Ümit Bora-Çevreci Yazar
BİRİNCİ ELDEN NAKLEN MATRUŞKA İHALE
ÖZELLEŞTİRMENİN HALKA YARAMADIĞI KESİN !,
PEKİ KİMLER İÇİN YAPILDI?
KİMLER BU İŞİN KAYMAĞINI YEDİ?
Yıllar evveline gidiyorum ve ismini vermediğim bir şehirimizde Lise sınıf arkadaşımla yolda tesadüfen karşılaşıyorum.Arkadaşımla çok uzun yıllardır görüşmediğimiz için bir çay bahçesine gittik oturup sohbet ettik.
İsmini vermediğim arkadaşımla sohbet koyulaştı ve 2 şirket kurduğunu Belediyelere çalıştığını ve işlere yetişemediğini anlattı.Kendisine Belediyelere ne gibi bir mütahhitlik hizmeti verdiğini sordum.İş adamı arkadaşım ;
“yol ve kaldırımları yapıyoruz,söküyoruz,yeniden yapıyoruz”deyince
“nasıl yani,aynı kaldırımları mı söküp,söküp yapıyorsunuz,kimsenin dikkatini çekmiyor musunuz?” dedim.
Lisede okurken 5 vakit namazını kaçırmamaya çalışan arkadaşım sırıtarak
“Ya böyle gelmiş böyle gidiyor,dikkat çektiğimizde bizim belediyelerin olduğu illere gidiyoruz,yer değiştiriyoruz,gel sana da bir şirket kuralım sende köşe ol?” dedi.
İnanın şok geçirdim o namazında niyazında arkadaşım gitmiş,gözünü yetim hakkına dikmiş bir adam gelmişti ve teklifini anında reddettim. Arkadaşıma ;
“ya nasıl harama böyle el sürüyorsun sen böyle değildin nasıl da değişmişsin” dedim.
Sırıtan arkadaşım hiç söylediklerimi üzerine alınmadı ve beni ertesi gün Belediye Başkanının mütahhitlere ve ihale verdiği yandaş yemeğine davet etti.Katılayım bakalım neler göreceğiz dedim.Ertesi gün Belediyeye ait salon tıklım tıklım doluydu ve o şehrin Belediye başkanı mikrofonda gürlüyordu.Belediye başkanın resimlerini çektim.
Belediye başkanı kendilerinden ihale alan şahıslara ;
“ellerinizi ceplerinize sokacaksınız ve bize ait Tv.ye yardım edeceksiniz,işte o kadar” diyordu.
Daha sonra bir görevli çıktı ve hisse bu kadar v.s. dedi,anlayacağınız en çok ihale alan en çok hisse ödeyecekti,bazen pazarlıklar olsa da yine en yüksekten ödeme 12 aya bölünmüş senetlerle yapıldı ve üzerinde kime toplandığı hane boş senetler anında imzalandı.
Bu arada gerçekte senetlerin kime toplandığı gelen telefonla ortaya çıktığını,ne kadar para toplayın diyen daha üst şahısa 2 katı para toplanıp gönderildiği gece dönüşü aynı arabada gittiğimiz yetkililer açıkladıkça küçük dilimi yutacağım geldi.
İşte bir anımı sizlerle paylaştım ve bana kimse bu Belediye ve bu şahıslar kimlerdi diye açıklama istemesin.Şimdi Özelleştirmeler yapılıyor ve 20-30 milyon dolarlara arsa fiatına Yetimin hakkı tesisler satılıyor.Birkaç ay sonra bu tesisler birden değer kazanıyor ve 150 milyon dolarlara el değiştiriyor.
Gerçek değerleri 3 -4-5 misli olan milyarlık hergün para basan tesisler 2-3 yıllık karı değerine yabancılara satıldı ve neredeyse yerli tesis kalmadı.Peki bu tesisler para bastığı ortadayken nasıl bir yetimin hakkı yendi de birkaç yıllık karlarına YETİM OLMAYANLARA MİLYARLARCA DOLAR KAZANDIRDI? Bu iş GERÇEK DEĞERİNDE SATILDI DİYEN ÇIKARSA GİDER ELLERİNİ ÖPER ÖZÜR DİLERİM.
Peki bu özelleştirmeler halk kunta kintelere döndüğü bir dönemde yapıldı da onlara sadaka parası bile niye düşmedi?(Çalışanlara günde 1 tl,Emeklilere günde 2 tl verdiler,ALLAH TUTTUKLARINI ALTIN ETSİN)
Peki bu özelleştirmeler yapıldı da bütçe açıklarımız mı kapatıldı? Yoksa dış ve iç borçlarımız 2 ye mi katlandı?
Ordumuzu yıpratmak ve moralini bozmak için yapılan saldırıların arkasında dış güçlerin istihbaratları ve yerli işbirlikçilerinin olduğunu bilmeyen kalmadı. Mustafa Kemal Atatürk’ü ve koyduğu ilkeleri her türlü manevra ile yok edemeyenler yeni bir orduyu yıpratma şekli buldular! Türk silahlı kuvvetlerinin onurlu ve şerefli mensuplarını sanal ortamlarda yarattıkları iftiralarla çökertmeyi deniyorlar.
Askerlerimiz bu konuda herhalde çok hızlı ve yeni bir çalışma içine girip personeline karşı gelişen düşman taktiği için karşı çalışmalar başlatmış olmaları lazımdır diye düşünüyoruz.
(Yoksa daha ne kadar şerefli subayımız intihar edecektir?)
Ordumuzun çökmesi demek sınırlarımızın da yok olması demektir.Durduk yere bu kadar sürekli ve ani gelişen düşman taktiklerinin neyi hedeflediği ortadadır. Dünya ekonomik zorukları yaşarken yurdumuzda vatandaşlarımız kunta kintelere dönerken sanal düşman taktikleri ile gündem nasıl değiştirilmeye çalışıyor hep beraber izliyoruz.
Sayın Başbakanımız Tekel işçilerini kastederek ;
“Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmem” demişti.
Sayın Başbakan’a soruyoruz “peki bu Tüyü bitmemiş yetimin hakkını
Tekel işçileri mi yedi de Türk halkı işsiz ,yoksul ve aç bırakıldı?”
Saygılarımla.
Ümit Bora-Çevreci Yazar
Tel:0 535 9247978
