ÖZELLEŞTİRMELER * TEZGAH ALTINDA KALAN SON VARLIKLAR DA SATIŞTA * Atatürk Dönemi Eserleri Ayakta Tutuyor 1920’nin varlıkları olmasa yıkım hemen

Atatürk Dönemi Eserleri Ayakta Tutuyor
1920’nin varlıkları olmasa yıkım hemen

Orhan Özkaya (Arş-Yazar)

3996 sayılı (Yap-İşlet-Devret) yani özelleştirme yasası kapsamında, Atatürk döneminin sembol anıt eserlerinden olan Sümerbank’ın binlerce dekarlık arazisi satılarak yok edildi. Yüce Atatürk tarafından 1933’de özenle kurduğu ve ülke tarihine damgasını vuran Sümerbank, önce Sümer Holding adıyla özelleştirildi, daha sonra arazilerine göz dikilerek, 4.700’e yakın arazisi elden çıkarılarak özelleştirme kapsamına alındı.
Bu durumu 2020 “Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB)” Faaliyet Raporu’yla öğrenmiş bulunuyoruz. Bu açıklamaları Covid19’a rağmen yapılan ihalelerle gerçekleştirdiklerini raporda belirtiyorlar. Çeşitli alanlarda 80 ihale yaparak 22 milyon dolarlık bir gelir sağlandığını açıklamalarına ekliyorlar. Bu çalışmaların çağdaş anlamda 1986’da başladığı ve sonraki dönemlerde kararlılıkla hızlandığı vurgulanıyor.
Satışlar 2021’de de sürecek
Petrol rafinerileri, tekstil, çimento, yem sanayii, demir çelik, petrokimya, tütün ve alkol ile elektrik dağıtım sektörünün özelleştirme kapsamında bırakılarak devletin bu alanları terk ettiği övünçle belirtiliyor. 1986-2020 arasındaki satışlardan 70,4 milyar dolar elde edildiği yazılı. Ayrıca bu satışların sahiplerine de devredildiği açıklanıyor. 2020’de elde edilen gelirin 677 milyon dolara çıktığı açıklanıyor. Bu satışların da 2021 yılında da devam edeceği ve limanlar, elektrik üretim tesisleri ve taşınmazlarla sürdürüleceği, bunun halka arz şeklinde olacağı yansıtılıyor. Bu halka arzlarda kimlerin yer alacağı toplum tarafından çok iyi biliniyor.
Bir de devirlerin uzun vadeli ve sektörel öncelikler şeklinde olacağı, programa bağlanacağı vurgulanıyor. Çeşitli hidro-elektrik santralleri, Gebze Dilovası Doğal Gaz Santrali, Esenyurt Doğal Gaz Santrali özelleştirme kapsamına alınmış durumda. Karalanan 1920 yılı ekonomisi sayesinde bugünlere gelindiği. Sata sata bitiremedikleri, satılmadık 1920’nin yarattığı büyük zenginlikler ve varlıklar, Atatürk döneminin anıtlaşmış eserler sayesinde bugünlere ulaşıldığı unutuluyor. Ancak buna karşın O’nun eserleri bir türlü bitirilemiyor; ismine dahi tahammül edilemediği için çeşitli bahanelerle ismi silinmeye çalışılıyor. Stadyumlar, caddeler, bulvarlar, meydanlar ve parklar halkın tepkisine rağmen değişik isimlerle belirleniyor. Ancak O’nu unutturmak mümkün değil, halkın iliklerine kadar işlemiş bir yüce insan.
Kalan Limanlar da satılıyor.
Özelleştirme kapsamına alınan Güllük Limanı 45 yıllığına elden çıkarıldı, Taşucu Limanı da 2021’de kamudan çıkarılarak sahibini bulacak. Gökçeada-Kuzu Limanı 2018’deki ihale iptal edilmesine rağmen 2021’de öncelikle ele alınacağı açıklaması yapılıyor. Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı satışı 2021’de tamamlanacağı açıklanıyor. Ülke limanlarının satışı daha önce bitirilemediği anlaşılıyor.
Raporda 1986-2003 arasındaki özelleştirmelerden de bahsedilmiş, o dönemde elde edilen gelirin 8,2 milyar dolar civarında olduğu, bu durumun 2004-2020 yıllarında hız kazanarak 62,2 milyar dolara ulaştığı övünç fabrikaları, asıl kendi işine yöneldiği vurgusu her fırsatta dile getiriliyor. Ancak gelinen noktanın da sürekli üretim dışına düşerek, dışalım ve borçlanma ekonomisi olduğu saptaması yapılarak, yoksulluk düzeyi arttığı tespiti ortaya konuyor.
Tarım alanlarını dünya devletleri yeniden stratejik sektör ilan ederken, biz bu alanı küresel efendilerin dayatmalarıyla terk ettik, “Büyükşehir Yasası” çıkartarak köyleri üretim merkezi olmaktan çıkarıp mahalle statüsüne dönüştürdük, yoksul ve üretim dışı kalan köylüye bir de bu dönüşümle her türlü vergi yükledik, köy bütçesine kentli belediye el koydu. İşte muhalefetin en önemli önceliği bu küresel dayatmaları kaldırmak ve yeniden köyleri üretim merkezi yapmak şeklide olmalı ve bunu her fırsatta halka açıklamalıdır.
Eğitimi, sağlığı köylünün ayağına götürme müjdesi vermeli, taşımalı eğitimi kaldırmalı; birleştirilecek köylere ortaöğretimi, sağlık merkezini götürmeli. Eğitim ve sağlığın tamamen ücretsiz olacağını vurgulamalıdır. Tarım ürünlerinin fabrikalar tarafından işlenmesi için bu bölgelere fabrikaları götürmeli. Tıpkı Atatürk’ün stratejisi gibi…
İşsizlik “Karma Ekonomi” yle önlenir
Atatürk döneminin tamamlanamayan “Demokratik Devrimi”, sermaye birikimini sağlayamamış, “Toprak Reformu” nu gerçekleştirememiş, parasız sağlık ve eğitim hizmetlerini yaygınlaştıramamış idi. Halkı demokrasi yutturmacası, 1945’de emperyalist tuzaklara düşerek, bağımlı döneme girdi. Günümüze kadar süren küresel ekonominin kuşatması altında kalarak sömürünün hedefi olmaktan kurtulamıyor.
Muhalefet kısır münazaralarla işi götürebileceğini zannederek, sabit durumdaki oyunu bir türlü arttıracak heyecanı yakalayamıyor. Oysa halk eylem halinde, sokaklardan evlere girmiyor, kadınlar, gençler eylem alanlarından göz altılarla tutuklanarak hapislere dolduruluyor. Boğaziçi Üniversitesi hocaları dahi eylemleriyle öğrencileri desteksiz bırakmıyorken; kır emekçisi kadınlar yağmalanan maden alanlarında, taş ocaklarında, ağaç katliamlarına karşı canlarını dişlerine takarak, 8 Mart “Emekçi Kadınlar Günü” nde ayaktayken edilgen kalmak; sadece grup toplantıları, alan ziyaretleriyle yetinmek yeterli olmuyor, eylemlerdeki halk, muhalefetin yanlarında yer almasını bekliyor.
Boğaziçi eylemlerinde çocuklarıyla beraber olan veliler baskılara maruz kalırken, Kadıköy’de, İstanbul Üniversitesi’nde, İzmir’de ve ülkenin çeşitli alanlarında destek eylemleri yapan gençlik ve halkımız, yalnız olmak istemiyor. Seçtiği temsilcileriyle birlikte heyecan yaratmak ve Atatürk stratejisini, ilkelerini yurt düzeyine yaymak istiyor. Cumhuriyet, bağımsızlık, işsizliğin yok edilmesi için çaba istiyor. Yoksulluğu yenmek için halkla, esnafla birlikte gece ve gündüz ayakta olmayı bekliyor. İstanbul seçimlerinde sandıkların başındaki “Nöbet Eylemi” gibi, başarıyı yakalamak söz konusu edilmeli…
This entry was posted in Ekonomi, ÖZELLEŞTİRMELER, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *