HUKUKÇULAR: HSYK’de yetki gaspı‏

Cumhuriyet 21.08.2010

HUKUKÇULAR:

HSYK’de yetki gaspı

  

HSYK üyeleri, toplantılara katılmayan bakan ile müsteşar hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanırken hukukçulardan hükümete tepki geldi. Emekli Danıştay Başkanı Alan “Adalet Bakanı’nın taslağı geri çekmesi, HSYK’nin anayasal yetkisini gasp etmektir” dedi. Emekli Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Dinçer, kurulun gündemine devam ederek atamaları yerine getirmesi gerektiğini söyledi. IŞIK KANSU’nun haberi

Alan, Adalet Bakanı’nın kimi atamalara ilişkin taslağı HSYK’nin gündeminden çekmesini değerlendirdi

‘Bakan yetki gaspı yapmıştır’

ANKARA – Emekli Danıştay Başkanı Nuri Alan, Adalet Bakanı’nın kimi atamalara ilişkin taslağı HSYK’nin gündeminden çekmesinin bir anayasal yetki gaspı olduğunu söyledi. Emekli Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Güven Dinçer de, kurulun görevine devam ederek, gündeme gelen atamalara ilişkin işlemleri tamamlaması gerektiğini bildirdi.

Emekli Danıştay Başkanı Alan, Adalet Bakanı’nın yaz kararnamesinin henüz karara bağlanmamış olan kısmı geri çekmesine ilişkin görüşlerini Cumhuriyet’e aktarırken anayasanın 159. maddesine göre, hâkim ve savcıları atama-nakletme görevini yerine getirmek için gerekli kararları alma yetkisinin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na ait olduğunun altını çizdi. Kurulun bu yetkisini, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan ve ilgili kanundataslakolarak nitelendirilen liste üzerinden kullanacağına değinen Alan, şu görüşleri savundu:

Kurul, daha önce belirlenmiş ilke ve kurallarını gözeterek taslağı aynen kabul edebilir, kısmen kabul edebilir, tümüyle reddedebilir, uygun gördüğü değişiklikleri yapabilir. Burada önemli olan taslağın kurul olarak incelenip görüşülüp karara bağlanmasıdır. Kesin karar yetkisi kurula aittir. Taslak kurula sunulduktan sonra özlük işleri genel müdürlüğü, dolayısıyla bakanın taslak hakkındaki tasarruf yetkisi sona erer. Taslak artık kurulun malıdır; bakan, kurul başkanı olarak müzakereyi yönetir ve sonuçta oyunu kullanır. Bakanın istekleri kabul görmeyince kurula sunduğu taslağı geri çekmesi, kurulun anayasal yetkisini gasp etmektir.

Yapılan bu dayatma, anayasal bir kurulun çalışmalarını dondurmak, onu işlevsiz hale getirmektir. Bu hukuk dışı, fiili bir durumdur. Hukuk devletinde kabul edilemez. Böyle bir durum 2007-2008 senelerinde de yaşanmıştı. Zamanın Adalet Bakanı, Danıştay ve Yargıtaya yapılacak olan üye seçimlerinde, kendisine kontenjan talep etmiş, kabul görmeyince Danıştay ve Yargıtay kanunlarında bu seçimler için öngörülen azami iki aylık süreyi göz ardı etmiş; seçimleri bir yılı aşkın bir süreyle yaptırmamıştı. Görüyoruz ki, bakan değişmiş olmasına karşın zihniyet değişmemiştir. Bugün yapılanlar, hukuk ve demokrasi anlayışları sadece dayatma üzerine kurulan siyasilerin yetkileri genişleyince daha neler yapabileceklerinin de habercisidir.

Emekli Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Güven Dinçer de,Adalet Bakanlığının görevi, HSYKyi çalıştırmak üzere ön çalışmaları yapmak, teklifleri götürmektir. Teklifler götürüldükten sonra hizmetin sahibi bakan değil, kuruldur. Teklifler geri çekilemez. Bakan kurula gelmezse, başkanvekili toplantıya devam eder. Müsteşar da gelmezse, kendi bilir. Zabıt tutulur, kurul çalışmasına devam eder. Bence, kurul görevine devam etmeli ve hukukun gereğini yerine getirerek, atamaların tümünü yerine getirmelidirdedi.

 

This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *