SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI HAKKINDA YAZIŞMALAR

Ferruh Demirmen / May 2, 2020
ferruh@demirmen.com

Konu: Ermeni soykırımıyla ilgili bazı mesajlar hakkında düşünceler


CHP, …, konunun bağımsız tarihçiler tarafından, Türkiye, Ermenistan ve Rusya dâhil ilgili tüm ülke arşivlerine erişim olanakları kendilerine tanınarak, iddiaların gerçekçi ve doğru zeminde, önyargılara kapılmadan incelenmesi gerektiği görüşündedir.”
Bu, modası geçmiş bir yaklaşım. Yıllarca, ve hâlâ hükümet, bu görüşü ileri sürmektedir. Ne ki, yine yıllarca, Ermeni tarafı konunun tarihçilerden oluşan bir bir komite tarafından tartışılmasına yanaşmamış, ve arşivlerini açmamakta da israr etmiştir. Buna rağmen yabancı parlamentolar, hükümet sözcüleri, yerel yönetimler, dinsel kuruşlar vb. dahil, yaklaşık 100 “Ermeni soykırımı” kararının alınmasında “başarılı” olmuştur.
49 ABD eyaletinin aldığı “soykırım” kararları caba! Al sana toplam 150 “soykırım” kararı!
Bu kadar “başarı”yı elde ettikten sonra Ermeni tarafı niçin “tarihçilerden oluşan komite” yaklaşımına sıcak baksın, ve arşivlerini açsın? Ermeniler aptal mı? Bizler modası geçmiş argümanlarla zaman ve puan kaybederken onlar Üsküdarı geçmiş durumda!
Tarihi gerçekler ve arşivler tabii ki çok önemli, ve her zaman dile getirilmelidir. Ancak “soykırım” hukuksal bir kavram olması çerçevesinde yeteriz.
CHP yaklaşımında 2003’den bu yana Türk tarafının lehine gelişen hukuksal gelişmelerden (Avrupa Adalet Divanı, AİHM ve Fransa Anayasa Konseyi kararları) niye söz etmez?
Karşın tarafın amansız propaganda girişimlerine karşı bir paradigma değişikliğinden, yargı yöntemi dahil geniş kapsamlı bir uluslararsı etkinlik seferberliğinden bahsetmez? Bu pasif tutum ve pısırıklık ne zaman sona erecek?
Ferruh Demirmen

Onur Oymen / Saturday, May 2, 2020
ooymen@hotmail.com

Ermeni soykırımıyla ilgili bazı mesajlar hakkında düşünceler

Son günlerde, Ermenilerin sözde soykırım ilan ettikleri 24 Nisan tarihinin yıldönümü vesilesiyle basında yer alan bazı açıklamalar arasında bazı CHP’lilerin ifadelerine de yer verildiği görülüyor. Bütün CHP’lileri bağlayan Parti Programında Ermeni konusuyla ilgili olarak şöyle denilmektedir:
“Ermenistan’la ilişkilerin geliştirilmesi, bu ülkenin işgal ettiği Azeri topraklarından çekilmesi, dünyadaki Ermeni örgütleri vasıtasıyla Türkiye’ye karşı uluslararası hukuka aykırı biçimde soykırım iddiasıyla girişimlerde bulunmaktan vaz geçmesi ve Ermeni devletinin resmi belgelerinde Türkiye’ye ait bazı topraklarda Ermenistan’ın emelleri olduğu izlenimini veren ifade ve sembollerin çıkartılması koşullarına bağlıdır.
CHP, Sözde Ermeni Soykırımı iddiası ile ülkemizin haksız önyargılarla suçlanmasına karşı bugüne kadar Partimiz öncülüğünde sürdürülen kararlı duruşa sahip çıkmaya devam edecektir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan önceki dönemde gerçekleştiği iddia edilen sözde Ermeni soykırımı konusunda ülkemizi suçlayıcı keyfi kararlar alınmaktadır. CHP, 1948’de BM Genel Kurulu’nda oybirliği ile kabul edilen Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi tarafından yapılan açık tanım çerçevesinde, konunun bağımsız tarihçiler tarafından, Türkiye, Ermenistan ve Rusya dâhil ilgili tüm ülke arşivlerine erişim olanakları kendilerine tanınarak, iddiaların gerçekçi ve doğru zeminde, önyargılara kapılmadan incelenmesi gerektiği görüşündedir.”
Ermeni iddialarıyla ilgili gerçekleri devletimizin ve partimizin kurucusu Atatürk Büyük Nutkunda şöyle anlatıyor:
“Şüphe etmemek gerekirdi ki, Ermeni kıtali konusundaki sözler, gerçeğe uygun değildir. Aksine, güney bölgelerinde, yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cesaret alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmaktaydılar. İntikam düşüncesiyle her tarafta insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekteydiler. Maraş’taki feci olay bu yüzden çıkmıştı. Yabancı kuvvetlerle birleşen Ermeniler, top ve ağır makineli tüfeklerle Maraş gibi eski bir Müslüman şehrini yerle bir etmişlerdi. Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte bir benzeri görülmemiş olan bu vahşeti yapan Ermenilerdi. Müslümanlar yalnız namuslarını ve canlarını korumak için karşı koymuş ve kendilerini savunmuşlardı. Yirmi gün süren Maraş soykırımında, Müslümanlarla birlikte şehirde kalan Amerikalıların, bu olay hakkında İstanbul’daki temsilciliklerine çektikleri telgraf, bu faciayı yaratanları, yalanlanamayacak bir şekilde ortaya koymaktaydı.
Adana ili içindeki Müslümanlar, tepeden tırnağa kadar silahlandırılan Ermenilerin süngülerinin baskısı altında her dakika öldürülmek tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyorlardı. Canlarının ve bağımsızlıklarının korunmasından başka bir şey istemeyen Müslümanlara karşı uygulanan bu zulüm ve yok etme politikası, uygar dünyanın dikkatini çekecek ve onları insafa getirecek nitelikteyken, aksinin yapıldığını iddia ederek ondan vazgeçilmesini isteme gibi bir teklif nasıl ciddi olarak kabul edilebilirdi?” (Atatürk’ün CHP’nin İkinci Kurultayında, 20-25 Ekim 1927 tarihlerinde okuduğu Büyük Nutuk CHP İstanbul İl Başkanlığının yayınladığı Nutuk kitabı s. 348 ve 349.”
Türk-Ermeni ilişkileri ve Ermeni soykırım iddialarıyla ilgili olarak, konunun geçmişi ile ilgili bilgiler, eski Genel Başkanımız Deniz Baykal’ın, Sayın Büyükelçi Şükrü Elekdağ’ın ve benim TBMM’de yaptığımız konuşmaların özetleri “Uçurumun Kenarında Dış Politika Kitabımda yer almaktadır. (Remzi Kitabevi, 2015, s. 248-267)
Bütün partili arkadaşımızın, bu konuda Partimizin programını, Büyük Atatürk’ün görüşlerini ve partimiz adına TBMM’de yapılmış konuşmaları dikkate almalarının partimize gönül veren milyonlarca vatandaşımızın beklentisi olduğunu düşünüyorum.
Saygılar, sevgiler.
Onur Öymen
This entry was posted in ERMENİ SORUNU. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *