“Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme , Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme… ÇARŞI’nın teşekkürü

“Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme
Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme…

Gördüğü şiddet yüzünden yaralanmış insanlarımıza geçmiş olsun der,
yaşamını yitirmiş olan insanlarımızın yakınlarına başsağlığı dileriz.
Mekânları cennet olsun…

İstemeden de olsa bir zararımız dokunanlardan,
geride bıraktığımız tek bir çöp için dahi halkımızdan ve
dünyanın en onurlu işini en az ücret karşılığı yapan
tüm temizlik işçilerimizden özür dileriz…

Bilenler bilir;
gerektiği zaman özür dileyenleri severiz.

…Bu süreç zarfında, çocukluğumuzdan beri vurmalı çalgıların ustası analarımıza…

Kapısını arkadan sürgülemeyen semtimizin güzel sakinlerine…

“Direnmeye gittim geleceğim” diyen esnafına…

“Semt bizim aşk bizim” şarkısının hakkını verirken,
yere düşen insanlara kalkan olan delikanlılarımıza…

Seccadesini sedye yapan cami imamına, su taşıyan kilise papazına…

Şerefini patronlarına devreden medyaya karşı kalemini kırıp
onurlu tavır sergileyen tüm basın emekçilerine…

Duyarlılıklarını esirgemeyen sanatçı, yazar/şair ve düşünürlere…

Emekçi ve emeklilere…

Starbucks’ın alnının ortasına
“Yaşasın tam bağımsız Kurukahveci Mehmet Efendi” yazan zekâya…

Sinirlenince çok güzel oluyorsun Türkiye’m” diyen dikkate, haksızlığın,
kibrin fırlattığı taşlara karşı göğsünü siper eden kadınlarımıza…

Gönüllü doktor ve avukatlarımıza…

‘Bi başına çoraplarını bile giyemez, eksantrik kitaplar dışında kitap,
dergi okumaz; etliye, sütlüye, dertliye, asgari ücrete, evin ekmeğine karışmaz,
yanında bomba patlasa umurunda olmaz’ denilen ve lakin
herkese çalımını atıp röveşatasını yapan gençliğimize…

Selam veren tüm dostlara teşekkür ederiz…

This entry was posted in Anons, DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, HAYATIN İÇİNDEN. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *