Türkiye çıldırmış durumda * Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Bolton, Erdoğan’ın Trump’ı her aradığında ya da karşılıklı görüştüğünde konuyu mutlaka Halkbank konusuna getirdiğini ve bu konunun kapatılması için kendisinden ricacı olduğunu yazmış.

Türkiye çıldırmış durumda

Eser Karakaş – Şub 28 2021
Aslında bugün Türkiye’de skandal boyutlarına ulaşmış hatta skandal kelimesinin çağrıştırdığı olumsuzluğu bile aşmış Zafer Havaalanı meselesini yazmak istiyordum ama yazıya başlamadan sadece bir günlük (28 Şubat Pazar, 2021) çok da derinlemesine olmayan internet üzerinden yaptığım bir gazete taraması skandal konusunun Zafer Havaalanının sınırlarının çok çok üzerine taştığını göstermeye yetti de arttı bile.
Aşağıda sadece başlıkları ile değineceğim ve yine sadece bir günde karşıma çıkan bu haberler Türkiye’nin gerçekten çıldırmış olduğunu, çok kötü bir noktaya doğru sürüklendiğini gösteriyor; konuları okursanız takdir siz okurların.
Zafer Havaalanı garanti rezaleti:
Havaalanını yolcu garantisi alarak İçtaş şirketi yapıyor (2012), ancak, hadi 2020’yi olağandışı bir sene addedelim, 2012-2020 arasında beklenen (garanti edilen) yolcu sayısı ile havaalanını kullanan yolcu sayısı arasındaki sapma yüzde 97 ve bu sapmayı (!) bütçe üzerinden vatandaşlar ödüyorlar.
Kabul edilebilir bir durum asla değil, bu şirketler ve bu garantileri verenler mutlaka yargılanacaklar. Bu konuya maliye teorisi ve Sayıştay Kanunu önerileri dahilinde başka bir yazıda gireceğim.

Halkbank skandalı:
Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Bolton, Erdoğan’ın Trump’ı her aradığında ya da karşılıklı görüştüğünde konuyu mutlaka Halkbank konusuna getirdiğini ve bu konunun kapatılması için kendisinden ricacı olduğunu yazmış.
Halkbank yani Zarrab meselesinin parasal boyutlarının ne olduğunu konularla ilgili herkes biliyor, bu paraların nerelere, kimlere gittiği konusunda bilgiler var, zaten 17-25 Aralık günlerinde bunların bir bölümü su üzerine de çıkmış idi.
Bir Türkiye Devleti vatandaşı olarak beni üç konu çok rahatsız ediyor, birincisi mevcut iktidarın böyle bir rezalete neden yol açtığı, ikincisi de bu pisliğin üzerini örtme gayretleri ama bu çapta bir pisliğin halı altına sürülmesi imkansız çünkü oradan bile çok pis kokular etrafa saçılmaya devam ederler, üçüncüsü de güzelim bir ülkenin Cumhurbaşkanının bu pislik ile neden ilgilendiği.

Garo Paylan ve fezleke rezaleti:
Garo Paylan ile ilgili hazırlanan fezleke TBMM’ye, şu aşamada Komisyonda muhtemelen, ulaşmış durumda.
Basına sızan bilgilere göre Garo Paylan’ın Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’dan bahsederken kullandığı “Sevgili Selahattin Demirtaş, Sevgili Kavala” gibi ifadeler suçu ve suçluyu övme kapsamında suç sayılmışlar. Çok net ifade ediyorum, hayatımda duyduğum en saçma laflardan bunlar.
Bir insanın arkadaşından, yargılanıyor bile olsa, “Sevgili Selahattin..” diye bahsetmesinin suç sayılması ve bu nedenden (başka nedenler de var ama bu neden de bir fezleke hazırlama nedeni!!!!! olmuş) fezleke düzenlenmesi Türkiye yargısının ve bu iddiayı ciddiye alan yasamanın çıldırmış olmasını gerektiriyor.

AKP’nin milli-zilli görüşçü yeni İstanbul İl Başkanı:
“AKP’nin yeni İstanbul İl Başkanı olarak seçilen Osman Nuri Kabaktepe’nin 8 yılda Esenler Belediyesi’nden 41,9 milyon liralık ihale alan Ayn Medya şirketine ağustosta ortak olduğu ortaya çıktı (Artı Gerçek, 28 Şubat Pazar, 2021).
Neden milli-zilli görüş dediğimi başka bir yazıda açacağım ama bu haber bile bu AKP iktidarının ve yakın çevresinin (merkezi ya da yerel devlet) kamu ihaleleri olmadan şöyle insan gibi işinsanlığı bile yapamadıklarının ve Türkiye’nin geldiği yolsuzluk düzeyinin en güzel örneği.
Bu sözde muhafazakar milli görüşçüler devlet olmadan dindarlık da yapamıyorlar, para da kazanamıyorlar çünkü düzeyleri içler acısı, devlete asılmadan ne ruhani dünyaya girebiliyorlar ne de rekabetçi bir iktisadi ortama.

Basın ve iş dünyası kirli ilişkileri (yorumsuz):
“Türk-Azerbaycan ilişkileri ve yatırım ilişkilerinde yeni bir dönem başladı. Azerbaycan’da önemli bir imza töreni gerçekleşti. İmzalar, Azerbaycan Ekonomi Bakanlığı ile Demirören Grubu arasında atıldı. Demirören Grubu, Azerbaycan Milli Piyangosunun yönetimini devraldı.”
Yorumsuz dedim ama yine de dayanamayacağım ve şunu söyleyeceğim: Demirören Medya’sında acaba Arşimidis tarihi olayı ile ilgili bir haber bir gün çıkabilir mi? Hiçbiriniz rahmetli Mehmet Şevket Eygi kadar olamıyorsunuz, Arşimidis olayını bilmiyorsanız Google’a “Arşimidis-Şevket Eygi” yazın ve karşınıza çıkacak haberleri okuyun.
Bu haberleri (şaka yapmıyorum, tüm bu haberler bir sabah o sabahın gazetelerinde gördüğüm haberler) yan yana getirirseniz Türkiye’nin geldiği çöküntüyü çok net görüyorsunuz.

https://ahvalnews-com.cdn.ampproject.org/c/s/ahvalnews.com/tr/ekonomi/turkiye-cildirmis-durumda
This entry was posted in YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *