AYASOFYA KONUSU CEPHANESİ BİTEN İKTİDARIN “CAMBAZA BAK” OYUNUDUR * 26 Yıl Evvel de Siyasetin Gündemindeydi… O zaman CHP Direndi; Bugün ise Geçit Verdi…

AKP iktidarı EKONOMİDE, DEMOKRASİDE, KÜRESEL SAYGINLIKTA, İŞSİZLİK VE ENFLASYONDA, REJİM YAPISINDA  ARTIK KÖŞEYE SIKIŞTI. SON CEPHANELERİNİ ATIYOR.
Naci Kaptan / 11 temmuz 2020

Ayasofya’nın ibadete açılması doğrudan DİKKAT DAĞITMAK, asıl konuşulması gereken konuları gündemden düşürmek amaçlıdır. İşte bu nedenle AYASOFYA konusunu gündeme getirerek AKP’nin bu tuzağına düşmek istemedim.
Eski Milletvekili ve bakan sayın Algan Hacaloğlu’nun aşağıdaki yazısını ve konudaki düşüncemi de paylaşmak amacıyla konuyu bugün gündeme aldım.
Bir sene önce Erdoğan’ın 16 Mart 2019 tarihinde Tekirdağ’daki mitinginde Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasını isteyenlere;
‘Önce Sultanahmet’i doldurun, sonra bakarız’ demesinin ardından Anadolu Akıncıları Derneği, Alperen Ocakları ve Milli Türk Talebe Birliği’nin içinde yer aldığı İslamcı gruplar Ayasofya önünde eylem yaptı. “İstikbal İslamındır” pankartı açan Anadolu Akıncıları Derneği, Alperen Ocakları ve Milli Türk Talebe Birliği’nin de içinde yer aldığı kalabalık sık sık tekbir getirdi. https://haber.sol.org.tr/turkiye/erdogan-once-sultanahmeti-doldurun-dedi-islamcilar-ayasofya-onunde-toplandi-258665
Dediği hatırlardadır. O günden buyana değişen, AKP’nin siyasal ve ekonomik olarak çok sıkışmış olması ve siyasal islamcılardan destek alabilmek ihtiyacı nedeniyle siyasal çıkar amacıyla bu karar alınmıştır.
Ayasofya’dan birkaç yüz metre ötede görkemli Sultanahmet camii vardır ve avlusu dahil 70 bin kişinin namaz kılınabileceği yazılı. Böylesi bir cami varken Ayasofya’nın ibadete açılması sadece bir illüzyondur. Akıl çelmek, dikkat dağıtmak amaçlıdır. Müzeler tüm dünyada saygı gören, toplumla geçmişi buluşturan kültürel alanlardır. AKP’nin genlerinde ise sanata, müzelere, tiyatroya, baleye, konser salonlarına karşı kökten gelen allerjileri var. Bu nedenle AKP’den farklı bir duruş beklemek yanılgı olacaktır.
Bu arada pek bilinmeyen bir konuyu da yazmak isterim ;
Ayasofya’da Diyanet tarafından atanmış olan 2 imam vardır ve Ayasofya’nın bir bölümü çok uzun senelerdir namaz kılmaya açıktır.  Tarihçi Prof. İlber Ortaylı, Ayasofya tartışmalarıyla ilgili “Caminin bir bölümünde namaz vakitlerinde ezan okunuyor, cuma namazı da kılınıyor. Çocuk oyuncağı değildir, politika aracı yapılmamalıdır, tehlikelidir. Müzeciler ve tarihçiler buna dikkat etmeli. Cumhuriyet yönetiminin 1934 yılındaki kararına itaat etmeliyiz.” dedi.
Ayasofya’nın ibadete açılmasını isteyen siyasal islamcılar temelinde şarap olan Ayasofya camiinde mi namaz kılacaklar. Yoksa temelinde kuran olan Sultanahmet camiinde mi?
Ve,
Yabancı ülkelerde Osmanlı’dan kalmış olan camiler KİLİSEYE dönüştürüldüğünde söyleyecek tek bir söz hakkımız da kalmamıştır
Naci Kaptan

26 Yıl Evvel de Siyasetin Gündemindeydi…
O zaman CHP Direndi; Bugün ise Geçit Verdi…
(‘Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesi’ konusundaki önerge üzerinde 13 Nisan 1994 tarihinde, CHP İst. Milletvekili olarak TBMM kürsüsünden yaptığım konuşmadan alıntıdır) (Söz konusu önerge o tarihte reddedilmişti)
Türkiye’de iç barış, ekonomi kanıyor. Türkiye’de insanlarımız 24 Ocak kararları ve 12 Eylül askeri müdahalesinden günümüze uygulanmakta olan politikalarla açlığa, sefalete, işsizliğe mahkum hale getiriliyor. Türkiye, kişiliksiz dış politika ile giderek dış dünyada saygınlığını yitiriyor. Laik cumhuriyet ilkeleri ve anlayışının anlamsız bir şekilde tartışıldığı bir ortamda, Meclis’in gündeminde çözüm için sıra bekleyen onlarca acil konunun bekletilmekte olduğu koşullarda, ‘Ayasofya’nın ibadete açılması’, anlaşılmayan nedenlerle önümüze getiriliyor. Bu tür davranışlar Yüce Parlamento’nun saygınlığına bir kara lekedir. (ANAP, SHP ve CHP sıralarından alkışlar)
Yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde, İstanbul’da eğer insanlarımızın ibadeti için bir cami eksikliği varsa, onu gidermek için yeterince yetki ve erk elinizde bulunmaktadır. İstanbul Belediye Başkanı’nın dediği gibi, eğer Taksim’de bir cami ihtiyacı varsa , o da açılır.
Ancak, 1934 yılında, “çağdaş, önyargısız, hoşgörüye dayalı çoğulcu bir demokrasiyi, bu temelde bir insanlık anlayışını” ülkemize, toplumumuza aşılamış olan yüce M.Kemal Atatürk’ün atmış olduğu “Ayasofya’nın tüm insanlığa açık bir müzeye dönüştürülmesi” adımından bugün vazgeçilmesine dönük talepler üretilmesini hiç anlamıyorum; bu girişiminizi CHP’li milletvekili arkadaşlarımın da kesinlikle paylaşmadıklarına inanıyorum.
Bilgi ve ilgilerinize sunarım. Selam ve Saygılarımla. Algan HACALOĞLU (11 Temmuz 2020- İst.)

Tarihsel, arkeolojik ve kültürel özellikleri ile tüm dünyaya ve insanlığa malolmuş, simgeye dönüşmüş olan Ayasofya’nın bizim ülkemizde olmasından onur ve gurur duymaktayız. Geçmiş büyüklerimizin bize malettikleri bu yapıtı bu haliyle, bir evrensel müze olarak saklamak niye bizi gücendiriyor; niye bundan gocunuyoruz. Türkiye’nin çıkış yolu bu değildir, değerli arkadaşlarım. Türkiye’de eğer ortak inancımızı güçlendirmek istiyorsanız, insanlarımızın moralini yükseltecek, ‘demokratik-ekonomik- sosyal haklarının bütünü temelinde’ yaşam hakkını güçlendirecek bir Türkiye yaratın, lütfen. Buna katkınızı sağlayın, bunun için bu ülkeyi yönetin.
Bu duygularla, bu ‘Tasarının öncelikli olarak gündeme alınmasının’ karşısında olduğumu belirtiyor; hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP ve SHP sıralarından alkışlar)
Algan HACALOĞLU TBMM 19. Dönem, 89. Birleşim (13 Nisan 1994)
This entry was posted in DİN-İNANÇ, Politika ve Gundem, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *