ÖRGÜTLÜ CEHALET VE BİLİM, SANAT NEDİR, NİÇİN GEREKLİDİR?

BİLİM, SANAT NEDİR, NİÇİN GEREKLİDİR?


Hayat, acıyla başlayıp acıyla (ölümle) biten bir sürecin (bazen azgınlaşan) dalgaları ve kör rastlantıları arasında, kötülüklerden uzak kalma, mutluluğu yakalama mücadelesidir.

Doğum sancıları, yeni doğan bebeğin feryatları anne olma içgüdüsünü zayıflatmak, engellemek için yeterli değildir. Ölüm, bir canlının sahip olduğu, önemsediği maddi, manevi tüm değerleri (çoğu zaman hastalık ve acı çekerek) kaybetmesi demektir. Ölümlü olma bilincinden yoksun diğer canlılar, bu bağlamda insandan daha şanslı sayılabilir.

Daha önceden kendilerine dert edinmeden, günü gelince bir şekilde ölüvermeleri, hayvanlar için bir üstünlük olsa gerek. Doğmak ne kadar doğalsa, ölmenin de o denli doğal olduğunu kabul etmek istemeyen insanoğlu ise, tarihin derinliklerinden başlayarak, çıkış yolları, ölümden kurtuluş çareleri aramıştır. Cesedin çürüdüğünü görerek, maddeden hayır gelmeyeceğini anlamış ve “ölümsüz” ruhu icat etmiş, sonra da bu yanılgısının tarih boyunca tutsağı olmuştur.

Avrupa’da başlayan aydınlanma sürecinde filozoflar, düşünürler ruhun varlığını sorgulama cesaretini göstermiş olsalar da, inanç dünyasını yeterince etkileyip değiştirme gücüne sahip olamamışlardır. Özellikle de son yüz yılda akılcılığın, bilimin, teknolojinin, iletişim araçlarının dev adımlarla ilerleyip gelişmesi evreni, dünyayı, doğayı, canlıların biyolojik mekanizmasını, yani gerçekleri doğru şekilde anlamamızı mümkün kılmıştır.

Buna rağmen ölüm gerçeğini, eğitimli de olsa, kabullenmek istemeyen pek çok insan vardır. Bu da en çok kurnaz siyasetçilerin işine gelmekte, insanın ölüm karşısındaki doğal zaafını, yani dinsel inancını kendi çıkarları yönünde ustalıkla kullanıp sınırsız güce sahip olabilmekteler, en yakın örneğini kendi ülkemizde gördüğümüz gibi. Ruhun (yani öldükten sonra dirilmenin, cennetin, huri kızlarının, vs) varlığını kabul etmeyenler hayat mücadelesinin acımasızlığı karşısında teselliyi, mutluluğu nerede arayacaklar peki?

Sanatın her türlüsü işte bunun en uygun yanıtı olarak icat edilmiştir. Bilimi, felsefeyi, dostluk ilişkilerini, topluma, insanlığa yararlı olma arzusunu da bu esenlik arama formülüne ekleyebiliriz. Öldükten sonra tekrar dirileceğine inanan bu kadar çok insan varken, bu dünyada örgütlü cehaleti yenmek mümkün değildir.

27.01.2019 Kemal Rastgeldi

This entry was posted in DİN-İNANÇ. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *