Siz gerçekten Chaplin’in kızı mısınız?
Eduardo Galeano’dan ülkemizle ilgili kısa bir alıntıyla başlamak istiyorum:
“…Geraldine Chaplin bir filmde çalışacaktı;
film Türkiye’de dağların arasındaki küçük bir köyde çekilecekti.
İlk akşam dolaşmaya çıktı. Sokaklarda kimse, hemen hemen hiç kimse yoktu. Çok az erkek vardı ve hiç kadın yoktu. Ama bir köşeyi döndüğünde, birdenbire bir grup delikanlıyla karşılaştı.
Geraldine sağına baktı, soluna baktı, arkasına baktı; etrafı çevrilmişti, kaçış yoktu. Tek kelime etmeden, neyi varsa sundu; saatini, parasını.
Delikanlılar güldü. Hayır, o değildi.
Ve az çok İngilizceyle, ona gerçekten Chaplin’in kızı olup olmadığını sordular.
Geraldine, şaşkın, başıyla onayladı.
İşte, tam o anda, bütün delikanlıların boyanmış siyah bıyıkları olduğunu ve her birinin elinde baston biçiminde bir dal tuttuğunu fark etti.
Ve oyun başladı.
Herkes ‘O’ oldu…”
Nasreddin Hoca ülkesinin insanlarına da ancak bu betimleme yakışırdı.
Cumhuriyet 13.07.2010