TARİHİN İÇİNDEN * ATATÜRK’ün AJANI “İNGİLİZ KEMAL” OLARAK ANILAN AHMET ESAT TOMRUK’un ÖYKÜSÜ * “Mustafa Kemal Atatürk tarafından yaptıklarımın karşılığı anlımdan öpülerek peşinen ödenmiştir”

Ahmet Esat Tomruk (1887, İstanbul – 14 Şubat 1966)
İngiliz Kemal lakabıyla anılan Türk ajan.

14 Şubat 1966’da ölen İngiliz Kemal’in ölümünün 55.yıldönümünde güzel bir öykü

Yaşamını anlattığı bir mülakatta “Mustafa Kemal Atatürk tarafından yaptıklarımın karşılığı anlımdan öpülerek peşinen ödenmiştir” diyerek bu büyük onura her daim sahip çıkmış bir kahramandır.
İngiliz Kemal namlı Ahmet Esat Tomruk 79 yaşında, 14 Şubat 1966’da, I. Dünya ve Kurtuluş savaşları sürecinde ülkemiz için yararlı derin izler bıraktığı bu dünyadan göç etmişti. Kahraman Türk evladının aziz anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Gençlere ve yeni kuşaklara bu kahramanları anlatıp öğretmek boynumuzun borcudur.
Sarışın ve mavi gözlüydü. Galatasaray Lisesinde ve İngiltere’de okudu. Boks şampiyonuydu. Ortalama bir İngilizden daha iyi İngilizce konuşuyordu. Babası öldüğünde, Ahmet Esat Tomruk beş yaşındaydı. O ve annesi, dayısı Sezai Selek’in[1] himayesine girdi. Ahmet Esat, ilköğrenimini Emirgân’da tamamladıktan sonra dayısı tarafından 679 numara ile Galatasaray Lisesine kaydedildi. Parlak bir öğrenciydi. Fransızcasını geliştirmiş, yurt dışından edindiği arkadaşları ile mektuplaşmaya başlamıştı.
Yurt dışından sık sık mektupların gelmesi iktidarın dikkatini çekmiş ve hafiyeler tarafından takibe alınmıştır. Hatta bir ara hafiyelerce tutuklanıp Yıldız Sarayı’na götürülmüş; sonra serbest bırakılmıştı. Bunun üzerine Ahmet Esat 1908’de İngiltere’ye hareket etmişti. İngiltere’de Navy College’a kayıt yaptırmıştı. Galatasaray Lisesinde boksa ilgi duyan genç Türk, Navy College’da artık profesyonel olarak boks yapmaya başlamıştı. Çok da başarılı olmuştu.
Ahmet Esat, 1914’te Navy College’dan mezun olmuştu. Mezuniyetten sonra İngiltere’de bir müddet kalmış; bu arada Fransa başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerini de gezmişti. İngilizce bilgisini çok geliştirmişti. Değişik şiveleri rahatlıkla konuşabilmekteydi. Yalnız dilinden değil, hâl ve tavrından da onu bir Avrupalıdan ayırmak mümkün değildi.
Teşkilat-ı Mahsusa
1914’te İstanbul’a dönmüş ve Teşkilat-ı Mahsusa’ya üye olmuş ve ünlü ittihatçılardan Kara Kemal ile Dramalı Rıza Beylerden çetecilik dersleri almıştı. Bir ara Kut’ül Amare’de esir edilen İngiliz generali Townsend’in yanına hapsedilerek ondan gerekli bilgileri almakla görevlendirilmişti.
1918’de İstanbul işgal edilmiş, İngilizlerin şehirdeki baskıları giderek artmıştı. Bu sırada İngiliz boksörlerle de ringlerde mücadele edip başarılar kazanan Ahmet Esat Tomruk; sporcu İngiliz askerlerinin de ilgisini çekmişti. Ahmet Esat, tutuklu İttihatçılar’ı kurtarmak için çabalamış, ancak bu yüzden İngiliz istihbaratı tarafından tutuklanarak Beyoğlu’ndaki İngiliz hapishanesine atılmıştı. Pek çok işkenceye maruz kalan Ahmet Esat Bey; bir ara firar teşebbüsünde bulunmuş; yabancı bir gemiyle yurt dışına kaçarken Çanakkale Boğazı’nda yakalanmış ve tekrar İstanbul’da hapse atılmıştı.
Bir süre sonra Çanakkale’deki sahra hapishanesine gönderilmişti. Orada Hint Müslüman askerlerle yakın ilişkiye girmiş; onların sempatisini kazanmış; bir müddet sonra da buradan kaçmayı başarmıştı. Ahmet Esat Bey, İngiliz Sahra Hapishanesi’nden kaçtıktan sonra Biga’da Kuva-yi Milliyeciler’e sığınmıştı. Bu arada ona “İngiliz Kemal” adı takılmıştı.
Mütarekeden sonra, Biga’lı kuvvacıların İngiliz Kemal adını taktıkları Esat, akla ziyan casusluk faaliyetleriyle Kuvay-ı Milliye’yi destekler. Büyük Meclis açılınca, Ankara’ya gider İngiliz Kemal; Mustafa Kemal, Fevzi ve İsmet Paşalarla görüşür. İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Rumca bildiği için Genel Kurmay İstihbarat Şubesine atayıp, görevli olarak İzmir’e yollarlar.
Görevli olarak İzmir’e Yunan ordusu karargahına girip gerekli bilgileri toplaması için gönderilmiştir. Orada kendisini Amerikalı gazeteci olarak tanıtmış kumardan ciddi miktarda para kazanmış ve İzmirde vatan görevine başlamıştır.
İngiliz Kemal İzmir’de artık bonkör bir Amerikalı olarak tanınmaya başlamış gece hayatının aranılan kişilerinden olmayı başarmış Yunan subayları ile çok iyi ilişkiler kurmuş hatta onların en gizli toplantılarına dahil olmayı başarmıştır. Daha sonra Yunanlıların Kurmay Başkanı Sarıyani’nin akrabası zengin Yunan kızı Angelika’nın gönlünü kazanmayı başaran Esat Tomruk Yunanların kulübü sayılabilecek olan Angelika’nın evinde bütün bilgileri rahatça elde etmeyi başarmıştır.
Yunan Kral Konstantin bu dönemde İzmir’e Yunan ceplerini teftiş edeceğini bildirmiş hemen İngiliz Kemal’de harekete geçmiş ve Başkomutan sıfatı ile kendisini İzmir’e gelmiş kendisini Amerika sinema kumpanyası ajanı ve Chicago Tribun gazetesi muhabiri Herri Villiy olarak tanıtmıştır. Burada Amerika’nın yapacağı gazete yayınlarında Yunan ordusu için hizmete hazır olduğu anlatır ve güven kazanır ardından da toplamış olduğu bilgileri İsmet Paşa’nın karargahına aktarmaya başlamıştır.
ABD’li gazeteci kimliği ile buralardan değerli bilgiler yollar Ankara’ya. Yunan Ordusu Başkomutanı Papulas’la mülakat bile yapar. Fakat bir otelde Çerkez Ethem’in adamları tarafından görülüp tanınır, Yunan makamlarına ihbar edilir. Yakalanıp Yunanistan gönderilir. Sorgulanır. Türk casusu olduğunu asla kabul etmez ama hapsedilmekten de kurtulamaz. Pes etmez İngiliz Kemal; ince zekası ve kurduğu arkadaşlıklar sayesinde hapishaneden kaçıp, serüven dolu bir yolculuktan sonra yurda dönmeyi başarır. Ankara, İngiliz Kemal’i bu kez de Batı Trakya’ya yollar. O sırada Yunan Ordusu’nun emrinde bulunan Ermeni General Antranik’in karargâhına kadar girmeyi bile başarır.
Kurtuluş Savaşında
Yunan ileri harekâtı başlayınca Ankara’ya giden İngiliz Kemal, Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Albay İsmet (İnönü) Bey ve Fevzi Paşa tarafından da kabul edilmiş ve İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Rumca bildiği için Genelkurmay İstihbarat Şubesi’nde görevlendirilmişti. Albay İsmet Bey’in huzuruna çıkarılan Ahmet Esat burada tabanca, bayrak ve Kur’an üzerine elini koyarak, sadakat yemini etmişti. Görevi Yunan ordusu karargâhına girip gerekli bilgileri toplamaktı.
Antalya’dan Rodos’a geçti. Burada kendini Amerikalı gazeteci olarak tanıttı. Kumardan hileyle kazandığı 45 bin frank ile kendi deyimiyle İzmir’deki vatan görevine başladı. Ahmet Esat Bey’in İzmir’deki hayatı bonkör bir Amerikalı gibi geçmiş; kısa sürede gece hayatının aranan siması olan Ahmet Esat Bey, üst düzey Yunan subaylarıyla da samimiyetini arttırmış; hatta onların en gizli toplantılarına dahi katılmış, aldığı bilgileri İzmir’deki kendisi gibi görevli bulunan Uşaklı Alaattin Tiritoğlu vasıtasıyla Antalya mutasarrıfı Aşir Bey’e aktarmıştı. Ancak bir süre sonra ihbar sonucu yakalanmıştı.
Fakat o bu tutukluluk dönemi sırasında hiçbir şekilde Türkçe konuşmayarak kimliğinin meçhul kalmasını sağlamıştı. Hatta Yunan hâkimler bile onun Amerikalı olduğuna kanaat getirmişlerdi. Bilahare Yunanistan’a nakledilmişti. Ama o Atina’daki hapishaneden de kaçmayı başarmış ve el becerileri konusunda mahir biri olduğundan caddede avare avare dolaşan birisinden çaldığı parayla bir Fransız şilebine kaçak olarak binip İzmir’e gelmişti.
Anadolu’ya geri döndüğünde ona yeni bir görev verildi ve Batı Trakya’ya gönderildi. Burada o esnada Yunan Ordusu’nun hizmetindeki Ermeni general Antranik’in karargâhına sızmayı başardı ve çok değerli bilgileri Ankara’ya ulaştırdı.
Teşkilat-ı Mahsusa’da İstihbaratçı Olmak
Ahmet Esat 1914 yılında patlayan I. Dünya Savaşı sırasında ülkeye geri döndüğünde tanınmış İttihatçılardan Dramalı Rıza ve Kara Kemal Beyler aracılığıyla Teşkilat-ı Mahsusa’ya katıldı. Fevkalade yabancı dil bilgisi sayesinde teşkilata faydalı olacağı düşünülüyordu. Tahminler boşa çıkmadı, Ahmet Esat, Kut ül Amare’de İngilizlerin başındaki komutan General Townshend’den birtakım gizli bilgiler edinmeyi başardı. Daha sonra İngilizlerin hapsettiği bazı İttihatçıları kurtarmaya çalıştıysa da yakalanarak Beyoğlu’ndaki hapishaneye konuldu. Ahmet Esat buradan firar ettiyse de Çanakkale Boğazı’nda bir geminin içerisinde yakalanarak bu sefer Çanakkale’deki Sahra hapishanesine gönderildi.

(İngiliz Kemal) Ahmet Esat Tomruk’un hayatı hakkında filimler çekildi
Cumhuriyet yılları
Ahmet Esat Bey, 1924 yılında Genelkurmay’daki istihbarat görevinden ayrılmış, Millî Mücadele dönemini içeren anılarını yazıp yayınlamıştı. “Tomruk” soyadını alacak olan Ahmet Esat Bey, İstanbul’a yerleşmiş ve tercüman-rehber olarak çalışmış; bu arada 1932’ye kadar da hafif sıklet boks şampiyonluğunu kimseye bırakmamıştı.
Ahmet Esat Tomruk olan İngiliz Kemal, 1964’de İstanbul’da Fransız Hastanesi’nde gözlerini kapadığında çok az kişinin haberi olmuştu. Yazılan kitaplar, çevrilen filmlerle hayatı bir giz bulutuyla kaplanan Tomruk, hayatının son yıllarında kalp yetersizliğinden şikâyetçiydi. Damar kireçlenmesinden de rahatsız İngiliz Kemal, zaman zaman Gureba Hastanesi’ne yatırılmıştı. Uzun süre hastanede kalmaktan sıkılmış ve her seferinde kaçmıştı. Hareketli yaşamını terk etmek istememişti; hattâ Darülaceze’ye yerleştirilme tekliflerini reddetmişti. İlerlemiş yaşına rağmen, ölümünden bir yıl öncesine kadar, Hilton Oteli’nin baş tercümanıydı; İstanbul’a gelen turistlere mihmandarlık yapıyordu.
İlk eşi Mevhibe Hanım’dan Günseli adında bir kızı olduğu rivayet edilen Ahmet Esat Tomruk, bu eşinden ayrıldıktan sonra 11 Şubat 1943 tarihinde Dorothy Minnic adlı bir İngiliz aktrisle evlenmiş, 14 Şubat 1966’da ölmüştür.
1964 yılında İngiliz Kemal’e özel maaş alabilmesi için kanun çıkarıldı. İngiliz kemal namiyle mâruf ahmet esat tomruk’a vatani hizmet tertibinden aylık bağlanmasına dair kanun.

https://www.turkishnews.com/tr/content/2011/07/22/ingiliz-kemal/
https://samosan.com/turk-casusu-ingiliz-kemal/
https://tr.wikipedia.org/wiki/İngiliz_Kemal
This entry was posted in GEÇMİŞİN İÇİNDEN, TARİHE - AYDINLANMAYA - CUMHURİYETE NOT DÜŞENLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *