Değerli okur,
Değerli Atakan Mert arkadaşım Jandarma Özel harekat timinin PKK’lı teröristlerden ele geçirdiği ve sadece ABD ordusunda kullanılmakta olan FGM 148 yönlendirilebilir ve hedefe kilitlenen roket atar ve mermileri hakkında yazmış olduğum başlıklı yazıma göderdiği aşağıdaki mektupla yazıma katkı sunmuş ve konuya ilişkin akıl açıcı vw durumu sorgulamaya açan sorular sormuştur.Değerli arkadaşım Atakan Mert’e teşekkür ediyorum
Naci KAPTAN
Değerli Dostlar,
Sevgili Naci Kaptan aşağıdaki haberi gönderip bazı sorular sormuş. Sorular ve cevapları büyük çoğunluğumuz tarafından bilinmesine rağmen yine de ben izninizle birkaç not daha eklemek isterim.
PKK’lı teröristlerin başına ( ABD’li yetkililerin kaza olarak açıkladığı) şans getiren kuş kakası gibi düşen bu Roket Atar hakkında biraz daha geniş bilgi vermekte fayda var. FGM-148 javelin adındaki sistemin fiyatı yaklaşık 250.000 Dolar. Bir mermisinin fiyatı ise 80.000 dolar civarında. Silah, Stinger tipi tanksavar olarak anılmasına rağmen 5 km. menzilde tank,uçak ya da helikoptere kilitlenip imha etme düzeneğine sahip. Daha önce de TSK’nın Kato Dağı’ında yaptığı bir operasyonda aynı silahtan iki tane bulunmuş. Yani kuşlar şans getiren kakalarını(!) bir defa değil birçok defa PKK’lı dostlarının üzerine bırakmışlar.
Geçtiğimiz Cuma günü arazi taramasına çıkan Özel Harekat timleri buldukları 2 PKK’lı teröristi girdikleri çatışmada ölü olarak ele geçirdikten sonra girdikleri mağarada bu FMG-148 silahını ve mermisini ele geçirmiş. Bu operasyon aynı zamanda kameraya kaydedilerek savcıya teslim edilmiş. Bana göre en ilginç nokta bundan sonra başlamış. O gece sabaha karşı saat 5’te operasyona katılan 40 asker yataklarından kaldırılarak 6 saat boyunca İncirlik Üssü’nden gelen 5 ABD’li subay tarafından sorgulanmış. Bu sorgulamaya karşı çıkan ve o Amerikan silahının PKK’nın eline nasıl geçtiği konusunda ABD’li subayları sıkıştıran bir Üstteğmen’imiz hakkında ise Alay Komutanı soruşturma başlatmış. ( Aydınlık Gazetesi, Önder Öztürk haberi, 24.12.2012)
Ben dahil arkadaşlarımın büyük çoğunluğunun bu habere/olaya şaşırmaması doğaldır. Çünki Başbakan Erdoğan başka bir nedenden ötürü ‘’ burası NATO’nun topraklarıdır…’’ demiştir. BOP Eşbakanı olarak da zaten yetkilerini Pentagon ve Washington’a devretmiştir. Buna rağmen ana sorular şunlar olmalıdır;
1- NATO’ya üye batının diğer ülkelerinde aynı durum cereyan etse o ülkenin Başbakanı ve de Genel Kurmayı ABD subaylarına böylesine küçültücü bir sorgulama izini verirler mi?
2- Teröre destek ve hatta yataklık yaptığı bu tip olaylarla sık sık ortaya çıkan ABD askerleri ve devleti hakkında diğer NATO üyesi ülkeleri nasıl davranır?
3- Evladını vatan savunması için askere gönderen anne-baba o evladının kendi subayları tarafından değil de Teröristlere destek verenler tarafından gece yatağından kaldırılarak sorgulandığını duyunca ne hisseder?
4- Silivri, Hasdal, Maltepe gibi yerlerde tutsak edilen asker ve sivil yurtseverler bu ve buna benzer durumlarda aldıkları ulusal tavır nedeniyle değil midir?
Bütün bu olanlar Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde öngördüğü vahim durumun aynısı değil midir? Peki o zaman hala neyi bekliyor bu millet?
Atakan Mert
atakan.mert43@gmail.com