NEDEN HAYIR 39
AKP, Emekçilere Anayasal ve
yasal kölelik getiriyor.
1- Anayasal sömürgelik hukuku pekiştiriliyor
Emperyalist merkezlere bütün iç hukuku denetleme ve emperyalist karar merkezlerinin yasa ve uygulamalarının Cumhuriyet hukukunu ortadan kaldırmak amacıyla uygulanmasını sağlamak amacıyla Anayasa’nın 90. maddesi değiştirildi
90. maddeye göre, ‘‘Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticarî, teknik veya idarî andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek: 7.5.2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.’’
Burada görüldüğü gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi ihtiyaçlarına göre yasal ve Anayasal değişiklik yapamayacak, emperyalist hukuka uygun olmayan değişiklikler durumunda ise uluslararası yaptırım uygulanabilecektir.
Emperyalist hukukun ülke, toplum ve halkımız aleyhindeki bütün kurallarını Anayasa’nın bu maddesine dayanarak uygulamak, emperyalist amaçlar uğruna ülkeyi parçalamak, ulusal ekonomiyi tasfiye etmek ve TC devletini sömürge devleti haline getirmek için Anayasal dayanakta bulduklarını düşünerek, her koldan saldırıyorlar. Ancak, ‘her şerde bir hayır vardır’ deyimini hatırlatan İLO hükümlerini de görmezden geliyorlar. Yapmak istedikleri Anayasal değişikliğinde de, çalışma hayatı hakkında İLO sözleşmeleri aleyhine Anayasal değişiklik yapamayacaklarını bile bile, emekçileri köleleştirmeye, sendikal örgütlülüğü ortadan kaldırmaya Anayasal dayanak yaratmaya çalışıyorlar.
Ülke, toplum ve emekçi düşmanlığında kendi kanunlarını bile tanımayan AKP hükümetinin, değiştirmeyi düşünmedikleri Anayasa’nın 90. maddesince iç hukuk haline gelen İLO hükümleri aleyhine yapmak istedikleri Anayasal ve yasal değişiklikleri şunlardır.
2- Köle işçiler ordusu yaratılıyor
a- Sendikal örgütlenme ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.
Aynı anda birden çok sendikaya üye olma yasağı kaldırılıyor. Bu durum, yetkili sendikanın belirlenmesi, hangi sendikanın ne kadar üyesi olduğunun tespiti imkanını ortadan kaldıracak, sendikal alanda büyük bir kaosa yol açacak ve toplu sözleşme imkanı fiilen ortadan kaldıracaktır.
Etkili ve büyük sendikacılığı ortadan kaldıracak, güdümlü, sarı ve zayıf sendikacılığı yaratacaktır.
b- Etnik, dini ve bölgesel sendikacılık başlatılmak isteniyor.
AKP, sadece Anayasada yapmak istediği değişiklikle İLO hukukunu ve kendi Anayasalarının 90. maddesini çiğnemekle kalmıyor, 2821 sayılı Sendikalar Kanunundaki değişiklikle de bu yöndeki suçlarını arttırmaya çalışıyorlar.
Sendikalar Kanununda değişiklik amaçlayan tasarıları Meclis komisyonunda. Bu tasarı etnik, bölgesel ve işyeri sendikacılığını amaçlamaktadır. Tasarıyla işçi sınıfı parçalanmaya, etnik, bölgesel, dini temellere dayalı örgütler yaratılarak sınıf ve sınıf mücadelesi temeline dayalı mücadele ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
c- 2011 yılında bütün sendikaların yetkisi düşecek
01 2011 tarihinde yürürlüğe girecek olan sendikaların üye sayılanının SGK kayıtları üzerinden hesaplanmaya başlanması yöntemi, sendikaların tamamını % 10 barajının altında bırakacaktır. Türk-İş’e bağlı 33 sendikadan ancak 3-4 sendika barajı aşabilecek, DİSK’e bağlı sendikaların tamamı barajın altında kalacak, Hak-İş’e bağlı sendikalardan ise ancak 1 sendikanın barajın üstünde olma durumu olacaktır.
Konfederasyonlara bağlı olan ya da bağımsız 50’den fazla sendika toplu sözleşme yapamayacak, sendikalı işçi kitlesinin ancak % 7-8 i bu olanağa sahip olabilecektir.
Bu, toplu sözleşme ve grev hakkının fiilen ortadan kaldırılmasıdır. Bu, fiilen sendikaları ortadan kaldırmak demektir.
d-Yasal köleler ordusu yaratılıyor.
Özelleştirilen yerlerde işçilere reva görülen 4-c Cumhuriyetin hukukçuları tarafından yasal kölelik diye tarif edildi. Her yıl sözleşme yenilemek zorunda olan, işyeri amirince sebep göstermeksizin sözleşmesi yenilenmeyebilecek ve her an yine sebep göstermeksizin isten atılma riski altında çalışan, kıdem devamlılığı, sendika ve sözleşme hakkı olmayan, hukuken ne memur ne de işçi sayılan ve asgari ücretin biraz üstünde çalıştırılan modern köleler ordusu çoğaltılıyor.
AKP hükümeti şu anda 20 bin civarında olan 4-c mensuplarının sayısını, Enerji, Otoyollar ve Belediyelerde çalışanların da köleleştirilmesiyle bu sayıyı 210 bine çıkarmak istiyor.
3- Cumhuriyetin memuru yerine, Tarikatın emrinde köle memurlar dönemi
a- AKP Anayasası ile memurlara grev yasağı geliyor
AKP Anayasası memurlara grev yasağı AKP Anayasasında 53.Madde ile memurlara toplu sözleşme hakkı tanındığı iddiası ise gerçek dışıdır. Tersine mevcut Anayasa hükmünden daha geri bir düzenleme yapılarak, kamu çalışanlarının uğruna yıllarca mücadele ettikleri grev hakkı zorunlu tahkim sistemi getirilerek engellenmiştir. 12 Eylülcülerin getirdiği Yüksek Hakem Kurulunu AKP, memurlar için Kamu Hakem Kurulu ile pekiştiriliyor. Arabulucu olarak tanımlanan Kurulun sözü, son söz olarak hükme bağlandığı için, toplu görüşme fiilen ortadan kaldırılıyor.
Dahası lokavt anayasa hükmü olarak korunmuştur. Böylece memur mücadelesi ve sendikal hareketinde adeta köpekler salınmış ve taşlar bağlanmış olacaktır.
b- Devletin memuru AKP’nin ve tarikatların memuru olacak
AKP Anayasadaki değişiklikle kalmayarak Cumhuriyet devletinin temel yasalarından sayılan 657 sayılı Devlet Memurları Yasasını da değiştirmeye çalışıyor.
Hazırladıkları taslağı Meclis komisyonuna sundular.
Bu tasarıya göre, liyakat kuraları ile oynanarak, tarikatçı amiri tarafından 2 kez kademe ilerlemesi durdurulan memurun işine son verme imkanı getiriliyor. Ya tarikatın memuru olacaksın ya da işten atılacaksın
c- Devlet ele geçirilmek isteniyor
AKP, 657 sayılı yasadaki değişiklikle, memuriyet alanının dışındaki bütün alanlardan ve özel sektörden tarikat mensuplarını uzman adıyla üst düzey kadrolara doldurma ve devleti ele geçirme imkanını yaratmaya çalışıyor.
4-Özelleştirmelerde yargıya başvurma hakkı yok ediliyor
125. maddede yapılan değişiklik ile idarenin eylem ve işlemlerinin yargısal denetimi önemli ölçüde sınırlandırılmış ve yargının kamu yararı gerekçesiyle karar vermesi zorlaştırılmıştır. Bu yolla kamu yararının ihlal edilmesinin ve kamunun talan edilmesinin yolu açılmıştır. Bu değişiklik özelleştirmeleri yargı denetiminden kaçıracaktır. Böylece sendikalar olarak yıllardır kamu yararını savunmak için kullandığımız bir hukuksal dayanak sınırlanmaktadır.
Bütün bu nedenlerle
Emekçi düşmanı AKP hükümetinin, Anayasal ve yasal köleler yaratma girişimine emekçiler, 12 Eylül’de HAYIR demek zorundadır.
EVET demek, yukarıdaki kölelik yasalarına evet demektir.
Emekçi örgütleri ve emekçilerimiz akıllarını başlarına almak zorundadır.
Mehmet AKKAYA;
İşçi Partisi MKK Üyesi ve Sendika Bürosu Başkanı