söyle bir düşünün…

Bir ülke yabancı, büyük bir devlet tarafından işgal edilmiş olsaydı…

Yok, hemen telaşa kapılmayın, öyle bir tehlike yok.

Hem zaten oldu demedim, olsaydı…

Evet, olsaydı, ne olurdu?

İlk olarak ne yapmaları gerekirdi…

Önce milleti savunmasız bırakmaları gerekirdi. Yani ülkede gerçekleştirecekleri amaçları için kendilerine direnecek herhangi bir güç olmasın…

Bu nedenle hemen uydurma bir gerekçeyle işgal edilen ülkenin ordusu tasfiye edilmeliydi…

Buna ister işgal ordusuna karşı yapılabilecek darbe planı deyin…

İster işgal güçlerine karşı yapılan saygısızlık…

Seçim sizin…

Ordu tasfiye olduktan sonra yapılabilecek şeyler de belli aslında, çok fazla seçenek yok…

Yani geçmişte sömürgeci milletler, sömürge yapmak istedikleri ülkelere ne yapmışlarsa bu gün de çok farklı değil, aynısı yapılacaktır…

Öncelikle ilgili ülkenin kimliği yok edilip, toplum kimliksizleştirilecektir…

Çünkü

Kimlik olunca haliyle, bunun bilinci…

Kendisi gibi olanlarla birleşmesi…

Ortak dil kullanarak anlaşması falan olacaktır…

Dolayısıyla bunun olamaması için ülke halkı, mili kimliğinden tamamen soyutlanmalıdır…

Bunu nasıl mı yapabilirler?

Örneğin o ülkede ortak dil varsa ki olduğunu varsayıyoruz, sonuçta işgal edilen bir ulusun toprağı…

Yapılması gereken işlerden biri ortak dili ortadan kaldırarak toplumun ortak hareket etmesini önlemek olmalıdır…

Bunu gerçekleştirmek için de; demokrasi kavramını dilinize çokça pelesenk ederek her etnik kimliğin anadillerinde kendi okullarını kurmalarını da teşvik ettiniz mi, artık o toplumu dünyanı en iyi yapıştırıcısı gelse bir arada tutamaz…

Bu arada özelikle milli kimliği vurgulayan, toplumu ortak kimliğe yönlendiren ritüellere asla izin verilmemelidir…

İzin verilirse biliyorsunuz ki asla kimliklerini yitirmezler, bu da her zaman baş belası olacakları anlamına gelir…

İtaat etmekte zorlanırlar…

Tüm bunların yanı sıra, ders programlarından da tarihlerini, kahramanlarını, ortak değer olan kavramları da çıkartınız mı?

Epeyce yol kat etmişsinizdir demektir…

Bu arada bayramları…

Yani bu toplumun kendi kimliğini kutsadığı o bayramları…

Anma günlerini yasaklamayı da unutmayın…

Çünkü engellemezseniz maazallah, ulus oldukları zamanki gibi kendilerini güçlü hissedip ayağa kalkabilirler…

Bitti mi? Hayır! Şimdi sıra geldi onlarda manevi güç uyandıran bayrakları ortan kaldırmaya…

Bunun için de; çok önem veriyormuş görünerek, bayrağın gelişigüzel her yere asılmasını yasakladınız mı, yeter de artar bile…

Peki, bu ülke halkına ne ad vereceğiz derseniz…

Artık ortak bir isme bile gerek kalmadı…

Bakın kıyafetlerine, zaten kıyafetlerinden kim, hangi din, mezhep, tarikat ya da cemaatten, nasıl olsa anlaşılıyor…

Diyeceğim; bir ülke işgal edilirse bunlar olabilir…

İyi ki, işgal altında değiliz…

This entry was posted in DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, EMPERYALİZM, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *