21. YÜZYIL ENGİZİSYONU SİLİVRİ

Cumhuriyet 13.12.2012

ONUNCU KÖY
Bekir Coşkun
bcoskun@cumhuriyet.com.tr

Silivri’nin Önü…

Bugün on binler Silivri’nin önünde olacak…
Hukuku arayacaklar…
Ama hukuk orada olmayacak…
*
Hiç de olmadı…
Silivri, hukukun olduğu yer değildir…
Hukukun bittiği yerdir…
*
Bir ulusun tarihe çıkış efsanesinin adını koyarak başlatılan “Ergenekon” davasının, aslında o ulusun kurduğu cumhuriyeti tarihe gömme operasyonu olduğunu bilmeyen var mı daha?..
Operasyondur…
Yargı değil…
*
Çoktan verilmiş bir kararın tiyatro kısmıdır Silivri…
Herkes rolünü oynar…
İddianameler, savunmalar, dosyalar, raporlar, kanıtlar, tanıklar, bilirkişiler…
Her şeyi tamam da…
Hukuk arama…
*
Karar çoktan verildi mesela…
Daha ilk sanığın kapısı sabah karanlığında çalınmadan…
İlk kelepçe takılmadan…
İlk kurban tutuklanmadan…
İlk tutuklu hücreye konulmadan…
İlk celse başlamadan…
Hatırlayın; ilk kararı siyaset kürsüsünden veren savcıyı(!)..
*
Verilecek kararları aşağı yukarı hepimiz biliyoruz…
Bir kâğıda yazıp cebinize koyun…
Yılbaşı bileti değil…
Tutturursunuz…
*
Bugün on binler Silivri’nin önünde olacak…
Körleşmiş, sağır, tutsak medya bunu görmezden gelse de, çağdaş bir Türkiye için umudunu yitirmemiş yürekli insanlar orada hukuku geri isteyecekler…
Çığlıklar atıp tüm dünyaya “hukuksuzluğu” duyurmaya çalışacaklar aslında…
Hukuku olmayan mahkemeyi, adaleti olmayan yargıyı…
Bir zulmü…
Bir yok edişi…
Yargı kılığına sokulmuş bir tuzağı haykıracaklar…
*
Açıklanacak Silivri kararları sanıklarla ilgili değildir…
Türkiye ile ilgilidir…
Cumhuriyetin var oluşu ya da yok oluşudur…
*
Mahkeme son sözünü söyleyecek…
Ama cumhuriyetini, kimliğini, özgürlüğünü, çağdaşlık umutlarını, yarınlarını, çocuklarını vermek istemeyenler susmamalı…
Hukuk Silivri’nin önüne gelene kadar… *1*

İlker Başbuğ solunu terk etti

Ergenekon davasında Savcı’nın esas hakkındaki görüşünü açıklaması bekleniyor. Yurttaşlar tutuklulara destek vermek için Silivri’ye çıkarma yaptı. Jandarmadan grubu müdahale gecikmedi. Aralarında yaşlılarında bulunduğu gruba tazyikli su ve biber gazı sıkıldı. İlker Başbuğ duruşma salonunu terk etti.

Cumhuriyet Haber Portalı/ Ajanslar

İstanbul- CHP, İşçi Partisi, Türkiye Gençlik Birliği ve Atatürkçü Düşünce Derneği üyelerinin de aralarında bulunduğu kalabalık bir grup, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü açıklaması beklenen Ergenekon davası sanıklarına destek vermek üzere Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde bir araya geldi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün de aralarında bulunduğu 66’sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı ve 4 yılı aşkın süredir devam eden Ergenekon davasının bugünkü 270’inci duruşmasında, esas hakkındaki mütalaanın açıklanması bekleniyor.

Jandarma Kınalı bağlantı yolundan Silivri cezaevine gelen yolu kapattı ve otobüsleri almadı. Otoyol kenarında otobüslerden inenler yaklaşık 2 kilometrelik yolu yürüdü. Jandarma duruşma salonunun önünde de sıkı güvenlik önlemi aldı. Otobüsler, içinde duruşma salonunua gelebilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.

Mavi bereli komandolar kapıları tutmuştu. Ancak sıkı güvenlik saat 08.00’de birkaç kişinin zorla içeri girmesiyle kırıldı. Yüzlerce kişi duruşma salonunun girişinde toplandı. Askerler çaresiz kalınca otoparkın önündeki kapıyı boş bırakmak zorunda kaldı.

Ellerinde Türk bayrağı, flamalar ve sanıkların fotoğraflarını taşıyan gruptakiler, ”Faşizme karşı omuz omuza”, ”Mustafa Kemal’in askerleriyiz” şeklinde sloganlar attı. Gruplar, 10. Yıl Marşı ve Gençlik Marşı ile çeşitli marşlar ve şarkılar söyledi.

Cezaevi önünde bir araya gelen kalabalık, adeta bir miting görüntüsü oluşturdu. CHP otobüsünden bir kişinin Ergenekon davası sanıklarının adlarını tek tek sayması üzerine yurttaşlar da ”Burada” diye karşılık verdi.

Yurttaşa biber gazı

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde duruşma salonunun olduğu bölgeye girmek isteyenlerle jandarma arasında arbede yaşandı. Türkiye’nin çeşitli illerinden sanıklara destek vermek üzere yerleşkeye gelenler ile jandarma arasında arbede yaşandı. Avlu girişinde jandarmanın kurduğu barikatın arkasında toplanan kalabalık içeriye girmek isteyince, jandarma cop ve biber gazı kullandı. Yaşanan arbedede iki er hafif şekilde yaralandı.

“Arkanızda biz varız”

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Umut Oran’ın da aralarında bulunduğu milletvekilleri saat 09.30’da cezaevinin bulunduğu kapıdan içeri girdi. Bir kaç kişi CHP’li vekillere sevgi gösterisinde bulunarak, “Korkmayın. Arkanızda biz varız. Mustafa Kemal var” diye bağırdı. Muharrem İnce yurttaşlara el sallayarak karşılık verdi.

Tarık Akan’ın da aralarında bulunduğu bir grup sanatçı da duruşmayı izlemek için Silivri’deydi. Yüzlerce kişi sanatçılara sevgi gösterilerinde bulundu.

Gürsel Tekin panzere çıktı

Ergenekon duruşması için Silivri’ye giden halkla güvenlik güçleri arasında arbede çıkınca duruma CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin müdahale etti. Olay yerinde bulunan bir panzerin üzerine çıkıp, panzerin megafonundan göstericilere “Sakin olun” çağrısı yaptı.

”Adalet istiyoruz”

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma başlamadan önce milletvekillerinin de aralarında olduğu izleyiciler, avukatlar ve gazeteciler salona alındı. Aralarında Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, genel başkan yardımcıları Umut Oran ve Gürsel Tekin’in bulunduğu 40’a yakın CHP milletvekilinin de izleyici olarak yerini aldığı duruşma salonunda, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar ve İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da hazır bulundu.

Duruşmaya, Türkiye’nin kimi illerinden baro temsilcileri, gözlemciler ve sanık müdafilerinin de bulunduğu yaklaşık 200 avukat katıldı.

Halk müziği sanatçılarından Sadık Gürbüz de Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay’ın avukatı olarak duruşmaya geldi.

Duruşmada, daha sonra sanıklar salona alındı. Bu sırada, izleyiciler sanıkları alkışlarken, ”Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganı attı. Sanıklar da izleyicilere el sallayarak ve yumruk yaparak karşılık verdi.

Sanıklardan CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ve gazeteci Tuncay Özkan, duruşma salonuna girerken, izleyicilerin hepsi ayağa kalkarak alkışladı. El sallayarak izleyicilere hitap eden Tuncay Özkan, ”Adalet için, Türkiye için” diye bağırdı ve izleyicilerin de bu şekilde bağırmasını istedi. İzleyiciler de ”Adalet için, Türkiye için” şeklinde slogan attı.

Tuncay Özkan, izleyici ve milletvekillerine hitaben ”Adalet istiyoruz. İsteklerimizin hepsi Türkiye ve adalet için. Adalet meşalelerini her yerde yakın. Yurtseverlik için adalet. Burada hukuk yok. Burada, adalet istiyoruz. Bu dava açıldığı gün, cezalarımız verildi. Önemli olan halkın vicdanıdır. Kendimizi halkın vicdanına bıraktık” dedi.

Mübaşirin, ”Tuncay Bey lütfen oturun” diye uyarması üzerine de Tuncay Özkan, izleyicilere dönerek, ”Siz de bağırın Tuncay Bey diye” şeklinde seslendi. Seyirciler de ”Tuncay bey” diye sloganı attı.

Mustafa Balbay’ın adalet çağrısı

Tutuklu sanık CHP Milletvekili Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ile birlikte duruşma salonuna girdi. Bu sırada, özellikle basın mensuplarının bulunduğu bölümdeki ön sıralarda bulunan CHP milletvekillerinin yoğun ilgi gösterdiği Mustafa Balbay, ellerini kaldırarak ”Adalet istiyoruz” dedi.

Balbay, ”Biz Silivri arazisinde adalet terazisini yükselteceğiz. Burada çürümeyeceğiz. Adaleti sizinle yayacağız. Biz, Türkiye’nin yediveren gülleriyiz. Sizinle birlikte adalet arayacağız” diye konuştu.

Seyirciler de ”Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ve ”Namus, ahde vefa, vatan” şeklinde sloganlar attı.

Duruşmaya uzun zaman sonra katıldığı gözlenen tutuklu sanıklardan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve CHP Milletvekili Mehmet Haberal’ın da izleyicilere el salladıkları görüldü.

Duruşmada İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolan ve Mehmet Haberal’ın, sanıkların bulunduğu alandaki en ön sırada oturdukları görüldü.

Salon tamamen doldu

Kapasitesi 350 kişi olan duruşma salonu tamamen dolarken, bazı milletvekilleri ve gazeteciler duruşmayı ayakta izledi. Gazeteciler ile izleyiciler arasında zaman zaman yer darlığı nedeniyle tartışma yaşandı.

3 savcı da katıldı

Duruşmaya, İstanbul Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel, Murat Dalkuş ve Nihat Taşkın da uzun zaman sonra bir arada katıldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese, duruşmadaki nizam kurallarını hatırlatarak, ”Herkes sorumluluğunu bilsin. Gerekirse seyircisiz duruşmaya devam ederiz” diyerek, duruşmayı başlattı ve gelen evrakları okudu.

Kimi sanık avukatları tarafından, mahkeme heyetinde yer alan hakimler hakkında reddi hakim talebiyle ilgili sunulan reddi hakim talebinin, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmediğini belirten Özese, Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nca ifadesi alınan Susurluk davası hükümlüsü Ayhan Çarkın’ın ifadelerinin de mahkemeye gönderildiğini söyledi.

Başkan Özese’nin, MİT Müşteşarlığı’na yazılan yazılara cevap verildiğini ve bu yazıların dosyaya eklendiğini belirtmesi üzerine ayağa kalkan sanık avukatlarından Vural Ergül, ”Bu belgelerin tarihiyle birlikte açık şekilde okunmasını istiyorum” dedi. Başkan da evrakı daha sonra inceleyebilecekleri cevabını vererek, Vural’dan oturmasını istedi.

Sedat Peker hakkındaki dava

Başkan Özese, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Sedat Peker’in de aralarında bulunduğu 4 şüpheli hakkında, ”silahlı terör örgütüne yardım etme”, ”tehdit” ve ”suç delillerini değiştirmeye teşebbüs etmek” suçlarından hazırlanan iddianameyi kabul eden İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, dosyanın, bu dava dosyasıyla birleştirilmesi konusunda muvafakat istediğini de belirtti.

Bu talep üzerine çıkan tartışma sonrası Mahkeme Başkanı Özese, duruşmaya ara verdi.

Öğleden sonra başlayan oturumda davasında birleşen dosyanın iddianamesinin okunmasını avukatlar, alkışlarla ve oturdukları masaları yumruklayarak protesto ederken, tutuklu sanıklar eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Hasan Iğsız da salonu terk etti. *2*

‘Savcısının Başbakan olduğu bir dava’

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Ergenekon davasına ilişkin, ”AKP’nin yargıyı nereye getirdiğinin en önemli göstergesi; bu mahkemedir. dava, Türkiye Cumhuriyeti’nin kökünü kurutmak için uyduruldu” dedi.

AA
İstanbul- Muharrem İnce, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen duruşmadan çıkışta gazetecilere açıklama yaptı.

”Savcısının Başbakan olduğu bir dava”nın görüldüğünü kaydeden İnce, ”Sahte ve düzmece delilerle insanlar yıllardır içeride tutuluyor. Mahkemeyi görmelisiniz, içler acısı bir durumu var. (Hakim) Avukatlara, ‘Otur yerine’ diyor, avukatları dışarı çıkarmaya çalışıyor. Burada bir yargılama yapılmıyor. Bu bir yargılama değil. Bu, hesaplanmış, planlanmış, Cumhuriyet’le hesaplaşmadır” diye konuştu.İnce, davanın, ”Türkiye Cumhuriyeti’nin kökünü kurutmak için uydurulduğunu” dile getirerek, şunları söyledi:

”Örgüt aradılar, bir numaralı sanığı bir türlü bulamadılar. Birbiriyle ilgili olmayan, hayatında birbirine selam vermemiş insanlar ne yazık ki aynı yerde tutuluyor. Silivri’de yıllardır adalet bekleyen insanlar, milletvekilleri, gazeteciler, bilim insanları, terörle mücadele eden komutanlar var. Bu salonda gördüklerimiz bir insanlık ayıbıdır.

Biz, 40 civarında milletvekili arkadaşımızla duruşmaları izliyoruz. Utanç verici bir durum bu. AKP’nin yargıyı nereye getirdiğinin en önemli göstergesi; bu mahkemedir. Yasama yetkisi TBMM’ye aittir ve o yetki devredilemez. Biz, yasamanın üyeleri olarak buradayız. Yargı yetkisi bağımsız mahkemelere aittir ve yargı yetkisi de Türk milleti adına yapılır. Ancak yürütme yetkisi Türk milleti adına yapılmaz. Yürütme yetkisi, Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa ve yasalara uygun olarak yapılır. Burada olan, Türk milleti adına yapılan bir yargılama değildir, yürütme adına yapılan bir yargılamadır. Bu yargılamayı şiddetle kınıyoruz.”

Muharrem İnce ve beraberindeki milletvekilleri, açıklamanın ardından yeniden duruşma salonuna girdi. *3*

Dünden bugüne Ergenekon…

12 Haziran 2007’de Ümraniye’de bir gecekonduda 27 el bombası ele geçirilmesiyle başlayan soruşturmanın ardından Ekim 2008’de başlayan Ergenekon davası tartışmalı bir yargı süreci oluşturdu.

Cumhuriyet

İstanbul- Ergenekon soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından hazırlanan, 2 bin 455 sayfa ve 444 delil klasörlerinden oluşan 1. Ergenekon iddianamesi, 25 Temmuz 2008’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Dava, 46’sı tutuklu 86 sanık ile Silivri Cezaevi Yerleşkesi içinde inşa edilen salonda 20 Ekim 2008’de başladı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 8 sanıklı Danıştay’a silahlı baskın ve Cumhuriyet gazetesine bombalı saldırı davası Ağustos 2009 tarihinde 1. Ergenekon davasıyla birleştirildi. Aynı süreçte 20 Temmuz 2009’da Mustafa Balbay’ın da tutuklu sanıkları arasında yer aldığı 2. Ergenekon davası başladı. Dava sırasında gazatemiz yazarı Mustafa Balbay ve Prof. Dr. Mehmet Haberal, 12 Haziran 2011 seçimlerinde CHP’den milletvekili seçildi.Tutuksuz sanık Sinan Aygün de CHP Ankara milletvekili olarak Meclis’e girdi.

Tutsaklar

• İlker Başbuğ: “Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak ve cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” iddiasıyla İlker Başbuğ, 6 Ocak 2012 tarihinde tutuklandı. Orgeneral Başbuğ, bir yıla yakın süredir cezaevinde bulunuyor.

• Mustafa Balbay: CHP İzmir milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, ilk önce 1 Temmuz 2008 tarihinde, Ankara’daki evinde gözaltına alındı. Balbay, 5 Temmuz 2008’de de serbest bırakıldı. 5 Mart 2009 tarihinde ise “bilgisayarındaki silinmiş notların bir programla geri getirildiği” iddiasıyla ikinci kez gözaltına alınan Balbay, “Anayasal düzeni silahla değiştirmeye teşebbüs” iddiasıyla 6 Mart 2009’da tutuklandı. Tutuklu bulunduğu süre içerisinde, 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri’nde de CHP İzmir Milletvekili seçilen Balbay, yaklaşık 1379 günden bu yana tutuklu bulunuyor.

• Mehmet Haberal: CHP Zonguldak Milletvekili, Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Mehmet Haberal da 13 Nisan 2009’da gözaltına alındı. Haberal, 17 Nisan 2009’da “Ergenekon üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklandı. Haberal, 4 yıla yakın süredir cezaevinde bulunuyor.

• Doğu Perinçek: İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, 21 Mart 2008’de Ankara’da gözaltına alındı ve uçakla İstanbul’a getirildi. Perinçek, 24 Mart 2008 tarihinde “Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticisi olmak ve devlete ait gizli belgeleri temin edip elinde bulundurmak” iddiasıyla tutuklandı. Perinçek, 5 yıla yakın bir süredir cezaevinde bulunuyor.

• Nusret Taşdeler: Hakkında yakalama kararı bulunan YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, 27 Kasım 2012 tarihinde tedavi gördüğü Ankara GATA’da savunma ve sorgu işlemleri tamamlandıktan sonra tutuklandı.

• Tuncay Özkan: Gazeteci Tuncay Özkan, 23 Eylül 2008’te gözaltına alındı ve 27 Eylül’de de tutuklandı. “Ergenekon terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla tutuklanan Özkan, 5 yıl 2 ay 15 gündür cezaevinde bulunuyor.

• Yalçın Küçük: Prof. Dr. Yalçın Küçük, 7 Mart 2011 tarihinde tutuklandı. Prof. Dr. Küçük, 1 yıl 9 aydır cezaevinde bulunuyor.

• Hurşit Tolon: Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, ilk kez 2008’de tutuklandı, Şubat 2009’da ise serbest bırakıldı. 10 Ocak 2012 tarihinde yeniden tutuklanan Tolon, bir yıla yakın süredir cezaevinde bulunuyor.

• Dursun Çiçek: İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nda imzası olduğu iddia edilen emekli Albay Dursun Çiçek ise iki kez tutuklanıp bırakıldıktan sonra Mayıs 2010’da tutuklandı.

• Fatih Hilmioğlu: Eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu da 17 Nisan 2009’da tutuklandı. Prof. Dr. Hilmioğlu, 4 yıla yakın süredir cezaevinde bulunuyor.

İlhan Selçuk savunma yapamadı

Soruşturmadan bu yana Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk, işadamı Kuddusi Okkır ve gazeteci Engin Aydın yaşamını yitirdi. Cezaevinde kanser olan Okkır, iddianameyi göremedi, Selçuk da savunma yapamadı. İlhan Selçuk, Birinci Ergenekon davasının iddianamesini hazırlayan savcılar Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın hakkında, kişilik haklarına saldırıda bulundukları gerekçesiyle açtığı davayı kazandı. Mahkeme, Selçuk’un dava dışı konuşmalarını iddianameye koyan cumhuriyet savcılarının eyleminin kınanmasına hükmetti.

21 ayrı iddianame Ergenekon’la birleştirildi

İrticayla Mücadele Eylem Planı, Ocak 2012’de tutuklanan İlker Başbuğ’un da sanık olduğu Andıç davası da 5 Nisan 2012’de Ergenekon davasıyla birleştirildi. Birinci Ergenekon davası 27 Nisan 2012 tarihindeki 225. duruşmada kapatılarak 176 duruşması tamamlanan İkinci Ergenekon davasıyla birleştirildi. Süreç içerisinde Sivas’ta kuyumculuk yapan Ermeni cemaatinin önderlerinden Minas Durmazgüler’e suikast planlandığına ilişkin iki ayrı dava dahil toplam 21 ayrı iddianame, Ergenekon davasıyla birleştirildi. Böylece dosyadaki iddianame sayfası 17 bini buldu. 4 yılı aşkın yargılama süresince 600’ü aşkın duruşma yapıldı. Özel yetkili mahkemelerde yılda 4 defa duruşma yapılabilirken Ergenekon davasındaki duruşma sayısı, 4 yıl 2 aylık süreçte, 150 yıllık bir yargılamaya eşit oldu.

64 tahliye

Mahkeme, Adil Serdar Saçan, Gürbüz Çapan, Arif Doğan’ın da aralarında bulunduğu 64 kişinin tahliyesine karar verdi. Milletvekilleri Balbay ve Haberal’ın tahliye taleplerini kaçma ihtimali, kuvvetli suç şüphesi gibi gerekçelerle reddetti. Firari sanıklar emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan, eski AKP Milletvekili Turhan Çömez ve Saipir Deblevidze hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Birleştirmeden önce, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davasının 19 Aralık 2011’de görülen duruşmasında, AKP’nin “suçtan zarar görme ihtimali bulunduğu” gerekçesiyle davaya müdahil olmasına karar verildi. *4*

Cumhuriyet 13 Aralık 2012

*1* Cumhuriyet 13.12.2012
*2* http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=385242&kn=6&ka=4&kb=6
*3* http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=385242&kn=6&ka=4&kb=6
*4* http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=385140&kn=30&ka=4&kb=30

This entry was posted in EMPERYALİZM, HUKUK-YARGI-ADALET, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *