Şeyh Sait’in torunları!.

Ümit Zileli
04 Ekim 2013
Aydınlık

Şeyh Sait’in torunları!..

Sıfatı “Şeyh “ idi… Babası da dedesi de büyük dedesi de aynı sıfatı taşımıştı. Nakşibendi tarikatı üyesiydi. Çok varlıklıydı. Hem şeyh hem zengin oluncabir de üstüne şeriatın ağdalı dilini kullanınca Doğu Anadolu’da epey sözü geçen bir konuma yükselmişti…

Cumhuriyetin kuruluşundan yalnızca 14 ay sonra isyan bayrağını çekti… isyan öncesinde tüm aşiretleri tek tek gezerek hükümetin çıkardığı yasalarla dinden çıktığını Mustafa Kemal’in dinsiz olduğunu Kur’an ve namusun elden gittiğini söyledi… Yetinmedi bir fetva yayımlayarakCumhuriyete karşı cihad ilan etti üstelik garanti de verdi:

-Bu cihada katılan herkesin hem canı hem malı helaldir!..

Pek çok güçlü aşiret bu fetvaya kulak asmadı. Toparlayabildiği güçler ve İngilizlerin tam desteğiyle Cumhuriyeti yıkma çalışmalarını yürütürken isyan hiç istemediği kadar erken ve hiç ummadığı bir biçimde Piran’da patlayıverdi. Hızla yayıldı. Öyle ki isyancılar Diyarbakır’ın kapısına kadar dayandılar… Ve orada kaldılar!.. 11 Şubat 1925’te başlayan isyan 26 Mart’ta Türk ordusunun kesin zaferiyle sona erdi. Varto’da İran’a kaçmak üzereyken yakalandı. Diyarbakır’da yargılandı ve asıldı…

-Amacı padişahlığı hilafeti şeriatı getirmek ve Abdülmecid “in oğullarından birini başa geçirmekti..

Arkasında son padişah Vahdettin’den Kürt Teali Derneği yöneticilerine ve İngiltere’ye kadar Cumhuriyete düşman geniş bir destekçi gurubu vardı…

-Adı Şeyh Sait’ti…

Paketi duysa sevincinden giderdi
İsyanın üzerinden yaklaşık 89 yıl geçti…

BugünSait’in ardılları idam edildiği yere heykelini dikmek için kolları sıvadılar… Kahraman ve şehit ilan edilmesi de cabası!.. Uğruna idam sehpasına çıktığı fikirlerinin önemli bölümü ise hayata geçti… Hem de yasalar ve paketler yoluyla!..

-Şööle bi mezarından doğrulur iftihar ederdi yani!..

Hele son “demokratikleşme paketi” yok mutadından yiyemezdi valla!.. Üstelik bu paketin ilk olmadığını daha sırada ne “paketler” olduğunu duysa bu defa sevincinden giderdi tutamazdınız…

Gerçekten bu iktidar 90 yıl cumhuriyete karşı savaşmış allım oymak yıkmak için her yolu denemiş yeminli cumhuriyet düşmanlarının tümünün “hayır duasını”” aldı!.. “Hedef 2023” diye yola çıkanlar zaten şu son 1 1 yılda cumhuriyetin tüm kazanımlarını teker teker satılığa çıkarmış temellerini çürütecek her türlü adımı almışlardı… Tüm okulların imam hatipleştirilmesi kamu alanlarının türbanlılara açılması sondan bir önceki açık saldırılardı…

-Şimdi “tabuta çakılacak son çivilerde” sıra…

Türk milletini atlıyorlar
Son çivinin adı bile belli:

-Türkiye İslam Cumhuriyeti!..

Parçalanmış bölünmüş halkı cemaatleştirilmiş bir cumhuriyet tabii.. Efendilerin yüzyıllardır istediği sonuç yani!.. Taa Berlin anlaşmalarında gizlice yaptıkları Osmanlı’yı paylaşma sözleşmesi Sykes-Picof ta Sevr Anlaşması’nda istedikleri bu değil miydi? Amerikan Başkanı Wilson’un kaleme aldığı “prensiplerinde” Türklerin önce “Küçük Asya” denilen Orta Anadolu’ya gönderilmesi sonra da ‘ geldikleriyle defolup gitmeleri” nal gibi öngörülmüyor muydu ?..

Büyük efendilerin minik piyonlarının tam da bu hülyayı gerçekleştirmek için görevlendirildikleri son derece açık değil mi? Avrupa Birliğinin ABD’nin paketi böylesine bağırlarına basması başka nasıl açıklanabilir acaba?.. Ancak bir noktayı fena halde atlıyorlar.

-Türk milleti!..

Evet‘geç kalan” bir millettir bıçak kemiğe dayanınca deği lkıtır kıtır kesince aklı başına gelir biraz “bana neci” tarafı da vardır… Üstelik üşengeçtir de… Ama ayağa kalkana“yeter be!” diye haykırana kadar…

-Sonrasını Tarih baba yazıyor…

This entry was posted in DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, İrtica, Kose Yazarlari. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *