Köylünün Tarlası Zaten Hacizde ve Kuraklık…

Köylünün Tarlası Zaten Hacizde ve Kuraklık…

Orhan Özkaya / 11.01.2021
Kütahya’nın Tavşanlı ve Simav köyleri hedefte
Zenit Madencilik Şirketi’nin altın arama alanlarını genişletmeye çalışması üzerine bölge halkı ayağa kalktı. Şirketin geçen yıldaki ÇED konusundaki toplantılarına halkı almaması ve çalışmalarını Bakanlık düzeyinde sürdürmesi, halkı yeniden ayağa kaldırdı. İki ilçenin Kavaklı, Dağardı, Örenli ve Evciler köylüleri sınırları içinde kalan bu genişletme çalışmalarına karşı birlikte direnme kararı aldılar.
Ülkenin tahribata uğramamış köşesi kalmadı. 92.94 hektar olan arama ruhsatını 664. 85 hektara çıkarmak için Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurmuş bulunuyorlar. Bu genişletme işi köylülere ait arazileri de kapsamına alıyor. Hayli büyük bir alan, şirket bu arazileri almak için çalışma yürütüyor. Her bir köyün arazisi 1.500 dekar olsa dört köyün toplam arazisi 6648,5 dekar tutar. Neredeyse bütün tarlalar ekilen araziler işgal edilme tehlikesi altında.
Köylü toprağını satmaya zorlanıyor
Köylü toprağını satmamak için mücadeleyi devam ettiriyor. Ormanlar, ağaçlar bitti sıra halkın kendi tarlasına, ekmeğine göz dikmeye geldi. Aslında bu alanda 2.500 ağacın kesilmesi gündemdeki yerini koruyor. Açık ocak ve patlatma usulüyle işletilecek alana en yakın yerleşim yeri 250 metre mesafede olan Örencik köyü. Köylerin orman köyleri olması, şirketin yüksek miktarlar ödemeyi teklif ederek köylüleri yanıltması söz konusu olduğu belirtiliyor. Şirketin teklifine karşı çıkılacak olursa devletin arazilere el koyarak kamulaştıracağı yaygın olarak işleniyor.
Deprem bölgesi olan bu alanlar bir deprem anında siyanür havuzlarının çatlaması, yıkılması gündeme gelecek, bu tehlikelere köylüler ve muhtarlar dikkat çekiyor. Fay hattı üzerinde bulunduklarını ifade ediyorlar. Siyanür doğaya karışırsa derelerin, akarsuların zehirlenmesi ve şirketin açacağı kuyularla yaşanan kuraklığın son derece zirveye tırmanacağı belirtiliyor ve ölümlerin araka arkaya geleceği vurgulanıyor.
Direnişin genişletilmesi kararı alındı
Ayrıca endemik bitki örtüsü ve hayvan popülâsyonu yok olacak. Köylü bütün bunların altın madeninin ülkeye ve bölgeye vereceği zararın kalıcı olacağını açıkladı. Köylüler ve muhtarlarla beraber örgütlenerek direnişe geçeceklerini ve hukuki mücadeleyi de sürdüreceklerini açıkladılar. Köylüler, bu mücadelenin bir yıldır sürdüğünü, kendilerinin sürekli dışlandığını, devamlı oyalandıkları gerçeğini bildiklerini, artık bu gibi söylemlere değer vermediklerini belirtiyorlar.
Ülkenin başka yerlerinde yüz binlerce ağacın kesildiğini, en önemli olanın da Kazdağları’ ndaki katliam olduğunu bildiklerini belirtiyorlar. Ülkenin yemyeşil Karadeniz dağlarına dahi kıyılmasını kabul edemiyorlar. Medya’nın tek yanlı yayınlarını izlemediklerini, kendilerinden yana olanlarında zor izlendiğini belirtiyorlar, buna rağmen öğrenci olan gençlik ve çocuklarıyla cep telefonlarından, internetten izlemeye çalıştıklarını sözlerine ekliyorlar.
Yurdun her tarafı kuraklıktan kırılıyor
Yeşile bu kadar kıyılırsa olacağı bu acı durum… Tarım alanları da madencilik adına yok edilir ve ithal ürünlere kalınırsa, köylünün üretim dışı kalması son derece içinden çıkılmaz hal almaya başlar. Sürekli tarlaları, traktörleri, konutları ve tarım aletleri, ev eşyaları dahi haciz ve ipotek altında kalarak hayatlarını sürdürmeleri mümkün olmamakta. Banka kredileri yanında Tarım ve Kredi Kurumları’na olan borçları katlanarak büyüyor, faizleri ise ayrı bir dert. Ürünler zaten değerinin çok altında gidiyor, mevsim kuraklığı kalıcı hele gelmiş, ortalığı yakıyor.
2020 yılının kaybedilmiş bir yıl olduğunu belirten uzmanlar, 2021 yılı başlangıcının da kuraklığın süreceğini gösterdiği verilerini değerlendirerek, mevsimsel yağışlarla ne barajlar ve ne de tarım düze çıkabilir açıklamasını yapıyorlar. Bu yağışlarla barajların dolmasının olanağının olmadığını vurgulamak gereği duyuyorlar. Bu yağışlarla sadece barajların nefes alabileceğini, ancak ömürlerini sürdürmelerine yararlı olmayacağını belirtiyorlar. Ülkenin yağmur sularıyla hayatını sürdürdüğü, belirtiliyor.
Kuraklık kalıcı olma tehlikesi taşıyor
Denizlerden yararlanılması ve yağmur bombası seçenekleri geçici de olsa kullanılabilir. Kuraklık için merkezi ve yerel yönetimlerin su kullanımı planlaması yapması gerekiyor. Yağmur bombası için koşulların iyi olduğu, vaktin her geçen gün aleyhe işlediği, havada bulut olması bu günler için olumlu görülüyor. Kar yağması konusu içinde uzmanlar, “Doğu Anadolu için sorun olmuyor. Diğer bölgeler de kar yağışı sadece tarım alanlarında toprağın nem kazanması yönünden değerli” açıklaması yapıyorlar.
Halkımız elinde pankartlar, HES’ lere, ağaç cinayetlerine, mahallelerde bulunan parkların konuta dönüştürülmesine, imar plansız TOKİ yapılanmasına, tahribatına ve yeşil katliamlarına karşı geceli gündüzlü nöbet tutarak, çoluk çocuk isyan ediyor, ayağa kalkıyor, evinin yolunu dahi unuttuğu oluyor.
This entry was posted in Calisma Dunyasi - Is ve Emekciler, Ekonomi, TARIM - EKOLOJİ, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *