DOĞU TÜRKİSTAN’DA (ırk ayrımı) APARTHEID REJİMİ * ÇİN’in SİNCAN’da BASKI POLİTİKALARININ BELGELERİ YAYIMLANDI

DOĞU TÜRKİSTAN’DA APARTHEID
(ırk ayrımı) REJİMİNE SON VERİN


Çin güçleri, Sovyetler Birliği’nin desteğiyle Ekim 1949 yılında Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ni işgal etti. Doğu Türkistan’ın işgali ve ilhakı sırasında halka karşı sayısız katliamlar ve infazlar yürütüldü.

Çin başlangıçta, Çin’li olmayanlara yerinde yönetim, özerklik, hatta bağımsızlık vaat etmiş, ama işgalden sonra, “Sincan eski çağlardan beri Çin’in ayrılmaz bir parçası olmuştur” diyerek sözünden dönmüş ve 1955’te “Sincan Uygur Özerk Bölgesi”ni kurmuştur. Pekin’in iddiasının aksine, Doğu Türkistan Eski çağlardan beri Çin’İn parçası olmadığı gibi, “Sincan (Xinjiang)”’ın Çince kelime anlamı “Yeni Topraklar” demektir ve binlerce yıldır orada yaşamış yerli Uygur Türk Halkına yapılmış düpedüz bir hakarettir.

Uygur Türkleri, tıpkı Tibetliler ve Moğollar gibi Çin’in sözde özerk bölgelerinde asla herhangi bir özerklik yaşamamıştır. Bütün siyasi, askeri, polis ve ekonomik karar alma gücü ve yetkisi, bölgesel başkanlar dahil Çinli yetkililer ve birkaç kukla yöneticinin elinde bulunmaktadır.

İslam ülkeleri dahil, Uluslararası toplum ve uluslararası şirketler, büyük Çin pazarına girmek için ve Çin’in BM’deki Veto yetkisi dolayısıyla, Doğu Türkistan’ın Türk ve Müslüman Uygur halkının on yıllardır uğramaya devam ettiği sert ve baskıcı Çin politikalarına göz yummaktadır.

UYGUR “APARTHEID”

Çin’in Doğu Türkistan’ı ilhakından beri, Çin ve yerli Uygurlar arasındaki ilişki, kolonize edenle (sömürgeci) kolonize edilen (sömürgeleştirilen) arasındaki ilişkidir. “Yeni Topraklar”ı kontrol etmek amacıyla, Çin, en küçük Uygur huzursuzluk belirtisini şiddetle bastırmış ve iş, konut, banka kredileri ve Uygurlara verilmeyen ekonomik fırsatlar  sağlayarak, milyonlarca sadık Çinli vatandaşını Doğu Türkistan içine transfer ederek yerleştirmiştir.

Aynı zamanda, Çin devlet şirketleri Doğu Türkistan’ın zengin doğal kaynaklarını  yağmalayıp Uygurlara hiç bir şey bırakmadan, Çin ana vatanına transfer etmiştir. Yüzölçümü İran kadar olan Doğu Türkistan, doğal gaz, petrol, altın, uranyum, kömür ve diğer minerallerin büyük rezervlerine sahipken, Uygurların yaşam standardı Çin’de en düşük standartlarından biridir.

1949’da işgal edildiğinde, Doğu Türkistan’ın nüfusu %90 Uygur Türk iken bugün bu oran, %45’e düşmüştür. Tıpkı İsrail’in Filistin’de yaptığı gibi, Çin Devleti sponsorluğunda yürütülen kitlesel yerleşim ve Çinli nüfus politikaları sonucu, 1953’te %6 olan Çinli nüfus oranı bugün %40 olmuştur. (Bu rakama Çinli askeri personel, mevsimlik işçiler ve hareket halindeki nüfus dahil değildir). Birçok Uygur, Çinliler’in nüfus çoğunluğunu elde ettiklerine inanıyor bile. Pekin, devlet eliyle teşvik ettiği Çin yerleşimleriyle, Doğu Türkistan’ı etkin bir şekilde Filistin statüsüne döndürmüş bulunmaktadır.

‘ETNİK TEMİZLİ’K VE ‘KÜLTÜREL SOYKIRIM’

1964 ve 1996 arasında Çin, yer altında ve yerüstünde, resmi rakamlarla 45 ayrı nükleer test yaparak, Doğu Türkistan’ın bazı bölgelerini radyasyona boğmuş, yüzyıllarca sürecek bir ekolojik ve genetik vahşete mahkum etmiştir.

Çin devletinin halihazırdaki Doğu Türkistan politikası, Uygur kimlik, kültür, dini inançlar ve geleneklerine dönük sistematik asimilasyon ve “kültürel soykırım”dır. Buna ilave olarak, Uygur erkek, kadın ve çocukları düzenli olarak Çinli askerlerin yargısız infazları ve keyfi cinayetleriyle katledilmektedir.

Uygur Alfabesi işgalden beri 4 kez değiştirildi. Bugün Doğu Türkistan’da kamu görevlilerinin, Komünist Parti üyelerinin, işçiler, emekliler, kadınlar ve öğrencilerin oruç tutması ve camilerde ibadet etmesi yasaktır. Hatta dini eğitime katılan çocukların tutuklandığı bile bildiriliyor.

Çin Devlet güçleri tarafından öldürülen Uygur sayısı Filistin, Irak ve Suriye’de bildirilen tüm katliamlardaki ölü sayısının toplamından daha fazladır.

#FreeEastTurkistan

Uygurlar kendi tarihsel vatanlarını, yaşam biçimlerini, kimlik, kültür, dil ve dinlerini Pekin’in sürekli ve yoğun saldırılarına ve bir zamanlar kendilerine ait her şeyi ele geçiren Çinli yerleşimcilere karşı savunmak için güçsüzler. Profesör İlham Tohti ve Dilbilimci   Abdulveli Eyüp gibi uzlaşmayla çözüm arayışındaki ılımlı sesler bile tutuklandı.

Bazı Uygurlar, çaresizlik içinde Çin güvenlik güçlerine ve yerleşimcilere karşı siyasal şiddet eylemlerine bile yöneldiler. Bu tür saldırıları derhal ustaca dünya kamuoyunda sessizlik elde etmek amacıyla bir algı kampanyası için kullanan Pekin, “Çin de terörizmin kurbanı oldu”, “Çin, Müslüman Uygurların terörist tehdidiyle karşı karşıya” gibi anlatılarla istismar ederek ardından uyguladığı katliamlara eleştirileri engellemiştir. Ne olursa olsun, Çin hikayeyi nasıl anlatırsa anlatsın, Uygurların salt çoğunluğu barışçı insanlardır ve barışçıl bir değişim umudu beslemektedirler.

Sincan’ın barışçıl kurtuluşu“, Pekin’in Uygurlara uyguladığı kitlesel cezalandırma ve katliamları örtbas etmek için tasarlanmış propagandadan başka bir şey değildir.

Kolonyalist Çin hükümeti, Doğu Türkistan’ın yerleşimciler için bir fırsat ve refah ve yerli Uygur halkı için bir ölüm ve yıkım yurdu olamayacağını anlamak zorundadır.

Biz aşağıda imzası olanlar, Uluslararası Toplumu ve Çin Devleti’ni Doğu Türkistan’da uygulanan ‘Apartheid’ (ayrımcı, ırkçı, etnik temizlik) sistemini durdurmaya çağırıyoruz. Çin derhal Doğu Türkistan Halkının yaşamak ve ibadet etmek gibi temel insan haklarına saygılı bir eşitlik hukuku uygulamaya başlamalı, Çin kendi anayasasının Bölgesel Etnik Özerklik Yasalarına saygılı davranmalı ve Uygurlar’ın kendi siyasi, kültürel ve ekonomik geleceklerini kendilerinin tayin etmesine izin vermelidir.

(Buradaki bilgiler çeşitli haber bültenleri, raporlar ve makalelere dayanmaktadır. İlgili linkler metin içinde yer almaktadır.)

Alternatif bir okuma için buraya tıklayabilirsiniz: http://bit.ly/uygurlar

https://www.change.org/p/china-stop-apartheid-rule-in-east-turkestan-freeeastturkestan

Çin hükümeti Doğu Türkistanlı müslümanları öldürüyor
18 Haziran tarihinde Kaşgar Belediyesine bağlı 18. Okulun 2. Sınıfında okumakta olan 8 yaşındaki Doğu Türkistanlı Müslüman kız, Çin polisi tarafından tecavüze uğradı. Polis tecavüz ettikten sonra kız çocuğunu boğarak öldürdü. Daha sonra parçalara ayırıp bir sokağa terk etti. Polis halen görevine devam ediyor.

Olayın ardından ayaklanan Doğu Türkistanlı Müslümanlar, Çin polisiyle çatışmaya başladı. Bugün de dahil çıkan olaylarda 50’den fazla Doğu Türkistanlı hayatlarını kaybetti.

Çin Hükümeti’nin Doğu Türkistan’daki baskıları son yıllarda artmaya başlamıştı. Peçe takmak isteyen kadınlara 1500 yuan(470tl) ceza veriliyor ve 10 gün hapse atılıyor. Bu fiyat Doğu Türkistan’da bir aylık asgari maaştan daha fazla.Olayların yaşadığı Turfan bölgesine Çin Hükümeti tarafından 6 milyon Çinli yerleştirilmiş. Gelen Çinliler Müslüman halkın dükkanlarına ve arazilerine el koymuşlar.

http://www.gokbayrak.com/haberler/dogu-turkistanda-kafir-cin-zulmu

Kemal Simsek / 19.11.2019

Çin’in Sincan’daki politikalarını içeren belgeler yayımlandı

New York Times Çin yönetimine ait, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki azınlıklara uygulanacak politikaları içeren resmi belgeleri yayımladı. Belgelere göre Devlet Başkanı Şi, “merhamet göstermeyin” ifadesini kullanıyor.

New York Times’ın yayımladığı resmi belgelere göre Uygurlara yönelik uygulamalar, Chen Quanguos’un bölge valiliği görevine getirilmesiyle daha da sertleşti. Haberde valinin 2017 yılında Komünist Parti’nin bölgesel bir etkinliğinde yaptığı açıklamada Uygurlara yönelik “saldırı savaşı”na geçildiği ifadesini kullandığı belirtildi.

Belgeler bunun yanı sıra Uygurlara yönelik sert uygulamalara karşı olanların cezalandırıldığını da ortaya koyuyor. Buna göre uygulamaların etnik gerginliğin tırmanmasına yol açmasından endişe eden Çinli yetkililer ya görevinden alındı ya da cezalandırıldı.

https://www.dw.com/tr/%C3%A7inin-sincandaki-politikalar%C4%B1n%C4%B1-i%C3%A7eren-belgeler-yay%C4%B1mland%C4%B1/a-51283285

THE XINJIANG PAPERS

‘Absolutely No Mercy’: Leaked Files Expose
How China Organized Mass Detentions of Muslims

More than 400 pages of internal Chinese documents provide an unprecedented inside look at the crackdown on ethnic minorities in the Xinjiang region.

BY AUSTIN RAMZY AND CHRIS BUCKLEY

NOVEMBER 16, 2019

https://www.nytimes.com/interactive/2019/11/16/world/asia/china-xinjiang-documents.html

Çin Dışişleri Bakanlığı, New York Times’in Şincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki kamplara dair haberine tepki gösterdi. Dışişleri Sözcüsü Şuang, haberin arkasındaki ‘gizli ajanda’yı sorguladı.

https://haber.sol.org.tr/dunya/cinden-new-york-timesin-haberine-tepki-274555
This entry was posted in EMPERYALİZM, FAŞİZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *