ARŞİVDEN GÜNDEME * AKP – FETÖ ORTAKLIĞI * AKP’nin kumpastaki 12 rolü

Aydınlık Gazetesi / Mehmet Ali Güller / 02 Ocak 2015


AKP’nin kumpastaki 12 rolü


HSYK’nin Zekeriya Öz dahil 4 savcıyı açığa alması, pratikte şu anlama gelmektedir: Erdoğan, kendisi için “dönemin başbakanı” diyen savcıları, “dönemin savcıları” yaptı!

Bu AKP-Cemat çatışması açısından önemli bir dönemece işaret etmektedir. Öyle olduğu için de Cematin gazetesi Zaman, operasyona karşı özel bir manşet hazırladı: “Darbe davalarına kumpas diyen iktidarın Ergenekon karnesi.”

Zaman, dünkü manşetinde, AKP Hükümeti’nin bu davalardaki 5 önemli rolünü yazdı:

ZAMAN’IN YAZDIĞI 5 ROL

1) AKP Hükümeti, Ergenekon davalarından İnternet Andıcı davasına “suçtan zarar gördüğü” gerekçesiyle 19 Aralık 2011’de müdahil oldu. Genelkumay Başkanı Org. İlker Başbuğ, AKP’nin davaya müdahil olmasından sadece 18 gün sonra tutuklandı!

2) Erdoğan, 2008 yılında “ben bu davanın savcısıyım” diyerek Ergenekon davalarındaki konumunu ilan etti!

3) HSYK, daha 2009 yılında, Ergenekon davalarına bakan hakim ve savcıları görevden almak istedi. Zira “dönemin” HSYK’si, kendisine yapılan başvuları inceleyince, tertipi ve kumpası görmüştü. Ancak HSYK’nin başı olarak AKP’li Adalet Bakanı ve Müsteşarı, demokrasiye aykırı yöntemlerle toplantılara katılmayarak, HSYK’nin karar alabilmesini engelledi!

4) Bülent Arınç, Mayıs 2011’de Ergenekon davaları nedeniyle askerlerin artık kendilerine topuk selamı durduğunu söyledi.

5) Ergenekon davalarında gazeteciler tutuklanırken, basılmamış kitaplar suç sayılırken, Erdoğan Nisan 2011’de “kitap bombadan tehlikelidir” diyerek Ergenekon savcı ve hakimlerinin kumpasına sahip çıktı!

ZEKERİYA ÖZ’Ü KİM BULDU?

Bu köşenin okurları bilirler: Ergenekon tertip ve kumpaslarına sadece F Tipi’nin değil, AKP ile F Tipi’nin birlikte işledikleri suç olarak bakmaktayım. O nedenle de operasyona uğrayan F tipi örgütün bu suç ortaklığını itiraf etmesini, kumpastan asıl yararlanan AKP Hükümeti’nin rolünü açık açık ortaya koymasını önermekteyim.

Zaman işte o rolü deşifre etmeye başladı. Ancak sıraladığı bu beş madde hem yetersizdir, hem de kamuoyunun bildiği açık bilgilerdir. Belki de hâlâ bir uzlaşı ihtimali gördükleri için asıl önemli rolleri henüz deşifre etmek istememektedirler! Bilemiyoruz…

Biz AKP’nin Ergenekon tertip ve kumpaslardaki rolünü daha da netleştirmek için şu önemli verileri de (yer yettiğince) listeye ekleyelim:

6) Abdullah Gül, F Tipi yapı önüne sahte örgüt şemalarını getirdiğinde, “bulun bir savcı, delillendirin” dedi. Zekeriya Öz bu talimattan sonra bulundu.

Bu arada Cemaat’in önemli isimlerinden Faruk Mercan‘ın 30 Aralık 2014 akşamı CNNTürk ekranından “17 Aralık’tan önce Abdullah Gül, Savcı Zekeriya Öz‘le görüştü” demesi çok önemlidir. Gül “17 Aralık’tan önce görüşmedim” diyerek iddiayı yalanlasa da, 17 Aralık’ın öncesi, çok geniş bir takvimdir!

DÜĞMEYE BUSH-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİNDE BASILDI

7) F Tipi örgüt, Ergenekon tertip ve kumpaslarının operasyonel sorumlusudur; AKP Hükümeti ise siyasi sorumlusu… Ve tertibin asıl sahibi de ABD’dir!

Bugün artık bilinen bir gerçektir: Fehmi Koru‘nun o günlerin iklimi içinde rahatça söylemekten çekinmediği gibi “Ergenekon operasyonu talimatı 5 Kasım 2007 tarihli Bush-Erdoğan görüşmesinde” verildi!

Yeri gelmişken belirtelim: Koru‘nun rolü de özel bir önemdedir. Koru, operasyonlarda en önemli “kanıt” sayılan “Ergenekon yeniden yapılanma belgesini”, henüz operasyonun o’su ortada yokken ve henüz kimsenin bilgisayarına gönderilmemişken, daha 2001 yılında köşesinde yavaş yavaş ısıtarak yazıyordu! (Operasyon 2007’de başladı ama tertip çok öncesinde 1998-2001 sürecinde başlatıldı.)

Ergenekon tertipleri ile ABD’nin AKP-PKK ortaklığında yürüttüğü Açılım doğrudan ilgilidir. 2009-2010 yıllarında pek çok AKP’linin de itiraf ettiği gibi Ergenekon operasyonu olmasaydı, Açılım başlatılmazdı!

9) Açılım’ı başlatabilmek için hem Ergenekon tertipleriyle engel gördüklerini tasfiye etmeliydiler, hem de “ulusalcılıkla” mücadele etmeliydiler. Fethullah Gülen‘in daha 2005 yılında “ulusalcı dalgayı aşacağız” demesi, sonraki yıllarda Erdoğan‘ın “her türlü milliyetçiliği (ulusalcılığı) ayağımızın altına alıyoruz” demesi ve ulusalcılığın devletin iç güvenlik belgelerinde tehdit kategorisine sokulması, suç ortaklığının en önemli kanıtıdır!

10) AKP’nin önemli milletvekillerinden Abdurahman Kurt, 24 Aralık 2014’te CNNTürk‘te, sonradan düzeltmeye çalışsa da suç ortaklığını belgeleyen şu itirafı ağzından kaçırdı: “ABD ve Cemaat’in işbirliğiyle askeri vesayeti yıktık.”

11) Erdoğan‘ın Cemaat’le çatışmanın sertleşmeye başladığı süreçte söylediği “ne istediler de vermedik” sözleri, suça yardım ve yataklık kanıtıdır! Zaman asıl bunları açıklamalıdır: Erdoğanlardan ne istediniz, Erdoğanlar size ne verdi?

12) Gelelim AKP Hükümeti’nin, F tipi örgütün 1 numarasıyla ilişkisine: Daha 1,5 yıl önce, Erdoğan ABD’ye gittiğinde Arınç‘ın ifadesine göre Gülen‘le görüşmeyi istemiş ama program uymayınca hocaefendisine, hem de şu sözlerle Arınç‘ı göndermişti: “Sevgilerimi ilet, bir emri olur mu öğren.”

Bu yıllar içerisinde Gülen‘in AKP Hükümeti’ne ne emirleri olmuştur, hangileri yerlerine getirilmiştir? Zaman bunları da açıklamalıdır.

Zekeriya Öz‘ler, Ali Fuat Yılmazer‘ler Ergenekon operasyonları sırasında AKP hükümetinden hangi talimatları aldıklarını asıl ortaya koymalıdırlar! Örneğin Danıştay cinayetinden daha iki saat sonra Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin‘in neye dayanarak “sürprizlere hazır olun” diyebildiğini açıklamalıdırlar!

Bekliyoruz…

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, ERGENEKON - BALYOZ, FAŞİZM, Fetullah Gülen, HUKUK-YARGI-ADALET, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *