EKONOMİ * Devletsiz kapitalizm kaostur

Bülent ESİNOĞLU 11 Eylül 2020 bulentesinoglu@gmail.com

Her türlü ilişkinin içine, piyasayı zorla sokarsanız, toplumsal hayatı düzenleme yetkisini devletin elinden alırsınız. Devlet toplumsal düzeni sürdürmekte zorlanır ve zora başvurur.
Ülkelerin devlet krizleri yaşamasının asıl sebebi budur. Halkın rızasıyla seçilmişler yerine, servet sahiplerinin, servet yöneticileri toplum yöneticisine dönüşür. Servet yöneticileri de sistemi, karın maksimizasyonu yönünde hareket etmesini sağlar.
Servet sahipleri, karın önündeki engelleri kaldıracağım derken, toplumu düzenleyen yasalar ortadan kalkar.
Servet sahibinin karlılığı önündeki engeller neler derseniz, küçük bir liste her şeyi anlatır.
1- Kar asgari ücrete karşıdır,
2- Vergilere karşıdır,
3- Kamunun elinde arazi ve toprak olmasını istemez,
4- Halk sağlığını koruma yasalarına karşıdır,
5- Emekli fonlarına karşıdır, fonlardaki paraların servet sahipleri tarafından kullanılması ister,
6- Çevre koruma yasalarına karşıdır,
7- Kamu varlığına ve mülkiyetine karşıdır. Özelleştirme ve taşeronlaştırma ister.
8- Sendika istemez.
Aslında bunların hepsini kuralsızlaştırma ya da servete sonsuz yetki başlığı altında toplayabiliriz.
Bu liste çok uzundur da kısaca şimdilik bunları saymış olalım.
Neo liberalizmin piyasayı büyütüp, devleti küçülme ideolojisi; Devletsiz kapitalizm uygulamasıdır.
Serbest piyasa sistemi ya da ekonomisi bir meşruiyet krizi içindedir. Çünkü halk tarafında kendisine verilmemiş olan yetkileri kullanır. Kuralsızlaştırma; servetin, toplum kararı olmaksızın devleti yönetmeyi sürdürmesi demektir. Aslında servet sahiplerinin engel gördükleri kanunlar, halkların çıkarlarını koruyan değerlerdir. Bu sebepten bu değerler meşrudur. Meşru değerlere ve kanunlara karşı yapılanma suçtur.
Günümüzde, dünya devletleri, neoliberalizmin yarattığı kaosun içinde kendilerini buldular. Ekonomik krizler, devlet krizlerine dönüştü. Elbette devletler de bu süreç yürütülürken, servet sahiplerinden yana güçlerini kullanmışlardı.
Neoliberaller kendilerine ait olmayan paralarla kumar oynadılar. Kumar masasında kaybettikleri borçları da devletlerin üzerine bırakarak kaçmak istiyorlar.
Borsa denilen kumarhane düzeni ve Piyasa denilen ucubenin, servet sahibi güçlerin kar maksimizasyonu yapma platformu olduğu anlaşıldıkça, kaos derinleşmiştir.
Yaşadığımız kaos neoliberalizmin getirdiği düzenin kaosudur. Bu kaostan, elbette neolibrallere yardım ve yataklık edenler de sorumludur.
Dünya yeni bir düzenin doğum sancılarını çekmektedir. Her doğum gibi bu doğum da zorlu geçecektir.
This entry was posted in BÜLENT ESİNOĞLU YAZILARI, Ekonomi. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *