DEVLET ADAMI OLABİLMEK! * ÇİN, UYGURLAR VE DİPLOMASİ

Ali ihsan Hasircioglu / 8.07.2019

ÇİN, UYGURLAR VE DİPLOMASİ


AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son Çin ziyeretinde, “Uygurlar“ konusunda Çin tezlerine yakın bir görüş ifade etmesi bazı çevrelerin tepkisine neden olmuştur.

Devlet adamı, ulusal çıkarlara zarar verecek ve elini yazıflatacak beyanlardan ustaca kaçınır. Bu konuda danışmanlarından yararlanmakla birlikte, asıl olan kendi bilgi birikimi, kültürel düzeyi ve dünya görüşü yanında ülkesinin çıkarlarına önem ve öncelik verme konusundaki bilinç düzeyidir.

Tayyip Erdoğan’ın Başbakan iken gittiği İsrail’deki karşılama töreninde İsrailli yetkilinin “İsrail’in Başkenti Kudüs‘e hoş geldiniz!“ şeklindeki sözlerini gülümseyerek izlemesi ve aksi bir beyanda bulunmayarak zımmen Türkiye’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığı şeklinde bir algı yaratması hafızalardan silinmemiştir.

Çin ile ilişkilere gelince, Türkiye’nin elinde Uygur kartı, Çin’in elinde PKK kartı vardır. Türkiye ile Çin arasındaki çıkar ilişkilerinin dengelenmesinde diplomasinin gereği ve önemi tartışılmaz.

Uluslararası ilişkilerde, el ne kadar güçlü olursa olsun restleşmeyi önleyecek yol ve yöntemler geliştirilmiştir Diplomasi, bunlardan biridir. Diplomatların devre dışı bırakılması ülkenin çok ağır faturalarla karşı karşıya kalmasına neden olur. Tek adam yönetimindeki Türkiye’nin, ABD’nin baskısıyla Çin’den alacağı hava savunma sistemi anlaşmasını iptal etmek zorunda kalması büyük bir güven kaybına neden olmuştur.

Sonuç olarak, dış politika, siyaset cambazlarına bırakılmayacak kadar ciddi bir konudur. Her devletin elinde diğer ülkelere karşı kullanabileceği kozlar da vardır, elini zayıflatan veriler de. Diplomatlar, bunları harmanlayıp ülkelerine maksimum faydayı sağlayacak yol ve yöntemleri bulma ve uygulama konusunda uzmanlaşmışlardır.

Diplomatlardan yararlanma yerine onları “Monşer“ diye bir kenara itenlerin ülkeye verdikleri zararın faturası sadece mevcut kuşakların değil, gelecek kuşakların da sırtına yüklenecektir.

This entry was posted in DIŞ POLİTİKA, FAŞİZM, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *