TARİHTEN GÜNÜMÜZE * HAİNLER, ÇOCUKLARI VE TORUNLARI

Hainler ve çocukları


İHANET DOĞURAN TOPRAK

Anadolu, vatan haini üretmeye oldum olası en elverişli, en verimli topraklardır. Ve yaşadığımız ülkeyi borçlu olduğumuz Kurtuluş Savaşı, salt işgalci düşmana karşı değil, aşağıda birkaçının adı anılan binlerce vatan hainine karşı da kazanıldı.

Türkiye Cumhuriyeti, Türklüğünü inkâr ve düşmana biatı tercih eden kalleşlere rağmen kuruldu. Hiç kuşkunuz olmasın, yarın da onlara rağmen yeniden doğacak!

Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin, “İngiliz ulusuna karşı beslediğim sevgi ve hayranlık duygularımı babam Sultan Abdülmecit’ten miras aldım. Ümidimi Allah’tan sonra İngiltere’ye bağladım” demişti.

Vahdettin’in Adliye Nazırı Ali Rüştü, “Yunan ordusunun başarısı için dua ediniz! Yunanın ilerlemesi hükümetimizin programına uygundur. Bu ordu, bizim ordumuzdur!” diyordu. Bursa’nın işgalini de “Çok şükür Bursa da Yunan ordusu eliyle kurtarılmış illere dahil oldu” tümcesiyle kutlayacaktı.

Rıza Tevfik (Bölükbaşı), “Medeniyeti temsil eden İngiltere gibi bir devlete itiraz etmek küstahlıktır” derken İngiliz Muhipler Derneği Başkanı Sait Molla müjdeliyordu: “Anadolu’daki milliyetçi hareket boşa çıkmaya mahkûmdur!”

Divitli Eşref Hoca da Mustafa Kemal ve kuvvacıları “İngilizlere meydan okuyoruz. Bu en büyük küfürdür” diye kınıyordu.

Ali Kemal, Peyam-ı Sabah gazetesinde yazıyordu: “Yunanlar Ankara kapılarına dayandılar. Mustafa Kemal’e barınacak yer kalmayacak. Hesap sorma zamanı geldi.”

Refi Cevat Ulunay, aynı gazetede her zamanki gibi yanlış zaferi ilan ediyordu: “Görüyoruz ki Yunanistan, kısa zamanda Mustafa Kemal kuvvetleri denilen çapulcuları tepeleyecektir.”

Vahdettin’in paşalık verdiği Ahmet Anzavur, “Padişah, Yunana karşı harp edilmesine razı değildir. Yunanlar bizim dostumuzdur. Padişahın emir ve rızasına aykırı olarak onlara silah çekmek küfürdür, isyandır” diye haykırıyordu.

İskilipli Atıf, noktayı koymuştu: “Kuva-yı Milliyeciler kudurmuş haydutlardır!”*

Türkiye’de iç düşmanlarla hesaplaşma, ülke henüz işgal altındayken, işgalcilerle savaşırken başlamıştı. 1919’dan 1923’e kadar 59 bin kişi “savaş suçları”ndan yargılandı ve 1054 kişi idam cezasına çarptırıldı, ama bazıları infaz edilmedi.


Mine G. Kırıkkanat’ın “Hainler ve çocukları” başlıklı yazısından bölüm alıntısı

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mine-g-kirikkanat/hainler-ve-cocuklari-1882638

This entry was posted in İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, Tarih. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *