EMPERYALİZM – KÜRESELLEŞME – SÖMÜRGECİLİK * Halid ÖZKUL’un GİZLİ ORDULAR KİTABINDAN

Halid ÖZKUL’un GİZLİ ORDULAR KİTABINDAN

UYGAR SÖMÜRGECİLİK
SOSYAL EMPERYALİZM AYRACI


-Neo-Mandaterizm-Yeni Dünya Dönemseli: 1989-2005

Bu dönem, ABD-AB’nin, Avrupa, balkanlar ve orta Asya’yı paylaşım politikaları ve Rusya-Çin-Hindistan’ın Şanghay antlaşması ile oluşturdukları koalisyonun yayılımcı özelliklerini yansıtır. ABD dünyanın beyin göçü veren birinci ülkesi konumundaki Hindistan’ı yanına çekmeye çalışmışsa da başarılı olamaz. Görünürde insan hakları ve demokrasi çığırtkanlığı yapan Avrupa ve Amerika İsrail’in keyfi uygulamalarını hiçbir şekilde denetler.

-Post-Mandaterizm-Post-Faşizm dönemseli: 2005-2020

Tekelci kapitalist ülkeler ekonomik problemlerine siyasal müdahalelerle çözüm bulamamaları kaotik bir dönem geçirmelerine neden olmuştur. Bunu bertaraf etmek için hammadde kapasitesi yüksek ülkeleri, medya aracılığıyla ve insan hakları naralarıyla himaye etmeye çalışmışlardır. IMF ve Dünya bankası aracılığıyla, borcunu borçla kapatan sürekli sancı çeken, iktisadi-sosyal problemler yaşayan ülkeleri baskı altında bırakmışlardır. ABD, askeri ve siyasi gücünü kullanarak peyderpey dünya enerji kaynaklarını ele geçirecek, yeni strateji ve taktiklerle dünya hükümranlığını ilan edecektir. Amaç yenidünya düzenini kendi gayeleri doğrultusunda oluşturmaktır. Fakat Rusya-Çin-Hindistan ülkeleri sürekli gelişim gösterecektir. Oligarşik sermayenin en büyük korkusu, proloteryanın yeniden uyanışı ve hak iddia etmesidir.

ROUND TABLE İNTERNATİONAL

Temel amacı Britanya imparatorluğunu güçlü bir konuma getirmeye çalışan gizli bir yapılanmadır. Örgüt yapı olarak bir iç çember bir de dış çemberden oluşur. Söz sahipleri bir lider üç cuntadır. Liderleri Rhodes, cuntaları ise Stead,Brett ve Alfred Milner’dir. Dernekte bir de kabul edilmişler çemberi bulunur. Bunlar Britanya’nın seçkin kişileridir. Yardımcılar derneği adı altında bir de dış çember oluşturuldu. Dış çember farklı ulusların toplamından meydana gelir. Örgütün ilk hayali Güney Afrika’yı Britanya’nın bir federasyonu yapmaktı. Round Table’ın lideri konumundaki Rhodes, örgütün yönetim kadrosunu tamamen ırkçı, şövenist kişilerden oluşturdu. Round Table tipi gizli örgütlerde temel politika sömürür yoluyla elde edilen kaynakların az bir kısmının halkı yatıştırmak amacıyla kullanılmasıdır. Bu da olası bir iç savaş ve kaos ortamını ortamını engeller.

Kaynak yaratarak işbirlikçi yakınlarına burs olanağına sunan örgüt, devşirme yöneticilerini hedef ülkelerin kilit noktalarına yerleştirir. Erkek üyeleri İngiltere’nin üst düzey varlıklı kimseleridir. Üyeler Oxford, Cambridge üniversitelerinden seçilir. Temel felsefe, bütünüyle İngilizce konuşan bir dünya yaratmaktır. Merkezi Londra’da olup, ayda iki yada dört kez akşam yemeklerinde buluşurlar. Davetlere sadece erkekler çağırılır. İnançlara ve politik düşüncelere bağlılık esastır. Masonik örgütler gibi yardım kisvesi altında uluslar arası masalar kurmuşlardır.

ROYAL İNTUTİE OF İNTERNATİONAL AFFAİRS(KRALİYET ULUSLAR ARASI MESELELER ENSTİTÜSÜ): Arthur Goteberg ve George Parkin tarafından 1919’da kuruldu. İlişkileri Round Table’ın aksine çok gizli tutar. Britanya’nın derin devlet yapılanmasıdır.

LİONS CLUP: 1917 yılında Melun Jones fikri önderliğinde kurulmuş masonik bir örgüttür. En az iki asil üye referansıyla başvurur kabul edilir. Hürriyet, zekâ/ulusumuzun güvenliği parolasını şiar edinmişlerdir.

ROTARY CLUP: Masonik bir erkek kulübü olarak 1905’te kurulmuştur. Kuruyucusu Poul Percy Harris’tir. 1911’de Rotarion adlı bir dergi çıkarılmış, dergide Winston Chucill,Albert Ainstein,Sinclair Lewis,toplumda tanınmış masonlar yazı yazmışlardır. Yapılan bağışlarla Rotary vakfı kurulmuş, bağışlar vergiden muaf tutulmuştur. 1980 yılında rotary vakfına bağışta bulunan Turgut Özal’a Poul Harris üyeliği ünvanı verilir.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER: 1920 yılında kurulan Milletler Cemiyetinin bir devamı niteliğindedir. 1945 yılında ABD’nin San Francisco şehrinde 51 ülkenin katılımıyla kuruldu. 1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini kabul etti. Bu bildirge veto sahibi beş ülkenin, hammadde potansiyeli yüksek ülkelere karşı kullandığı güçlü bir kozdur. Mason Rockefeller ailesi BM’lerin en büyük destekçisi ve sponsorudur. BM süper güç olarak gösterilen ülkelerin bir kuklası görüntüsü çizer. Uygulamaları, oluşan olumsuz dünya sorunlarına seyirci kalması, bu durumun en büyük göstergesidir.

COUNCİLON FORİGN RELATİON-DIŞ İLŞKİLER KONSEYİ

1921 yılında Round Table’nin üyelerinin etkisiyle New York’ta Albay Edward Mandal House öncülüğünde kuruldu. Bu gizli oluşum, iktisadi, sosyal, uzmanlarından yararlanarak ABD’nin uluslar arası alanda güçlü kılmayı hedefler. CFR, menfaatleri için her türlü aracı kullanmayı mubah sayar. CFR herkesin üye olabileceği gizli bir güç olup, devletin üst düzey kurumlarında adamlarını bulundurmak için çaba harcar. CFR, 1930 yılı itibariyle ABD’nin en büyük sermaye güçlerini elinde bulunduruyordu. ABD’nin içte ve dışta palazlanması için her türlü örgütü devlet eliyle kurdu. Örgüt dünya pazarlarını elinde bulundurmak için sürekli savaş halini benimseyen bir tutum sergiler. Ülkenin medya, siyaset, ekonomi alanlarının en seçkin şahısları CFR üyesidir. Dwight Eisenhower, Richard Nixon, F.D. Roswelt, Robert Mc Namara, George Marshall, Arthur Goldner gibi statülerinin en başarılı kişileri CFR üyesidir. Genel olarak CFR; dış siyaset için yeni oluşumlar meydana getirmek, uluslararası kabiliyetli lider ve uzmanları örgütün ulusal yapısına kazandırmak, küresel güç dengelerini kendi menfaatleri doğrultusunda yön vererek güçlenmeyi hedefler.

BİLDERBERG GROUP

1954 yılında Hollanda’da kuruldu. Kurucuları hızla yayılan kominist rejime karşı güçlü bir batı bloğu kurmayı hedefledi. Prens Bernard başkanlığında toplanılsa da gerçek yöneticileri, Rokefeller,Kuhn Loebcie Ford,Worburg,Rothchild,Otto Wolf gibi küresel sermayenin elit kesimini oluşturan,mason kökenli güçlü kişilerdir. ABD ve Avrupa harici üye kabul edilmez. Toplantılar güvenlik sorunu nedeniyle değişik zamanlarda yapılır. Toplantının yapıldığı ülke güvenlikten sorumlu tutulur. Bilderbeg üyeleri, ihtiyaçları için gerekli her şeyi kendileriyle getirirler. Gizlilik prensibi ve güvenlik sorunu nedeniyle grup dışında davetli kabul edilmez.

Bilderberg Group, çok uluslu şirketlerin mali çıkarları için, dinamik parasal değerler üzerinde değişmez kurallarını kabul ettirirler. Bu gizli oluşum kendini milletler üstü bir yapılanma olarak gördüğünden, ulusal devletlerin egemenlik güçlerinin kısıtlanması kuralını uygulamak için çalışmalarını sürdürürler. Temel hedefleri arasında; uluslararası bir ordu, ekonomide birlik, gümrük kavramının olmadığı, mali sorunların uluslararası açıdan ele alındığı kurallar silsilesi bulunur.

IBRD(ULUSLAR ARASI KALKINMA BANKASI): 1946’da kuruldu. Merkezi Washington’dur. Amaçları gelişim düzeyleri yüksek olan ülkelere piyasalar ölçüsünde borç vererek ülkeleri yarı sömürge haline getirmektir. 1990 yılında 159 üye sayısına ulaştı.

IMF(ULUSLARARASI PARA FONU): 1945’te kuruldu. Merkezi Washington’dur. Dünya mali piyasalarının açığını borç vererek, dengelemeye çalışır. Borç verdiği ülkelerin ulusal ekonomik hareketlerini gözetler, önerilerde bulunur. IMF içinde her ülkenin mali gücü ölçüsünde kotası bulunur. Kotası yüksek olan ülkeler, ABD, Japonya, Britanya, Fransa, Almanya, dünya ekonomi stratejilerini kendi menfaatlerine göre yönlendirir. Borç alan ülkeler kalkınma politikalarını, IMF’ın verdiği programa göre ayarlar. IMF yarı sömürge ülkeler için denizdeki yılan konumundadır.

GATT(GÜMRÜK VE TİCARET GENEL ANTLAŞMASI): 1949’da Cenevre’de kuruldu. Üye ülkelerin gümrük politikaları arasındaki dengeyi sağlamak amacıyla kuruldu. Uluslararası iktisadi hareketliliklerden yararlanarak, ticareti yönlendirme görevi üstlenir. Eşit ticaret prensibini kabul eder.

G-7(8)+G-20 ÜLKELERİ: Dünya ticaretinin söz sahipleri olan ABD, Japonya, Britanya, Fransa, Almanya, Kanada, İtalya, Hollanda, İsveç, Belçika tarafından G-10 ülkeleri olarak kuruldu. Amaçları Pazar güçlerin artırarak IMF ile olan para politikalarını istikrara kavuşturmaktır. Hollanda, İsveç, Belçika’nın gruptan çekilmesi ile G-7 ülkeleri kurulmuş, Rusya’nın katılımıyla G-8 dünya zenginleri örgütü halini almıştır. ABD tarafından 1972 yılında G-20 yirmiler grubu kuruldu. Yirmiler grubu görünürde üye gerçekte pragmatik devletlerin kaliteli müşterileriydi.

TRİLATERAL COMMİSSİON (ÜÇ TARAFLI KOMİSYON)

1973 yılında Davit Rockefeller, Marx Kharstam, Gerorge S. Franklin tarafından kuruldu. İlk toplantısını 1975 yılında Tokyo’da yaptı. ABD, Pasifik Asya, Avrupa ticaretinin güçlü sermaye sahipleri tarafından yapılandırıldı. Üyeler bu üç bölge arasında orantılı olarak seçilmiştir. Bü üç bölge arasında siyasi, ekonomik ilişkilerin kurulması hedeflenir. Örgütün akıl hocalığını Miton Fredman, teorisyenliğini ise Zbigniew Brezezinski yapar. Üyeleri Avrupa, Japonya irtibatlı ABD’nin en seçkin şahıslarıydı. Avrupa ve Japonya’nın hızlı yükselişiyle birlikte, ABD – Japonya – Avrupa ekonomik hegomanyasında, üç taraflı (trilateral) bir dünya düzeni fikri oluşturuldu. Çünkü ABD kendi merkezi liderliğinde, dünyaya meydan okuması için bu iki bölgenin olağan dışı gelişimlerini kullanmak zorundadır. Bu işbirliğinde amaç, barışa ve ekonomik istikrara öncülük ederek mutlu bir dünya düzeni kurmaktı. Çok uluslu bir ticaret sistemini benimseyen bu organize güç, dünyanın dinamik dengelerinin % 60’nı denetleme gücüne sahiptir. Bunu IMF ve dünya bankası kozlarını kullanarak uygulamaya geçirir. Komisyon üyeleri bulundukları ülkelerin hükümetlerinde görev alamazlar.

WTO (Dünya ticaret örgütü): 1995 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde kuruldu. Şimdiye kadar yapılmış diğer ticaret antlaşmalarından daha kapsamlı bir içeriğe sahiptir. Örgütün amacı çok taraflı ticaret antlaşmalarına yön vererek, milli ekonomik görüşmeleri denetleyebilmektir. Gelişmekte olan üye ülkelerin alım satımlarını kontrol altında tutar. Global ekonomik politika yapan örgütlemelerle işbirliği halindedir. Tarım, ticaret, hizmet alanlarının yanında, fikir ticareti ve mülkiyetinde içine alır.

THE ORDER-SKULL BONES-SOCİETY (KAFATASI VE KEMİK TOPLULUĞU TARİKATI): 1856’da W. Russel ve Alphonso Taft tarafından kuruldu. Merkezi Yale Üniversitesidir. Her yıl 15 üye kabul edilir. Üyeler ABD’nin en kilit notalarına getirilir. 500-600 üyesi yaşamaktadır ve an aktif kısmı bu rakamın çeyreğidir. Amaçları beyaz ırktan gelen anglo – sakson, Protestanların dünyaya hâkim olmalarıdır. Üyeleri ABD’nin seçkin ailelerinden seçilir. Ülke içinde tüketim araçlarının çoğunu elinde bulundururlar.

KU-KLUX-KLAN: 1867’de Amerika’daki iç savaşta iç savaşta yenilen toprak sahiplerinin zencilere karşı kurduğu, aşırı katı eğilimleri olan bir oluşumdur. Amaçları siyahların yönetime katılımını engellemektir. 1877’de kapatıldıysa da,1915’te tekrar kuruldu. Şövalyelik, beyaz ırkın üstünlüğü, kadın hakları, Yahudi karşıtlığı gibi düşünceleri prensip edinmişlerdir. Bu örgüt demokrasinin hızlı gelişimine binaen, başlayan kamuoyu baskısından dolayı eski gücünü yitirmiş.

Son olarak, dünyanın ezilmiş halklarının özgürlüklerini gasp eden, kapitalist zihniyetin hangi metotları kullandığını çok iyi kavramamız gerekir. Artık bilek gücüne dayanan fetihçi hareketlerle bir ülkeyi egemenlik altına alma sistemi yok olmuştur. Güçlü devletler yayılımcı politikaları gereği yumuşak karın diye tabir edilen uluslararası ekonomik zaafları irdelemeye başlamışlardır. Bu durum gelişme düzeyi yüksek bir ülkenin, hammadde kapasitesi yüksek fakat işletim kapasitesi düşük ülkelere müdahaleyi kolaylaştırmıştır.

Güçlü sermaye sahipleri ülkeler bunu sadece mali alanla kısıtlamamış, sömürüyü sosyo-kültürel yapıda da düşünmüşlerdir. Kültürel yozlaşma, gelenek, ananelere olan bağlılığın azalması, dıştan kültürel duyarsızlaştırmanın sonucudur. Bu da artık bazı kesimlerin özgürlük kavramını sorgulama noktasına getirmiştir. Fakat öz benliğini kavramış, her alanda üretici konumunda bulunan özgür toplumun bireyleri küresel sermayenin metotlarının iyi irdelenmesi gerekir. Yenidünya düzenini önce kendi menfaatleri doğrultusunda çizen küresel sermaye sahipleri, bunu başarmak için ilk önce bulundukları ülkelerin hükümetlerini ele geçirmeyi daha sonra tüm dünyaya yayılmayı amaç edinmişlerdir.

Global gücün önde gelen kesimi gerçekte dünyanın çok az bir kısmını oluşturan Yahudi lobiciliğin çok uluslu şirketleridir. Yahudiler süper güç olarak adlandırılan ABD’nin ordu, medya, siyaset sahasının tümünü yönlendiren bir lobi gücünü elinde bulundururlar. Bu güç sayesinde istedikleri örgütlenmeleri devlet eliyle kurup palazlanmaya başlayan çok uluslu şirketler; IMF, Dünya Bankası, WTO, gibi yapılanmaları da kontrol altında tutmuşlardır. Sistemlerini Yahudi lobisinin yörüngesinde oluşturan çok uluslu şirketler; CFR, Bilderberg Group, Trilateral,Round Table gibi gizli oluşumlarında arkasında bulunur. Burada ölçüt uluslararası şirketlerin yayılımcı politikalarıdır. Çünkü küresel sermaye doyum sınırını aşmış, denetlemez bir konuma gelmiştir. Bu durumdan sıyrılmak için ulusal şirketlerin, ücretli köleleri konumundaki ülkelerin öz kaynaklarının farkına varıp, üretici bir sistemi benimsemiş olmaları gerekir. Yoksa dışa bağımlı bir ülke iç dinamiklerini denetleyemez bir konuma gelir, iç buhranlar siyasi istikrarsızlıklar yaşar.

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *