BİLİM BİLİŞİM TEKNOLOJİ VE SAĞLIK * 204 ülkeden çağrı: Dünyada ve uzayda 5G’yi durdurun

Gündem 18 Mayıs 2020 Pazartesi

204 ülkeden bilim adamı, doktor, çevre örgütleri ve çok sayıda insan kablosuz ağ ve uzay uydularından 5G’nin acilen durdurulması gerektiğini vurgulayan bir bildiriye imza atarak çağrıda bulundu.

International Commission on Non-Ionizing Radiation Protection (ICNIRP) tarafından hazırlanan ve 5gspaceappeal.org adlı 5G karşıtı sitede yer alan ifadelere göre ;

204 ülkeden bilim adamı, doktor, çevre örgütleri ve çok sayıda insan kablosuz ağ ve uzay uydularından 5G’nin acilen durdurulması gerektiğini vurgulayan bir bildiriye imza atarak çağrıda bulundu. 5G, daha önceden mevcut olan telekomünikasyon ağları 2G, 3G ve 4G’ye ilaveten, radyo frekansı (RF) radyasyonuna maruz kalmayı büyük ölçüde artıracaktır. RF radyasyonunun insanlar ve çevre için zararlı olduğu kanıtlanmıştır. 5G’nin yayılması, insanlık ve çevre üzerinde bir deney oluşturur ki bu uluslararası hukukta suç olarak tanımlanır.


5G’ye karşı uluslararası itirazın özeti:

Dünyanın her tarafındaki telekomünikasyon şirketleri, hükümetlerin desteğiyle, beşinci nesil kablosuz ağı (5G), önümüzdeki iki yıl içinde kullanıma sunmak için hazırlanıyorlar. Bu, küresel ölçekte eşi görülmemiş bir toplumsal değişim olarak kabul edilen şeyi ortaya koymak için düzenlenmiştir. “Akıllı” evlerimiz, “akıllı” işletmelerimiz, “akıllı” otoyollarımız, “akıllı” şehirlerimiz ve kendi kendine sürüş yapan arabalarımız olacak. Buzdolaplarından ve çamaşır makinelerinden süt kartonlarına, saç fırçalarına ve bebek bezlerine kadar sahip olduğumuz ve satın aldığımız neredeyse her şey, anten ve mikroçipler içerecek ve kablosuz olarak İnternete bağlanacak. Yeryüzündeki her insan, gezegendeki herhangi bir noktadan, hatta yağmur ormanlarından, okyanus ortasından ve Antarktika’dan bile, süper yüksek hızlı, düşük gecikmeli kablosuz iletişimlere anında erişebilecek.
Yaygın olarak beyan edilmeyen şey ise, bunun küresel ölçekte eşi görülmemiş bir çevresel değişime de yol açacağıdır. Radyo frekansı vericilerinin planlanan yoğunluğunun öngörülmesi imkansızdır. Dünya üzerindeki milyonlarca yeni 5G baz istasyonuna ve uzaydaki 20.000 yeni uyduya ek olarak, tahminlere göre 200 milyar ileten nesne, 2020 yılına kadar Nesnelerin İnternetinin bir parçası olacak ve birkaç yıl sonra bu bir trilyon nesne olacaktır. 2018 yılının ortalarında, Katar, Finlandiya ve Estonya’da daha düşük frekanslarda ve daha düşük hızlarda ticari 5G kullanıldı. 5G’nin son derece yüksek (milimetrik dalga) frekanslarda hizmete sunumunun 2018’in sonunda başlaması planlanmaktadır.
Geniş çaplı inkarlara rağmen, radyo frekansı (RF) radyasyonunun yaşam için zararlı olduğuna dair kanıtlar zaten çok kuvvetli. Hasta ve yaralı insanlara ait birikmiş klinik kanıtlar, çok çeşitli bitki ve hayvanlarda, DNA, hücre ve organ sistemlerine verilen hasarın deneysel kanıtı ve modern uygarlığın temel hastalıklarının (kanser, kalp hastalıkları ve diyabet) büyük bir kısmına elektromanyetik kirliliğin neden olduğunun epidemiyolojik kanıtı, 10.000’den fazla meslektaş incelemesinden geçmiş çalışmayı içeren bir literatür tabanı oluşturmaktadır.
Eğer telekomünikasyon endüstrisinin 5G ile ilgili planları gerçekleşirse, Dünya’daki hiçbir kimse, hiçbir hayvan, hiçbir kuş, hiçbir böcek ve hiçbir bitki, günde 24 saat, yılda 365 gün, bugün var olandan onlarca yüzlerce kat daha fazla RF radyasyon seviyelerine maruz kalmayı, gezegende herhangi bir yere kaçma ihtimali olmadan, engelleyemeyecektir. Bu 5G planları, insanlar üzerinde ciddi, geri dönüşü bulunmayan etkilere ve Dünya’nın ekosistemlerinin tümünde kalıcı hasara yol açma konusunda tehditte bulunuyor.
Etik zorunluluklara ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak, insanlığı ve çevreyi korumak için acil önlemler alınmalıdır.
5G, kablosuz radyasyona kaçınılmaz, istem dışı bir şekilde maruz kalma durumunun muazzam bir şekilde artışına neden olacaktır
Karasal bazlı 5G
5G teknolojisi, tam olarak uygulandığında, Nesnelerin İnterneti (IoT) için ihtiyaç duyulan çok büyük miktardaki veriyi iletmek için, katı malzeme ile zayıf bir şekilde iletilen milimetrik dalgaları kullanacaktır. Bu, her bir telefon operatörünün dünyadaki her kentsel alanda, her 100 metrede bir1 baz istasyonu kurmasını gerektirecektir. Tek bir antenin geniş bir alanda yayın yaptığı önceki nesil kablosuz teknolojilerin aksine, 5G baz istasyonları ve 5G aygıtları birbirini izleyen odaklanmış, yönlendirilebilir, lazer benzeri ışınları yaymak için birlikte çalışan “faz dizilimli” olarak düzenlenmiş birden fazla antene2,3 sahip olacaktır.
Her 5G telefon, en yakın baz istasyonundaki, zar zor odaklanmış bir ışını izlemek ve hedeflemek için birlikte çalışan düzinelerce küçük antenlerden oluşacaktır. ABD Federal İletişim Komisyonu (FCC), bu ışınların etkin gücünün, mevcut telefonlar için izin verilen seviyelerden on kat daha güçlü, 20 vata kadar olmasına izin veren kuralları kabul etmiştir.
Her 5G baz istasyonu, hizmet alanındaki tüm cep telefonlarında ve kullanıcı cihazlarında aynı anda birden fazla lazer benzeri ışınları hedefleyen, yüzlerce veya binlerce anteni kapsayacaktır. Bu teknoloji, “çoklu giriş çoklu çıkış” veya MIMO olarak adlandırılır. FCC kuralları, 5G baz istasyonu ışınlarının etkili yayılan gücünün, her 100 MHz spektrum2 için 30.000 vat kadar olmasına veya GHz spektrumu başına 300.000 vata eşdeğer olmasına izin verir ki, bu, mevcut baz istasyonları için izin verilen seviyelerden onlarca yüzlerce kat daha güçlüdür.
Uzay bazlı 5G
En az beş şirket5 , 5G’yi uzaydan, Dünya’yı güçlü, odaklanmış, yönlendirilebilir ışınlarla kaplayacak olan, düşük ve orta-Dünya yörüngesindeki birleşik 20.000 uydudan sağlamayı teklif etmektedir. Her bir uydu, fazlı dizilimde düzenlenen binlerce antenden 5 milyon vata kadar6 etkili bir şekilde yayılan güç ile milimetrik dalgalar yayacaktır. Yere uydulardan gelen enerji karasal bazlı antenlerinkinden daha az olsa da, diğer vericiler tarafından Dünya’nın ulaşılamayan alanlarına ışın saçacak ve milyarlarca Nesnelerin İnternetinin nesnelerinden karasal bazlı 5G iletimlerine ilave olacaktır. Daha da önemlisi, uydular, atmosferin elektriksel özellikleri üzerinde önemli bir etki uygulayan Dünya’nın manyetosferinde yer alacaktır. Dünyanın elektromanyetik ortamındaki değişim, yaşam için karasal bazlı antenlerden gelen radyasyondan çok daha büyük bir tehdit olabilir (aşağıya bakınız).
Radyo frekansı radyasyonunun zararlı etkileri daha önceden kanıtlanmıştır
5G önerilmeden önce bile, 3000’den fazla hekim tarafından imzalanan Freiburger İtiraz’ı da dahil olmak üzere, uluslararası bilim insanlarının düzinelerce dilekçe ve itiraz başvuruları7 , kablosuz teknolojinin genişletilmesinin durdurulması ve yeni baz istasyonlarında erteleme yapılması çağrısında bulunmaktaydı.
2015 yılında 41 ülkeden 215 bilim insanı, Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) tehlike işaretlerini iletti. 9 “Çok sayıda yeni bilimsel yayının, EMF’nin (elektromanyetik alanlar), canlı organizmaları, uluslararası ve ulusal kuralların çoğunun çok altındaki seviyelerde etkilediğini gösterdiğini,” belirttiler. 10.000’den fazla meslektaş incelemesinden geçmiş bilimsel çalışma, RF radyasyonunun insan sağlığı üzerindeki zararını göstermektedir.
Etkileri şunlardır:
• Kalp ritmi bozukluğu
Bozulan gen ekspresyonu
Bozulan metabolizma
Bozulan kök hücre gelişimi
Kanserler
Kalp ve damar hastalıkları
Kognitif bozukluk
DNA hasarı
Genel esenlik üzerindeki etkiler
Artan serbest radikaller
Öğrenme ve hafıza defisitleri
Bozulmuş sperm fonksiyonu ve kalitesi
Düşükler
Nörolojik hasar
Obezite ve diyabet
Oksidatif stres
Çocuklardaki etkileri arasında ise, otizm dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve astım bulunmaktadır.
Çeşitli bitki ve vahşi tabiat 32 , 33 ve aşağıdakiler de dahil olmak üzere laboratuvar hayvanlarına zararı olduğuna dair bolca kanıt bulunduğu için, hasar insan ırkının ötesine geçmektedir:
• Karıncalar
 • Kuşlar
 • Ormanlar
 • Kurbağalar
• Meyve sinekleri
• Bal arıları
• Böcekler
• Memeliler
• Fareler
• Bitkiler
• Sıçanlar
• Ağaçlar
Olumsuz mikrobiyolojik etkiler de kaydedilmiştir.
DSÖ’nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) 2011 yılında, 30 kHz – 300 GHz frekanslarının RF radyasyonunun, insanlarda kansere (Grup 2B) neden olabileceği49 sonucuna varmıştır. Bununla birlikte, cep telefonu kullanımı ve beyin kanseri riskleri ile ilgili son çalışmalar da dahil olmak üzere, son bulgular RF radyasyonunun insanlar için kanserojen olduğunu göstermiştir50 ve artık şimdi, tütün dumanı ve asbest ile birlikte “Grup 1 kanserojen” olarak sınıflandırılmalıdır.
Çoğu çağdaş kablosuz sinyaller darbe modülasyonludur. Zarar hem yüksek frekanslı taşıyıcı dalga, hem de düşük frekanslı vuruşlardan kaynaklanır.
5G uydularının uygulanması yasaklanmalı
Dünya, iyonosfer ve alt atmosfer, içinde yaşadığımız küresel elektrik devresini oluşturur. İnsanların, kuşların, hamsterlerin ve örümceklerin, biyolojik ritimlerinin, Dünya’nın doğal elektromanyetik ortamı tarafından kontrol edildiği ve tüm organizmaların esenliğinin, atmosferin elektriksel özellikleri de dahil olmak üzere, bu ortamın kararlılığına bağlı olduğu belirlenmiştir. Cherry, çığır açan bir makalede, Schumann’ın rezonanslarının64 önemini ve neden iyonosferik rahatsızlıkların kan basıncını ve melatonini bozabileceğini ve “kanser, üreme, kalp ve nörolojik hastalık ve ölümlerine” sebep olabileceğini açıklamıştır.
Elektromanyetik ortamımızın bu unsurları, güç hatlarından gelen radyasyonla zaten bozulmuştur. Güç hattı harmonik radyasyonu, dalga-parçacık etkileşimleri tarafından güçlendirildiği Dünya’nın iyonosferi ve manyetosferine ulaşır. Dr. Robert O. Becker, 1985 yılında, güç hattı harmonik radyasyonunun manyetosferin yapısını çoktan değiştirdiği ve bu etkinin devam eden genişlemesinin “Dünyadaki tüm yaşamın yaşama yeteneğini tehdit ettiği” 68 konusunda uyarıda bulunmuştur. On binlerce uydunun doğrudan hem iyonosferin hem de manyetosferin içindeki yerleşimi, milyonlarca vatta ve milyonlarca frekansta modüle edilmiş sinyal yayarak, elektromanyetik ortamımızı, uyum yeteneğimizin ötesinde değiştirebilir.
Gayri resmi izleme, 1998’den beri düşük yörüngeden 2G ve 3G telefon hizmeti sağlayan yaklaşık 100 uydudan, insanlar ve hayvanlar üzerindeki ciddi etkileri gösteren kanıtları zaten elde etmiştir. Bu etkiler, yalnızca topraktaki düşük radyasyon seviyelerinin dikkate alınmasıyla anlaşılamaz. Atmosferik fizik ve akupunktur alanları da dahil olmak üzere, diğer ilgili bilim dallarından da alınan bilgiler dikkate alınmalıdır. 20.000 5G uydusu eklemek, küresel elektrik devresini daha da fazla kirletecek ve Dünya üzerindeki tüm yaşamın onunla evrimleştiği Schumann rezonansını bozabilecektir. Etkiler evrensel olacaktır ve ciddi şekilde zarar verebilir.
YAZININ TAMAMI ; https://www.habervakti.com/gundem/204-ulkeden-cagri-dunyada-ve-uzayda-5g-yi-durdurun-h111770.html?
This entry was posted in Bilim ve Teknoloji, BİLİŞİM - İNTERNET -, DÜNYA ÜLKELERİ, Saglik. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *