EMPERYALİZMİN AĞALARI ULUSLARARASI MADEN ŞİRKETLERİ VE MADEN ÇIKARTILAN ÜLKELERİ BEKLEYEN TEHLİKELER – VI
Naci Kaptan
“2007 yılı şubat ayında Ankara’da YASED tarafından düzenlenen “Fırsatlar Ülkesi Türkiye” konulu panelin bir gün öncesi akşam yemeği sırasında Sir David Logan’ın AB görüşmelerinde “Başmüzakereci” olarak bilinen Devlet Bakanı Ali Babacan’a verdiği mektup, bir deyişle Gediz Havzası’ın idam fermanı gibi bir anlam taşır hale geldi.”
“Şili’de Allende rejiminin devrilmesinde de adı geçen Rio Tinto’nun asıl amacı, Türkiye’nin bor madenlerini eline geçirebilmektir. Bu nedenle de “rüşvet kanunu”nu hiçe sayacak kadar yan şirketlerine çalışma izni sağlanması için Türkiye’de bol miktarda “teşvik primi” dağıttığı da biliniyor. “
Madenlerimiz Resmen Yağmalanmış
Türkiye için stratejik öneme sahip yeraltı kaynakları AKP iktidarı döneminde hızla özelleştirilmeye başlandı. Özelleştirme politikalarından yer üstündeki fabrikalar ve kurumların ardından yeraltı da nasibini alıyor.
Özellikle 2004 yılında çıkarılan maden kanunu ile yabancı sermayenin önü açılmış oldu. 2007 itibariyle Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı ortaklı şirketlerin sayısı 143. Türkiye’deki maden sahalarına aldıkları arama-işletme ruhsatları ile sahip olan şirketler için yeni bir fırsat daha doğdu.
Maden İşleri Genel Müdürlüğü 5 bin 576 ihalenin ardından şimdi de 4 bin civarında sahanın özelleştirilmesine hazırlanıyor. Yapılacak ihale ile 75 ilde madencilik yapma hakkı özel şirketlerin eline geçecek. Arama ve işletme verilecek şirketlerin büyük çoğunluğunun ise yine yabancı şirketler olacağı tahmin ediliyor.
Bor’u da ele geçirdiler
1.9 milyon hektar arazinin özelleştirileceği ihalelerde altın, kurşun, mermer, krom, gibi birçok maden sahası yer alıyor. Yabancıların Türkiye madenleri üzerindeki hakimiyeti rakamlara döküldüğünde çok açık bir şekilde görülüyor.Yabancıların Türkiye’de sahip oldukları maden alanı 150 bin kilometrekare alanı kapsıyor. Bu alan Türkiye yüzölçümü’nün yüzde 19’una tekabül ediyor.
Türkiye’nin Dünya rezervinin yüzde 70’ine sahip olduğu bor madeni üzerinde ise yabancı şirketlerin çalışmaları sürüyor. İşleme hakkı Eti Maden İşletmelerine ait bor madeni ile ilgili kanun değişikliği hazırlıkları olduğu da iddia ediliyor. Yapılan hazırlıklarla bor madeninin de yabancıların kullanımına açılmasının sağlanacağı söyleniyor.
Ülkeye akın ettiler
AKP iktidarının hazırladığı 2004’te yürürlüğe giren ve adeta “Madencilik sektöründe sömürgecilik” döneminin başlamasını sağlayan 5177 Sayılı Yeni Maden Yasası ve bazı yasalarda yapılan değişiklikler ile yabancı şirketler maden ruhsatı almak için adeta Türkiye’ye akın etti.
Sadece 2006-2008 yıllarında verilen ruhsat miktarı 40 bin 193. Yasa ile yer altı zenginlikleri sadece yüzde 2 vergi karşılığında yabancı sermayeli ve yerli şirketlere açılırken, zenginleştirme işleminin ülkede yapılması halinde devlet payı yüzde 1’e çekildi.
Son dönemde ise AKP iktidarının yaşanan kriz için hazırladığını söylediği teşvik sisteminde maden şirketine büyük teşvik verilmesi planlanıyor. AKP’nin uyguladığı bu politikalar sonucu Türkiye yabancı şirketler için kar sahası haline gelirken alternatifi olmayan kaynaklarımız yabancı sermayenin insafına bırakılıyor.
Altın için ülkemize akın
Dünyada en çok rağbet gören altın madeni için de yabancılar Türkiye’ye akın ediyor. Son dönemde yabancı şirketler altın sahalarına ilgi gösteriyor. Büyük tartışma yaşanan ve mahkemeler tarafından kapatılma kararı verilen birçok altın madeni bulunmakta. Türkiye’de altın alında faaliyet gösteren yabancı şirketler şöyle:
Fronteer Eurasia: Cayman Adaları’ndan gelen şirket, Kuzeydoğu Anadolu’da yaptığı altın arama çalışmalarında 3.5 milyon onsluk altın rezervi buldu.
Ariana: İngiliz şirket Artvin’de arama yapmak 19 arama ruhsatı aldı. Mardin Kızıltepe ve Balıkesir Sındırgı’da toplam bin 820 kilometrekare alanda altın arama çalışmalarını yürütüyor.
Odyssey: Tavşanlı’da altın arama çalışmaları yürütüyor. İngiliz Ariana ile bu bölgede işbirliğine gitti.
Stratex: ABD’li şirket, Uşak ve Kütahya arasında bulunan Murat Dağı’nda altın buldu. Şirket ayrıca Konya İnlice, Çanakkale Dikmen, Belen Ergama üçgeni ile Eskişehir Muratdere’de de altın arama çalışmalarını sürdürüyor.
Tüprag Madencilik: Kanadalı Eldorado Gold madencilik şirketinin Türkiye temsilcisinin 5 adet altın arama ruhsatı bulunuyor. Uşak’ın Eşme İlçesindeki Kışladağ altın madeninde üretime devam ediyor.
Teck Cominco: Kanadalı maden şirketi Kaz Dağları’nda başta Balıkesir İvrindi, Havran, Balya ve Çanakkale Ezine olmak üzere 7 mevkide çalışma yürütüyor. Şirketin aynı zamanda Artvin Cerrattepe’de işletmesi bulunuyor.
Pregold Madencilik: 4 adet altın arama ruhsatı bulunuyor. Mali ve Gana’da aramalar yapan şirketin sahibi Goldaş.
Galata Madencilik: Firma Ariana Madencilik’le çalışıyor. En büyük hissedarları bir İngiliz şirket.
Doğu Truva Madencilik: Teck Cominco’nun desteklediği Fronteer’e ait firmanın Çanakkale Bayramiç’te 1 arama sahası bulunuyor.
Kuzey Truva Madencilik: Kanadalı Teck Comico’nun desteklediği Fronteer firmasına ait. 6 noktada arama yapıyor. Hepsinin işletme ruhsatı var.
Türkiye dünyadaki bor madeni rezervinin yüzde 70’ine sahip. Geleceğin madeni olarak kabul edilen borun yakın bir zamanda petrolün yerini alacağı ifade ediliyor. Türkiye’de bor madeni çıkaran çok sayıda yabancı şirket var.
Anadolu’yu karış karış kazıyorlar
Yabancı şirketler, ülkemizin dört bir tarafında maden yatakları bulmak için çaba sarf ediyor. İktidardan da büyük desket alan büyük sermayeli yabancı şirketlerle yerli firmaların rekabeti imkansız. İşte Türkiye’de maden sahaların sahip ünlü uluslararası şirketlerden bir kaçı:
Rio Tinto: Ünlü Yahudi dolar milyarderi Rothschild Ailesi‘ne ait Rio Tinto’nun işlettiği bor, boraks ve bor tuz yatakları Balıkesir, Susurluk, Bandırma, Balya, Sultançayırı bölgesinde. Ankara, Eryaman, Sincan, Güdül, Kazan, Beypazarı ve Eskişehir-Sivrihisar yöresi trona (doğal soda) ve bor maden sahalarına sahip. Bu alan yaklaşık 450-500 kilometrekare büyüklüğünde.
Anatolia Minerals Şirketi: Sivas, Malatya ve Tunceli ile Ovacık bölgesindeki altın, gümüş ve bakır yataklarını işletmekte. Bu alanlar Gümüşhane, Artvin ve Kayseri’ye kadar uzanan 700-750 kilometrekare. Bu şirketin Adana Saimbeyli ve Tufanbeyli ilçelerini kapsayan sahalarda elde ettiği çinko madeni işletme ruhsatı 700 kilometrekareden büyük. Ayrıca Yozgat Boğazlıyan, Yenipazar ve Sarıkaya’da, bir bu kadar bakır madeni işletme ruhsatına sahip.
Odyssey Resources: Ordu-Fatsa ve Zaviköy bölgesinde bulunan altın, gümüş, çinko ve bakır madenleriyle ilgili 250 kilometrekarelik bir alanın ruhsatına sahip.
Eldorado Gold Şirketi: Kanadalı şirket; Uşak-Eşme Banaz Katrancılar köyü ile Kütahya- Gediz İlçesi Murat Dağı eteklerinde işletme ruhsatına sahip. Aynı şirket İzmir Efem Çukuru bölgesindeki altın madeni yataklarının işletmesini de aldı.
UZMANLAR GELECEKLE İLGİLİ KAYGILI
Çok sıkıntı yaşayacağız
Tapu ve Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, Türkiye’nin madenlerinin yabancı şirketlerin eline geçtiğini ve özellikle geleceğin madeni olarak kabul edilen ve dünya rezervinin yüzde 70’ine sahip olduğu bor madeninin de yabancılara verileceğini söyledi.
Özkaya, şunları dile getidi:
“Türkiye’nin madenleri bizim elimizden çıkmaktadır. Son maden yasası ile Türkiye madenlerinin tamamı yabancı şirketlerin ve Angloamerikan şirketlerin eline geçmiştir. Madenlerin bu durumu Türkiye’ye gelecekte madenler konusunda çok sıkıntı yaşatacak.”
Kaynakların alternatifi yok
Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, maden kaynaklarının alternatifi olmadığını belirterek,
“Türkiye’ye son yıllarda giren yabancılar daha çok altın madenleri başta olmak üzere, krom, nitel madenlerine ciddi yatırımlar yaptılar ve yasalarda bunlara göre değiştirildi”
dedi. AKP döneminde özelleştirme ve yabancılaşmanın hızla arttığına vurgu yapan Torun,
“Türkiye madenlerini hammadde olarak ihraç ediyor. Üretiyoruz, hamallığını yapıyoruz, çıkarıyoruz ve hammadde olarak çok ucuz fiyatlarla madenlerimizi yurtdışına satıyoruz”
ifadesini kullandı.
Yabancı ortaklığı olan yüzlerce firma
Türkiye’de maden arama ruhsatına sahip yabancı ya da yabancı ortaklı yüzlerce şirket var. Türk firmaları büyük sermayeli yabancı şirketlerle rekabet edemediği için onlarla ortak olma yoluna gidiyor.
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre 6 Aralık 2007 tarihi itibariyle Ruhsat almış olan yabancı ortaklı şirketlerin bazıları şöyle:
ATS Denizcilik, ACW Naturel Stone, Afyon Çimento, Ageangold Madencilik, Akçansa, Akdeniz Mineral, Akdeniz Resouurces, Akros Çimento, Albuck Madencilik, Aldridge Mineral, Anadolu Endüstri Mineralleri, Ankara Xınchende Madencilik, Ans Aporeor Natural, Astro Madencilik, Atam Hazır Beton, Bastaş Başkent Çimento, Baştaş Hazır Beton, Bay-Taş madencilik, Beykrom, Bg-Taş Madencilik, Birlik Madencilik, BPB Gypsum Üretim, Brokmer Madencilik, C. Tes. Madencilik, Calmag Kalsine Manyezit, Chit Shing Mermer, Cimpor Yitibaş, Delta Maden ve Mineral, Denizli Çimento, Desen Mermer, Dinar Marbleü, DKS Bakır ve Krom, Doğu Truva, Doğu Akdeniz mineralleri, EBX Madencilik, Ege Metal, Element Madencilik, Elit Madencilik, Ephesus Doğal Taşlar madencilik, Etiler Madencilik, Eurasia Madencilik, Ferrocam Madencilik, Fiandri Madencilik, Galata Madencilik, Galena Mineral, Gordion Madencilik, Harborlite Aegean Mineral, Harmoni Kimya Maden, Hatay Madencilik, Hitusa Madencilik, IDC Madencilik, IMC Madencilik, IMGI İnt. Marble and Granite,İzmir Çimento, Kars Çimento, Kayamer Madencilik, Koca Beton Agrega Madencilik, Konya Çimento, Koza Altın İşletmeleri, Kurudere Madencilik, Kuzey Truva Madencilik, Lafarge Aslan Çimento, Lafarge Çatı Çözümleri, Latife Türk Madencilik, Latomia Madencilik, Likya Minelco Madencilik, Magnesif AŞ, Mareks Mermer, Marmara Madencilik, Mas Mermer, MCC-İzm Krom, Newmont Altın Madencilik, Öztüre Kimtaş, Pabalık Madencilik, Pagoda Madencilik, Parkmer Madencilik, Rok Mermer, S&B Endüstri, Saim Budin Madencilik, Sandıklı Mermer, Sardes Nikel Madencilik, Saren Maden, Sat&Co Madencilik, Strateks Madencilik,Süd-Chemie (TR) Madencilik, Timm Endüstri mineralleri, Travertine Bros Doğal Madencilik, Tunçmer Maden, Turkuaz Madencilik, Turmin Madencilik, Tüprag Metal Madencilik, Üniversal Çimento, Vatan Madencilik, Westpark Madencilik. (Sümeyra Yılmaz – Yeniçağ)
***
Maden İşleri Genel Müdürlüğü, 5 bin 576 saha için arama, ön işletme ve işletme ruhsatı vermeye hazırlanıyor. 12 Mayıs’a kadar yapılacak ihalelerle 71 ilde madencilik yapma hakkı özel sektöre devredilecek…
Yeraltında paha biçilmez zenginliklerine rağmen enerjide dışa bağımlı yaşayan Türkiye, kaynağını kendi topraklarından bulmak üzere harekete geçti. Yeraltı zenginliklerinden ekonomiye katkı sağlamayı amaçlayan Enerji Bakanlığı, maden sahalarını özelleştirmek için ihalelere başlıyor. Bugüne kadar yeraltında yatan yaklaşık 2 trilyon dolarlık zenginliklerinden çok fazla yararlanamayan Türkiye, özel sektör eliyle hem arama yapacak hem de sağlıklı bir şekilde işletilmesini sağlayacak. Yeni dönemde madencilik yatırımları da büyük teşviklerden yararlanacak.
Son yıllarda madencilikte yaşanan özelleştirmeler ihracatın 2 milyar dolara yaklaşmasını sağladı. Ancak gerçek şu ki 2 trilyon doların üzerinde rezerv potansiyelinin ancak yüzde 1’i kullanılabiliyor. Maden İşleri Genel Müdürlüğü, (MİGEM), her yıl geniş sahalarda maden arama, işletme ruhsatı vermek için ihalelere çıkmayı ve 2010 yılında bu ihracatın 10-12 milyar doları bulmasını hedefliyor.
MADENCİLİĞE BÜYÜK TEŞVİK HAZIRLIĞI
Yeni teşvik sistemi hazırlıklarını sürdüren ekonomi yönetimi, 11 sektörde büyük teşvikler vermeye hazırlanıyor. Bu sektörlerden biri de madencilik… Bu kapsamda özellikle mevzuatta “IV C Grubu” olarak bilinen altın, gümüş, platin, gibi maden üretim tesisleri, cevher işleme tesisleri ile tüm madencilik yatırımları teşvik edilecek. Madenciliğe yatırım yapanlara KDV istisnası, gümrük muafiyeti, yatırım yeri tahsisi, faiz desteği, SSK priminin işveren yerine devlet tarafından ödenmesi ve vergi indirimi gibi çok cazip teşvikler uygulanacak.
Yeni teşvik sistemi hazırlıklarını sürdüren ekonomi yönetimi, 11 sektörde büyük teşvikler vermeye hazırlanıyor. Bu sektörlerden biri de madencilik… Bu kapsamda özellikle mevzuatta “IV C Grubu” olarak bilinen altın, gümüş, platin, gibi maden üretim tesisleri, cevher işleme tesisleri ile tüm madencilik yatırımları teşvik edilecek. Madenciliğe yatırım yapanlara KDV istisnası, gümrük muafiyeti, yatırım yeri tahsisi, faiz desteği, SSK priminin işveren yerine devlet tarafından ödenmesi ve vergi indirimi gibi çok cazip teşvikler uygulanacak.
Türkiye’de yıllar geçtikçe madenciliğe gösterilen ilginin ve bunu karşılamak için de düzenlenen ruhsatların arttığı görülüyor. Buna göre 1995-2004 yılları arasında ortalama 5 bin 500 müracaat olurken 3 bin 500 civarında ruhsat veriliyordu. 2006 yılında müracaat sayısı 18 binleri geçerken özel sektöre 10 bin 462 ruhsat verildi. 17 bin 669 müracaatın yapıldığı 2007 yılında 10 bin 737 ruhsat verilirken; 2008 yılında 15 bin 542 müracaata karşılık 8 bin 659 şirket madenci olma hakkı kazandı.
İşte tüm bu gelişmelerden yola çıkarak MİGEM, bu yıl da özel sektöre araştırma, ön işletme ve işletme ruhsatı vererek yeraltındaki madenlerin ekonomiye kazandırılması için 71 ilde 5 bin 576 maden sahası için ihalelere başlıyor. 12 Mayıs 2009 tarihine kadar yapılacak ihalelerde 2 hektardan 2 bin hektara kadar değişik büyüklüklerde arazi özel sektöre devredilecek. Böylece altından kurşuna, mermerden bora çeşitli madenler değerlendirilmiş olacak.
557 sahayla ilglii ihale yapılacak ilk il Kayseri. Bu ilde 737 bin hektarlık sahada arama yapılacak. 378 ihalenin yapılacağı Kahramanmaraş’ta ise yaklaşık 350 bin hektar alanda arama yapılacak. Bu illeri Sivas, Gümüşhane ve Karaman izleyecek.
MİGEM, özel sektöre mermer, maden kömürü, elmas, yakut, uranyum, toryum, altın, kurşun, demir gibi madenlerin yanı sıra stratejik anlamda Türkiye’nin önemli kazançlarından biri olan bor maden sahalarını da arama ve işletme hakkını verecek.
KDV İSTİSNASI
Maden sahalarına talip olacak yatırımcılar için hükümet özel teşvikler uygulayacak. Altın, gümüş, platin gibi maden üretim tesisleri, cevher işleme tesisleri ve tüm madencilik yatırımları teşvik edilecek. Madenciliğe yatırım yapanlara, KDV istisnası, gümrük muafiyeti, yatırım yeri tahsisi, faiz desteği, SSK priminin işveren yerine devlet tarafından ödenmesi ve vergi indirimi gibi çok cazip teşvikler uygulanacak. 12 Mayıs 2009 tarihine kadar yapılacak ihalelerde 2 hektardan 2 bin hektara kadar değişik büyüklüklerde arazi özel sektöre devredilecek.
Maden sahalarına talip olacak yatırımcılar için hükümet özel teşvikler uygulayacak. Altın, gümüş, platin gibi maden üretim tesisleri, cevher işleme tesisleri ve tüm madencilik yatırımları teşvik edilecek. Madenciliğe yatırım yapanlara, KDV istisnası, gümrük muafiyeti, yatırım yeri tahsisi, faiz desteği, SSK priminin işveren yerine devlet tarafından ödenmesi ve vergi indirimi gibi çok cazip teşvikler uygulanacak. 12 Mayıs 2009 tarihine kadar yapılacak ihalelerde 2 hektardan 2 bin hektara kadar değişik büyüklüklerde arazi özel sektöre devredilecek.
MİGEM, özel sektöre mermer, maden kömürü, elmas, yakut, uranyum, toryum, altın, kurşun, demir gibi madenlerin yanı sıra stratejik anlamda Türkiye’nin önemli kazançlarından biri olan bor maden sahalarını arama ve işletme hakkını da verecek.
Başvurular, MİGEM’e yapılacak. İhale ilanları genel müdürlükteki panolara, ilgili valiliklerde ve MİGEM’in internetteki web sayfasında yayınlanacak. Özelleştirilecek maden sahalarının tüm detaylı bilgileri ve koordinatları da ayrıntılı biçimde bu ilanlarda açıklanacak.
ÜRETİM İZNİ
MİGEM, özelleştireceği sahalar üzerindeki çalışmaları sürekli izleyecek. İhaleyi kazanan yatırımcı üç yıl içinde yeterli arama faaliyetinde bulunmazsa ruhsatı iptal edilecek. Arama ruhsatı döneminde teknolojik araştırma, geliştirme, pilot çalışmalar ve pazar araştırmaları yapmak üzere arama faaliyet raporuyla müracaat eden ruhsat sahibine, MİGEM tarafından görünür rezervin yüzde 10’una kadar maden üretim ve satış izni verilecek. Maden arama maliyeti aranılan cevherin türüne göre değişiyor. Önce gözle taranan cevher, sonra yarma, sondaj, galeri gibi yöntemlerle aranıyor. Metre başına ortalama sondaj maliyeti 100-150 dolar arasında değişiyor. En pahalı arama maliyeti altın cevherinde. MİGEM yetkililerinden alınan bilgiye göre, maksimum alanı 2 bin hektar olan bir alanda altın aramanın maliyeti 15-20 milyon doları buluyor.
MİGEM, özelleştireceği sahalar üzerindeki çalışmaları sürekli izleyecek. İhaleyi kazanan yatırımcı üç yıl içinde yeterli arama faaliyetinde bulunmazsa ruhsatı iptal edilecek. Arama ruhsatı döneminde teknolojik araştırma, geliştirme, pilot çalışmalar ve pazar araştırmaları yapmak üzere arama faaliyet raporuyla müracaat eden ruhsat sahibine, MİGEM tarafından görünür rezervin yüzde 10’una kadar maden üretim ve satış izni verilecek. Maden arama maliyeti aranılan cevherin türüne göre değişiyor. Önce gözle taranan cevher, sonra yarma, sondaj, galeri gibi yöntemlerle aranıyor. Metre başına ortalama sondaj maliyeti 100-150 dolar arasında değişiyor. En pahalı arama maliyeti altın cevherinde. MİGEM yetkililerinden alınan bilgiye göre, maksimum alanı 2 bin hektar olan bir alanda altın aramanın maliyeti 15-20 milyon doları buluyor.
5.500 maden sahası özelleşiyorMaden İşleri Genel Müdürlüğü, 5 bin 576 saha için arama, ön işletme ve işletme ruhsatı vermeye hazırlanıyor. 12 Mayıs’a kadar yapılacak ihalelerle 71 ilde madencilik yapma hakkı özel sektöre devredilecek…
Maden sahalarının bulunduğu iller:
Atıl duran sahaların özel sektör eliyle işletilerek, ekonomiye katma değer sağlanması amacıyla programa alınan maden sahalarının bulunduğu iller şunlar:Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Hatay, Hakkari, Gümüşhane, Giresun, G.Antep, Erzurum, Erzincan, Elazığ, Edirne, Diyarbakır, Denizli, Çorum, Çakırı, Bursa, Burdur, Bolu, Bitlis, Bingöl,Bilecik, İzmir, Kastamonu, Kırklareli, Kayseri, Kırşehir, Kütahya, Konya, Manisa, Malatya, K.Maraş, Muğla, Niğde, Nevşehir, Sivas, Siirt, Samsun, Rize, Ordu, Tunceli, Trabzon, Tokat, Tekirdağ, Artvin, Ardahan, Adıyaman, Afyon, Aksaray, Yozgat, Van, Uşak, Zonguldak, Şırnak, Karaman ve Bayburt.
6/12/2009
***
Çal Dağı’nı İngiliz sermayeli Sardes Nikel Madencilik AŞ’ye tahsis eden, AKP hükümetidir.
3 Nisan 2009’da AKP’li Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun imzasıyla Çal Dağı’ndaki 3 milyon 297 bin 832 metrekare orman arazisi, İngiliz sermayeli Sardes Nikel Madencilik’e 2026 yılına kadar tahsis edilmiştir. Maden işletmeye açıldıktan sonra işgal edeceği toplam alan 1831 hektardır.
Söz konusu maden firması, Çal Dağı’nda “sülfirik asitli yığın liçi” yöntemiyle nikel madeni çıkaracak.
Davayı Turgutlulular açtı. Salihlililer. Köylüler. Çiftçiler. Zeytinciler. Pamukçular. Ekip biçenler. O topraklarda yatıp kalkanlar. Oralarda yaşayanlar. Çocuk büyütenler. Emek verenler. Güneşinde ısınıp suyundan içenler. Oralılar. O toprağın insanları. O toprakları emek emek, ilmek ilmek, damla damla yaşatanlar, sürenler, ekenler, biçenler. Oralardan ekmek yiyenler. Hayatlarını kazananlar.
Onlar açtı davayı.
Dediler ki: “Çal Dağı bizimdir. Çal Dağı’ndaki kızılçam ormanları bizimdir. Zeytinlikler bizimdir. Orda yatan tarih, kültür, uygarlık bizimdir. Hiç kimse bizim elimizden oraları alıp da, İngiliz sermayeli maden şirketine tahsis edemez. Kâr uğruna, rant uğruna, para uğruna Çal Dağı’nı bizden alıp da, çok uluslu şirkete veremez hiç kimse. Bu izin iptal edilsin.”
Talep bu. İstek bu. Çığlık bu.
Bu kadar yalın, bu kadar net, bu kadar açık, bu kadar anlaşılır.
Yaklaşık üç buçuk saat sürdü duruşma.
Köylülerin, çiftçilerin, Turgutluluların avukatı Hasan Namak, tam üç saat anlattı yargıçlara.
Çal Dağı’nı anlattı.
Gediz Ovası’nı anlattı.
Irmakları, ağaçları, kuşları, zeytinleri anlattı.
Bilirkişi raporlarını anlattı.
Oralarda “sülfirik asitli yığın liçi” yöntemiyle maden çıkarmanın sakıncalarını anlattı.
Anlattı oğlu anlattı.
Yargıçlar dinledi.
Şimdi karar bağımsız, tarafsız yargıda.
***
PROF.DR. HAKKI KESKIN’IN MANISA CALDAGI’INDA
GERCEKLESTIRILMEK ISTENEN NIKEL MADENI CIKARMA
PROJESINE ILISKIN BASIN ACIKLAMASI
Manisa Çal Dağı’ndaki doğa katliamı ivedi olarak engellenmelidir!
Türkiye’deki ve Avrupa Birliği ülkelerindeki doğayı koruma örgütleri bu doğa katliamına karşı ortak hareket etmelidirler.
Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Orman eski Bakanı Sayın Osman Pepe, Manisa Turgutlu’da bulunan Çal Dağı ormanlık alanı tehdit eden Nikel madeni çıkarma projesini geri çevirerek kendi bakanlığı döneminde bu projeye izin vermemiştir. Ancak Osman Pepe’nin yerine getirilen yeni bakan Veysel Eroğlu, Sardes isimli İngiliz madencilik şirketine geçtiğimiz nisan ayında 3 milyon metrekarelik orman alanında Nikel madeni çıkarılmasına, tesis kurulmasına ve yüzbinlerce ağacın kesilmesine izin vermiştir. Ayrıca İngiliz şirket, 2026 yılına değin bu bölgeyi kullanabilecektir.
Ağaç katliamının yanı sıra, Nikel madenini çözme işleminde kullanılan sülfürük asit ise insan sağlığı için ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Bu olay halkın yoğun protestolarına neden olmasına karşın, tüm beklentilerin aksine Manisa milletvekili, ve asıl görevi Manisa halkının sorunlarını meclise taşımak olan Bülent Arınç, bu konuyla ilgili beklenen girişimlerde bulunmamıştır.
***
Okuduklarınız dehşet verici değil mi ?
Bakanın açıklamalarından görüldüğü gibi İngiliz Hükümeti AKP’ye baskı yaparak İngiliz maden şirketine Çaldağında gereken izinlerin verilmesini istiyor.AKP hükümeti ve bakan da bu baskıya direnemeyerek gereken izin veriyor.Bursa ‘da Cargill olayında da böyle olmamış mıydı ? ABD bastırmış ve Cargill’e YASA DIŞI karala tarım arazisinde fabrika yapma izini verilmişti.
Topraklarımız,canlı yaşamı,tarım,hayvancılık,akar sular ve daha niceleri
3 kuruş beş paraya el oğluna veriliyor.
Pingback: DOĞA-ÇEVRE-TALAN *** ÇALDAĞI YOK EDİLİYOR * 2 milyon ağaç kesilecek | Cumhuriyetimiz İçin