İzmir Düşünce Topluluğu çağrısıdır…TEK ELDEN DEĞİL, BİRLİKTE DAYANIŞMA İÇİN…

TEK ELDEN DEĞİL, BİRLİKTE DAYANIŞMA İÇİN…


İzmir Düşünce Topluluğu çağrısıdır…

Dünyanın içinden geçtiği bu zor zamanlar, uluslararası toplumun geleceğiküresel dayanışma ve beraber yaşama kültürü için ne kadar önemli olduğunu bütün insanlığa göstermektedir, ancak ne yazık ki mevcut iktidarın toplumu iradesizleştirme ve kutuplaştırma çabaları tüm hızıyla devam etmektedir. Bir yandan halk iradesini yansıtan belediye başkanları gözaltına alınmakta ve yerlerine toplumun iradesizleşmesinin timsali olan kayyumlar atanmakta, öte yandan siyasi tutuklular infaz yasasının dışında bırakılarak doğrudan ölüme terk edilmektedir.

Çok açıktır ki, bu tür antidemokratik yöntem ve uygulamaların hizmet ettiği yer daha çok otoriterleşme ve tek adam rejiminin güçlendirilmesidir. Fakat ne şaşırtıcıdır ki,  hemen hemen bütün dünya ülkeleri “küresel koronavirüs salgınıyla “mücadele etmek için kendi toplumsal dayanışma ağlarını güçlendirip, bu kapsamda her gün yeni politikalar geliştirirken, ülkemizdeki toplumsal dayanışmanın önüne her geçen gün yeni problemler ve engeller çıkarılmaktadır. Bu kapsamda, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi adına belediyelerin ve sivil toplum örgütlerinin  yardım kampanyaları cezai yaptırımlar eliyle “merkezi idarenin elinde” tutulmak istenmektedir.  Bu şekilde özellikle 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. Ve 59. maddeleri uyarınca belediyelere tanınmış olan bağış alma yetkisi mevcut siyasi iktidar tarafından alıkonularak “yerelden dayanışmanın” önüne geçilmektedir.

Bu otoriterleşme çabaları iktidarın kendisinde de gözle görülür çelişkiler yaratmaktadır. İktidar tarafından ‘evde kal’ çağrısı yapılmakta ancak toplumun önemli bir kesimi çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Böylesi bir kriz ortamında bile iktidarın halkın gerçeklerinden uzak bir duruş sergilemesinin sonucu rakamlara ve istatistiklere de yansımaktadır. Çok acı ve üzüntü vericidir ki, enfekte olmuş hasta sayımız ve can kaybımız ilk 13 günlük verilere göre hem İspanya’dan hem de İtalya’dan fazladır. Bu yetersiz önlemler aynı şekilde devam ederse gidişat daha da vahim bir hal alacaktır.

İktidarın yapısı gereği kavrayamadığı gerçek şudur ki; böylesi bir kriz ortamının aşılmasının temel yolları daha katılımcıdaha şeffaf ve daha demokratik bir yönetimden geçmektedir. Küresel koronavirüs salgınıyla başarılı bir şekilde mücadele eden ülkeler örnek alınmalı, bu ülkelerdeki vatandaşların kriz yönetiminde kendi devletine duyduğu güven ilişkisi ülkemizde de tesis edilmelidir.

Bu nedenle, İZMİR DÜŞÜNCE TOPLULUĞU olarak toplumsal dayanışmanın tek elden değil, toplumun tüm kesimleriyle berabergerçekleştirilmesi için ülke yöneticilerine çağrıda bulunuyoruz:

Demokratik, kapsayıcı ve yerelden dayanışma! Hemen şimdi…

(İDT Basın irtibat Tel: Onur Yıldırım 0532-6424271)

This entry was posted in DUYURULAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *