KONU CHP OLUNCA “VUR ABALIYA !!!” DİYENLER

 
KONU CHP OLUNCA “VUR ABALIYA !!!” DİYENLER
 
Naci Kaptan
Ortalık toz duman ,
Türkiye hiç olmadığı kadar yoğun hem dış hem de iç tehditin altında.
AKP hükümeti ise , ABD ve AB ile birlikte kendi Devletine ve Devlet
Kurumlarına karşı bir savaş açmış durumda ???
Devleti yıpratacak olan senaryolar ve komplolar akıl almaz boyutlarda.
Devlet Kurumlarını bu komplolardan koruması gereken ise,
Devleti yöneten iktidar hükümeti ve devletin uyumundan sorumlu olan Cumhurbaşkanlığı makamıdır.
Ama bu iki erk de sessiz ve eylemsiz kalarak,
hatta var olan komplolara destek vererek
Devletin çöküşünü ve yarattıkları antidemokratik dönüşümü
hızlandırmaya çalışıyorlar.
Hemen hemen tüm Devlet kaleleri düşürüldü.
Devlet tüm kadrolarıyla siyasallaştırıldı .
sadece Türk Silahlı Kuvvetleri ve Yüksek yargı Kurumları
gereğince teslim alınamadı.
Güçlü Devlet niteliğini kaybetmemiş olan,
sadece bu iki kurum kaldı.
Anayasa Mahkemesi tarafından İrtica odağı olarak
tanımlanan AKP , Demokratik söylemlerin arakasına savunarak
Yüksek yargının oluşumunu kendisi belirleyecek şekilde
Yeni Anayasa yapmaya çabalıyor.
Böylece yapacağı yeni ve kanuna aykırı eylemlerine kılıf hazırlama çabasında.
Artık üzerinde yargının gücünü istemiyor.
Ülke böylesi Yangın yerine dönmüş iken , AKP’nin var olan
Anti demokratik , hukuksuz , hatta faşizme giden yaptırımlarına
karşı çıkan CHP , yaklaşmakta olan genel Seçimlerin arifesinde
“Birileri” tarafından topa tutuluyor.
Bunu yapanlar CHP güç kaybettiğinde,
kaybedilen gücün iktidar hükümetine yönleneceği ise hesap etmiyorlar.
Hatta CHP’yi Türkiye için AKP’den de daha büyük tehdit olarak
niteleyerek karalıyorlar !!!
Bunu söyleyenler de hem Deniz Baykal’a hem de yardımcısı Kılıçdaroğlu’na vurmaya çabalıyorlar.
Bu söylemler sadece ve sadece AKP’nin çıkarlarına hizmet eder.
CHP’nin politikalarında yanlışlar olabilir.Yanlışları eleştirmek
başkadır.Var olan ortamda Türkiye’nin AKP’den kurtulması için
ihtiyacı olan ana muhalefet partisine vurmaya çalışmak farklıdır.
Bu arkadaşlara sağ düşüncede olan ama satılmamış medya kesiminde az kalmış vatansever bir gazetecinin Sabahattin Önkibar’in Deniz Baykal hakkında kaleme almış olduğu aşağıdaki yazısını okumalarını için sunuyorum ;
***
“AKP faşizmi ile göğüs göğüse mücadeleyi sadece Baykal yapıyor!
Bakın, benim üniversite yıllarımdan beri eylemli fikir çizgim bellidir.
Ali Bayramoğlu’ndan Serpil Yılmaz’a medyada bunun bir sürü tanığı var.
Irkçı ya da şoven değilim ama Türk milliyetçisiyim yani klasik anlamda sağda biriyim.
Ama itiraf ediyorum, bugünlerde merkezin solunda olan CHP’nin lideri
Sayın Deniz Baykal’a minnet doluyum!
 
Niçin mi?
AKP tedhişi ya da
faşizmine karşı yiğit bir duruş sergilediği için!
Tekrar ediyorum benim CHP ve liderinden şahsımla ilgili zerre bir beklentim yok ve olamaz. Dolayısı ile duygularım kendi adıma değil, ülkem ve milletim içindir.
 

Evet Deniz Baykal bugün tarihsel bir görev yapıyor!

Şu manzaraya bakın:
Büyük Önder’in gençliğe hitabesinde söylediği gibi her yerin işgal edildiği,
bazı anlı-şanlı sözde demokratların araziye uyduğu, cumhuriyet burjuvazisinin beyaz bayrak çektiği, holding medyasının diz çöktüğü, sendikalardan Sivil Toplum Örgütlerine kadar pek çok çevrenin pes ettiği, ama en önemlisi TSK gibi Cumhuriyetin en temel kurumunun anlaşılmaz şekilde AKP’ye lojistik destekler verdiği
yani ona istismar ortamları hazırladığı bir iklimde Deniz Baykal,
AKP tirancılığına karşı göğüs göğüse bir mücadele veriyor.
Hakkı teslim edelim, bu bir hakikat!

 
TSK değil ama Deniz Baykal olmasaydı emin olun Türkiye bugün çok daha rezil bir noktada olurdu. Öyle olduğu içindir ki Tayyip Erdoğan, Deniz Bey’le yatıyor Baykal’la kalkıyor!
 
Taraftarlığı bırakın ve tabloyu iyi okuyun!
TSK bile Tayyip Erdoğan karşısında tutunamazken,
Deniz Baykal’ın hem kendisi hem de partisi dimdik ayaktadır.
Türkiye’de AKP’ye karşı örgütlü olan iki siyasi yapıdan biri CHP diğeri MHP’dir ki,
 
MHP’deki durum Bahçeli’ye rağmendir yani o partinin kendine özgü özelliği sebebiyledir. Oysa CHP’de Baykal önder olmasaydı bu parti şimdiye kadar çoktan birkaç parçaya bölünür ve AKP de devleti fetih hareketini tamamlamış olurdu.
 
Bölünme deyip küçümsemeyin işte merkez sağ bölündü ve yıllardır toparlanamıyor.
Ayrıca AKP bu bölünme ile vücut buldu. Dolayısı ile Deniz Bey olmasaydı emin olun
CHP de, DSP ya da SHP gibi marjinal ve minik bir kaç parçaya ayrılacaktı.
 
Buradan hareketle CHP ve lideri Deniz Baykal, TSK’nın beceremediği
Cumhuriyete ve ilkelerine güvence olmayı, üstelik demokratik bir şekilde başarıyor.
Eğer merkez sağ bütünleşemezse, merkez sağ seçmenin ödünç de olsa
Sayın Baykal’a bu katkılarından ötürü oy verme borcu doğmuştur.” *1*
 
***
Sabahattin Önkibar’ın dahi teslim etmiş olduğu gerçekleri,
“Ben CHP’ye oy verdim ama ” diye yazı kaleme alan ve öncelikli tehlikeleri gözden kaçıran kişiler , kimin değirmenine su taşıdıklarına dikkat etmeden mantık dışı yazılar yazıyorlar.
Deniz Baykal AKP’nin iktidar olmasından bu yana AKP’ye karşı çok etkin muhalafet yapmıştır.Baykal’ın bu direnci olmasa idi AKP şimdi çok daha güçlü olacaktı.
Baykal hem emperyal güçlere , hem de tarikat ve cemaatlara , yandaş basına karşı bir direnç oluşturmuştur. Bunların açık hedefinde olmasına rağmen hiç bir açığını bulamamışlardır.
AKP’nin hukuka uymayan bir çok kanunu durdurmuş ve iptal ettirmiştir.Bunca çalkantılı bir dönemde partisini böldürmemiştir.
Arkadaşların eleştilerinde var olan büyük tehdit ve tehlikeleri
görmezden gelmemelerini ve CHP’nin Baykal’ın yönetiminde oluşturduğu direncin de ayırdında olmalarını dilerim.
Eviniz yanarken , varlığınıza geri sıralarda tehdit veya tehlike oluşturan konuları sıralamada öne çıkartmak ne kadar mantıklıdır ?
Haksız eleştiri yapan arkadaşların bunu da sorgulamalarını dilerim.
Yaklaşan seçim öncesi muhalafet partilerine temelde 3 görev düştüğünü düşünüyorum ;
* AKP dışında merkez ,merkez sağ ve sol partiler güç birliğine gidecek çalışmalar yapmalıdırlar . Özellikle CHP-MHP bu birliği ve müşterek seçim politikalarıyla oluşturacak kurullarla hemen çalışmaya başlamalıdırlar.Birbirlerine güçlü oldukları bölgelerde
destek vererek oyların bütünleşik adayda toplanmasını sağlamadırlar.
Sol partiler , iktidar hırsını bir tarafa iterek aynı çatı altına toplanmalıdırlar.
* SEÇSİS oylama sistemi devreden çıkartılarak kullanılmamalıdır.
Bu sistem kullanılırsa seçim sonuçları yine manupule edilerek AKP’ye kazanç sağlayacaktır.
Oy kullananların parmakları yine işaretlenmeldir.
Seçmen kütükleri kontrol edilmeli ve HAREKETLİ SEÇMENLER önlenmelidir.
* Ana muhalefet partileri , sandık başı görevlilerini erkenden belirleyerek eğitmeli ve sandıkta oy kullanımı başlamasından itibaren oyların tasnif ve neticelerin ilgililere iletimine kadar SANDIK DENETİMİNİ sağlamalıdır.
 
This entry was posted in Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *