AYDINLIK – Cuma, 16 Kasım 2012
CHP: Seyit Rıza’nın itibarı iade edilsin
CHP’li Hüseyin Aygün, Dersimli Seyit Rıza ve arkadaşlarının itibarlarının iadesi için harekete geçti. Aygün’ün teklifinin Başbakan’ın AKP grup toplantısında, Kılıçdaroğlu’nu Seyit Rıza’nın yolundan gitmemekle eleştirmesinin hemen ardından kamuoyuna açıklanması dikkat çekti
CHP, 1937’de Cumhuriyet’e karşı ayaklanmaları örgütleyen, Dersim ayaklanmasının da lideri olan Seyit Rıza’nın itibarının iade edilmesi için yasa teklifi hazırladı.
Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün tarafından hazırlanan yasa teklifinde, “1937’de idam edilen Seyit Rıza ve oğlu Resik Hüseyin, Uşene Seyit, Aliye Mirze Sili, Civrail Ağa, Hasan Ağa, Fındık Ağa ve Hesene İbrahim’in itibarlarının iade edilmesi” öngörülüyor.
***
HABER BÖYLEDİR DE, OLAYIN PERDE ARDI ŞÖYLEDİR ;
SEYİT RIZA’DAN ÖNCE CHP’NİN İTİBARI İADE EDİLMELİ.. “KUREYŞAN AŞİRETİNDEN ULKİYE OĞLU HASAN”
Peki neden bu isim listeden özenle çıkarılıp kanun teklifinde bunun hakkında itibar iadesi istenmedi…? Bunun idamı diğerlerinden daha mı önemsizdi. Yoksa işin içinde başka bir iş mi vardı.
ÇÜNKÜ KANUN TEKLİFİNDEN ÇIKARILIP GİZLENEN BU İDAM EDİLEN SEKİZİNCİ KİŞİ YANİ “KUREYŞAN AŞİRETİNDEN ULKİYE OĞLU HASAN ” KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN DEDELERİNDEN BİRİDİR..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çok tehlikeli bir kumar oynuyor. Kılıçdaroğlu ünlü ama yeterince gözü kara olmayan bazı film sanatçıları gibi işine gelmeyen konularda dublör kullanıyor dublör kazaya uğradığında ise ya susup fırtınanın geçmesini bekliyor ya da hiç üstüne alınmayarak tanımamazlıktan bile geliyor.
Aslında Türkiye’de hem iktidarın hem muhalefetin gündemini tek başına Recep Tayyip Erdoğan belirliyor. Muhalefetteki CHP’nin lideri ise belirlenen bu gündeme bazen ağzını bozarak daha baskın çıkmaya çalışıyor bazen de işine gelen konularda bu gündeme balıklama atlıyor.
İşte bu Seyit Rıza’ya iade-i itibarının verilmesi teklifinin CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’den gelmesi buna ilginç bir örnek.
Önce Başbakan Erdoğan’ın sözlerine dönelim. Ne demişti Başbakan Erdoğan 13 Kasım 2012 Salı günü yapılan grup toplantısında“Büyük bir vakarla ipe götürülürken Seyit Rıza şunu söylemiştir ‘Evladı Kerbelayık. Bihatayık. Ayıptır günahtır cinayettir’. Seyit Rıza idamından 70 yıl sonra bile hatırlanırken o dönem zalimlerle işbirliği yapan Seyit Rıza’nın kardeşinin oğlunu hiç kimse hatırlamıyor. CHP Genel Başkanı bir Seyit Rıza olmak yerine Seyit Rıza’nın en azından izinden gitmek yerine işte o işbirlikçilerle hareket etmeyi Dersim’in üzerine örtmeyi tercih etmiştir.”
Peki sizce kendisi bunları böyle dile getirmese de “Cemevi cümbüş evi”“Alevilik İslam dışı sapık bir mezheptir” diyen bir dünya görüşünün parçası olan Başbakan Erdoğan gerçekten Seyit Rıza’yı çok sevip saydığı için mi sizce bunları söyledi.
Tabi ki Hayır…
Siyasetin kurnazlığını en acımasız hilelerle götürmeyi başarı sayan Recep Tayyip Erdoğan bu sözlerle Kılıçdaroğlu’nun açıkça tahrik etti ve her zaman söylediği gibi CHP’yi “Belirli bir mezhebin ve etnik yapının partisi” olarak gösterme yolunda önemli bir adım attı.
Ve Kılıçdaroğlu ne yazık ki belki bilerek ve isteyerek belki de farkına varmadan bu tuzağa düştü…
Ancak yukarıda söylediğim gibi yine kendisini geri plana alıp teyzesi oğlu olan CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’ü ön plana sürdü.
K iaçıklamalarıyla tavırlarıyla hem Türkiye’deki genel seçmen hem de CHP tabanı nezdinde en çok tepki gören bir isme bu girişimi yaptırarak AKP’nin ekmeğine hem bal hem de kaymak sürdü.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün çıktı ”Seyit Rıza ve arkadaşlarının itibarlarının iadesini” öngören kanun teklifi hazırladı.
Aygün’ün teklifi”1937’de idam edilen Seyit Rıza ve oğlu Resik HüseyinUşene SeyitAliye Mirze SiliCivrail Ağa Hasan Ağa Fındık Ağa ve Hesene İbrahim’in itibarlarının iade edilmesini” içeriyor.
Teklifin gerekçesinde”Dersim 1938 büyük bir katliamdır. Etkileri bugün de devam etmektedir” denilerek 15 Kasım 1937’de Elazığ Örfi Mahkemesi kararıyla idam edilen Seyit Rıza ve 7 kişinin bu yıl içinde ortaya çıkan yeni resmi belgelerle masumiyetinin kanıtlandığı iddia ediliyor.
Yalnız dikkat edin bu kanun teklifinde yine bu kişilerle birlikte idam edilen birinin adı hiç geçmiyor.
Peki kim bu kanunu teklifinde idam edilenlerin arasından ismi çıkarılan sekizinci kişi.
Dikkatlice okuyun“Kureyşan Aşiretinden Ulkiye oğlu Hasan”
Peki neden bu isim listeden özenle çıkarılıp kanun teklifinde bunun hakkında itibar iadesi istenmedi…? Bunun idamı diğerlerinden daha mı önemsizdi. Yoksa işin içinde başka bir iş mi vardı.
Çünkü kanunu teklifinden çıkarılıp gizlenen bu idam edilen sekizinci kişiyani “Kureyşan aşiretinden Ulkiye oğlu Hasan” Kemal Kılıçdaroğlunun dedelerinden birisidir.”
İşte bu şık düşmüyor. Eğer gerçekten bu insanların suçsuz ya da masum olduğunu düşünüyorsanız buna siyaseti hiç karıştırmamanız gerekirdi. Ne kadar idam edilen varsa hepsi için aynı şey istenmeliydi. Yok eğer bu gerçekten yanlış bir işse bu kanun teklifi hiç verilmemeliydi.
Devam edelim Seyit Rıza peki neden asılmıştır. İşte Yılmaz Özdil’in etkileyici kaleminden bunun kısa hikayesi
“Sene 1937… Mustafa Kemal başbakan Celal Bayar’la birlikte Tunceli’ye gelip Murat Nehri üzerindeki Singeç Köprüsü’nün açılışını yapacaktı. Köprünün ucunda karakol vardı. Basıldı. 33 asker şehit edildi. Peşinden… Telefon hatları kesildi pusular kuruldu Mazgirt Köprüsü havaya uçuruldu jandarma taburu vuruldu 56 asker daha şehit oldu.
Film koptu.
Elebaşı Seyit Rıza’ydı…
Başbakanımızın “hikâyesi yürek burkucudur” dediği Seyit Rıza.
Kukla’ydı…
Kendisini oynatanların ipleri bıraktığını hissedince paniğe kapıldı İngiltere Dışişleri Bakanı’na mektup yazdı Suriye’deki İngiliz Elçiliği’ne gönderdi.
Yalvaran mektubunda Anadolu için “çorak toprak” derken“Kürdistan bereketli toprak diyordu… “Sayın ekselansları” diye başlıyor“Türk Hükümeti yaptığı anlaşmalar sayesinde dış baskılardan kurtuldu Dersim’e girmeye kalkıştı Türk ordusunu başarısızlığa uğrattık direnişimiz karşısında Türk uçakları bombalamaya başladı” diye vaziyeti anlatıyor“sayın ekselanslarına sesleniyorum hükümetinizin yüksek manevi etkisinden Kürt halkını yararlandırmanızı istirham ediyorum en derin saygılarımın kabulünü rica ediyorum” diye bitiriyor “Seyid Rıza” diye imzalıyordu.
Hal böyleyken… Seyit Rıza’yı “masum” göstermeye çalışan arkadaşlar böyle bir mektubun asla varolmadığını iddia ediyor. Altında kabak gibi “Seyid Rıza” imzası bulunmasına rağmen Seyit Rıza yazmadı Nuri Dersimi yazdı diyorlar. Üstelik sanki Fransa babamızın oğluymuş gibi“o mektup Fransa’ya yazıldı Fransa Devlet Arşivleri’nden doğrulamak mümkün” diyorlar.
Gel gör ki…
Londra’da The National Archives diye bi yer var. İngiltere devlet arşivi… Kayıt ofisine gidiyorsun“FO 371/20864/E5529” numaralı belgeyi rica edebilir miyim kardeş diyorsun hay hay deyip yukardaki mektubu veriyorlar. 50 pens filan fotokopisini alabiliyorsun.
Demem o ki.
Taa 1937’ye gitmek zor ama…
Buckhingham Sarayı’yla The National
Archives’in arası metroyla üç dakka.”
İşte CHP’nin iade-i itibar istediği Seyit Rıza bu.
Peki bu itibarı isteyen kim“Dersim katliamının sorumlusu CHP’dir. Aleviler Atatürk’le Hazreti Ali’nin fotoğraflarını yan yana asıp kendini kandırmasın” diyen CHP milletvekili Hüseyin Aygün.
Ya da yine başka bir demeciyle“Dersim Katliamının sorumlusunun CHP ve Devlettir. Bu dönem boyunca izlenen bütün politikalarda Atatürk devletin başındadır. Fakat Aleviler bütün bu dönemi Mustafa Kemal’den ayırmak için onun ‘büyük lider’ kimliğine de gölge düşmemesi için fotoğrafını alıp Hazreti Ali ile yan yana asmışlardır. Bu katliamdan haberdar olmadığına kendilerini inandırmışlardır” diyen Hüseyin Aygün.
Şimdi bırakın Seyit Rıza’yıŞeyh Sait’i.
Ya da “PKK’lılar iyi çocuklar genç arkadaşlar” dedikten sonra bu iyi çocukların Ovacık savcısını arkadan kafasına tek kurşun sıkarak şehit eden Aygün’ün deyimiyle “Gerillalar”’ını.
Yakında MHP falan meclise bir yasa teklifi vererek“Bizde CHP’nin itibarının iade edilmesini istiyoruz” derse hiç şaşırmayın.
Çünkü bu parti sizin bildiğiniz gibi bir parti değil artık.
Ha son sözüm hani bu partiye kurultayda listelerin en tepesinde seçilip geldikten sonra kol gibi atarak“CHP’nin iklimini değiştireceğiz. CHP’nin kayan eksenini ve yörüngesini düzleyeceğiz” diye gelen arkadaşlara.
Aygün“PKK’lılar iyi çocuklar genç arkadaşlar” dedi sizden tısss yok. “Yok canım Hüseyin kardeşimiz Travma geçirdi” falan diye idare ettiniz. Aynı şahıs”Atatürk’e diktatör ve katil” dedi yine“Yok canım öyle demek istememişti” diyerek elli yere sallanıp döktürdünüz.
Hadi bakalım şimdi görelim sizi oturduğunuz koltuk mu gerçekten önemli yoksa sizi siz yapan bu Atatürk’ün partisi olduğu iddia edilen! Cumhuriyet Halk Partisi mi….!
Eğer yine ortadan kaybolursanız siz ancak düzelte düzelte sadece kendi yörüngenizi düzeltip ancak bir dönem daha parti ortada kalırsa tekrar milletvekili olursunuz.
Yoksa….!Seyit Rıza’nın Partisi CHP hepinize hayırlı uğurlu olsun….!
FATİH ERTÜRK