BU ÜLKENİN NERON’U KİM VEYA KİMLER OLDU?

Engin Uçar – 02.08.2021
z_eucar@yahoo.com.tr

BU ÜLKENİN NERON’U KİM VEYA KİMLER OLDU?


Ülkem cayır cayır yanıyor. Canlar yanıyor. Yüreğimiz yanıyor. Aynı anda birçok yerde yangın başlıyor. Daha doğrusu yakılıyor. Bu günün hikayesi dün yazıldı. Adım adım geldik bu günlere… Celladına aşık bir mahkum gibi olanları seyrettik!

Kozmik oda ihanetini hatırlatayım isterseniz. Kozmik odadan BİR İSİM LİSTESİ ALINDI. Yabancı istihbarat örgütlerinin ve terör örgütlerinin içine sızmış, çok özel yetiştirilmiş istihbarat elemanlarımızın isim listesi… Bu liste CİA’YA SERVİS EDİLDİ. Bir iddiaya göre 833, bir emekli paşanın iddiasına göre 1000’den fazla istihbarat elemanımızın kafasına sıkılarak öldürüldü. Kimse bana sakın Fetö falan demesin!. Sürüyü kurt kaparsa hesabı köpekten değil, çobandan sorulur. Ayrıca devletten belli süreliğine alınan görev yetkisi kimseyle paylaşılmaz. Paylaşan suç işler. AKP bir casusluk olayına ön ayak olmuştur. Tek başına bu olay bile sorumluların casusluk faaliyetinden, ülke güvenliğini tehlikeye sokmaktan yargılanması gerekir.

Ordunun elinden istihbaratı aldılar. F-CİA elemanlarından kurdukları TİB’e verdiler. Kamu Müsteşarlığı diye bir birim kurdular. Bu kurumda 180 CİA ajanını işe başlattılar.

Jandarma en iyi insan istihbaratına sahip bir kurumumuzdu. Kır polisi yaptılar. Ordudan alıp, İçişleri Bakanlığına bağladılar. Çünkü AB-D böyle istedi. Jandarmaya da Anadolu’nun gariban, yoksul ailelerinin çocuklarını maaşlı(!) aldılar. İş bulamayan çocuklarımız iş olarak baktığı için Jandarma oldu. Jandarma o eski görkemli konumunu kaybetti. İstihbarat olarak kullanılan insan kaynakları yok oldu.

Bugün yaşadığımız orman yangınlarında istihbarat zafiyeti olduğu çok açıktır! Peki bu zafiyetin sorumlusu kim? AKP ve AKP Genel Başkanıdır.

Geçen sene de ormanlarımız yakıldı.  O dönem bir yazı yazdım. Yazı bugün yazılmış gibi.

https://www.sozgazetesi.org/koese-yazarlari/zahide-ucar/yangin/

Manavgat bitirildi. Köylerde ne varsa yandı. Aldığımız haberlere göre insanlar yanmış evlerinden ayrılmıyor. Yanan hayvanlarının isimlerini bağırarak kriz geçirenler var. Yüzleri isten simsiyah olmuş, gözlerinin içine kadar is çöken çocukların gülümsemesi, çocuklukları yüzlerinde donmuş.. Yardım ekipleri gözlerine göz damlası damlatıyor.

Alanya’nın bir köyünde yaşadığım eve kül yağıyor. Yangın hiçbir yardım alamayan Gündoğmuş ilçesini bitirdi ve Alanya’ya doğru ilerliyor. Şimdilik yanık kokusu ve kül yağmuru altında bekliyoruz.

Aldığımız haberler canımızı yakıyor. Manavgat’ta turizme açılan otellerin müşterilerini size yazayım: Barzani’nin adamları ve Suriyeliler…

Otel çalışanları bu Barzani’nin adamlarına hizmet etmekten nefret ediyor ama profesyonel çalışma ilkesine uymak zorunda kalıyorlar. Bu adamlar turist vizesiyle geliyor. Turiste verilen otel bilekliği ile her tarafa gidiyor. Şüpheli kişilerden bahsediliyor.   Yani, belayı ülkeye davet etmişler. Şüpheli 5 kişi yakalandı. Kimlikleri saklanıyor ama duyumuma göre kimliklerini zaten saklamak zorundalar. Çünkü halkın tepkisinden korkuyorlar.

Halk milletin üzerine abanan, sadece nasıl para kazanır, nereye çökerim diye düşünenlerden umudu çoktan kesti. Elinde ne varsa onunla mücadele ediyor. Gençler köylere, ormanlara giden yolları kesip sabaha kadar bekliyor. Yabancı kimseyi sokmuyor. Devleti olmayan bir millet haline getirildik. Bu gibi durumlarda acil görev alacak EMASYA CİA’nın AKP ile kurdukları kumpas davalarda ve aşağılık basın ayağıyla linç edildi ve kaldırıldı. EMASYA Genelkurmay ve İçişleri Bakanlığı arasında 1977 yılında imzalanan bir protokoldür. İl Valisinin ilinde çıkan toplumsal olayları önleyemediği zaman Askeri birliklerden kuvvet talep etmesini düzenleyen bir protokoldü.  Bu yangınlarda EMASYA protokolünün önemi de ortaya çıktı. Çünkü ülkemiz yanarken yangın söndürülmesiyle ilgili profesyonel hiçbir çalışma yok! EMASYA Protokolü yürürlükte olsaydı, ülkemizin yasal güvenlik güçleri en yüksek işbirliği içinde bu yangınlara müdahale edecek, bilgi paylaşımı gerçekçi olacak, önlemler gerçek veriler üzerinden alınacaktı.

AKP politikaları insana dayalı istihbarat ayağını kırdı. 2020 yılında büyük yangınlar yaşadık. Hiçbir önlem almadıkları gibi, THK’nu da yok ettikleri, uçakları atıl duruma getirip pilotları, teknik elemanlarını işten çıkardıklarını öğrendik. Maaşları yüksekmiş(!).. Bu savunmayı yaparken utanmıyorlar. Yüzlerinde manda derisi var. Bir adama 5-6 yerden uçuk maaş verip, ülkemiz için hayati bir kurumun çalışanlarının maaşını sorun ediyor zerzevat. Aslı şu: Türk Hava kurumunda cebinize giren olmayınca atıl hale getirmişsinizdir. Bana kimse masal anlatmasın. Bunlar içinde para yoksa, yaralı parmağa işemez. THK’nu atıl hale getir. Yangınları ihale et. İhale demek para demek, para! DOYMADINIZ. Dilerim en kısa sürede doymayan gözlerinizi toprak, haram dolu midenizi yılan-çıyan doldurur!

Aşı lazım, bakıyoruz Hıfssısıhha kapatılmış. Yangın uçağı lazım. THK atıl hale getirilmiş. Bu nasıl bir düşman politikasıdır? Gerçekten sormak istiyorum:

Nasıl bu kadar KÖTÜ olabiliyorsunuz? Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyorsunuz?

Yardım teklif eden ülkelerden bu güne kadar yardım almadınız. Havadan yangın seyretmek çok zevkli herhalde(!)… Neron’da Roma’yı yakmıştı.

Peki Türkiye’mi yakan NERON ve NERONCUKLAR kim?

Ülkemin istihbarat ayağını kim kırdıysa, THK’nu kim veya kimler atıl hale getirdiyse, EMASYA’yı kim yok ettiyse, ülke yanarken yardım tekliflerini bugüne kadar kim kabul etmediyse odur!

Bu arada, sanmayın ki ülkeyi sessizce işgal ettirdiğiniz “Afgan Milis Güçlerini”  unuttuk! Sanmayın ki, Akdeniz ve Ege’deki Türkmen Yörük köyleri yanınca biteceğiz, köylerimizi işgal ettirin diye keyfinize terk edeceğiz! Yangından bir gün önce çıkardığınız yağma ve mala çökme yasasını tanımayacağız! Tıpkı sizlerin açıktan “Anayasayı tanımıyoruz” dediğiniz gibi. Bizler Anayasamızı tanırız. Devletimiz kutsalımızdır. Biz sizlerin rant ve talan kokan korsan yasamsı dayatmanıza direneceğiz!  

Yörüklerin göç yollarını kapattınız! Hayvanlarını otlaklara götüremediler. Meralara el koydunuz! Olmadı değil mi?

Toros Dağlarındaki Yörük Türkmen çadırlarını ve o çadırdan tüten dumanını asla yok edemeyeceksiniz!

Birileri TÜRK BAHARINA hazırlanıyor. Yangın bu planın ilk ayağıdır. Unutmayın bu uyarımı!

Burada bu acılar yaşanırken yandaş basını izliyorum. Ülkede hiçbir şey yokmuş gibi diziler, yemek programları, şen kahkahalar atılıyor. Ve benim midem bulanıyor. Belli ki;

Yaşadıkları, yağmadan pay aldıkları ülke insanının acısı acıları değil. Tıpkı bayramları bayramı, tarihleri tarihleri olmadığı gibi….Bu kadar hain, alçak ve kahpe nerede, kimin, kimlerin koynunda yetişti? Unutmayın bu alçakları Unutmayın bu kahpelikleri… Yangın çıkınca orospu saçını tarar diye bir söz vardır. Ben bir ekleme yapıyorum. Yangın çıkınca kahpe bıyığını bükermiş. Saç tarayanlarla bıyık büken alçaklar, hiç birinizi unutmayacağız!

NOT: Sonraki yazım;

“TÜRK BAHARINA HAZIR OLUN!” başlığı ile yayınlanacaktır. Tablo bu yazıdan sonra netleşecektir. Ve bizler asla teslim olmayacağız!

Zahide UÇAR (02.08.2021)

This entry was posted in DOĞA - ÇEVRE, Doga - Cevre - Ekoloji - Tarim, DOĞAL YAŞAM, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK, Zahide Uçar. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *