Cumhuriyet 29.09.2010
İlhan Selçuk
Sahtecilik Oyunu…
İbni Rüşt 12’nci yüzyılda yaşadı, babası Kurtuba imamı idi, İbni Rüşt Batı’da “Averroes” diye tanınan İslam bilginidir; bir gün Aristoteles’i okurken iki sözcüğe takılmış:
Trajedi..
Komedi..
Allah Allah!.. Bilgin düşünüyor: Ne anlama geliyor bunlar?..
Avluda çocuklar oynuyorlarmış, gürültüden tedirgin olan Rüşt pencereden bakmış: Veletlerden birisi konuşuyor:
– Ben müezzinim!..
Çocuklardan biri minare olmuş, “müezzinim” diyen onun omuzuna çıkmış, ötekiler izliyorlar, sözde müezzin olan yaramaz, ellerini kulaklarına yaklaştırmış; ezan mı okuyacak?.. İbni Rüşt çocukların oyununa şöyle bir göz atmış; ama, aklı fikri başka yerde!..
– Komedi ne demek?..
Çünkü Rüşt, yaşamında hiç tiyatro görmemiş, oyun izlememiş, ne bilsin trajediyi, komediyi?.. İsa’dan önce Eski Yunan’da tiyatro var, Müslümanlar bu sanattan haberli değiller..
*
İbni Rüşt’ün bir arkadaşı İpek Yolu’ndan Çin’e gidip gelmiş; gördüğü acaip şeyleri bilgine aktarıyor:
– Kalabalık bir yerdeki bir yükselti üzerinde yüzleri maskeli adamlar bir şeyler yapıyorlar; bir öyküyü temsil ediyorlar; at sırtında gidiyorlar, ama, atları yok; kılıç dövüşü yapıyorlar ama, gerçekten dövüşmüyorlar; ölüyorlar, ama, gerçekten ölmüyorlar; seviyorlar ama, gerçekten âşık değiller…
– Allah Allah!..
Aristoteles’ten 13 yüzyıl sonra dünyaya gelen İbni Rüşt tiyatroyu bilmiyor.
Endülüslü bilgin sonunda “trajedi” ile “komedi” sözcüklerini çözmüş mü?.. Gerçekten tiyatro öyle bir şey ki oyuncu prens rolündedir, gerçekten prens değildir; uşak rolündedir, gerçekten uşak değildir; kral rolündedir, gerçekten kral değildir; ölür, ama, gerçekten ölmez…
*
2000 yılının eşiğinde bizim kadar bu sanatın “künhüne” varacak toplum var mı?.. Ülkemizde “demokratım” diyen gerçekten demokrat değil, “liberalim” diyen gerçekten liberal değil, “Müslümanım” diyen gerçekten Müslüman değil, “liderim” diyen gerçekten lider değil, “namusluyum” diyen gerçekten namuslu değil, “gazeteciyim” diyen gerçekten gazeteci değil, “milliyetçiyim” diyen gerçekten milliyetçi değil, “solcuyum” diyen gerçekten solcu değil…
Siyasal yaşam tam bir tiyatro…
Ama gerçekten tiyatro değil.
(7 Şubat 1999 tarihli yazısı)