SANA NE KARDEŞİM VİLLALARIMDAN !!! ZATİ BEN KİRACIYIM ….‏

SANA NE KARDEŞİM VİLLALARIMDAN !!!
ZATİ BEN KİRACIYIM ….
 
 
 
Yazıya başlamadan önce kafası briyantinli,
yalaka ,sözde gazeteciye derinn saygılar !!!
 
 
Villalar başbakanın değil.
Çocukları kazandıkları paralarla aldılar !!!
Üsküdar Çamlıca’daki villaların
başbakanın çocuklarının ve kardeşinin olduğu söyleniyor.?
 
Mesela benim tanıdığım bir gümrükçü var,emekli oluncaya kadar daha mütevazi olan
yaşamı,emekli olunca değişiverdi.Önce 4 x 4 jip aldılar.
Sonra İstanbul’da residans tarzı büyük bir daire.
Yazlıkları vardı.
Daha güzel yerde ve deniz manzaralı bir yazlık daha aldılar.
Yani emekli olunca zenginleştiler !!!
Sanırım bunların da mülkiyeti hanımefendinin üzerindedir…
Haksız kazançlar böyle gizlenmeye çalışılıyor.
 
Gümrükçü bey çalışırken var olan yazlık ve kışlıklarıyla arabaları eşinin üzerinde idi.
Gayrimenkul ve arabanın makul şekilde eşin mülkiyetinde olmasını garipsemem.
Ama tümü eş üzerinde ise,mülkü saklamak gayreti vardır. 
Başbakan beyin de gayreti bu olsa gerek…
Saklamak !!!…
 
Ehh başbakan bey de açıklanamayacak kadar büyük paralarla alınan bu
villaları bir şekilde üzerine almamak zorundadır.
Böylesi büyük bir zenginleşmeyi açıklamak zordur.
Ama başbakan kirada da olsa gönlü zengindir !!!
Nasıl mı ?
Kiracısı olduğu villanın yanıbaşına ,hazine arazisine
Devlet imkanlarıyla helikopter pisti de yaptırararak …
 
***
 
not : alın teriyle namusuyla para kazanmış olan
tüm kamu görevlileri ve tabii gümrükçü arkadaşlar da
bu iletinin içeriği dışındadır.
 
Naci kaptan
 
***
 
Bir Gün Mutlaka!..
Ümit Zileli
2 Eylül 2010
 
Tayyip Bey, milyon dolarlık 5 villa sahibi ailesi olduğu için utanıyor mu?..
 
Utanmıyorsa niçin saklama gereği duyuyor?.. Niçin duyanın tebessümle karşıladığı açıklamalar yapıyor?. Niçin belgeleriyle ortaya çıkmış gerçeği karartabilmek uğruna parti sözcüsüne bile mahcup olacağı açıklamalar yaptırıyor?.. Niçin göğsünü gere gere sahip çıkmıyor?..
 
Üç hafta önce Kanaltürk’teki “Ters Cephe” programında Tayyip Bey ve ailesinin İstanbul Kısıklı’da, hem de 2008 yılında krizin göbeğinde aldığı villaları anlatırken AKP sözcüsü Hüseyin Çelik telefonla bağlanmış ve ilk kez o programda “Başbakan orada kiracı” demişti. Kimin kiracısı olduğunu sorduğumda ise gayet seviyeli bir şekilde “Sana ne yahu” yanıtını vermişti!.. Ben de bu açıklamaya inanmadığımı, haftaya belgeleri getireceğimi söylemiştim. Getirdim de!.. Ama Hüseyin Bey o gece nedense programa bağlanmadı!.
 
Ve “yalan rüzgârı” devam etti. Tayyip Bey, bir televizyon programında “Ben çocukluk arkadaşımın villasında kiracıyım” deyiverdi.
 
– Ben de televizyonun başında “pes” deyiverdim!..
 
***
 
Sevgili Necati Doğru, önceki gün Sözcü gazetesindeki köşesinde şöyle yazıyordu:
 
– Sanki bir tek villa var ve onda da ‘bisküvi pazarlama bayiliğinden’ kazandığı parayı bir finans kurumuna yatırmış, onun geliriyle; Rizeli hemşerisi müteahhit Mehmet Gür arkadaşının yaptığı villada ‘kiracı olarak’ oturuyor… Diğer villalardan hiç söz etmiyor!..
 
Evet, işin püf noktası o diğer villalar!.. Kısıklı’da doğanın içine gömülü “Saklı Bahçe Konakları”nda, her biri 722 metrekare net kullanım alanlı ve ortak kapalı havuzlu villalardan birinin tapusu Tayyip Bey’in iki oğluna ait. 1 milyon TL’yi (yani eski parayla 1 trilyon) peşin bastırmış tapuyu almışlar… Diğer villa kardeşinin. Öbürü eniştesinin. Diğeri kızı ile damadının..
 
Allah arttırsın… Arttırsın da ben de Necati Doğru gibi bir yurttaş olarak merak ettim; oğlanlar, kardeş, enişte, kızlar, damatlar, bu villaları vergisi ödenmiş hangi kazançla aldılar?. Yakıcı soru bu!.. Ne diyordu Kemal Kılıçdaroğlu:
 
– Tayyip Bey 15 yıl önce gecekonduda oturuyordu. Recep Bey oldu villaya taşındı!
 
Demek ki neymiş; mum yatsıya kadar bile yanmıyormuş!.. Haa, “efendim insanların villasıyla, parasıyla uğraşmak bel altı vuruştur. Seviyeyi düşürmeyelim” diye yazan, ekranlarda anlatan tayfaya da bir çift sözüm var:
 
– Yalnızca siyasetçiler değil, gazeteciler de sorgulanmalı!.. Kim hangi yalılarda, hangi konaklarda, hangi plazalarda, hangi vergisi ödenmiş kazançla oturuyor? Örneğin hangi “yiğit” çocuk, 5 trilyonu aşan banka kredisiyle çifter çifter evler alıp akıl almaz yükseklikteki aylık ödemeleri yapabiliyor?..
 
Hiç kuşkunuz olmasın, bunların tümü, isimleriyle, yedikleriyle, içtikleriyle, bağlandıkları “duygusal” kapılarla birlikte mutlaka ama mutlaka sergilenecek..
 
– Gazeteciliği “uşaklık”la karıştıranlar mutlaka hesap verecek…
 
Bir Yurtsevere Mektup (77)
 
Sevgili kardeşim Balbay, referandumda geri sayım başladı. Hemen her gün bir başka kent ya da ilçede konuşuyor, insanlarla bir araya geliyoruz. Yürekten söylüyorum; bu ülkenin aydınlık, yiğit insanları yıllar süren “korku”nun yanına “öfke” ve “kayıp duygusu”nu eklemiş, 12 Eylül’ü bekliyorlar, “hayır” diye haykırmak için!..
 
Hanefi Avcı’nın kitabı yukarıda sözünü ettiğim uşakların fena halde kimyasını bozmuş durumda!.. Yazdıklarını, söylediklerini gazetecilik okullarına konulacak “utanç dersleri”nde gazeteci adaylarına okutmak pek faydalı olur kanısındayım!..
 
Seni ve tüm yurtseverleri, dışarıdaki milyonlar adına bir yurtseverin olanca sıcaklığı, gücü ve özlemiyle kucaklıyorum…
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *