DIŞ POLİTİKA * ABD’nin küstahlığının sebepleri neler? * Trump’ın Orta Doğu politikasında ölümcül kafa karışıklığı var

Barış Doster / 16 Ocak 2019 Çarşamba

ABD’nin küstahlığının sebepleri neler?

ABD Başkanı Trump, önceki gün sosyal medyada şöyle yazdı: “Kürtlere saldırırlarsa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvedeceğiz. 20 millik güvenli bölge kuracağız. Aynı şekilde Kürtlerin de Türkiye’yi provoke etmesini istemiyoruz”. 

Trump’a Türkiye’den ilk yanıtlar sözcü, danışman ve bakanlardan geldi. Düşük tondaydılar. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’la telefonda görüştü. Gayet müspet bir görüşme olduğunu söyleyen Erdoğan, partisinin grup toplantısında ise “Trump’ın sosyalmedya hesabından verilen kimi mesajlarbizi üzdü” diye konuştu. 

Öncelikle şunu belirtelim: Trump’ın Türkiyeye yönelik ifadesi kabadır, küstahtır. Kabul edilemez. Diplomatik nezaketle, Türkiye – ABD arasındaki görüş ayrılıklarıyla açıklanamaz.  Üslubun yanında, öz olarak da yanlıştır. Trump’ın hatası şudur: PKK – PYD – YPG terör örgütünü Kürtlerin temsilcisi olarak görmektedir. Türkiye’nin 35 yıldır teröre karşı verdiği haklı ve meşru mücadeleyi, Kürt karşıtlığı olarak yorumlamaktadır. 

Meselenin şu yönü de önemlidir: Trump Rusya’yla ilişkileri nedeniyle ciddi sorunlar yaşamaktadır. Ağır suçlamalarla karşılaşmaktadır. Pek çok yakın çalışma arkadaşı istifa etmiş, birçok ismi de Trump görevden almıştır. Böyle bir dönemde, dikkatleri başka tarafa çekmek istemektedir. Hem dış politikada başarı aramakta, hem bir dış sorun yaratmaktadır. Dikkati iç siyasetten dış siyasete yönlendirmektedir. 

Şu noktayı da atlamamak gerekir: Trump, Suriye’den ABD askerlerini çekmeye karar verdiği için, ülkesinde ve dünyada çok eleştirilmektedir. Avrupalı müttefikleri ve İsrail karara tepkilidir. ABD’de müesses nizamın, asker – sivil bürokrasinin pek çok ismi Trump’a karşı çıkmıştır. Kararın ardından, Savunma Bakanı James Mattis ve IŞİD ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk istifa etmiştir. O nedenle, bu son sözleriyle Trump, Türkiye’nin sınır ötesi harekât hazırlığını bahane ederek, ABD’nin Suriye’den asker çekme kararını rafa kaldırmanın, en azından kısa vadede uygulamamanın altyapısını oluşturmak istemiş olabilir.

Türkiye tavrını netleştirmeli
Gelelim yazının başlığındaki sorunun yanıtına. ABD Başkanı’nın bu küstah tutumu, sadece onun kişilik özellikleriyle, kabalığıyla, şımarıklığıyla, cehaletiyle, patavatsızlığıyla açıklanamaz. Oturduğu koltukla da izah edilemez. Johnson’dan Trump’a dek ABD başkanlarının bu küstahlığının birinci sebebi, Türk muhataplarının aldığı korkak, çekingen, edilgen tavırdır.

Bu konuda, Atatürk sonrasında sicilimiz, birkaç istisna hariç, maalesef parlak değildir. “Türkiye’yi küçükAmerika yapacağız” diyenler, ABD adına Orta Asya’da, Ortadoğu’da taşeronluğa heves edenler, Irak ve Suriye’ye ABD nam ve hesabına müdahale etmek isteyenler, “Bir koyup üç alacağız” diye hesap yapanlar, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nde (BOP) eşbaşkanlık üstlenenler vardır. ABD gibi emperyalist bir devletin seçilmişlerine -atanmışlarına, sivillerine- askerlerine karşı Türkiye’yi temsil edenler;

Onurlu bir devletin, köklü bir milletin temsilcisi olarak değil de, ABD hayranı, konumunu ABD’ye borçlu, ABD’nin bölgede uzantısı, kuryesi, Truva Atı olmaya meraklı, kariyer heveslisi politikacılar olarak davranırlarsa, ABD’yi yönetenlerin Türkiye’ye karşı tavrı değişmez. 

Kıssadan Hisse: Dış politika dahil her alanda dik durabilmenin yolu, öncelikle   Atatürk gibi, “Hürriyet ve istiklal benimkarakterimdir” demekten geçer.

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1202587/

Trump’ın Orta Doğu politikasında
ölümcül kafa karışıklığı var

ABD Başkanı Trump’ın, “Türkiye’yi ekonomik yıkımla” tehdit etmesi İngiltere basınında geniş yer buldu. Times gazetesi, Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a atfen, “Güvenli bölge konusunda uzlaşabilirler” yorumunu yaptı, Financial Times ise başyazısında, “Trump’ın Orta Doğu politikasında ölümcül kafa karışıklığı” ifadesini kullandı.

AFP

ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’de Kürtlere saldırması halinde, Türkiye’yi ekonomik yıkımla tehdit ettiği Twitter mesajı ve ardından Ankara’nın gösterdiği tepki İngiltere basınında geniş yer buldu.

Trump’ın mesajının ardından, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarını aktaran Times, “ABD Başkanı’ndan Erdoğan’a: Kürtlere saldırırsanız, ekonominizi mahvederiz” başlığını attı.

Times, Trump’ın Twitter mesajında iki ülkenin üzerinde anlaşabileceği tek şeyin “güvenli bölge önerisi” olabileceğini yazdı.

Guardian haberi, “Trump Türkiye’yi Kürtlerin akıbeti üzerinden ekonomik yıkımla tehdit etti” başlığıyla duyurdu.

Daily Telegraph ise “Trump’ın Kürtleri korumak için harekete geçme tehdidine Türk öfkesi” başlığını kullandı. Gazete, iki ülkenin güvenli bölge önerisi üzerinde uzlaşabileceğine dikkat çekti:

“Böyle bir bölge, Kürtlerin sınırdan geriye doğru itilmesi ve Türk saldırısı tehdidine karşı bir tür korumaya sahip olmalarıyla sonuçlanabilir.”

‘Trump’ın kafa karışıklığı’

Haberine “Türkiye, Trump’ın ekonomik misilleme tehdidine öfkelendi” başlığını atan Financial Times ise başyazısında Trump’ın Twitter mesajı üzerinden Washington’ın Orta Doğu politikasını ya da “politika eksikliğini” eleştirdi.

“Trump’ın Orta Doğu politikasında ölümcül kafa karışıklığı” başlıklı başyazı, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kafa karışıklığı mazur görülebilir” cümlesiyle başlıyor.

Suriye haritasıBBC

Başyazı şöyle devam ediyor;

“ABD Başkanı Donald Trump Pazar günü Erdoğan’ın birlikleri ABD’nin Suriye’deki Kürt müttefiklerine saldırırsa Türkiye’ye ‘ekonomik yıkım’ yaşatacağı sözünü verdi. Geçen hafta Türk Cumhurbaşkanı, ABD’nin Türkiye Kürtleri yalnız bırakana dek Suriye’den askerlerini çekmeyeceğini söyleyen Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ı tersledi.

“Bu da Trump’ın sonucu ne olursa olsun Suriye’den ‘çok çabuk’ bir şekilde askerlerini çekeceğini söylemesinden sonraydı. Bunun üzerine, Savunma Bakanı James Mattis ve IŞİD’le mücadele koalisyonu temsilcisi Brett McGurk istifa etti. Bu istifalar aynı zamanda, Trump’ın Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Suriye’den yavaş yavaş, koşullara bağlı olarak çekileceklerini söylemesinden önceydi.”

Erdoğan’ın ‘yaşaması muhtemel kafa karışıklığında yalnız olmadığını’ vurgulayan Financial Times, “ABD’nin kendisinin bile, çekilip çekilmeyeceğini, her şekilde yorumlanabilecek koşullara göre hızlı mı yavaş mı çekileceğini bilmiyorsa, Orta Doğu’nun geri kalanı nasıl bilsin ki?” diye soruyor.

Orta Doğu’nun geleceği ne olacak?

Trump’ın selefleri George W. Bush ve Barack Obama’nın da Orta Doğu’ya karışık mesajlar gönderdiğini hatırlatan gazete, Trump’ın seleflerinin tersine, demokrasiden hiç bahsetmediğini söylüyor.

Financial Times, Trump’ın bir yandan Amerikan askerlerini ülke dışındaki savaşlardan çekmek istediğini, diğer yandan da İran’da rejim değişikliğini teşvik ettiğini söylüyor. Gazete, Pompeo’nun da ‘Suriye’den tüm İran postallarını çıkartacağını” söylediğini hatırlatıyor.

Birkaç gün önceyse Trump’ın “İranlılar Suriye’de ne istiyorsa, onu yapabilir” diye tweet attığı vurgulanıyor. Orta Doğu hangisine inanmalı?” diye soran Financial Times başyazıya şu satırlarla son veriyor;

“Yazık ki, bu sorunun yanıtı geçmişe kıyasla daha net değil. Ama büyük olasılıkla karışık mesajlar ve İran’a yönelik giderek büyüyen şahin tavır olacak. Mattis’in istifasından sonra, Trump yönetiminde deneyimi olan tek yetkili isim artık Bolton.

“Yönetimde eskiden yer alan yetişkinlerin tersine Bolton tekrar tekrar Pentagon’un İran’a askeri saldırı seçenekleri geliştirmesini istedi. Mattis bu planları engelleyebilir ya da sulandırabilirdi.

“Savunma Bakanlığı görevini vekâleten yürüten Patrick Shanahan daha zayıf bir konumda. Pompeo da önleyici değil, kolaylaştırıcı bir isim. Bir şeyler değişmezse, Orta Doğu istikrarın da özgürlüğün de olmadığı bir gelecekle karşılaşabilir.”

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/1201842/

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, DIŞ POLİTİKA, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *