CENNETİN ANAHTARI KİMDE!!!
Sabahattin Önkibar / 15.11.2017
– Cübbeli Ahmet’e sorsan cennetin anahtarı mürşidi Mahmut Efendi Hazretlerinde.
– Menzilcilere sorsan Gavs-ı Sani yani Allahın yeryüzündeki temsilcisi şeyhleri Seyyit Abdülbaki!
– FETÖ’cülere sorsan sürekli Allah ve Hazreti Muhammed’le konuşan Fetullah mehdi.
– Harun Yahyacılara göre ise mehdi Fetullah değil, Adnan Oktar!
– Erenköy ya da Muradiye cemaatine göre kendileri dışındakiler fasık.
– İskender Paşa’nın müritleri ise Zahit Kotku’nun dışındakilere şarlatan diyor.
– Süleymancılara göre Süleyman Hilmi Tunahan yüzyılın mürşidi kâmili.
ŞUNLARA BAKIN
Işıkçılar ise, Abdülhakim Arvasi ve Hüseyin Hilmi Işık diyor.
Kadirilere sorsanız manevi vekil Prof. Haydar Baş!
8 ayrı grubu bölünmüş Nurcular ayrı bir fasıl.
Risale-i Nur’u Kur’an’ın meali diye sunup diğerlerinden temelden ayrıştırıp Said Nursi’yi putlaştırıyor. Melamiler, Halvetiler, Galibiler, Tillocular, Uşşakiler, Hazneviler, Cerrehiler, Tebliğciler, Kıbrisiler, Hakikatçılar ve Hayratçılar.
Bitmedi…
Yahyali Grubu gibiler de var…
KİM MÜMİN, KİM MÜRTED?
Bunlar Türkiye’nin tamamında faaliyet gösterenler.
Lokal cemaatleri eklerseniz sayı 100’ün çok üzerinde.
Peki, aralarındaki farklar mı?
Abartmıyorum bu dini grup ya da cemaatlerin tamamı birbirini küfürde olmakla itham ediyor. Hangisine sorsan, sadece kendileri hak, diğerleri batıl yani mürted-kâfir ve cehenneme gidecek. İlginçlik bütün bu cemaatlerin Sünni ve yüzde 80’inin Hanefi olmasıdır.
Bunlara İhvancı, IŞİD’çi, El Kaideci gibi onların jargonuyla cihatçı, bizim jargonumuzda emperyal terörist grupları ilave edersiniz tablo daha vahim ve karmaşık hale geliyor.
İNANÇ HOLDİNGLERİ
Soru şudur:
Bunların hangisi gerçek İslamı temsil ediyor?
Nedir o temsilin ölçüsü?
Bunların tamamı Sünni lakin en temel konularda ayrışıyorlar.
Hangi cemaate gitsen kendi şeyhi Allah’ın yegâne temsilcisi, diğerleri sahtekâr.
İlaveten iman ve akaid konularında aralarında büyük ayrılıklar var.
Kimine göre haram olan şeyler diğerlerine göre helal.
İşte bizim uzun zamandır feveranımız bu tabloyadır.
Bu ülkede İslam diye diye İslam tepelenmektedir.
Elbette tamamı için söylemem ama bu dini cemaatlerin pek çoğu dış dinamiklerle irtibatlı.
DİYANET VE İHANET
Öyle olmayanların bir bölümü de maalesef, İslamı kurduğu inanç holdingine sermaye yapmıştır.
Peki, Diyanet mi?
O ayrı bir âlem.
Şeklen bu dini grupların dışında görünse de bünyesinde bu cemaatlerin mensuplarını barındırıyor. Ondan vahimi, Diyanet tıpkı imam hatipler gibi şimdi maalesef siyasal İslamın arka bahçesi yapılmış ve adeta dinciliğe üreme çiftliği yapılmış. Oysa Diyanet, Büyük Atatürk tarafından böyle bir cemaatçilik kaosu olmasın diye kurulmuştu.
NATO’YLA PARALEL
Öyle iken özelikle bu iktidarla beraber bu kurum misyonunu yitirip başka gayelere vasıtadır. Şimdi anladınız mı Atatürk’ün Tekke ve Zaviyeleri niçin kaldırdığını?
Atatürk’ün o kararı aslında İslamı korumak yani temiz kalması içindi.
Ne zaman Atatürk devrimleri aşınmaya başladı, o gün cemaatler palazlandı ki bu süreç dikkat edin Türkiye’nin NATO’ya girmesiyle paraleldir. Maalesef İslam epeydir emperyalizmin kullanımında. Yapılması gereken İslamı ABD, Britanya ve İsrail’in elinden almak olmalıdır.
