28/06/2008
Kart: Örtülü ödenek işi, Yüce Divanlık!..
Bu başlı başına bir skandal! Maksut Serim, bırakın örtülü ödeneği kamu hizmetinden uzaklaştırılmalı! Olay, Yüce Divan’a konu olacak kuşkular barındırıyor.
‘Örtülü ödenek Yüce Divanlık’
CHP’li Kart, örtülü ödenekle ilgili birçok endişe taşıdıklarını belirterek,
“Bu durum Yüce Divana konu teşkil edebilecek kuşkuları barındırıyor” dedi
Örtülü ödenekle ilgili yıllardır soru önergeleri veren ve örtülü ödeneğin başında bulunan Başbakanlık Başmüşaviri Maksut Serim’le ilgili iddiaları sık sık kamuoyunun gündemine getiren CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, iddiaları yineledi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olmasının hemen ardından ilk iş olarak Maksut Serim’i örtülü ödeneğin başına getirdiğini belirten Kart, “Maksut Serim özellikleri çok fazla olan biri. Başbakan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Vakıfbank Valide Sultan Şubesi’nin müdürü. Orada belediyenin legal ve illegal hesaplarının olduğu, ölü kişiler adına hesapların açıldığı iddiaları var. Yani Maksut Serim ile Başbakan arasında başlayan süreç Türkiye kamuoyunun gözü önünde devam ediyor” dedi.
Başlı başına skandal
Özel kalem harcamaları ile örtülü ödenek harcamalarının iç içe geçtiğine dair endişeler taşıdıklarını belirten Kart, “Bu başlı başına bir skandal. Örtülü ödenek şu anda başlı başına Yüce Divana konu teşkil edebilecek kuşkuları barındırıyor” diye konuştu. *1*
***
Gündem
Hürriyet 21 Mart 2007
Saygı ÖZTÜRK yazıyor
İşte Başbakanlık’taki mahkumiyetin belgeleri
İşte Başbakanlık’taki mahkumiyetin belgeleriBaşbakanlık “Örtülü Ödeneği”nin başına getirilen Maksut Serim’in, banka Genel Müdür Yardımcılığı’ndan “Kazakistan’dan aldığı diplomaya ile ilgili denklik işlemine sanki YÖK cevap vermiş gibi sahte belge düzenlediği gerekçesiyle görevden alındığı ortaya çıktı. Hakkında dava açılan Serim’in Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2 yıl hapis cezasına çarptırıldığına ilişkin belgeleri ilk kez “hurriyet.com.tr” açıklıyor.
Devletin “gizli” bazı işleri için harcanan “Başbakanlık örtülü ödeneği”nin başına getirilen Maksut Serim’in “sahte diploma” yüzünden 2 yıl hapis cezasına çarptırıldığı ortaya çıktı. Bugüne kadar “iddia” şeklinde gündeme getirilen ancak “belge gösterin” denilen olayın belgesini Türk basınında ilk kez “hurriyet.com.tr” açıklıyor.
Maksut Serim’in İstanbul’da bir bankanın Valide Sultan Şubesi Müdürlüğü yaptığı dönemde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile belediye iştiraklerinin hesapları bu şubede toplanmıştı. Bankanın, bazı uygulamaları hakkında dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır tarafından Başbakanlığa gönderilen “çok gizli” kayıtlı yazıda, vergi kaçırıldığı öne sürülmüş, Fazilet partisi’ne yakınlığı ile bilinen bazı televizyon ve gazeteler para aktarıldığı iddia edilmişti.
SAHTE BELGEYLE İLE GENEL MÜDÜR YARDIMCILIĞI’NA
Maksut Serim’in banka şube müdürlüğünden sonra, AKP’nin başa gelmesinin ardından bir devlet bankasının genel müdür yardımcılığına ataması yapıldı. Ancak, Serim’in atanmasına dayanak olan diplomanın geçersiz olduğu ve bazı yazışmalarda sahte belgeler kullanıldığı öne sürüldü.
Maksut Serim’le ilgili iddialar üzerine, konuyu önce banka Teftiş Kurulu Başkanlığı inceledi ve yönetim Kurulu toplantısına sunulan rapor tutunaklara şöyle geçti:
YAZI SAHTE
“Tastikli bir sureti İdare Meclisi dosyasında saklı bulunan ve acele olması nedeniyle 4.9.1997 tarihinde elden dolaştırılmak suretiyle imzalattırılarak kararlaştırılmış olan Bankamız Genel Müdür Yardımcısı Maksut Serim’in tahsil durumu ilgili olarak Kazakistan El Farabi Devlet Üniversitesi’nden almış olduğu diplomasının denklik işlemleri yapılması talebi ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na yapmış olduğu başvuru neticesi ilgili kurumun cevabi yazısı olduğu belirtilen ve bankamıza ibraz edilen 1.8.1997 tarihli yazının sahte olduğunun anlaşılması neticesi konunun soruşturulması hakkındaki Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın yazısı okundu.
SAHTE BELGEDE YAZILANLAR
Ykseköğretim Kurulu’na yapılmış başvuruya YÖK’ün cevabıymış gibi bankaya ibraz edilen 1.8.1997 tarihli yazıda tanınmayan üniversitenin denkliği tanınıyormuş gibi gönderilen yazıda şöyle deniliyor:
“Kurulumuza gönderdiğiniz ilgi dilekçeniz incelendi. Kazakistan’daki Kazakh State Üniversity Alfarabi, uluslar arası katalogda yer alan ve kurulumuzca tanınmakta olan yükseköğretim kurumudur. Bilgilerinizi rica ederim. Genel Sekreter yardımcısı Dr. Kamil Serdaroğlu
GERÇEK ANLAŞILDI
Bankaya gönderilen yazının sahte olduğu gizli olarak yürütülen araştırmayla ortaya çıktı. Bunun üzerine müfettiş görevlendirildi ve belgenin sahteliğinin kesinleşmesi müfettiş raporuyla da belirtilince, Maksut Serim Genel müdür Yardımcılığından alındı ve hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.
MAHKEME KARARI: 2 YIL HAPİS
Maksut Serim, “sahte belge” düzenlenmesiyle ilgili olarak mahkemeye verildi. Ankara 9. Ağır ceza Mahkemesi’de “sahecilik” suçlamasıyla yargılanan Maksut Serim, savunmasında şöyle dedi:
“Bu belgeyi ben düzenlemedim. Böyle bir belgeye de ihtiyacım yoktu. Bana bir komplo hazırlandı. Talep formu ve diğer belgelerle ilgili yazı ve imzalar bana ait değil. Bu evrağı ben kullanmadım.”
Mahkeme, gerekli delilere ulaştıktan sonra Maksut Serim hakkında hakkında “sahte resmi belge düzenlemek” suçundan açılan davayı 17 Mayıs 2005’de sonuçlandırdı. Mahkeme kararında şöyle denildi:
1- Sanık Maksut Serim’in sahte resmi belge düzenlemek suçundan, eylemine uyan TCK’nın 342/1 maddesi gereğince suçun işleniş şekli, özellikleri, kastın yoğunluğu, sanığın kişiliği dikkate alınarak takdiren 2 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına.
2- Sanığın suç tarihi dikkate alınarak 5 yıllık zaman aşımına kadar ERTELENMESİNE
ŞİMDİ DE SORU ÖNERGESİ VERİLİYOR
Başbakanlık örtülü ödeneğinin başında bulunan ve hakkında kesinleşmiş 2 yıl hapis cezası bulunan Maksut Serim’in, tutulması muhalefetin tepkisine yol açtı. Ancak, bugüne kadar belge ortaya konulmadığı için AKP’liler “belgeni göster” dediler. Maksut Serim, hakkındaki iddialara karşı sessiz kalacağını bildirdi.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Maksut Serim’le ilgili kapsamlı bir soru önergesi hazırlığı içinde olduğu öğrenildi. Başbakanın cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verilecek soru önergesinde, sahte belge düzenlemekten mahkum olmuş bir kişinin örtülü ödeneğin başında tutulmasından duyulan rahatsızlık ta gerekçe de belirtilecek. *2*
ÖNERGE
18.09.2013
TBMM Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sn. R.Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince saygıyla talep ederim.
Atilla Kart
CHP Konya Milletvekili
İlgi :
a) 22. Yasama döneminde tarafımızdan sunulan 14.03.2007 tarih 21349 sayılı yazılı soru önergesi
b) 22. Yasama döneminde tarafımızdan Başbakan’a yöneltilen 20.03.2007 tarih 7/21697 sayılı yazılı soru önergesi
c) Tarafımızdan Başbakan’a sunulan 16.05.2007 tarih 7/22928 sayılı yazılı soru önergesi
d) Tarafımızdan 23.yasama döneminde Başbakan’a yöneltilen 23.06.2008 tarih– 4313 sayılı soru önergesi
e) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek imzasıyla tarafımıza verilen 4.8.2008 tarih-7/4313 sayılı önerge cevabı
Yukarıda sözü edilen önergelerimizde; Başbakan’ın, İBB Başkanı olduğu dönemlerde, İBB ve iştiraklerinin hesaplarının toplandığı, Vakıfbank-Valide Sultan Şubesi Müdürü olan Maksut Serim’in; üniversite diplomasındaki sahtecilik olayları, adı geçenin Ankara Ağır Ceza ve Asliye Ceza Mahkemesi süreçlerinden sonra mahkum olduğu, erteleme hükümlerinden yararlandığı; dönemin Devlet Bakanları Mehmet Ali Şahin ve Cemil Çiçek’in önergelerimize gerçek dışı ve resmi kayıtlara aykırı cevaplar verdikleri, Genel Kurul’da da gerçeğe aykırı açıklamalar yaptıkları, yargılama sürecini gizledikleri, somut olarak dile getirilmiş ve bu konular Tarafımızdan hep gündemde tutulmuştur.
Dönemin muhakkik raporlarına göre; İstanbul Büyükşehir Belediyesi hesaplarında “çifte muhasebe” yöntemiyle kayıtlar tutulmuş, ölü şahıslar adına işlemler yapıldığı tespit edilmiştir.
Recep Tayyip Erdoğan 15 Mart 2003 tarihinde Başbakan olduktan 10 gün kadar sonra, 26 Mart 2003 günü açıktan tayin yoluyla, basın ve halkla ilişkiler müşaviri ünvanıyla yukarıda adı geçen Maksut Serim’i görevlendirmiş ve akabinde de Başbakanlık örtülü ödeneğinin başına getirmiştir.
Hakkındaki idari ve adli süreç yukarıda kısaca özetlenen Maksut Serim, 15 Mart 2003 tarihinden bu yana Başbakanlık örtülü ödeneğinin başında aralıksız olarak görev yapmaktadır.
Önergelerimizde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; hukuk ve etik dışı olmaktan öte, “suç ilişkileri” niteliğinde olan bu sürece rağmen, Maksut Serim’in, Başbakanlık örtülü ödeneğinin başında ısrarla ve aralıksız bir şekilde görevde tutulması, örtülü ödenek harcamalarındaki anormal artışın bir kez daha önerge yoluyla gündeme getirilmesini zorunlu kılmıştır.
Gelinen aşamada; 2013 yılında ilk 8 ayda 873,6 milyon TL’ye ulaşan örtülü ödenek harcamalarının, önceki yıllar harcamalarını katlayarak arttığı-artacağı görülmektedir.
Harcamaların böylesine anormal bir seyir içinde artmasına yol açan sebeplerin başında, Suriye ile ilgili gelişmelerin etkili olduğu, Suriye’deki çatışmalarda Türkiye Cumhuriyeti kaynaklarının-bütçesinin illegal bir şekilde kullanıldığı yönünde kaygı ve kuşkular ortaya çıkmıştır.
Bilindiği gibi; örtülü ödenek, Devletin milli güvenliği ve yüksek çıkarları ile Devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili Hükümet harcamaları için kullanılabilir.
Başbakan Erdoğan’ın örtülü ödenek harcamalarının; Çiller, Erbakan, Yılmaz, Ecevit Hükümetlerinin toplam harcamalarını 3’e-5’e katladığı görülmektedir.
Bu harcamaların, Türkiye’nin demokrasi tarihinde ciddi kırılmalar yarattığı, illegal yapılanmalara yol açıldığı, Devletin çıkarlarının korunması yerine kişisel ve siyasi amaçlarla bu harcamaların yapıldığı yönünde kuşkular ve bulgular konusudur.
Bu bilgiler ve değerlendirmeler ışığında soruyoruz;
1) AKP iktidarları ile birlikte örtülü ödenek harcamalarındaki anormal ve katlamalı artışın gerekçesi ve açıklaması nedir?
2) Hakkında hem şaibeler bulunan hem de sahtecilikten mahkûmiyet kararı bulunan Maksut Serim’i, hangi güven duygusuyla 11 yıldan bu yana aralıksız olarak Başbakanlık Örtülü Ödeneğinin başında tutuyorsunuz?
Bu nitelikleri bünyesinde barındıran Maksut Serim’i; Devlet sırları, kamu güvenliği, ulusal güvenlik ile doğrudan ilgili olan bir kurumun başında neden ısrarla tutuyorsunuz? *3*
***
CHP Milletvekili sayın Atilla Kart’ın ÖRTÜLÜ ÖDENEK ve sorumlusu Maksut Serim hakkında vermiş olduğu soru önergesinin daha iyi kavranabilmesi için aşağıdaki yazıyı da sunuyorum :
Naci Kaptan
HARCAMASI PATLAYAN “ÖRTÜLÜ ÖDENEK” KİME EMANET
12 Mayıs 2011 Perşembe
Başbakan miting meydanlarında bol bol muhalefete bel altı vuruşlar yaparak, vizyon ve misyonun gösterisi yapıp, “çılgın proje”lerle gündem saptırırken, malın nasıl götürüldüğü gözlerden kaçırılıyor.
Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ve Strateji Geliştirme Başkanı Muhsin Sezgi’nin imzalarını taşıyan ve önsözünü Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yazdığı 2010 Faaliyet Raporu’na göre, örtülü ödenek harcamaları bir önceki yıla göre tam tamına yüzde 1697 arttı. Yani, 2009 için örtülü için 230 bin TL bütçe ayrılmışken, tam 390 milyon 441 bin TL harcandı. Eski TL ile söyleyecek olursak 230 milyar yerine 390 trilyon lira harcandı. Korkunç bir rakam.
Tamamıyla Başbakan’ın inisiyatifine tabi olan örtülü ödenekten yapılacak harcamalar için 2011 yılı için ise 500, 2012 yılı için 527, 2013 yılı için de 552 milyon TL’lik başlangıç ödeneği öngörülüyor. Yani önümüzdeki yıllarda da trilyonlar harcanacak ve hiç kimse bu
paranın nereye gittiğini bilemeyecek!…
Peki harcamaları gizli tutulan bu ödenek hangi eller tarafından yönetiliyor? Kimsenin hesap soramadığı bu kadar büyük parayı yöneten elin son derece güvenilir olması gerekir öyle değil mi?
Gelin, hep birlikte burayı yöneten kişiye mercek tutalım:
Bunun için öncelikle Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığı yaptığı döneme dönelim. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken belediyenin ve aralarında İSKİ, Kiptaş, İETT gibi 30’un üzerindeki belediye şirketinin parasını Vakıfbank Valide Sultan Şubesinde tutuyordu. Maksut Serim isimli bir zat-ı muhteremin müdür olduğu bu şube,belediye ve şirketlerine ayrıca tüm kredi işleri hizmeti de veriyordu.
1999’da Organize Suçlar Şubesi müdürü olan Adil Serdar Saçan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tam 1 milyar 250 milyon dolarının buharlaştırıldığını açıklamıştı. Saçan,belediyeye ait 1 milyar 250 milyon doların, Vakıfbank Valide Sultan Şubesi’nde, EFT ve takla attırmak suretiyle buharlaştığına yönelik somut raporlar olduğunu açıklarken, ‘Kasıtlı olarak mahkemelerin önüne götürülmeyen,mahkemelerden kaçırılan ve hasıraltı edilen raporlar var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, Valide Sultan Şubesi’ndeki havuz hesabıyla ilgili banka müfettiş raporlarını, lütfen kamuoyuna açıklasınlar’ demişti.
Belediyenin her bir kuruluşu ayrı bir şirket. Kazançlarının da ayrı hesaplarda tutulması şart.Ancak iddiaya göre bu yapılmamış ve tüm gelirler Vakıfbank Valide Sultan Şubesi’ndeki havuz hesapta toplandı ve buradaki paralar yasadışı olarak off-shore hesaplarına aktarılarak daha fazla faiz geliri elde edildi. Ancak faizden gelen kazanç gizlenmişti.
1999 yılında bu iddiaları ortaya koyan Adil Serdar Saçan, bu raporu yazdıktan yaklaşık 9 yılsonra Eylül 2008’de Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne kondu.
Maksut Serim, belediyenin ve Erdoğan’ın hesaplarına göz-kulak olmasının karşılığını Refahyol döneminde Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı yapılarak aldı. Ancak dananın kuyruğu da burada koptu.
Refahyol iktidardan düştükten sonra bu bankadan sorumlu bakanlığa bir ihbar mektubu geldi.Mektupta bankanın genel müdür yardımcılarından birinin lise mezunu olduğu belirtiliyordu.
Sizce kimdi bu lise mezunu genel müdür yardımcısı?
Tabii ki Tayyip Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde belediyenin ve Tayyip’in her türlü akçeli işlerini yürüten Valide Sultan Şubesi Müdürü Maksut Serim’den başkası değildi.Dönemin Vakıflardan Sorumlu Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin talimatı üzerine hemen bir soruşturma başlatıldı.
Genel Müdür Yardımcısı Maksut Serim’in dosyasında yapılan inceleme sonunda, dosyasında üniversite diploması yerine çıka çıka ticari bir okul olan Kazakistan Al Farabi Devlet Üniversitesi’nden alınmış bir mezuniyet belgesi çıktı.
Bunun üzerine Vakıfbank Genel Müdürlüğü, YÖK’e başvurarak, Serim’in Kazakistan’danalınmış bir üniversite diploması olup olmadığını ve bu diplomanın denkliğinin YÖK Denklik Komisyonu tarafından onaylanıp onaylanmadığını sordu.
YÖK, Serim’in Al Farabi Üniversitesi tarafından verilmiş diplomayla denklik için başvurduğunu bildirdi. Ancak, Serim’den Kazakistan’a okumak için gidip gitmediğinin belirlenmesi için pasaport ile ders notları ve aldığı derslerin içeriğine ilişkin bilgi istenmişti. Fakat Serim, ders notları ile pasaportunu verirken; aldığı derslerin içeriğine ilişkin olarak YÖK’e belge sunamadı.
Serim’in pasaportundan yurt dışına giriş çıkış yaptığı, ancak 4 yıllık süre içinde sadece ve sadece 2 – 2,5 ay süreyle yurt dışında bulunduğu belirlendi.Bunun üzerine Vakıfbank Genel Müdürü Hasan Kılavuz, Serim’den diplomanın aslını kendilerine sunmalarını istedi. Ancak Serim diplomasını getiremedi. Serim, diploma yerineYÖK’ten üniversitenin denk sayıldığına ilişkin bir yazı getirdi.
Yükseköğretim Kurulu’na yapılmış başvuruya YÖK’ün cevabıymış gibi bankaya ibraz edilen 1.8.1997 tarihli, üniversitenin denkliği tanınıyormuş gibi gönderilen yazıda şöyle deniliyordu:
“Kurulumuza gönderdiğiniz ilgi dilekçeniz incelendi. Kazakistan’daki Kazakh State Üniversity Alfarabi, uluslar arası katalogda yer alan ve kurulumuzca tanınmakta olan yüksek öğretim kurumudur. Bilgilerinizi rica ederim. Genel Sekreter yardımcısı Dr. Kamil Serdaroğlu”
Ancaaak bu yazının da sahte olduğu anlaşıldı!..
Sahtekarlık üzerine Maksut Serim, Genel Müdür Yardımcılığından alındı ve hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.Maksut Serim, “sahte belge” düzenlenmesiyle ilgili olarak mahkemeye verildi. Ankara 9.Ağır Ceza Mahkemesi de “sahtecilik” suçlamasıyla yargılanan Maksut Serim hakkında,gerekli delillere ulaştıktan sonra hakkında “sahte resmi belge düzenlemek” suçundan açılan davayı, 17 Mayıs 2005’de sonuçlandırdı.
Mahkeme, Serim’i “sahte resmi belge düzenlemek”ten TCK’nın 342/1 maddesi gereğince 2 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Ama Serim’in suç tarihi dikkate alınarak cezası, 5 yıllık zaman aşımına kadar ertelenmesine karar verildi ve hapse girmesinin önüne geçildi.
Sahte belge düzenlediği mahkeme tarafından kanıtlanan ve bu nedenle de mahkumiyet cezası alan ve birçok akçeli iddiaların odak noktasında olan Serim’e sonra ne oldu dersiniz?
Hemen yanıtlayalım: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Örtülü Ödenek”in başına getirildi.
Yani, Başbakanın harcaması gizli tutulan ve her geçen yıl kat be kat artan “örtülü ödenek”,mahkeme tarafından sahtecilik yaptığı belgelenmiş bir kişiye emanet.
Başkasının kitabındaki bilgileri çalan kişi ÖYS Başkanı, sahte belge düzenleyen kişi ise harcamaları gizli tutulan ve Hazreti Ömer’in mumu gibi harca harca bitmeyen bu büyük harcama kaleminin başkanı!..
Bu kadar usulsüz ve anormal boyutlarda artan harcamalara gıkı çıkmayan hatta kaşar olan, AKP’nin janjanlı “ileri demokrasi” ambalajına, tamamen zengin yandaşı daha da semirtecek “çılgın proje”sine kanacaklar AKP’yi bir kez daha 1’inci parti yaparsa ne diyelim;
yiyin gari… *4*
*1* http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yg/habergoster.php?haber=7928
*2* http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6165624_p.asp
*3* CHP Milletvekili Atilla Kart’ın önergesi
*4* Kaynak : Derya Kırıcı/muhalifgazete