SARİN GAZININ PERDE ARKASI * “Kimyasal” saldırıda AKP parmağı * Altından Suudiler çıktı… Müthiş “kimyasal” saldırı gerçeği

Neler olmuş neler?…
“Kimyasal” saldırıda AKP parmağı

CIA’nın eski üst düzey yöneticileri, saldırının Suudi Arabistan ve Türkiye’nin (yani AKP Hükümetinin) bir provokasyonu olduğunu, provokasyonun ABD’yi savaşa sokmayı amaçladığını ileri sürdü.

Tarih: 15 Eylül 2013

Başbakan Erdoğan ve AKP Hükümeti, Suriye’deki kimyasal silah saldırısı konusunda kıyamet koparmayı ve askeri müdahale ısrarını sürdürürken CIA’nın eski üst düzey yöneticileri, saldırının Suudi Arabistan ve Türkiye’nin (yani AKP Hükümeti) bir provokasyonu olduğu, provokasyonun ABD’yi savaşa sokmayı amaçladığı ileri sürüldü. Şam’daki saldırıdan önce Hatay’da Şam’ın ele geçirilmesi için gizli toplantılar yapıldığı, bu toplantılarda Suriye’de kimyasal silah kullanılacağının işaretinin verildiği iddia edildi.

ABD Başkanı Barrack Obama’ın ekibinin, 21 Ağustos’ta Doğu Guta’da yapıldığı iddia edilen saldırının Suriye ordusu tarafından yapıldığında ısrar etmesi üzerine, ABD Merkezi Haberalma Örgütü’nün (CIA) 12 eski üst düzey yetkilisi, Obama’ya bir mektup gönderdi.

Savaş çığırtkanı ABD, Avrupa ve iktidara yakın ya da yakın durmak için büyük çaba harcayan Türk basını tarafından görmezden gelinen mektup özetle şöyle:

“Eskiden birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız, sizin yönetiminizin iddialarına karşılık en güvenilir istihbari bilgilerin, Beşşar Esad’ın 21 Ağustos’ta sivillere karşı kimyasal silah saldırısından sorumlu olmadığını gösterdiğini, bunu İngiliz istihbarat yetkililerinin de bildiğini söylüyor. Bu konuda sizi bilgilendirdiğimiz için üzgünüz. (…..)

“METAL KAPSÜLLER AÇILDI, İNSANLAR ÖLDÜ”

21 Ağustos’taki kimyasal vakasının, Suriye muhalefeti ve onun Türk ve Suudi destekçileri tarafından önceden planlanmış bir povokasyon olduğu konusunda, Ortadoğu’da değişik kaynaklardan gelen ve giderek artan kanıt yığını var. Amacının (kimyasal saldırı), bir tür kaza yaratarak Amerika Birleşik Devletleri’ni savaşa çekmek olduğu rapor ediliyor.

Bazı raporlara göre; kimyasal silah maddeleri metal kaplar içinde Şam’ın bir banliyösüne getirildi. Bu metal kapsüller burada açılınca çevredeki bazı insanlar hemen öldü, bazıları da zehirlendi.

Kimyasal başlık taşıyan rokete sahip olan Suriye ordusunun, (kimyasal silah saldırısının olduğu söylenen) alanda roket fırlattığına ilişkin güvenilir kanıt olduğunu bilmiyoruz. Gerçekte, saldırının, Suriye ordu biriminin kimyasal silah uzmanlarıyla yaptığı saldırı sonucu olduğu iddiasını kanıtlayan inanılır fiziksel kanıtların olmadığını biliyoruz.

ANTAKYA’DAKİ TOPLANTILAR

Buna ek olarak, 13-14 Ağustos 2013’ta, Türkiye’deki batı destekli muhalefetin, kuraldışı büyük askeri dalga için ileri düzey hazırlıkları başlattığını öğrendik. Katar, Türk ve ABD istihbarat yetkilileri ile muhaliflerin üst düzey komutanları arasındaki toplantılar, Antakya’daki askeri garnizondan dönüştürülen, şu anda Özgür Suriye Ordusu ile yabancı destekçilerinin karargah ve kumanda merkezi olarak kullandıkları yerde yapıldı.

İstanbul’dan gelen üst düzey muhalif komutanlar, bölgesel komutanları, ABD’yi Suriye’yi bombalamaya götürecek, ‘savaşın sonucunu değiştirecek’ bir gerginliğin eli kulağında olduğu konusunda bilgilendirdi.

KİMYASAL SALDIRI OLACAK; HAZIRLANIN

Türk, Katar ve ABD gizli servisleriyle Suriye muhalefetinin üst düzey yetkililerinin Antakya’daki operasyon eşgüdüm toplantısında, Suriyelilere bombardımanın birkaç gün içinde başlayacağı söylendi. Muhalif liderlere, silahlı güçlerinin, ABD’nin yapacağı bombardımandan mümkün olduğunca yararlanıp Beşşar Esad’ı devirmek için Şam’a hücuma geçme hazırlıklarını yapmaları emri verildi.

Katar ve Türk istihbarat yetkilileri, yaklaşan saldırı için bol miktarda silah sağlanacağı konusunda bölgesel komutanlara güvence verdi. Ve 21-23 Ağustos tarihlerinde muhaliflerin kamplarına tahmin edilemeyecek boyutta bir silah dağıtımı yapıldı. Silah dağıtımı ABD ajanlarını sıkı gözetimi altındaki depolardan Türk ve Katar istihbaratı tarafından gerçekleştirildi.”

MEKTUPTAKİ SİLAH DAĞITIMI DOĞRU

Mektupta sözü edilen muhaliflere görülmemiş boyutlardaki silah dağıtımı, saldırıdan sonra basına da yansımıştı. Bu haberlerde, Türk basınında da yer almış, CIA’nın muhaliflere büyük miktarda silahı Türkiye üzerinden gönderdiği belirtilmişti.

APAYDIN KAMPI’NDA MI YAPILDI?

CIA’nın eski üz düzey yetkililerinin mektubunda sözü edilen Antakya’da toplantıların yapıldığı garnizondan dönüştürülme karargahın, CHP milletvekillerinin sokulmadığı Apaydın Kampı mı olduğu merak konusu olurken, kimyasal silah saldırısının ardından yaşanan gelişmeler de mektupta yazılanları doğruluyor.

Doğu Guta’daki; önce bin 300, sonra bin 700 kişinin öldüğü söylenen, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’nün raporuyla 355 olduğu anlaşılan saldırıdan hemen sonra ABD’nin, Suriye’ye birkaç gün vuracağı bütün dünya basınında yer almıştı. Söz konusu haberlerde hatta ABD’nin Suriye’yi vurmasının an meselesi olduğu da vurgulanmıştı.

LAVROV: KİMYASAL SİLAHI İSYANCILAR KULLANDI

Bu arada, Suriye Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ilk kez Şam’daki Suriye yönetiminin yaptığı iddia edilen kimyasal silah saldırısının uydurma olduğunu söyledi. Rusya 1 TV’ye konuşan Lavrov, “Bu noktada, çok sayıda bağımsız uzmanın ortaya koyduğu bol miktarda kanıtlar var. Olay yerinde bulunanların, örneğin yakında bulunan manastırdan rahibelerin ifadeleri var. Diğer tanıklar da var. Batılı muhabirler oradaydı. Hatta Avrupa ve ABD’li uzmanlar, Pentagon ve CIA’nin 12 emekli çalışanı, biliyorsunuz, Başkan Obama’ya açık mektup göndererek olayın nasıl uydurma olduğunu anlatmıştı” dedi.

Rus uzmanlarının kimyasal silahın Esad yönetimi tarafından değil, muhalifler tarafından kullanıldığına dair kanıtlar sunduğunu belirten Lavrov, “19 Mart olayı vardı. BM uzmanlarının araştırması gerekiyordu. Ancak o an için kabul edilemez şeyleri talep ederek olayı uzatmaya başladılar. Bu nedenle araştırmayı Rus uzmanları yaptı. Tüm sonuçlar BM’ne sunuldu. İsyancıların işi olduğundan eminiz” diye konuştu.

Lavrov, batıda bazı kötü niyetli kişilerin, kimyasal silah kullanılmasını suçunu rejime yıkarak, askeri müdahale için kışkırtmaya, Esad yönetimini cezalandırmaya çalıştıklarını da söyledi.

Altından Suudiler çıktı… Müthiş “kimyasal” saldırı gerçeği

ABD açıkladığı istihbarat raporuyla Suriye’deki kimyasal silah saldırısının Esad rejimi tarafından yapıldığını ileri sürerken, Şam ve Doğu Guta halkı saldırının muhalifler tarafından yapıldığını söyledi

Tarih: 01 Eylül 2013

ABD dün açıkladığı ve tamamen tartışmalı ve doğrulanmamış iddialara dayanan istihbarat raporuyla Şam’ın Doğu Guta bölgesindeki kimyasal silah saldırısının Suriye yönetimini tarafından yapıldığını ileri sürerken, Şam ve Doğu Guta halkı saldırının El Nusra Cephesi tarafından yapıldığını söyledi. İsyancılar, silahların Suudi Arabistan tarafından temin edildiğini açıkladı. Silahların yanlış depolandığı için patladığı kaydedildi.

Çarpıcı iddiayı ABD’nin Minneapolis kentinden yayın yapan MintPress News (MPN) Gazetesinin gündeme getirdi. Gazetenin Dale Gavlak ve Yahya Ababneh imzasıyla verdiği haberde, ABD’nin Doğu Guta’daki kimyasal silah saldırısına ilişkin iddialarına ve askeri müdahale ile ilgili gelişmelere dikkat çekildi. Haberde ardından Sınır Tanımayan Doktorlar Ögrütü üyesi doktorlar, Şam ve Doğu Guta halkı ve muhalifler, muhaliflerin ailelerinin söylediklerine yer verildi.

Habere göre; saldırıda en az 355 kişinin öldürüldüğünü açıklayan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü üyesi doktorlar, şu ana kadar elde edilen bulgular Doğu Guta’da 21 Ağustos’ta yapılan saldırıda sinir gazı kullanıldığını işaret ediyor.

MPN’nin muhabirlerinin Şam ve Doğu Guta halkı, doktorlar, muhalifler ve muhaliflerin ailelerinin birçoğu atılan kimyasal silahların Suudi Arabistan İstihbarat Şefi Prens Bandar bin Sultan tarafından muhaliflere verildiğini söyledi. Söz konusu kişiler, saldırılardan da söz konusu Suudi yetkiliyi sorumlu tuttu.

Esad’ı devirmek için çalışan bir isyancının babası olan ve Guta’da yaşayan Ebu Abdel Moneim, “Oğlum iki hafta önce bana geldi ve taşıdıkları silahlar hakkında ne düşündüğümü sordu” dedi.

Abdel Moneim, bölgedeki muhalif taburlardan birini yönetin ve Abu Ayesha (Ayeşa) diye bilinen Suudi militanın, oğlunu ve 12 isyancının kimyasal silahların depolandığı depoda öldürüldüğünü söyledi. Baba, depodaki silahları tüpe benzeyen yapısı olan devasa gaz silindirleri olarak tanımladı.

Guta kasabası halkı da isyancıların gaz maskeleri taktığını, kimyasal silahların tünelde depolandığı sırada özel evlerde kaldıklarını söyledi.

Abdel-Moneim oğlunun ve diğerlerinin kimyasal silah saldırısı sırasında öldüğünü belirtti. Aynı gün aşırı dinci terör örgütü El Kaide’yle bağlantılı El Nusra Cephesi’nin, intikam almak için batı sahilindeki, Esad rejiminin kalbi olan Lazkiye’de sivillere saldıracağını açıkladı.

Gazeteye konuşan isyancıların ve halkın korkularından isimlerinin açık yazılmasını istemediği vurgulanan haberde ismi “K.” diye kodlanarak verilen bir kadın isyancı, “Bize bu silahların ne olduğunu veya nasıl kullanılacağını söylemediler. Bunların kimyasal silah olduğunu bilmiyorduk. Bu silahların kimyasal silah olduğu hiç aklımıza gelmedi” dedi.

Kadın isyancı, “Suudi Prensi Bandar, bu tür silahlar verdiğinde, bunları kullanmasını ve saklamasını bilenlere vermeli” diye uyardı.

Guta’da tanınmış isyancı liderlerden J., “El Nusra Cephesi militanları cephede savaşanlar dışında diğer isyancılarla işbirliği yapmıyor. Gizli bilgileri paylaşmıyorlar. Onlar basitçe, sıradan isyancıları bu silahları taşımak ve kullanmakta kullandılar” dedi. J. ardından da “Bu silahları çok merak ediyorduk ve maalesef uygun bir biçimde depolanmadığı için patladı” diye konuştu.

Gazetenin muhabirleri bölgede görüştükleri muhaliflerin maaşlarının Suudi Arabistan tarafından ödendiğini söylediğini bildirdi.

Belgesi de çıktı… Suriye’de Suudi kimyasal silahı

ABD, Suriye’deki kimyasal silah saldırısından Esad yönetimini sorumlu tutarak askeri operasyon yapma kararı alırken, bu ülkeye Suudi Arabistan’ın kimyasal silah yolladığı belgelendi

Tarih: 01 Eylül 2013

ABD, Suriye’deki kimyasal silah saldırısından Esad yönetimini sorumlu tutarak cezalandırmak için askeri operasyon yapma kararı alırken, bu ülkeye Suudi Arabistan’ın kimyasal silah yolladığının belgelendiği bildirildi.

ABD haber sitesi MintPress News’un (MPN), ABD’nin askeri operasyon yapma kararı almasına neden olan Şam Doğu Guta’daki kimyasal silah saldırısının muhalifler tarafından yapıldığına, arkasında Suudi Arabistan’ın olduğuna ilişkin haberinin ardından Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) da bir fotoğraf yayınladı.

MPN’nin haberiyle birlikte yayınlanan fotoğrafta silindir biçiminde metal bir tank görülüyor. Fotoğraf SANA’nın resmi internet sitesinin Türkçe yayın yapan bölümünde yer alıyor. Patladığı görülen tankın üzerinde Arapça harfler dikkat çekiyor. Bu harflerin üstünde de sonradan SANA tarafından eklendiği sanılan Türkçe harflerle “Suudi Arabistan malıdır” yazıyor.

SANA, fotoğrafta yer alan kimyasal silahın Şam kırsalında yer alan Cobar’da muhaliflerin hakim olduğu bir bölgede ele geçirildiğini bildirdi.

http://www.gazetecileronline.com/newsdetails/11238-/GazetecilerOnline/neler-olmus-neler-kimyasal-saldirida-akp-parmagi

This entry was posted in DÜNYA ÜLKELERİ, EMPERYALİZM, İSTİHBARAT KURUMLARI, ORTADOĞU ÜLKELERİ, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *