bir Cihat hazardağlı karikatürü
MEDYADA “HAYIR”I SAVUNANLAR TASFİYE EDİLİYOR
Naci Kaptan
Gazetesi, gazeteci-yazar Bekir Coşkun’un da işine son verildi.
Önce Ulusal duruşlu olan Kanal Türk TV kapatıldı.
Üzerine onlarca vargi memuru salınarak hallaç pamuğu gibi atıldı.
Kanal Türk’e reklam verenlere el altından gizli ihtarlar çekildi.
Senin de fişini çekeriz dediler !!!
Sahibi Tuncay Özkan ise tutuklandı !!!
TV kurumu derdest edildi,
AKP yanlısı ve Fetullah Hoca’ya yakın olduğu söylenen İpek Koza’ya satıldı…
Ardından Avrasya TV baskıdan nasibini aldı.
Vay sen misin muhalefet eden ???
Yöneticileri aynen Kanal Türk’de olduğu gibi tutuklandı.
ART de silindi,gitti !!!
Kanal B,Başkent TV’nin kurucusu rektör ve saygın bilim adamı
Prof.Dr.Mehmet Haberal da bu nedenle tutuklandı.İki seneyi aşkın hapiste.
Kendi ülkesinin aydınlarına böylesi eziyet eden kaç ülke vardır ???
Demokrasiyi,laikliği,Cumhuriyeti,aydınlık çağdaş bir Türkiye’yi savunan yazar,gazeteci,politikacı,bilim adamı,gerçek ülke aydını olanların
Ümükleri sıkıldı.sesi ve solukları kesildi.
Şimdi onlar Silivri hapishanesinde sürgünler !!!
Ulus Devleti ve laik demokratik Cumhuriyet ile Atatürk’ün aydınlanma yolunu seçenler bir bir tasfiye ediliyor.Kulp takılan ülke aydınları hapishaneye gönderilirken henüz kulp takılmamış olanlar.Sağduyunun sesi olan YAZAR VE ÇİZERLER,GAZETECİLER işlerinden uzaklaştırılarak kalemleri ellerinden alınıyor.
AKP demokrasisinin ilk şartı,
Onlardan olmak ve muhalefet etmemektir.
Bu durum parti içinde de aynıdır.
AKP’li bakan ve milletvekilleri,
Boş kağıtları imzalayarak parti yönetimine teslim ederler.
Böylece iradelerini ipotek ve teslim ederler.
Yönetici efendiye biat kültürünün gereğini sunarlar …
Bilirler ki efendinin ,
Astığı astık – Kestiği kestik’tir…
AKP demokrasisinin vesayeti işte böyle bir şeydir.
Özellikle başbakan Erdoğan aleyhinde yazı yazmamak ve eleştirmemek gereklidir !!!
Hele hele DENİZ FENERİ DERNEĞİ YOLSUZLUĞUnu,
Kıbrıs-Habur ve PKK- Barzani ve Bölücü kürt hareketlerinin irdelenmesi,
AKP’li yerel yönetimlerin yolsuzluklarını,iktidarın hukuka uymayan icraatlarını
ve benzer konuları yazmak zinhar yasaktır !!!
İktidarın yabancılarla yaptığı Gizli mutabakatları ve anlaşmaları bilinse bile,
ses etmemek gerektir !!!
Özetle ,
Günde üç defa başbakana övgü düzülmelidir !!!
Aksini yapana;
Kırk katırla-kırk satır hazırdır …
***
20 Eylül 2010 tarihinde haber ajansı ANKA bakın ne diyor ;
Habertürk Gazetesi, gazeteci-yazar Bekir Coşkun’un işine son verdi.
ANKA’nın edindiği bilgiye göre, sabah saatlerinde Habertürk Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Bekir Coşkun’u arayarak, işine son verildiğini tebliğ etti.
Bekir Coşkun da işine son verildiğini ANKA’ya doğruladı. Coşkun, bir soru üzerine, “Altaylı’nın beni arayarak işime son verildiğini tebliği etti. Altaylı, editörler ve Habertürk’ün sahibinin işime son verilmemesi konusunda son derece çaba sarfettiğini biliyorum. Ancak, baskı çok yoğundu yapılacak birsey yok. İlk bertaraf olan ben oldum. Bir ormanda yangın çıkarsa, o ormanda hiçbir canlı kalmaz, bütün canlılar yanar. Türkiye’de de bir orman yangını var. Bunu hep söyledim. Bu yangın devam ediyor, bu gidişle de ormandaki yangın gibi herkesi yakacak” dedi
***
Naci kaptan
21 Eylül 2010
Köşe yazarları Emin Çölaşan,Necati Doğru ve şimdi de Bekir Coşkun…
İşlerinden uzaklaştırıldılar.Daha önceleri karikatürist Cihat Hazardağlı da
Tempo dergisinden bu nedenle yine AKP iktidarının baskısıyla işinden çıkartılmıştı.
Rahmetli İlhan Selçuk da yine iktidar hükümetini eleştirdiği için ileri yaşına rağmen
yapay suç dayatmasıyla kendi gazetesine bomba attırdığı savıyla sabahın alacasında tutuklanmıştı. !!!
Görsel ve yazılı medya hergün giderek daha bir tek sese bürünüyor.
SAHİBİNİN SESİ olan yazar ve çizerler gündeme hakim oluyorlar.
Başbakan Erdoğan ise buna DEMOKRASİ diyor !!!