Çocuklarımıza zekâ testi yapalım mı?

Erdal Atabek / 30 Eylül 2019
erdalatak@superonline.com

Çocuklarımıza zekâ testi yapalım mı?


Milli Eğitim Bakanı Prof. Ziya Selçuk, öğrencilere zekâ testi yapmayı planladıklarını açıklamış. Zekâ testi olarak bilinen IQ testini kastetmiş olmalı.

Intelligent Quotient, IQ testi, Lewis Terman tarafından uygulamaya konulmuş bir ölçek.
Çok bilinen, çok eleştirilen bir “zekâ testi”. Şimdi ayrıntılara girmeden hemen düşünmemiz gereken şudur: Acaba zekâ testini öğrencilerden önce bu toplumun erişkinlerine mi uygulamalı?

Örneğin bu toplumu yönetenlere “zekâ testi” uygulaması ülkeye yararlı olur mu?
Politikacılar böyle bir teste girdikten sonra görevler alsalar daha mı iyi olur?
Bütün bunlar tartışılabilir de, acaba başımıza gelenlerin nedeni “zekâ geriliği- ileriliği” ile mi ilgili?

Ben, bizi yönetenlerin de, yönetmeye talip olanların da zekâ ile ilgili sorunları olduğunu düşünmüyorum. Debil, embesil, idiot olarak ifade edilen zekâ gerilikleri başımıza dert açan sorunlar değil.

Toplumu yönetenlerin arasında yer alan “kurnazlar”, “cin fikirliler” zekâ sorunları olan kişiler değil ki! Hatta, zekâ puanları normalden daha yüksek bile olabilir. Görünen sorunlar zekâ ile değil de, ahlak ve karakterle ilgili olmalıdır. Belki de asıl testleri bu alanda yapmalı: “Ahlak ve Karakter Testleri.

Ahlak ve karakter testleri mi?
Örneğin, “Yalan söyleme” becerileri ne durumda?
Rahat yalan söyleyenler.
Kendi yalanına inananlar.
Yalanı ortaya çıksa bile çamura yatanlar.
Bir yalanı başka bir yalanla değiştirenler.
Bu testten geçemeyenlere politik görevler yasağı konulsa durum ne olur acaba?
Bilinen “yalan makinesi” bile böylelerinin hünerlerine yetişemez.
Örneğin “Başkalarını Suçlama Becerisi”.
Çok önemli bir karakter bozukluğudur.
Toplumuzda da çok örneği vardır.
Politikada meziyet bile sayılır, yaygınlığı oradan anlaşılmalıdır.
Bunun testi yapılsa da uygulansa çok iyi olmaz mı?
Kendi işlediği suçu başkalarına atarak kendini kurtarma çocuklukta başlayan bir karakter bozukluğudur. Testi küçük yaşlardan başlatmak gerekir.
Örneğin “Hırsızlık Yapma Testi” de çok önemlidir.

Başkasının başardığı şeyleri aparma, kendine mal etme, onu kullanarak avantadan kazanma çok yaygın bir karakter bozukluğu, çok bilinen davranış sapmasıdır. Öyle basit ev hırsızlıkları, cepçilik, yankesicilik gibi suçlar kimi örneklerin yanında masum bile kalır.
Büyük hırsızlıklar, akıl durduran rüşvetler, inanması güç yetkiyi kötüye kullanma örnekleri, bu alanın azı bilinen, çoğu gizli kalan olaylarıdır.

Bu konuda uygulanacak testler ortaya öyle örnekler çıkarır ki ağzımız açık kalır.   Sonra, “Döneklik Testi” yapılsa… Yani bir sözden, bir karardan, bir bağlantıdan dönüp de tam tersini yapmanın bir testi olsa fena mı olur?

Döneklik Testi, politikacılara, basın mensuplarına, hukukçulara, akademisyenlere uygulansa da dönmenin sonuçları gözler önüne konulsa ne iyi olur. Dün “iyi” dediğine bugün “kötü” diyen, dün “çok kötü” dediğini bugün baş tacı eden dönekler ortaya çıksa da toplumca bilinse çok yararlı olmaz mı?

Ahlak ve karakter zekâdan önemli
Evet, ahlak ve karakter zekâdan çok daha önemli.
Ahlaklı ve karakterli bir geri zekâlı topluma zarar vermez.
Ama ahlaksız ve karaktersiz zekiler topluma çok zarar verirler ve anlaşılması da kimi zaman zorlaşır. Onun için de, Milli Eğitim Bakanı’na önerim:

Zekâ testinden önce “Ahlak ve Karakter Testi” üzerinde çalışmasının yararlı olacağıdır.
Elbette, yetki alanına giriyorsa…

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1604564/Cocuklarimiza_zek__testi_yapalim_mi_.html
This entry was posted in EĞİTİM, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *