2023’e 10 Kala Başbakan’ın “İslam Cumhuriyeti” Projesi Belli Oldu:

Dursun ATILGAN
Köln, 30 Ekim 2013

2023’e 10 Kala Başbakan’ın “İslam Cumhuriyeti” Projesi Belli Oldu:

BAŞBAKAN, YURTTAŞ YERİNE DİNDAŞ KAVRAMINI GEÇERLİ KILMAK İSTİYOR…

AKP’nin Başbakanı Erdoğan’a, Van 100.Yıl Üniversitesi tarafından düzenlenen fahri doktora töreninde, bir grup izleyici “ODTÜ’ye aldırma Yüzüncü Yıl seninle” diye tezahüratta bulunmuş.(28 Ekim 2013 tarihli gazetelerden)

Başbakan, konuşmasında, Türklükle üstünlük taslayanların olduğunu belirterek, “Kardeşim sen ‘illâ Türk milleti’ olarak diye dayatırsan, öbürü de der ki ‘Hayır Kürt milleti’ der; öbürü çıkar ‘Hayır Lâz Milleti’ der. Niye bunu böyle diyorsun? Diyorlar ki, ‘Türk milleti hepsini kavrar’. Hayır, Türk milleti hepsini kavramaz. Millet hepsini kavrar” dedi. Erdoğan’a fahri doktora töreni sırasında bir grup “ODTÜ’ye aldırma Yüzüncü Yıl seninle” diye slogan attı”, deniyor haberde…

***

Öncelikle şu düşüncemizi hemen söyleyelim: Belliki, AKP’nin parti sözcüsü Hüseyin Çelik, memleketi(*) olan Van’daki üniversite yöneticilerine (belki de baskı yaparak) böyle bir “tören” düzenlenmesini ve (AKP Van örgütünden izleyiciler getirterek) ODTÜ’ye karşı, bir “sesli eylem” başlatılmasını organize etmiş olabilir…Ancak, böyle yapay törenlerin hiçbir kalıcı önemi yoktur…

Şimdi gelelim “Millet” konusuna:

Stalin’in hemşerisi olan AKP’nin Başbakanı (**)

1. Türk adına
2. Türkiye adına
3. Türk Milleti tanımına
4. Türkiye Cumhuriyeti adına
5. Atatürk adına karşı…

Karşı olmayı bir tarafa bırakınız, TÜRK adını tarihten silmek, TÜRKİYE’yi parçalamak, ÇAĞDAŞ CUMHURİYETİ İslam Cumhuriyeti’ne dönüştürmek, ATATÜRK’ü unutturmak ve de YURTTAŞ yerine DİNDAŞ kavramını geçerli kılmak istiyor… “Müslüman Kardeşler” usulü bir çaba…

Başbakan’ın şu iddiasını yineleyelim:
“Diyorlarki, ‘Türk Milleti hepsini kavrar’. Hayır, Türk Milleti hepsini kavramaz. Millet hepsini kavrar.” Bu olağanüstü korkunç, tehlikeli, anayasal suç oluşturan cahilce iddia karşısında, insanın aklına milletvekili andı (yemini) ve bazı sorular geliyor:

Milletvekili seçilen herkes, mazbatasını aldıktan sonra, TBMM’ye gelerek Büyük Türk Milleti önünde namusu ve şerefi üzerine and içmek, yani yemin etmek zorundadır. Aksi taktirde, milletvekili olarak görev yapamaz.

Öncelikle yemin metnini anımsayalım:
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya
sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim’

Şimdi de sorular:

– Büyük Türk Milleti önünde içilen bu anda sadık kalınmadığı taktirde, uygulanacak yasal bir işlem yok mudur?

– AKP’nin TBMM’deki milletvekilleri arasında hiç mi TÜRK milletvekili yoktur?

– AKP’nin Türkiye çapındaki parti örgütü içinde hiç mi TÜRK yoktur..?

– Bunların tümü de Başbakan’la aynı fikirdeler midir; tarihî gerçekleri bilemeyecek kadar bilgi sahibi değiller midir; hangi ulusa/millete ait olduklarına Başbakan mı karar vermektedir..?

– Dünya yüzünde adsız bir millet var mıdır..?

Başbakan, bu söylemiyle, ettiği yeminin aksini yapmış ve resmen anayasal suç işlemiştir. Böyle bir kimsenin devlet yönetme ehliyeti olamaz.Bu Başbakan, göz göre göre Türkiye’yi bir kaos ortamına sürüklemektedir..?

Bu Başbakan, bizim Başbakanımız olamaz..!
Böyle yöneticiler, bizim yöneticilerimiz olamazlar..!

Bir anımsatma:

Müslümanlar, çocukları dillenmeye başlarken şu soruları sorarlar, yanıtlarını öğretirler:

Soru: Kimin milletindensin..?
Yanıt: Hz. İbrahim peygamberin milletindenim…

Soru: Kimin ümmetindensin..?
Yanıt: Hz. Muhammed’in ümmetindenim…

Bugünden itibaren, ” Kimin milletindensin..?” sorusunun yanıtı herhalde şöyle
olacaktır:

“Tayyip’in tarif ettiği millettenim…”

Başbakan her fırsatta “benim milletim” deyip duruyor, ama Türk Milleti’ni telâffuz etmiyor. Şimdi daha iyi anlaşılıyorki, “Yurttaşlarım” yerine “Dindaşlarım” demeye hazırlanıyor imam…

***

Son sorular:
Bu işlenen anayasal suç karşısında,

– Türkiye’de, Başbakan aleyhine bir iddianame hazırlayacak cesarete sahip Cumhuriyet savcıları yok mudur..?

– Bu gibi suçlar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın görev alanına girmiyor mu..?

– Suç duyurusunda bulunma ya da Anayasa Mahkemesi’ne başvurma cesaretine sahip, hiç mi Türk muhalefet partisi yok TBMM’de..?

– Suçluluğu kanıtlanamayan sayısız insana müebbet (ömür boyu) ceza yağdıran savcılar şimdi neredeler..?

Dursun ATILGAN
Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu
Genel Başkanı

(*): Said-i Nursî’nin müritlerinden olan Hüseyin Çelik, Van’ın Gürpınar ilçesinde doğmuştur…
(**): Stalin’in asıl adı Josef Wissarionowitsch Dschugaschwili olup, kökeni Gürcü’dür. Gürcistan’ın Gori kasabasında doğmuştur…

This entry was posted in İrtica, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *