AVM’ler hala açık. Camiler zorlayıcı olarak daha dün kapatıldı.Daha önce tercihe bağlıydı. İnsanlar arzu ederlerse girebilir, namaz kılabilirdi. Okullar tatil edildi, ama zamanlama geç oldu.
En büyük facia Umre Gezisinden gelişecek. Bu tarihi bir ihmaldir. Ehtiyarlar farkında değil. Yasayla, devletle inatlaşmaya dahi yeltenecek kadar cesurlar. Ancak, devlet her şeye karşın bu insanları da korumak ve kollamak zorunda. Evet, bu insanlara rağmen bu insanları korumak şart olmuştur.
Acilen devletin bir bilemedin iki gün içinde hastanelere malzeme, personel yığınağı yapması lazım. Bunun haberleri var. Ama yeteri kadar enerjik değil.
Vakıa sayılarında ani ve hızlı bir artış yaşayacağız. On gün kadar kısa bir süre içinde yeni vakıa sayısı milyonun üzerine çıkacak. Bunların en az %15 hospitalize olmak durumunda. Ve bunların da en az %3,4 dördü ölecek.
Ölenler genellikle umre seyehatinden dönmüş cahil cesareti olan yaşlılar olacak. Ölümler solunum sıkıntısı ve yetersiz solunum destek cihazı sayıları nedeniyle olacak. Hekimle savaş triajı yapacak. Ve bir neslin çok kısa sürede topluca öldüğüne şahit olacağız.
Cenaze namazları belki de topluca kılınacak. Belki de gıyabında kılınacak. Cenazeler büyük ihtimal topluca, gözlerden uzak, büyük enfeksiyon önlemleri altında gömülecek.
Evet, genelde dinlere, özelde İslama karşıyım. Ama insan yaşamına kıymet veririm. Geride kalmış tek büyüğüm anam Kur’ani, kitabi Müslüman değildir, o çoklarınız gibi atalarından, dedelerinden gördüğünü din zanneden, yalnızca iyi insan olmakla, ibadetlerini zamanında ve doğru şekilde yapmakla görevini yapmış insanların iç huzuruna sahiptir.
Ben doğrusu bu sağlık buhranında eski bir bypasslı, tansiyon, şeker, damar sertliği ve kısmi solunum yetmezliği olan bir kişi olarak hem kendim, hem anam, hem de benden çok daha yaşlı oldukları halde benden on kat zinde olan kayınpederim ve kayınvalidem için endişe ediyorum.
Evet, büyük bir can pazarı başlamıştır.
Hayırlı olsun, inşallah, hamdolsun!…
