EXETER ÜNİVERSİTESİ’NDEN MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ’NE KÜRT’ÇÜLÜK ve NURCU’LUK

Türkler Kemalizm’i terk edip ılımlı İslam’ı benimsemelidir. Ilımlı İslam, Kemalizm’i silmeye yönelik bir karşı devrimdir. Bu devrimin karşısındaki tek güç , Türk Ordusu ile ulusalcı aydınlardır ve TASFİYE EDİLMELERİ gerekir”  

Graham FULLER;

CIA eski yöneticisi, ABD Dışişleri Bakanlığı görevlisi

Üniversitemizin yapılanmasında ve üniversitenin harçlarının yüksek olmasından dolayı öğrencilere burs vermek üzere başta Necirvan Barzani ve Celal Talabani’den para desteği aldık. *1*

EXETER ÜNİVERSİTESİ VE KÜRDOLOJİ

Türkiye’de Kürdoloji eğitiminden sonra şimdi de ilk defa bir resmi kurumda Kürtçe Sempozyum düzenlendi.

• Mardin Artuklu Üniversitesi’nde verilmeye başlanan Kürdoloji eğitiminden sonra şimdi de ilk defa bir resmi kurumda Kürtçe Sempozyum düzenlendi. Mardin Artuklu Üniversitesi ve İngiltere’de eğitim veren Exeter Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlenen “Kürtçe’de Akademik Deneyim ve Kürdoloji Çalışmaları” sempozyumu üniversitenin konferans salonunda gerçekleştirildi.

Mardin Artuklu Üniversitesi ile İngiltere’nin Exeter Üniversitesi Kürdoloji Bölümü tarafından “Kürtçe’de Akademik Deneyim ve Kürdoloji Çalışmaları” konulu sempozyum düzenlendi. Mardin Artuklu Üniversitenin konferans salonunda düzenlenen sempozyuma Mardin Artuklu Üniversitesinin yanısıra İngiltere’nin Exeter Üniversitesi öğretim görevlileri, Kürt Yazar, aydın ve edebiyatçılar katıldı.

150 YILLIK TORTUYU ATACAĞIZ

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Serdar Bedii Omay, üniversite olarak Kürtçe’nin üzerindeki 150 yıllık tortuyu silmenin gayreti içinde olduklarını söyledi. *2*

Prof.Dr. Serdar Bedii Omay

Türkiye’de Kürtçe alanında ilklere imza atan bir üniversitenin rektörü olmaktan gurur duyduğunu ifade eden Rektör Omay, “Henüz ömrü çok uzun olmayan bir Kürdoloji enstitüsüne sahibiz. Ama buna rağmen bazı önemli ilkleri başarmaya muaffak olduk. Örneğin ilk defa bir Türkiye Cumhuriyeti Üniversitesinde Kürtçe okutman adayı sertifikasyonu kursunu düzenledik. İlk kez bir dil resmi statüde yüksek lisans eğitim vermeye başladı. Bu bana inanılmaz bir mutluluk veriyor. Tabi yapılacak çok şey var.

Professor Christine Allison

Açılış konuşmalarından sonra oturum başkanlığını Dr. İbrahim Bor yaptı.

İbrahim Bor 21 Mayıs 2011 Pazar günü saat 17:00’de Gaziantep Şahinbey Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Bediüzzamanın ilim ve hürriyet anlayışı paneli” nin düzenleyici ve sunucularından birisidir. *4*

“Mardin Artuklu ve Exeter Üniversitelerinde Kürdoloji Tecrübesi” konulu ilk oturum da Exeter Üniversitesi Kürdoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Christine Allison, *3* Kürtçe yaptığı konuşmasında Üniversitelerindeki araştırma merkezinde doğu bilimi ve Kürdoloji ile ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Üniversitelerinde niçin Kürdoloji eğitimi verdikleri hakkında Allison, Kürtçe konuşulan ülkelerde bu alanda herhangi bir akademik çalışma olmadığı için bizler buna öncülük ettik. Üniversitemizin yapılanmasında ve üniversitenin harçlarının yüksek olmasından dolayı öğrencilere burs vermek üzere başta Necirvan Barzani ve Celal Talabani’den para desteği aldık. *1*

Artuk Üniversitesi görüldüğü gibi Neciirvan Barzani ve Celal Talabani tarafından desteklenmektedir.Mardin’deki Artuk’lu isimli üniversite ile İngiltere’deki Exeter üniversitesinin Kürdoloji bölümünün ne ilgisi var diye düşünebilirsiniz.???

EXETER’CİLER BİRLİK OLUŞTURDU

 

Maliye Bakanı Mehmet  Şimşek

Maliye Bakanı Mehmet  Şimşek Bakanlığın websitesine göre  1993 yılında  İngiltere’de bulunan Exeter Üniversitesinde eğitim gördü.Fakat bu listede  adı  yok.

İngiliz Üniversiteleri  arasında “Kürt Araştırmaları  Enstitüsü” olan tek yüksek  öğretim kurumudur.Exeter  Üniversitesi’ nde ayrıca  Arap ve İslami  Araştırmalar  Enstitüsü de bulunuyor! İngiliz  istihbarat servislerinin yurt  dışı görevlere gönderilecek  ajanlarının önemli bir bölümü Exeter  Üniversitesi’ nde eğitim  görür.

Ayrıca  Arap ve İslam Dünyası  ile Kürtler hakkında uzmanlaşması gereken İngiliz  ajanlar da bu üniversitenin  hocaları tarafından eğitilir.Üniversite yayınlarında, Irak’ın  kuzeyinden  “Irak Kürdistanı”  diye söz edilir.Exeter  Üniversitesi’ nden mezun olan veya doktorasını burada yapan kişileri, daha sonra özellikle İslam  ülkelerinde önemli ekonomik ve  siyasi kuruluşların başında  veya devlet görevlerinde görmek  mümkündür.

Mesela İslam Kalkınma Bankası’nın bütün  önemli yöneticileri  Exeter  Üniversitesi’ nde yüksek  lisans veya doktora yapmıştır!  Tabii buraya  gönderilecek  öğrencileri de kendi ülkelerindeki “İslami kuruluşlar”  seçer!

Gerdirme  Aleti

Değişik şekilleri olan gerdirme aleti, özellikle Ortaçağda İngiltere’de  kullanılıyordu ve alet Exeter Dükü tarafından ortaya çıkarıldığı için “Exeter  Dükünün Kızı” olarak da anılıyordu.İtalya ve diğer Avrupa ülkelerinde de kullanılan ve elleri ve ayaklarından  bağlanarak yavaş yavaş germek suretiyle kurbanın bütün kemiklerinin kırılmasını  sağlayan bu alet 1726’lara kadar kullanıldı.

İngiliz  tarihinde kullanılan işkence  aletlerinden biri “Exeter Dükünün Kızı” olarak anılır.

İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş seneler  önce İngiliz  Dışişleri Bakanlığı’nın  kendisini Londra’ya ve güneye Exeter Şatosuna davet ettiğini, burada  medyanın demokrasiyi tahrip  etmesi üzerine bir beyin  fırtınasına katıldığını bir Meclis konuşmasında açıklamıştır.

Dışişleri Bakanı Abdullah  Gül, Exeter Üniversitesi’ nde  iki yıl eğitim-öğretim görmüştür.

Durmuş Yılmaz

Merkez Bankası Başkanı  Durmuş Yılmaz  da Abdullah Gül’ün  bu üniversitedeki sınıf  arkadaşıdır! Abdullah Gül,Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ve Prof. Sebahattin Zaim gibi hocalarının teşviki  ve sağladıkları Milli Kültür  Vakfı bursu ile  1976-1978 yıllarında  Fehmi Koru ve Şükrü Karatepe  ile birlikte İngiltere’ye  gönderilmiştir.

      Şükrü Karatepe                 Fehmi Koru

Burada kısa bir ara vererek Şükrü Karatepe’nin kim olduğunu hatırlatmak isterim ;

İçinizdeki kini eksik etmeyin

Şükrü Karatepe kimdir   Dönemin Refah Partili Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe 10 Kasım 1996 günü partililere yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Hakim güçler ‘Ya bizim gibi yaşarsın, ya da her türlü fitneyi, fesadı içinize sokarız’ diyorlar. Bu yüzden de Refah Partili bakanlar bile kendi dünya görüşlerini bakanlıklarına yansıtamıyorlar. Bu sabah ben de resmi görevim, sıfatım nedeniyle bir törene katıldım. Süslü püslü görünüşüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. İnancımıza saygı duyulmadığı, sövüldüğü bir dönemde, içim kan ağlayarak bugünkü törenlere katıldım. Belki Başbakanın bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Bu düzen değişmeli. Bekledik, biraz daha bekleyeceğiz. Gün ola harman ola, Müslümanlar içlerindeki hırsı, kini, nefreti eksik etmesin.   Karatepe 28 Şubat sürecinde bu konuşması yüzünden 1 yıl hapis, 5 yıl siyaset yasağı cezası aldı

***

Abdullah Gül, Exeter’de  ileride İslam ülkelerinde görev alacak  olan doktora öğrencileri ile  sıkı bir arkadaşlık kurmuştur.  Dönüşte Sebahattin Zaim’in  daveti ile Sakarya  Üniversitesi’ nde görev almıştır. Doktora tezi, “Türkiye  ile İslam Ülkeleri  Arasındaki Ekonomik  İlişkilerin Gelişimi” başlığını  taşır.Tez hocası ise  Prof. Dr. Nevzat  Yalçıntaş’tır!

Abdullah Gül, 12  Eylül’den bir süre sonra sonra  48 İslam ülkesinin üye  olduğu İslam Kalkınma Bankası’nda diğer Exeter  mezunu arkadaşları ile  birlikte ekonomi uzmanı olarak  görev alır.İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri  Ekmeleddin İhsanoğu,  Exeter  Üniversitesi’ nde doktora  sonrası çalışmalar  yapmıştır.  Harry Potter serisinin yazarı  Joanne  Rowling,Exeter Üniversitesi’ nde,  Fransızca ve klasik edebiyatlar okumuştur!

Mustafa Tutulmaz 

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdür  Yardımcısı Mustafa Tutulmaz  Exeter Üniversitesi’ nde kamu  yönetimi yüksek lisansı  yapmıştır.

 Prof. Dr. Ian  Markham

Exeter  Üniversitesi’ nden Prof. Dr. Ian  Markham’ın “Said  Nursî’nin başarısı: Hakikat  ve hoşgörü” başlıklı  bir makalesi vardır! Yani bu  üniversite “dinlerarası  diyalog” un kurgulanmasında da  vardır.Markham,Exeter’de ilahiyat  dalında öğretim görevlisidir.

İçişleri Bakanlığı, birçok  kaymakam adayını Milli Güvenlik  Akademisi eğitiminden sonra  Exeter  Üniversitesi’ ne göndermiş ve burada dil eğitimi almasını sağlamıştır. Halen Türkiye’de,özellikle Güneydoğu ilçelerinde görev yapan  birçok kaymakam ve vali  yardımcısı Exeter’de doktora  yapmıştır!

Yüksek yargı organlarından da tetkik  hakimleri Exeter Üniversitesinde  yüksek lisans eğitimine gönderilmektedir!

Değerli okur,

Exeter Üniversiteyle işbirliğine giden,adeta bir İlahiyat Fakültesi gibi olan,Nur’cu ve Kürt’çü öğretim  üyelerinin bulunduğu ,Cumhuriyet rejimine ve Atatürk’ düşman olan Saidi Nursi’yi sempozyumlarıyla yücelten Mardin Artuk’lu Üniversitesinin yapısını incelemek düşüncelerinizin şekillenmesine yarar sağlayacaktır .

ÜNİVERSİTE Mİ, İLAHİYAT FAKÜLTESİ Mİ?

‘Her ile bir üniversite’ parolasıyla yola çıkan AKP iktidarı, yeni kurduğu üniversiteleri birer ilahiyat ve cemaat üniversitesine dönüştürme hedefinde tam hız yol alıyor.

‘Her ile bir üniversite’ parolasıyla yola çıkan AKP iktidarı, yeni kurduğu üniversiteleri birer ilahiyat ve cemaat üniversitesine dönüştürme hedefinde tam hız yol alıyor. AKP özellikle Bölge üniversitelerinde Cumhurbaşkanlığı-YÖK-cemaat iş birliğiyle muazzam bir kadrolaşmaya gidiyor.

Bu üniversitelerden Mardin Artuklu Üniversitesi’nde son 6 ayda sosyal bilimler kürsülerine yapılan 8 akademik kadro atamasının 5’ini ilahiyatçılar oluşturuyor. ‘Yeni Asyacı’ olarak bilinen Rektör Serdar Bedii Omay’ın ise daha önce Dicle Üniversitesi’nde (DÜ) görev yaptığı ama DÜ’ye egemen olan diğer tarikatlarla “Kürt sorunu”na yaklaşım konusunda anlaşmazlığa düştükten sonra, Artuklu Üniversitesi’nin başına getirildiği konuşuluyor.

SOSYAL BİLİMLERE İLAHİYATÇI HOCALAR

Artuklu Üniversitesi’nde özellikle son 6 ay içinde sosyal bilimler kürsülerine alınan 8 akademik kadrodan 5’i ilahiyat fakültesi mezunu. Yüksek lisans ve doktora eğitimlerini de yine din üzerine yapmış kişiler. Bu kişilerin akademik geçmişi şöyle:

Artuklu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü başkanlığına getirilen Zülküf Kaya, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Yüksek lisansını Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde tamamlamış.

Felsefe Bölümü başkanlığına getirilen İbrahim Bor da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Yüksek lisansını Ankara Üniversitesi’nde “Gazali ve Swinburne’de Tanrının Bilgisi” teziyle yapmış. Doktorasını ise yine aynı üniversitede “İlahi Kelamın İmkan ve Tabiatı” üzerine vermiş.

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne alınan Yrd. Doç. Abdurrahman Adak, yüksek lisansını Dicle Üniversitesi’nde “Halifede Aranan Şartlar” teziyle tamamlamış. Doktorasını ise yine Ankara Üniversitesi’nde “Za’fi-i Gülşeni; Hayatı, Eserleri, Edebi Şahsiyeti ve Divanının İncelenmesi” teziyle vermiş.

Tarih Bölümü’ne alınan Yrd. Doç. Zübeyr Akçe, doktorasını Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı’nda “İsmail Hakkı Bursevi’nin Tuhfe-i Recebiyye” adlı eserinin metin incelemesini yaparak tamamlamış.

Yrd. Doç. Mehmet Akbaş, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Yüksek lisans tez konusu ise “Sahabenin İslam’ı Tebliği (Suriye Bölgesi)”. Yine Felsefe Bölümü’ne araştırma görevlisi olarak alınan Muhammed Fatih Kılıç, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu.

ATAMADA SİSTEM KURULMUŞ!

Bunların dışında yeni dönemde üç tane daha akademik kadro ilanı verildi. Bunlardan en az birinin daha ilahiyatçı olması bekleniyor. Bu isimlerin çoğu son 6 ay içinde atandı. Görünürde resmi prosedüre göre atanıyorlar. Üniversite kadro açıyor, onlar başvuruyor, değerlendirmeye alınıyor. Ancak

gerçekte ise bu kişilerle önceden görüşüp ona göre kadro açılıyor. Sadece Mardin Artuklu’da değil, yönetimini ele geçirdikleri tüm üniversitelerde aynı yöntemle kadro alınıyor. Diğer bir dikkat çeken konu ise Mardin Artuklu Üniversitesi ilahiyatçılarla doldurulurken, bu üniversitede bir ilahiyat fakültesi açılmamış olması.

SOSYAL BİLİMLERİ ELE GEÇİRİYORLAR

İlahiyatçıların diğer sosyal bilimler kürsülerine bu kadar hızla egemen olmasıyla ilgili, bölgedeki akademik çevrelerin yorumu ise şöyle: “İlahiyat fakültelerinin yapısı incelendiğinde bu fakültelerin içinde çeşitli kürsüler var; tarih, felsefe, sosyoloji gibi. Buradan mezun olan ilahiyatçılar, yeni açılan ya da güçlerinin yettiği büyük üniversitelerde bu kadroları yerleştiriyorlar ve bu politikalarını hayata geçirmeye çalışıyorlar.

Her disiplini, özellikle sosyal bilimlerdeki disiplinleri İslami bir kimliğe büründürmeye çalışıyorlar. Bu çabaların sonucunda da İslamı ve o geleneği özellikle de postmodernizm üzerinden tekrar meşrulaştırma çabası içindeler. Fakat postmodernizm söylemine sıkıca sarılan İslami gelenek, bugünün hayatına ve tartışmalarına müdahil olabilmek ve fikirlerini yayabilmek için sosyal bilimler alanını kullanıyor. Önceleri sadece ilahiyat fakültelerinin içinde kendi kendilerine konferanslar, dergiler vs. ile düşüncelerini ifade edebiliyorlardı. Ancak AKP’nin YÖK’ü ele geçirmesiyle birlikte, alanlarını genişlettiler ve tüm sosyal bilimlere el attılar. Kısacası, bölge üniversiteleri ilahiyat üniversitelerine dönüşüyor.”

MARDİN’DE ILIMLI İSLAM KONFERANSI

Bu görüşü destekleyen etkinliklerden biri de 27-28 Mart tarihlerinde Mardin Artuklu Üniversitesi’nde “Barış Diyarı Mardin Konferansı” üst başlığıyla “İbni Teymiyye’nin Mardin’in Ortaçağ İslam Dünyasındaki 600 Yıllık Fetvası” ve “Klasik İslam Kuramının Çağdaş Bağlamda Anlaşılması:

İslami Düşünürlerin Işığında Mardin” başlıklarıyla düzenlenen konferans oldu. Konferansta Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve diğer İslam ülkelerinden 20’ye yakın din adamının yanı sıra Moritanya’dan GCRG Direktörü Şeyh Abdullah bin Bayah, Türkiye’den Prof. Dr. Ahmet Özel, Bosna Başmüftüsü Abdullah Omar Naseef, Tabah Vakfı Kurucu Başkanı Şeyh Habib Ali Jifri ve Prof. Aref Ali Nayed gibi isimlerle Süryani Metropoliti Saliba Özmen, Artuklu Üniversitesi’nde bir araya geldi. Konferansı, Küresel Yenilik ve Rehberlik Merkezi (GCRG) ile düşünce kuruluşu Canopus Consulting, Artuklu Üniversitesi ile birlikte düzenledi.

Konferansın amacı, başta El Kaide olmak üzere aşırı dinci örgütlerin eylemlerine meşruiyet kazandırmak için kullandıkları söylenen “Mardin Fetvası’nın” yeniden yorumlanması olarak açıklanmıştı.*5*

Mehmet ASLANOĞLU/EVRENSEL)

Temel kaynakça

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=41994

*1* http://www.diyarbakirsoz.com/haber-45229-kurtce-ozgur-olacak.html

*2* http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/rektor-serdar-bedii-omay-oruc-tutmak-cinselligi-canlandirir-h4684.html

*3* http://socialsciences.exeter.ac.uk/iais/staff/allison/

*4* http://www.risalehaber.com/news_detail.php?id=106837

*5*  http://www.egitimciyiz.com/universite-mi-ilahiyat-fakultesi-mi.html/#ixzz23R2xlR1C

30 Ocak 2011

Naci KAPTAN

 

 

This entry was posted in ARŞİV SANDIĞI, Bölücü KÜRTÇÜLÜK, EMPERYALİZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *