Yusuf ile Züleyha’nın öyküsü, eski kitapların sararmış yapraklarına yazılıdır.
Züleyha saygın bir kişiyle evliydi; ama, aşk şarabından sarhoş olmuş, Yusuf’u gözüne kestirmişti…
Puta tapıyordu Züleyha; sevgilisiyle yatmak ateşiyle yanarken taptığı puttan utanıyordu.
Bir yolunu buldu; putun başını yüzünü örttü; sonra Yusuf’a heveslendi…
Yusuf kaçtı; Züleyha sevgilisini yakaladığı yerde kucakladı:
– Ne acımasızsın, dedi, halimi görmüyor musun?.. Yüreğin taştan mıdır?.. Sana nasıl sevdalandığımı bilmiyor musun?.. Ne olur beni dışlama, sevişelim.
İki eliyle yüzünü kapadı, ağlamaya başladı Yusuf; çünkü Züleyha yasaklıydı. Yusuf dedi ki:
– Sen, tahtadan yontulmuş bir puttan utandın; ben Allah’tan utanmaz mıyım?..
*
Gelelim günümüze…
Allah’tan utanmayanlar, putlarına tesettür uygulayıp Müslümanlığı siyaset piyasasında pazarlıyorlar.
Utanmazlığın dibi yok!..
(4 Mayıs 1997 tarihli yazısı)