DİNDAR VE KİNDAR NESİL * Yıllardır içi boşaltılan eğitim sistemi ile gerçeklerden habersiz, bilgisiz ve kültürsüz öğrenciler yetiştirilmektedir. Dindar ve kindar gençlik yetiştirme sevdası, ülkemizi büyük bir bilinmeze doğru sürüklemektedir.

İlk Kurşun Gazetesi,
Suay Karaman / 7 Ocak 2019.

DİNDAR VE KİNDAR NESİL

Hukuk fakültesinde son sınıfa gelmiş bir öğrencinin kopya çekerken yakalanması sonucu hakkında tutanak düzenlenmesi nedeniyle vahşi bir katliam yapması toplumu derinden üzmüştür. Kopya çeken öğrenci hakkında gerekli işlemi yapan Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel, önce silahla vurulmuş, ardından bıçak darbeleriyle hayatını yitirmiştir. Yaşamının baharında aramızdan ayrılan Ceren arkadaşımızın ışıklar içinde uyuyacağına inanıyoruz.

Yıllardır içi boşaltılan eğitim sistemi ile gerçeklerden habersiz, bilgisiz ve kültürsüz öğrenciler yetiştirilmektedir. Dindar ve kindar gençlik yetiştirme sevdası, ülkemizi büyük bir bilinmeze doğru sürüklemektedir. Belinde silah, bıçak, demir çubuk ile üniversitelere gelenlere göz yuman yöneticiler ve eğitimden payını alamamış eğitimci görünümlü müsveddeler ile bu acı olayları önlemek olanaksızdır.

Ezberci eğitim ile tüm eğitim süreçlerinde öğrenciler hırsızlığa, haksızlığa ve rekabete özendirilmektedir. Eğitim sistemi dönüştürülürken, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından gerçekleştirilen sınavlarda hırsızlık yapılırken, üniversitelerde bilim, etik kurallar, liyakat göz ardı edilirken, üniversiteler din ve ırk eksenli siyasetin arka bahçesi haline dönüştürülürken, öğrenciler müşteri konumuna getirilirken tepki vermeyenler yaşanan acı olayların sorumlularıdır. Bir akademisyene ve bir kadına yapılan bu korkunç olayın, bu vahşi cinayetin sorumluları, başta akademisyenler olmak üzere tüm eğitim topluluğudur.

Üniversitelerdeki piyasalaşma süreci, öğrencilerin ve ailelerinin gözünde özellikle bazı özel üniversiteleri “parası verilip diploma alınan bir alışveriş merkezi” haline getirmiştir. Öğrencileri müşteri durumuna getiren özel işletmelere sessiz kaldık. Sınavlarda düşük puan alanların para vererek istedikleri bölümlere girdikleri ve vasıfsız olmalarına karşın, diploma sahibi oldukları bilinirken, kimi öğretim elemanları bu sistem içinde ders verip, çok fazla para kazanmadılar mı?

Toplum olarak işini doğru yapmaya çalışan insanlara sahip çıkamadığımız gibi, hukuksuzluklarla boğuşurken de destek veremiyoruz. Bazen ‘bildiğimiz halde susarak’ haksız güçten yana destek verdiğimiz de oluyor. İşte bu yüzden toplumsal yozlaşmanın böyle cinayetlere zemin hazırladığını da anlayamıyoruz. Toplum olarak örgütlü gücümüzü usulsüz iş yapanlardan yana değil, haklıdan, doğrudan, bilimden yana mücadele edenler için kullanmayı öğrenemezsek, daha pek çok Ceren arkadaşımızı yitiririz.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde 16 Haziran 2004 tarihinde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 4. sınıf öğrencisi Hakan Çayır, öğretim görevlisi Zakine Çelik Öztürk’ü odasında beş yerinden bıçaklayarak öldürdü. Olaydan sonra intihara teşebbüs eden öğrenci, yaralı olarak kurtuldu ve tedavi sonrasında cezaevine konuldu. Adli Tıp’ın verdiği “akli dengesi yerinde değildir” raporunu göz önünde bulunduran Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın cezai ehliyetinin olmadığına kanaat getirerek hapis cezası vermedi. Katil, aramızda dolaşmaktadır.

26 Nisan 2017 tarihinde Gazi Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi’nden iki öğrenci, başka bölümden bir öğrenciyi dövmek isterken, olayı önlemek isteyen bir kadın öğretim görevlisinin üzerine yürümüşler, küfür ve tehdit etmişlerdir. Araya giren başka bir öğretim görevlisi sayesinde, kadın öğretim görevlisi yara almamış, yediği küfür ve tehditle kalmıştır. Açılan soruşturma sonucunda üniversite yönetimi tarafından olayı çıkartan iki öğrenciye disiplin cezası bile verilmemiştir. Eğitim seviyesi düşürüldükçe, liyakat sahibi olmayan yöneticiler iş başına getirildikçe, bu ve benzer olayların her kademedeki eğitim kurumlarında daha sık yaşanacağı gözlenecektir. Gözlerini, kulaklarını ve hatta akıllarını kapayan üst yöneticilerle bu sorunların üstesinden gelinemeyeceği bilinmelidir.

Eğitim, gençlere yalnızca bilgi vermez, yaşamda doğru davranış yolunu bulmaya alıştırmak için düşünme alışkanlığı verir. Eğitim, gençlerin dünyayı, toplumu ve insanları anlamalarını, sevmelerini ve saygılı olmalarını sağlar. İyi bir doktor, iyi bir mühendis, iyi bir sosyal bilimci olmadan önce, iyi bir insan olmayı sağlayamayan bir eğitim, kocaman bir hiçtir.

http://ilkkursun.site/suay-karaman-dindar-ve-kindar-nesil

This entry was posted in SUAY KARAMAN. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *