Değerli Dostlar,
Sadece Faruk Yalman’ın değil Silivri ve Beşiktaş Özel(!?) Mahkemelerinde yargılananların tümünün ortak bir suçu var. TÜRKİYE’NİN HER YÖNDEN ULUSAL BAĞIMISIZLIĞI İÇİN CİDDİ GÖREVLER ÜSTLENMİŞ OLMALARIDIR.
HAVELSAN Faruk Yarman öncesinde başlayan ve onun zamanında çok ileri aşamalara gelen bazı çalışmalar içindeydi. Bu çalışmaların içinde en önemlilerinden biri de Türk Hava KuvvetlerininNATO’nun kontrolünde kullandığı Yazılım Programlarının ve tabii şifrelerinin NATO’dan bağımsız hale gelmesini sağlayacak çalışmalardı.Tabii bu çalışmalardaki gelişmeler hem NATO’nun hem de ABD’nin işine gelmiyordu..
Hatırlarsanız, Kıbrıs çıkarmasında ve daha sonraki olaylarda bu bağımlılığın ceremesini çok çekmiştik.
Ergenekon ve Balyoz gibi ironik adlar takılan Özel Mahkeme(!) Tertipleri ile hem Türk Silahlı Kuvvetleri hem de ülkemizin yurtsever yazar-çizerleri, bilim insanları ve de kurum ve kuruluşları tasfiye edildiler. Dış güçlerin bu talebine içerideki din tüccarları ve de bölücü odaklar güle oynaya destek verdiler…
Bu canım ülkede son yıllarda olup bitenlerin perde arkası özetle budur. Aydın ve yurtsever kesim bunun farkındadır. Sorun bu tertiplerin geniş halk kitlelerine nasıl anlatılacağındadır…
Ancak herkes şunu bilmelidir ki ; bu Millet bu günlerden daha kötü günler de yaşamış ama o badirelerden selamete yüzünün akı ile çıkmasını bilmiştir. Bu günleri de yüzünün akı ile geride bırakacaktır…
Mücadeleye devam eden tüm yurtseverlere kolaylık, tutuklu tüm yurtseverlere de sağlık,sabır ve tahammül gücü diliyorum!
Saygı ve sevgilerimle
Atakan Mert
atakan.mert43@gmail.com
Cumhuriyet Bilim Teknik eki
Orhan Bursalı
23 Ağustos 2013
Faruk Yarman hangi gerekçelerle hüküm giydi?
Yarman’a neden bu komplo kuruldu? Yoksa değerli bir parlak beyin olarak Yarman, iktidar ve çevresindeki “ara elemanlar” tarafından mı tasfiye edild! Malum, bize montajcılar yeterlidir!
Şimdi bu köşeyi Balyoz davasından bir kişiye ayırıyorum, ne oluyor demeyin, gazete yazılarıma iki hafta kadar ara verdim, Ömer Faruk Yarman’ı yazmazsam, baktım burasını bu hafta boş bırakacağım!…
Faruk Yarman’ın Savunma’sından notlarla durumu anlatacağım.
Niye daha önce yazmadın demeyin, ben genel olarak bu davaların ucubeliği ve siyasiliği üzerine yazdım, hukuk ve yargı açısından zerre tutar yerleri yok.. bir kişinin suçsuzluğunu yazsan, değişecek hiç bir şey olmadığını biliyorum.. Zaten hep yazılıp çizildi..
Balyoz mahkumiyetlerinin hepsi birer Faruk Yarman olayıdır..
***
Ömer Faruk Yarman, Havelsan Genel Müdürü döneminde, güya “Balyoz Harekât Planı kapsamındaki savunma sanayinde kadroların oluşturulması, bu kurumların kontrol altına alınması çalışmalarında kilit rol” alarak, suça iştirak etmiş.. Ceza 13 yıl 4 ay! Yarman’a “suç” diye yöneltilen tek şey, kağıttan bir paçavra, savunma sanayii isimli bir excel tablosu çıktısı.
Gerekçeli karara göre, Havelsan’da Genel Müdür iken fyarman kullanıcı adı ile 9 Ocak 2003 tarihinde bu tabloyu hazırlayarak Albay Süha Tanyeri’ne göndermiş ve “çete”ye dahil olmuş.. Maalesef, o kadar utanmazlık içindeler ki, yasal hiçbir dayanağı olmayan kâğıtlar, insanları asmaları ve kesmeleri için yeterli olmakta.
Bu şuna benziyor: Kabadayı, gözüne kestirdiğini halledecek, ama bir bahaneye ihtiyacı var: Vay gölgen üzerime düştü.Davanın bütünü böyledir.. Savcılar, kararı veren hakimler, hepsi suç işlediler.. Özetliyorum:
***
“1. Tek delil savunma sanayii tablosu, TÜBİTAK’ın ilk raporunda yoktu. Savcının ikinci kez görüş sorması üzerine rapora girdi. Bu dosya, Genel Kurmay Başkanlığı’na ve Kava Kuvvetleri Komutanlığı’na verilen imajlarda ise bozuk olduğu için açılamadı. Yani sözü edilen dijital belgelerin birden fazla imajı çıkarılmış. Bu yasalara aykırı durum, belgelerin usulüne uygun oalrak elde edilmediğinin kanıtıdır. Daha da vahim olarak, bu imajların çıkarılması sırasında dijital deliller manipüle edilmiş.
Savunma sanayii tablosu var mı yok mu.. Nasıl olup da TUBİTAK’ın ilk raporunda yer almazken sonradan ortaya çıkıverdi. Acaba birileri bu tabloyu sonradan mı ekledi? Bu konu açıklığa kavuşturulamadı. Esasen, savunma sanayii tablosu ile ilgili resmi bir bilirkişi raporu yok. Zira, TÜBİTAK raporlarında savunma sanayii tablosunun Metadatası yok.
2. Savunma Sanayi tablosunun Ömer Faruk Yarman tarafından Havelsan’da üretildiği iddia edilen 9 Ocak 2003 tarihinde Faruk Yarman Havelsan’da çalışmıyordu.
3. Aynı belgede isimleri geçen 357 kişi içindeki 114 kişi de Havelsan’da çalışmamakta.
4. Belgenin Ömer Faruk Yarman tarafından üretildiğinin herhangi bir kanıtı yok.
5. Belgenin içinde darbe hazırlığı ile ilgili herhangi bir bilgi mevcut değil.
6. Faruk Yarman ile ilgili başkaca herhangi bir suçlama yok..
Varsayım: Savunma sanayii tablosunu 09. 01. 2003 tarihinde Ömer Faruk Yarman üretti. 25.02.2003 tarihinde de Suha Tanyeri tarafından son kez 11 nolu CD’ye kaydedildi.Bu varsayımın doğru olmadığı Türker Gülüm tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ile kanıtlandı.
* Gerekçeli kararda, Türker Gülüm’ün bilirkişi raporu dikkate alınmadı. Gülüm, bilimsel olarak, savunma sanayii.xls isimli belgenin delil olarak kullanılamayacağını kanıtladı. Çok kolay bir teknik ile, herhangibir kişi, herhangi bir başka kişinin adını kullanarak, Milattan Sonra herhangi bir tarih ile sayısal bir belge üretebilir. Bu belgenin kim(ler) tarafından üretildiği salt belgenin metadatasına bakılarak tesbit edilemez. Bu gerçeği, TUBİTAK ikinci raporunda açıkladı. Ancak mahkeme bu gerçeğe de itibar etmedi.
* TÜBİTAK bilirkişi raporunda 11 nolu CD’nin tek seferde 25 şubat 2003 tarihinde kaydedildiği, bu belgenin üzerine daha sonra herhangi bir ekleme ya da güncelleme yapılamayacağı belirtilmekte. Bu tarihte, Faruk Yarman gerekçeli kararda belirtilenin aksine HAVELSAN’da göreve başlamamıştı.
* TÜBİTAK’a göre, 11 nolu CD tek kere yazılabilen bir teknoloji ile üretildi. Bir kere yazılıp kapatıldıktan sonra güncelleme yapılması olanaksızdır. Oysa, gerekçeli kararda, 11 no lu CD nin 2007 tarihine kadar güncellendiği belirtilmekte.
Eğer bu varsayım doğru, ise, hukuki olarak bu tablo içeriğinin daha önceki yaratıcısı Faruk Yarman ile hiçbir bağlantısı kalmaz. Zira, Microsoft firması, hukuki olarak tabloyu son kaydedenin belge üzerinde istediği değişiklikleri yapmasına izin vermekte. Bu hak herkes tarafından teknik olarak kullanılabilir. Bir excel tablosunu, içeriği ne olursa olsun, herkes istediği gibi yeniden düzenleyebilir. Dolayısı ile, son kaydedici kim ise içerik tamamen o kaydedicinin kontrolüne geçer ve son kaydedici içeriği dilediği şekilde değiştirir.
Dolayısıyla, tablonun ilk yaratıcısı sayılan Yarman ile herhangi bir bağlantısından söz edilemez…”
***
Parlak bir beyin olan Faruk Yarman şüphesiz bir kurban. Çok başarılı bir insana neden bu komplo kuruldu? Havelsan’ı neden işin içine kattılar? Sonra orada neler oldu, kimler değişti? Yarman sadece bir kişisel intikamın hedefi mi oldu?
Yoksa Yarman, Türkiye’nin yetenekli bilim insanlarına değil de sadece “ara elemanlara” ihtiyacı olduğu için, iktidar ve çevresindeki ara elemanlar tarafından mı tasfiye edildi?
Malum, yetkin bilim insanlarının örgütü Türkiye Bilimler Akademisi de tasfiye edilmiş ve içi ara elemanlarla doldurulmuştu..Şu ara eleman lafını çok sevdim, bu iktidarla ilgili herşeyi açıklayan bir tanrısal söz gibi, bir maymuncuk!!!
Çok yaşayın siz Sayın Erdoğan Bayraktar!
Ayrıca okuyunuz : https://nacikaptan.com/?p=1567