DOĞA ÇEVRE SAĞLIK * MİKROPLASTİK NEDİR VE SAĞLIK ÇEVRE ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Derleyen Naci Kaptan

BİYOLOJİ – Mikroplastik Nedir?

Mikroplastik, çevrede bulunan küçük plastik parçacıklardır. Çapı 5 mm’den az olan herhangi bir plastik parçacığın mikroplastik olduğu düşünülmektedir. Uzun bir süre boyunca, insanların çoğunluğu mikroplastiklerin varlığından ve çevreye olan etkilerinden habersizdi. Bununla birlikte, bu parçacıklar, araştırmacıların daha önce insan kullanımı için güvenli olduğu düşünülen şişelenmiş sudaki varlığını kaydettikten sonra son zamanlarda önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir.

Mikroplastiklerin Sınıflandırılması
Mikroplastikler birincil ve ikincil olarak sınıflandırılır.

Primer mikroplastikler, harici insan kullanımı için üretilir .

ikincil mikroplastikler büyük plastik kalıntıların parçalanması sonucunda ortaya çıkar. Büyük bir ikincil mikroplastik koleksiyonu , Pasifik Okyanusu’ndaki Great Pacific Çöp İskelesi’nde bulunur . Hem birincil hem de ikincil mikroplastikler, özellikle deniz ve su ekosistemlerinde çevrede kalmaktadır.

Mikroplastik Kaynakları
Bazı mikroplastikler diğer ürünlerde hammadde olarak sanayide üretilmektedir; bazıları lastikler, tekstil, boya ipleri ve atık arıtımında bulunurken, bazıları büyük plastik parçalarının parçalanması nedeniyle meydana gelir. Su ile ilgili çalışmalar, bir ortamda mikroplastik varlığını belirler. Planktonlar, çamurlu ve kumlu çökeller üzerinde, omurgalı ve omurgasızların tüketim davranışlarını ve kirleticilerin kimyasal analizlerini inceleyen çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalardan, çeşitli mikroplastik kaynakları olduğu açıktır. Atıksu arıtma tesisleri ve kanalizasyon arıtma tesisleri, çoğu kozmetik, boya, ev ve endüstriyel deterjan kalıntıları ve üretim atıkları olmak üzere birincil mikroplastiklerin başlıca kaynaklarıdır. Sekonder mikroplastiklerin başlıca kaynakları büyük plastikler, giysiler,

Mikroplastikler Neden Tehlikeli?
Plastikler sindirilemez ve biyobozunur değildir ve üretildikten sonra, onlardan kurtulmak mümkün değildir. Dünyanın plastiklerinin çoğunluğu çöp, nehir ve sonunda göllerde ve okyanuslarda olur. Büyük plastikler okyanuslarda yüzer ve bazen Büyük Pasifik Çöp Kovası gibi çöp yamaları oluşturmak için toplanırlar. Diğer yandan mikroplastikler, plajlarda ve daha derin sularda bulunur. Büyük plastikler deniz hayvanlarına fiziksel zarar verir ve ölümle sonuçlanabilir. Bununla birlikte, en büyük problemler mikroplastiktir.

Deniz hayvanları tarafından yemekle karıştırılırlar ve yutulurlar. Hayvanların sindirim sistemini bloke eder ve düşük oksijen seviyelerine neden olur ve sonuç olarak enerji seviyelerinin düşmesine neden olurlar. Bazı plastikler hayvan dokularına gömülecek kadar küçüktür. Onlar besin zincirinin karşısına geçerler ve bazıları da insanlara yollarını bulurlar. Mikroplastikler, insanlara yutma veya solunum yoluyla yollarını bulur. Bugün, mikroplastiklerin kaynakları, onlar olmadan yaşayamayacağımız insanlar için çok önemlidir. Mikroplastik kontrolü için en iyi alternatif, plastiklerin uygun şekilde ele alınması ve atık suyun tam olarak arıtılmasıdır.[1]

16/06/2018Semih Sönmez

Farkında olmadan her gün mikroplastik yiyoruz

Pek çok araştırma, aklımıza hiç gelmeyen biçimlerde mikroplastik yediğimizi ortaya koyuyor.Southampton Üniversitesi’nden Christina Thiele ve Malcolm David Hudson, haber sitesi The Conversation için günlük hayatımızda fark etmeden bünyemize giren plastiklerle ilgili bir derleme hazırladı. Pek çok farklı araştırmayı inceleyen akademisyenler Plastiğin çevremizi kirletmesi konusunda gün geçtikçe daha bilinçli hale geldiğimizi söylüyor. Araştırmacılar ise şu günlerde ise odak noktasına boyutları 5 milimetreden 100 nanometreye kadar değişen mikroplastikleri almış durumda. Denizlere dolan mikroplastikler denizlerde yaşayan canlıların içine de giriyor. Bu da demek oluyor ki mikroplastikler besin zincirine ve son olarak da bizim vücutlarımıza giriyor.

Mikroplastik içermesi mümkün olan tek besinler balık ve kabuklu deniz ürünleri değil. Hatta denizden çıkmayan diğer besinler de en az deniz ürünleri kadar endişe verici sayılıyor. Avrupa’daki midyelerin bir kısmı yaklaşık 90 adet mikroplastik içerebiliyor. Midye tüketimi ülkeler ve jenerasyonlar arasında büyük farklılık gösterse de ortalama bir midye tüketicisi bir yılda yaklaşık 11 bin mikroplastik yutuyor.

Balık tükettiğimizde ne kadar mikroplastik yuttuğumuzu ise bilmek daha zor. Yapılan incelemelerde balık konservelerinde de mikroplastik bulunduğu fark edildi. Rakamlar düşüktü, bu yüzden bir porsiyon balık konservesi yiyen ortalama bir tüketicinin sadece beş adet mikroplastik yuttuğu tahmin ediliyor. Konservede bulunan mikroplastiklerin konserveleme sürecinde veya havadan gelmiş olması da mümkün. Deniz tuzunun da mikroplastik kaynağı olduğunu unutmamakta fayda var. Bir kilogram deniz tuzu 600’den fazla mikroplastik içerebiliyor. Günlük alınması tavsiye edilen miktar olarak 5 gram tuz tüketirseniz günde üç adet mikroplastik tüketmiş oluyorsunuz.

Denizden çıkmayan besinlerde de mikroplastik var
Bu bulgulara rağmen diğer birçok araştırma, denizden çıkarılmayan besinlerde de çok miktarda mikroplastik bulunduğunu gösteriyor. Örneğin Meksika’daki bahçelerde yetiştirilen tavukların incelendiği bir araştırma, her bir tavuğun midesinde ortalama 10 adet mikroplastik buldu.

Bilimciler bal ve birada da mikroplastikler buldu. Bir şişe bira içtiğimizde onlarca mikroplastik yutuyor olabiliriz. Mikroplastik yuttuğumuzun en bilinen örneklerinden biri şişelenmiş sular. Tek kullanımlık su şişeleri her bir litre başına 2 ila 44 adet mikroplastik barındırıyor. Depozitolu şişeler ise litre başına 28 ila 241 mikroplastik içeriyor.

Yemeklerdeki mikroplastiğin mekanların içindeki tozdan geldiğine dair de kanıtlar var. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, tabağımıza gelen tozlar yüzünden yılda yaklaşık 70 bin mikroplastik yuttuğumuzu gösteriyor. Evet deniz ürünleri yüzünden az miktarda mikroplastik yuttuğumuz bir gerçek. Ancak günde bir litre şişe su içerek ortalama bir midye tüketicisinden daha fazla mikroplastik yuttuğunuzu unutmayın. Bilimcilerin henüz yanıt veremediği bir soru daha var; “Yemeklerimizdeki mikroplastikler bize ne kadar zarar verebilir?” (Kaynak: The Conversation) [2]

DHA 10.01.2018 –

İngiltere “mikro plastik” üretimini yasakladı

Birleşik Krallık mikro plastik içeren ürünlerin üretimini yasakladı. Mikro plastikler denizlerdeki kirlenmenin temel sorumlularından biri olarak gösteriliyordu.

İmalatçıların küçük plastik parçaları kozmetik ve yüz süngeri, diş macunu, duş jeli gibi kişisel bakım ürünlerine eklemelerine engel olacak olan karar, zararlı plastik ürünler konusunda “dünyanın en zorlayıcı yasalarından biri” olarak görülüyor.

Mikro plastikler, tuvalet ve banyo giderlerinden kanalizasyon sistemlerine ulaşarak, oradan okyanuslara ulaşıyor ve deniz yaşamını öldürerek ciddi zararlara neden oluyor.  Uzmanlara göre Birleşik Krallık’ın getirdiği bu yasak, her yıl milyarlarca plastik parçanın okyanuslara ulaşmasını durduracak.

“Mikro boncuk yasası” Independent gazetesinin de desteklediği, Avam Kamarası çevre komitesindeki milletvekillerinin, karton kupalar için “en az 25 peni ücret uygulanmasının zorunlu tutulması” tartışmasının ardından geldi.

Komite’nin karton kupalara ilişkin hazırladığı raporda, Birleşik Krallık’ta yılda yaklaşık 2.5 milyar tek kullanımlık kahve kupası tüketildiği ancak yeterli tesis bulunmadığı için atıldığı yazdı. Kupalara koyulan ücretlerden elde edilen para Birleşik Krallık’ın geri dönüşüm altyapısını iyileştirmek ve insanların alışkanlıklarını değiştirmek için kullanılacak.

Komitesinin karton bardakta alınan tüm içeceklerden ücret talep edilmesini savunduğu Mary Creagh, bütün şirketlerin bu kararı uygulaması gerektiğini söyledi.

Kirlilik ve geri dönüştürülemez plastik konusundaki anlayışlarını sokaklarda ve denizlerde arttırdıklarını belirten Creagh, “Doğal yaşam üzerindeki etkisi ve halkı kendi rollerini nasıl oynayabilecekleri konusunda eğitmek önemli olacak” dedi.

Birleşik Krallık’ın plastik kirliliğini önleme konusundaki önlemleri “öncü uygulamalar” olarak nitelendiriliyor. Bu çerçevede, hükümetin uygulamaya koyduğu marketlerde “5 peni plastik torba ücreti” başarılı bulunuyor.

Independent’ın haberine göre, “mikro boncuklar yasağı da” Birleşik Krallık’ın plastikle mücadelede küresel ortama öncülük ettiğini ve dünyanın en zor yasalarından birini tamamladığını gösteriyor.

Bu kararın ardından artık diğer plastik atıklarla mücadele adımlarının atılacağını vurgulayan Çevre Bakanı Thérèse Coffey, “Dünyanın denizleri ve okyanusları, en değerli doğal varlıklarımızın bir bölümü ve değerli deniz yaşamımızı yıkan plastikle mücadele etmeye karar verdik. Çok sayıda doğal alternatif varken mikro boncuklar tamamen gereksiz ve bugünün kozmetik üreticilerinin artık bu zararlı plastikleri ürünlerinde kullanamayacakları için memnunum” dedi. [3]

[1] http://www.yenibiyoloji.com/mikroplastik-nedir-4732/
[2] https://www.dunyahalleri.com/farkinda-olmadan-her-gun-mikroplastik-yiyoruz/
[3] https://www.ntv.com.tr/teknoloji/ingiltere-mikro-plastik-uretimini-yasakladi
This entry was posted in DENİZ VE DENİZCİLİK, DOĞA - ÇEVRE, Doga - Cevre - Ekoloji - Tarim, DOĞAL YAŞAM, Saglik. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *