Berek Obeme

Yılmaz Özdil
03 Eylül 2013
Hürriyet

Berek Obeme

– Beyler, bu Barak Obama galiba ufak ufak kıvırıyor.

– N’apçaz şimdi?

– Obeme diyelim.

Görsün gününü!

– Esed gibi yani.

– Aynen…

Berek Obeme diyelim.

– Beyez Serey diyelim.

– Fırçalasak mı acaba…

Eyyy kongre filan!

– Yok abi yok, kimyasal işini yemediler, atom matom gibi,
daha başka bi şey demek lazım.

– Esed camide içki içti desek?

– Belden üstleri çıplak, beyaz eldivenli Esedçiler,
başörtülü bacımıza saldırdı diyelim.

– Rabia’ya mı?

– Ne Rabiası be?

– Ne bileyim usta…

Son günlerde bi rabiadır gidiyor, ona yıkıcaz zannettim.

– Koç’lara yıkalım anasını satayım.

– Ha yaşa!Esad’la CHP heyeti Divan Otel’de buluşmuş diyelim.

– Lazımsa, gizli tanık ayarlarım.

– Siidi miidi ayarlayın işte bi şeyler,
lobideki koltuğa sıkıştırıverin gitsin.

– Lobi demişken…

İbranice bi şeyler de sokuşturayım mı, Yahudi lobisi hesabı?

– Aman ha…
Yahudi madalyamızı hatırlatıyor şerefsizler, girme o konuya.

– En güzeli, Vaşingtın’da gece yarısı miting yapalım,
Obeme istifa diye bağırttıralım.

– Ahaliyi burdan mı taşıycaz?

– Nakliyesi zor olur…

Adam başı 100 dolar verirsek, 5 bin kişi rahat toplarım orda.

– Makdanılds’tan kentaki’den kumanya da yaptırın bari…

– Haybeye bu kadar uğraşcağımıza ABD sanki vurmuş gibi yapsak daha iyi diil mi?

– Nası yav?

– Şimdi bak, ben arayayım gözlüklü şişkoyu, ABD füzeleri Şam’ı vurdu haberi yapsın, sen de öbür yalakaları ara, son

dakka versinler, Esad ülke dışına kaçtı haberi yapsınlar.
Cuma çıkışı da bi İsrail bayrağı yaktırdık mıydı, tamamdır.

– E yok artık, inanırlar mı?

– Güzel kardeşim…
Murat Karayılan yakalandı dedik, inandılar, Fatih Camisi’ni bombalayacaklardı dedik, inandılar, o sırada Manisa’da bulunan Arınç’a Ankara’da suikast düzenlendi dedik, inandılar, demokrasiyle yönetiliyoruz diyoruz,

ona da inanıyorlar…
Buna niye inanmasınlar?

– Benim aklıma yattı valla.

– 11 senedir mağdur olduğumuza inanan, buna haydi haydi inanır.

– Siz düşünedurun…

Ben bi çıkıp ağlayayım geleyim.

This entry was posted in Politika ve Gundem, Yılmaz Özdil. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *