ANAYASA’DAN TÜRKLÜK ÇIKINCA…

ANAYASA’DAN TÜRKLÜK ÇIKINCA…

Nusret KEBAPÇI

Batman’daki olayı sanırım okudunuz.

Atatürk Anıtı’nda bulunan Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene .” sözü kaldırılarak yerine yine Atatürk’e ait “Yurtta sulh cihanda sulh.” Sözü konuldu.

Diyebilirsiniz ki her iki söz de Atatürk’e ait, ne var bunda…

Ama konu o değil…

Birinde Türk sözü var, sorun orada…

Yıllardır dayatıyorlar ”Anayasa’dan Türk sözü kaldırılsın.”

Peki, yerine ne konulsun?

Deniliyor ki hiçbir şey, sadece anayasal vatandaşlık olsun, anlayacağınız bir anlamda Türkiyelilik.

Örneği var mı diye de sakın sormayın, çünkü yok…

İsteyen; AB ülkelerinin anayasalarını bir okusun, neredeyse tamamında millet kavramı yer alıyor…

Alman milleti…

İtalyan milleti gibi…

Çünkü başka türlü olmasının mümkünü yok…

Hadi konuyu biraz enine boyuna tartışalım…

Başka türlü olursa ne olur…

Yani Türklük Anayasa’dan çıkarsa…

Hadi bir an için başardılar ve diyelim ki Türklük kalktı…

Ne istiyorlar?

Hemen her türlü dini ve etnik kimlik kendini ifade etsin…

İşin adı demokrasi ya…

Biliyorsunuz Türklük kalkınca haliyle Türk dili de kalkacak yani zorunlu olmaktan çıkacak…

Hemen her türlü etnik ve dini kimlik kendi dilinde eğitim yapacak…

Hadi etnik anladık, peki dini kimlik dili, o neyin nesi…

Gayri Müslimleri dışında tutarsak…

Hani Dil Devrimi’nden sonra birileri 90 yıldır bizi geçmişimizden kopardılar falan da diyorlar ya…

Anlaşılıyor ki o da olacak Arapça…

Yani bu bugün birlikte dinlediğimiz, birlikte ağlayıp, güldüğümüz

O müziklerimiz artık olmayacak…

Sadece müzik mi?

Tiyatrolar da…

Sinemalar da… Hiçbiri kalmayacak

Yani toplum olarak ortak dostumuz olamayacağı gibi…

Ortak düşmanımız da olamayacak…

Bir düşman olgusu olmayacak örneğin

Hadi bunları yaşadık diyelim…

Ya etnik ve dinsel kimliklerin yaşadığı sınırlar, bu nasıl çizilecek?

Aslında bunun için çok kafa yormaya da gerek yok…

Irak’ta nasıl çiziliyorsa, Afganistan’da, Yugoslavya’da nasıl çiziliyorsa o şekilde…

Gücü yeten, yetene…

Yani güçlü olan sınırları çizecek…

Doğa yasası ; “Büyük balık küçük balığı yer.”

Elbette bu hemen olmayacak, sınırların çizilmesi çok uzun, kanlı bir iç savasın da sonunda gerçekleşecektir…

Yoksa birilerinin anladığı gibi tapu ve kadastro memurları eliyle değil…

Peki, hemen her türlü emperyalistten destek alan bu etnik ve dini kimlikleri bir arada tutmak işte o, nasıl olacak?

Anlayacağınız Anayasa’da Türklük konusu ülke için hayati önem taşıyor…

Türklük varsa, siz de varsınız…

Ama Türklük giderse, siz de gidersiniz…

28–03–2013

This entry was posted in ANAYASA, DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, FAŞİZM, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *