MATRUŞKA İNSANLAR
Para ve hırs,
Makam ve iktidar gücüne sahip olmak isteği,
Siyaseti kirletmiş…
Makam ve iktidar gücüne sahip olmak isteği,
Siyaseti kirletmiş…
Yukarıda ne diyor Marcus Tullius Cicero
Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir.
Fakat içersindeki Satılmış ve Hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır.
Sınırları zorlayan düşman silah ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. Fakat bir Hain görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur,
onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder. Üst düzey hükümet koridorlarında bağırışları duyulur
Bütün kapılardan serbestçe geçer,
Politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak yaşam gücünü elinden alır.
Bir katil daha az korkuludur.
Fakat içersindeki Satılmış ve Hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır.
Sınırları zorlayan düşman silah ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. Fakat bir Hain görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur,
onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder. Üst düzey hükümet koridorlarında bağırışları duyulur
Bütün kapılardan serbestçe geçer,
Politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak yaşam gücünü elinden alır.
Bir katil daha az korkuludur.
Kirlenen dünyanın insanları ülkeyi yönetir duruma gelmişler.
İlişkiler iç içe,
kirli olanlar arasında dokusu bozulmuş yaşam bağları var.
Çıkar,menfaat bağları.
Dost,ahbab,akraba ilişkileri.
Tıpkı birbiri içinden çıkan matruşka bebekler gibiler.
Altlarını eşeledikçe , farklı olayların kirli kahramanları olarak
bir biri içinden karşımıza çıkıyorlar.
İlişkiler iç içe,
kirli olanlar arasında dokusu bozulmuş yaşam bağları var.
Çıkar,menfaat bağları.
Dost,ahbab,akraba ilişkileri.
Tıpkı birbiri içinden çıkan matruşka bebekler gibiler.
Altlarını eşeledikçe , farklı olayların kirli kahramanları olarak
bir biri içinden karşımıza çıkıyorlar.
Aşağıdaki yazı,
bu matruşkaların herbirinden çıkanların tıpkı benzer fotoğrafıdır.
Naci kaptan
03.09.2010
****
BU DERNEĞİ…CEMAATİN İMAMI YÖNETİYOR
ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN PARA ALIYOR
31.08.2010
Kısa adı, USİDER.
Açık adı, Uluslararası Sivil Toplumu Destekleme ve Geliştirme Derneği.
USİDER, 26 Aralık 2005 tarihinde kuruldu.
Genel merkezi Çankaya / Ankara’da.
Derneğin internet sitesinden baktığımızda, kuruluş amacı için şu satırlar yazıyor:
“USİDER, insanlık yararına, ülkemizde ve dünyada sivil toplumun sinerjisini toplumsal faydaya dönüştürmek amacıyla sivil toplum kuruluşlarının (STK) ve özellikle derneklerin kapasitelerini artırarak, kaynakların proje esaslı, etkin ve optimum seviyede kullanımını sağlamayı vizyon olarak benimsemiştir.”
****
Hanefi Avcı’nın, “Haliç’te Yaşayan Simonlar” adlı kitabında yayınlanan bir belge var. Başlığı hayli uzun:
“ÖMER BEY TARAFINDAN GÖREVLENDİRİLEN ŞAHISLARIN HEM KENDİLERİNİ HEM DE SORUMLULUKLARINI ÜSTLENDİKLERİ ARKADAŞLARI VE BİRİMLERİ DEŞİFRE ETMELERİ”
Adı geçen Ömer Bey’i Odatv okurları yakından tanıyor: Kozanlı Ömer ya da gerçek adıyla Osman Hilmi Özdil.
Hanefi Avcı, Kozanlı Ömer’in “emniyet teşkilatının sivil imamı” olduğunu söylüyor.
Ve bakın o belgeyle ilgili Hanefi Avcı hangi notu düşüyor:
“Aşağıda yer verdiğim ikinci belge ise çok yeni ve günceldir. Bana yeni ulaşan bu belgeye göre Emniyet teşkilatı içerisinde cemaate bağlı polisler, yöneticileri olan kişiden işlerini iyi yapamadığı için şikayetçi olmuş, yanlışlarını madde madde bir rapora dönüştürerek muhtemelen Fethullah Hoca’ya göndermek istemişlerdi. (s.556)”
Peki, haberimizin girişinde bahsettiğimiz USİDER’le, “teşkilatın imamı” Kozanlı Ömer’in ne ilgisi var?
Hanefi Avcı’nın yayınladığı belgenin devamında, kitabın 559. sayfasında şu satırlar dikkat çekiyor:
“Görevlendirilen şahıslar izah edilemeyecek müesseselerde görev yapmaktadır. Örneğin bütün masrafları Başbakanlık örtülü ödeneğinden karşılanan ve İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığının kontrolünde kurdurulan Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşlarını Destekleme Derneğinin il temsilcileri ve merkez koordinatörleri Ömer Beyin emniyet teşkilatına bakan ekibi tarafındanoluşmaktadır. Teşkilat mensuplarıyla yapılan ikili görüşmeler ve istişareler zaman, zaman bu dernek merkezi ve temsilciliklerinde yapılmaktadır.”
USİDER’i İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı kurduruyor, finansmanı Başbakanlık örtülü ödeneğinden sağlanıyor, idaresi de “teşkilatın imamı” Kozanlı Ömer’e bırakılıyor.
İddialar çarpıcı ve ilginç.
Tüm bu iddiaları sormak üzere bir hafta önce USİDER’i aradık. Derneğin sekreteryasından Sevim Çıkrık’la görüştük.
“Yönetici asistanı” olduğunu söyleyen Çıkrık, hiçbir yöneticinin binada bulunmadığını söyledi. Sorularımızı derneğin genel koordinatörü Mehmet Baysal’ın cevaplayabileceğini belirten Çıkrık, dernek başkanının İstanbul’da yaşadığını kaydetti.
İletişim numaralarımızı bırakıp, USİDER’den geri dönüş bekledik, ama nafile… Bu görüşmeden sonra farklı günlerde de arayıp, bir yöneticiye ulaşmak istediğimizi söylememize rağmen, olumlu sonuç elde edemedik.
Şunu da not düşmek gerek: Sevim Çıkrık, görüşme talebimizin içeriğinin USİDER Genel Koordinatörü Mehmet Baysal’a iletildiğini, bize aktardı.
Bütün iletişim bu kadar. Sanki yok dünyasındaki bir derneğe ulaşmaya çalışıyor gibiydik.
Gelin görün ki bizzat İçişleri Bakanlığı tarafından kurdurulan bu derneğin varlık dünyasında çok önemli pozisyonları tuttuğunu belirledik.
****
USİDER’in İstanbul’da yaşayan genel başkanının adı Yusuf Atalay.
Mesleği avukatlık.
Peki, Türkiye Yusuf Atalay ismine daha önce nereden aşina?
Biz sorduk, biz cevaplayalım.
Yusuf Atalay ayrıca Deniz Feneri Derneği’nin eski genel başkanı.
Atalay şu an ise; Kanal 7’nin ve kanalın yönetim kurulu başkanı Zekeriya Karaman’ın avukatlığını yapıyor.
Mesleği avukatlık.
Peki, Türkiye Yusuf Atalay ismine daha önce nereden aşina?
Biz sorduk, biz cevaplayalım.
Yusuf Atalay ayrıca Deniz Feneri Derneği’nin eski genel başkanı.
Atalay şu an ise; Kanal 7’nin ve kanalın yönetim kurulu başkanı Zekeriya Karaman’ın avukatlığını yapıyor.
****
Yıl 2008, yani bundan 2 yıl önce.
İçişleri Bakanlığı Deniz Feneri Derneği hakkında bir inceleme başlatır. Görev, bakanlığa bağlı Dernekler Dairesi Başkanı Şentürk Uzun’a verilir.
İşte o tarihte Şentürk Uzun, USİDER’in genel sekreteridir.
Şentürk Uzun, geçtiğimiz yıl, Ankara’ya Vali Yardımcısı olarak atandı. Ancak USİDER’le bağını koparmadı.
USİDER’in 3 ayda bir yayınladığı bir dergi var. Adı, Her Yönüyle Dernekler.
Şentürk Uzun’un ismi o derginin künyesinde, yayın kurulu üyesi olarak geçiyor.
Derginin yayın kurulunda ilginç bir isme daha rastlıyoruz. Zaman gazetesi yazarı Mümtaz’er Türköne de Gazi Üniversitesi profesörü olarak künyede yerini alıyor.
****
USİDER – Deniz Feneri bağlantısı bununla da kalmıyor.
İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı, 2006 yılında “Dernekler Mevzuatı” adıyla bir kitap hazırlattı.
İlginçtir ki; beş emniyet mensubunun hazırladığı kitap, o yıl Deniz Feneri Derneği’nce 10 bin adet bastırılıp dağıtıldı.
Yani bir devlet kurumunun hazırladığı kitabın basımı ve dağıtımı,denetlemekle yükümlü olduğu bir dernek tarafından yapılmıştı.
Peki, USİDER boş mu durdu…
USİDER de bu kitabı 2007 yılında, güncelleyerek Vakıfbank’ın sponsorluğunda 20 bin adet bastırıp dağıttı.
Kitapta, derneğin yayımladığı derginin de reklamı yapıldı.
****
Son nokta nedir?
İçişleri Bakanlığı’nın kurdurduğu,
Örtülü ödenekten para kullanan
Bir derneğin,
Perde gerisinde cemaatin imamının bulunduğu iddia ediliyor.
Ve biz, varlar dünyasındaki bu dernekten konuşacak bir Allah’ın kulu, daha doğrusu bir yetkili bulamıyoruz.
Bu nasıl iş?
Üstüne üstlük bu derneğin eli kolu da uzun. Bir ucunda Deniz Feneri diğeri ucunda bir cemaat…
İşlerin bir hayli organize olduğu anlaşılıyor.
Barış Pehlivan
Odatv.com
Odatv.com